“ABD” ile dümen suyundaki “AB” tarafından -Türkiye’ye özgü olarak- yaratılan, neredeyse savaşa dönüşen, iç ve dış “terör” yetmiyormuş gibi, ülkemizi yönetenler de, art arda çok ciddi sorunlar üreterek -bir bakıma- bu dış kaynaklarla yarışmaktalar.
“2016-2017” eğitim, öğretim yılında, ilkokul ikinci sınıflara, “yedi” yaşındaki çocuklara “Arapça” öğretilmeye başlanacak; ayrıca bu ders kapsamında, Diyanet İşleri Başkanı’nın açıkladığı gibi, “kısa ayetlerden” başlayarak Kuran’ın okunmasına geçilecek.
Bakanlığın bu kararının, Diyanet’in bu açıklamasının gereğini yerine getirmek için,“yedi” yaşındaki çocuklarımız en azından şunları:
•Arap harflerini okumayı,yazmayı öğrenecekler,
•Arap “abece”si (alfabesi) olan “Elifba”yı, en ince ayrıntılarıyla -gözü kapalı- bilecekler.
•Arapça sözcükleri (kelimeleri) -özellikle ayetleri, sureleri- okuyabilmek için,“Harekeleri” de tek tek öğrenecekler,
•Harfleri vurgulayan, uzatan özel işaretleri de belleyecekler,
•Kolay öğrenmek için, “Sıbyan Mektepleri”nde olduğu gibi, uygulamayı hep birlikte seslendirerek yapacaklar,
•Ardından, ilkin kısa ayetleri, kısa sureleri okumaya geçecekler,
•Daha sonraları da bunları “Tecvid”le okumaya başlayacaklar,
•Kuşkusuz kimi sureler (namaz için olanlar) ezberlenecek.
Ve böylece “yüz”ü aşkın “sure”den, yüzlerce “ayet”ten oluşan “Kuran-ı Kerim”bütünüyle “hatm” edilecek; çocuklarımızın “23 Nisan Bayramı”nı kutlamak yasak, ama bu “Hatm indirme”ler, “Ayin” bayramlarıyla kutlanacak...
Ne var ki, bunlarla yetinilmiyor; “Hadisler”e, “Peygamber”in söylediklerine de yer verilecekmiş; kısaca, İslam, ümmet, İslami toplumsal yaşamın kurallarına...
Ders “Arapça” olduğuna göre, “Hadisler”de bu dille okunup, öğretilmeli; böylece uygulama alıştırma yerine de geçer; ayrıca “Arapça”nın, ne denli büyük ne denli“kutsal” olduğu da, daha “7” yaşından başlayarak çocuklarımıza öğretilmiş olur.
Oysa, “Osmanlı”nın “Sıbyan Mektepleri”nde daha sonraki adlarıyla “Mahalle Mektepleri”nde bu yaştaki çocuklara “Kuran” okutulur, “Kuran”da yer alan “kıssa”lar (öyküler) öğretilir, ama “Hadis”lere kesinlikle yer verilmezdi.
Demek ki, “21. yy”ın “Mahalle Mektepleri”ne dönüştürülecek ilkokullarımızda “7”yaşındaki çocuklar, daha da derinden daha da genişçe öğrenecekler “İslami Yaşamı”, kısaca “Şeriat” düzenini.
Böylece, “2010”da “AKP”li bir milletvekilinin, “ilkokullarda yalnız Kuran okutulsun”önerisine bir adım kalmış gibi...
Bu öneriyi, Meşrutiyet’in “Mebusan Meclisi”ne getiren, “Abdullah Azmi Efendi”nin ne kendisi ne de önerisi ciddiye alınmamıştı...
Yalnızca bu karşılaştırma bile “14” yıllık “AKP” iktidarının laik Türkiye Cumhuriyeti’ni nereye getirdiğinin uyarıcı bir göstergesi.
Hele “Üçüncü Selim”in, askeri okullarda “Kuran” dersleri yerine “yabancı bir dil”(Fransızca) öğretilmesini (1795) buyurması ile karşılaştırılırsa...
Öte yanda dilimiz “Türkçe”yi neredeyse “yok’” edecek boyutta ki başta Arapça olmak üzere yabancı sözcüklerin, bunların kurallarının işgalinden, boyunduruğundan kurtaran “Dil Devrimi”nin, dilimizi korumasını sürdürmesi için,“1932” yılının “26 Eylül” günü ilan edilen “Dil Bayramı”nın “84.” yılını kutlamak bir yana, anımsadık mı?
Gazetemizin, hiç olmazsa, “Tarihte Bugün” köşesinde anımsattık mı? “Atatürkçü”olan “Atatürkçü düşünceyi” benimseyen sivil toplum örgütlerinden bir “çıt” çıktı mı?
Oysa “AKP” iktidarı, “Dil Bayarımı”nı atlamadı; “Arapça öğrenimini”, ilkokul ikinci sınıfında, “7” yaşındaki çocuklarımızla başlayacağı “müjdesi(!)’ni vererek kutladı.
Bu ortamda, “Gülgûn Feyman’ın Ulusal Kanal’da ‘26 Eylül’ günkü ‘Nasıl Yani’programını bu konuya ayırıp, “Dil Bayramı’nı kutlaması, her türlü teşekkürü hak ediyor. Yürekten kutlarım!
Meriç Velidedeoğlu
Cumhuriyet
“2016-2017” eğitim, öğretim yılında, ilkokul ikinci sınıflara, “yedi” yaşındaki çocuklara “Arapça” öğretilmeye başlanacak; ayrıca bu ders kapsamında, Diyanet İşleri Başkanı’nın açıkladığı gibi, “kısa ayetlerden” başlayarak Kuran’ın okunmasına geçilecek.
Bakanlığın bu kararının, Diyanet’in bu açıklamasının gereğini yerine getirmek için,“yedi” yaşındaki çocuklarımız en azından şunları:
•Arap harflerini okumayı,yazmayı öğrenecekler,
•Arap “abece”si (alfabesi) olan “Elifba”yı, en ince ayrıntılarıyla -gözü kapalı- bilecekler.
•Arapça sözcükleri (kelimeleri) -özellikle ayetleri, sureleri- okuyabilmek için,“Harekeleri” de tek tek öğrenecekler,
•Harfleri vurgulayan, uzatan özel işaretleri de belleyecekler,
•Kolay öğrenmek için, “Sıbyan Mektepleri”nde olduğu gibi, uygulamayı hep birlikte seslendirerek yapacaklar,
•Ardından, ilkin kısa ayetleri, kısa sureleri okumaya geçecekler,
•Daha sonraları da bunları “Tecvid”le okumaya başlayacaklar,
•Kuşkusuz kimi sureler (namaz için olanlar) ezberlenecek.
Ve böylece “yüz”ü aşkın “sure”den, yüzlerce “ayet”ten oluşan “Kuran-ı Kerim”bütünüyle “hatm” edilecek; çocuklarımızın “23 Nisan Bayramı”nı kutlamak yasak, ama bu “Hatm indirme”ler, “Ayin” bayramlarıyla kutlanacak...
Ne var ki, bunlarla yetinilmiyor; “Hadisler”e, “Peygamber”in söylediklerine de yer verilecekmiş; kısaca, İslam, ümmet, İslami toplumsal yaşamın kurallarına...
Ders “Arapça” olduğuna göre, “Hadisler”de bu dille okunup, öğretilmeli; böylece uygulama alıştırma yerine de geçer; ayrıca “Arapça”nın, ne denli büyük ne denli“kutsal” olduğu da, daha “7” yaşından başlayarak çocuklarımıza öğretilmiş olur.
Oysa, “Osmanlı”nın “Sıbyan Mektepleri”nde daha sonraki adlarıyla “Mahalle Mektepleri”nde bu yaştaki çocuklara “Kuran” okutulur, “Kuran”da yer alan “kıssa”lar (öyküler) öğretilir, ama “Hadis”lere kesinlikle yer verilmezdi.
Demek ki, “21. yy”ın “Mahalle Mektepleri”ne dönüştürülecek ilkokullarımızda “7”yaşındaki çocuklar, daha da derinden daha da genişçe öğrenecekler “İslami Yaşamı”, kısaca “Şeriat” düzenini.
Böylece, “2010”da “AKP”li bir milletvekilinin, “ilkokullarda yalnız Kuran okutulsun”önerisine bir adım kalmış gibi...
Bu öneriyi, Meşrutiyet’in “Mebusan Meclisi”ne getiren, “Abdullah Azmi Efendi”nin ne kendisi ne de önerisi ciddiye alınmamıştı...
Yalnızca bu karşılaştırma bile “14” yıllık “AKP” iktidarının laik Türkiye Cumhuriyeti’ni nereye getirdiğinin uyarıcı bir göstergesi.
Hele “Üçüncü Selim”in, askeri okullarda “Kuran” dersleri yerine “yabancı bir dil”(Fransızca) öğretilmesini (1795) buyurması ile karşılaştırılırsa...
Öte yanda dilimiz “Türkçe”yi neredeyse “yok’” edecek boyutta ki başta Arapça olmak üzere yabancı sözcüklerin, bunların kurallarının işgalinden, boyunduruğundan kurtaran “Dil Devrimi”nin, dilimizi korumasını sürdürmesi için,“1932” yılının “26 Eylül” günü ilan edilen “Dil Bayramı”nın “84.” yılını kutlamak bir yana, anımsadık mı?
Gazetemizin, hiç olmazsa, “Tarihte Bugün” köşesinde anımsattık mı? “Atatürkçü”olan “Atatürkçü düşünceyi” benimseyen sivil toplum örgütlerinden bir “çıt” çıktı mı?
Oysa “AKP” iktidarı, “Dil Bayarımı”nı atlamadı; “Arapça öğrenimini”, ilkokul ikinci sınıfında, “7” yaşındaki çocuklarımızla başlayacağı “müjdesi(!)’ni vererek kutladı.
Bu ortamda, “Gülgûn Feyman’ın Ulusal Kanal’da ‘26 Eylül’ günkü ‘Nasıl Yani’programını bu konuya ayırıp, “Dil Bayramı’nı kutlaması, her türlü teşekkürü hak ediyor. Yürekten kutlarım!
Meriç Velidedeoğlu
Cumhuriyet