12 Mart 2022 Cumartesi

TARİHTE BUGÜN (12 MART)

 OLAYLAR:



  • 1664 - New Jerseyİngiltere Krallığının bir kolonisi oldu.
  • 1881 - TunusFransa tarafından işgal edildi.
  • 1894 - Coca-Cola, ilk kez şişede satılmaya başlandı.
  • 1913 - Avustralya'nın gelecekteki başkenti resmen Canberra oldu. Melbourne, geçici olarak 1927'ye kadar başkent olarak kaldı.
  • 1918 - MoskovaRusya'nın başkenti oldu. Sankt-Peterburg başkent statüsünü son 215 yıldır sürdürüyordu.
  • 1921 - Londra Konferansı sona erdi. İtilaf Devletleri barış önerdi.
  • 1921 - Türk Milleti'nin İstiklâl MarşıTBMM'de kabul edildi.
  • 1925 - Çinli lider Sun Yat-sen öldü, yerine General Çan Kay Şek getirildi.
  • 1928 - Kaliforniya'da St. Francis Barajı yıkıldı; 400 kişi öldü.
  • 1930 - Hindistan'da Mahatma Gandi, tuz üretimindeki Hükûmet tekeline karşı çıkmak amacıyla, Ahmetabat'tan denize 300 millik "Tuz Yürüyüşüne" (Salt Satyagraha) başladı.
  • 1933 - Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nce eski sözcüklere Türkçe karşılık bulmak için Dil Anketi başlatıldı.
  • 1938 - Almanya askerî birlikleri Avusturya topraklarına girdi ve ertesi gün Avusturya'yı resmen ilhak etti.
  • 1947 - Harry TrumanABD Kongresi'nden, Türkiye ve Yunanistan'a Sovyetler Birliği baskısından kurtarılmaları için toplam 400 milyon dolarlık bir yardımda bulunulması ve bu Devletlerin sivil ve askeri personeline, ABD'de eğitim verilmesi için yetki istedi.
  • 1951 - Demokrat Parti Konya İl Kongresi'nde fes, çarşaf ve Arap harflerinin serbest bırakılması istendi.
  • 1955 - Cumhurbaşkanı Celal Bayar başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Atatürk Üniversitesi'nin Erzurum'a kurulmasını kararlaştırdı.
  • 1956 - Üç kadın milletvekili çarşafın yasaklanması için Meclis'e bir kanun teklifi sundu.
  • 1958 - Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanı ve Demokrat Eskişehir gazetesi sahibi Ali Rıza Ilıca'nın, Son Söz gazetesi sahibi Abdülkadir Gürol aleyhine açtığı yayın yoluyla hakaret davası sonuçlandı; Gürol'un11 ay 20 gün hapsine, gazetesinin de1 ay süreyle kapatılmasına karar verildi.
  • 1959 - Ankara Toplu Basın Mahkemesi, Amerikalı gazeteci Pulliam'ın Türkiye hakkında yazdığı bir yazıyı Ulus gazetesinde yayımladığı gerekçesiyle gazetenin yazı işleri müdürü Erman'a16 ay hapis cezası verdi; Ulus bir ay kapatıldı.Haber gazetesinin sahibi ve yazı işleri müdürü Vedat Refiioğlu'na usulsüz tekzip yayımlamaktan 12 gün hapis cezası verildi.
  • 1961 - Bayındırlık Bakanı Mukbil Gökdoğan, İstanbul Boğazı'nda yapılacak asma köprünün şimdilik uygulamaya konamayacağını bildirdi Bakan Gökdoğan, "İktisadi durumumuz düzeldiği zaman asma köprü meselesini ele alabiliriz Şimdilik asma köprüden önce yapılacak birçok işimiz var Kanaatimce asma köprü işi on yıldan önce ele alınamaz" dedi.
  • 1961 - Konya'da Arapça öğreten 48 mahalle okulu kapatıldı.
  • 1966 - 15 yaşında bir ortaokul öğrencisi de komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklandı Edebiyat öğretmeninin "Atatürk'ü başka bir dünya lideriyle karşılaştırınız" konulu ödevinde öğrenci Atatürk'ü Lenin'le karşılaştırmıştı Öğretmen öğrenciyi ihbar etti ve öğrenci tutuklandı
  • 1966 - Yazar Orhan Kemal ile Türkiye İşçi Partisi Fatih İlçe Başkanı Mehmet Şahin hücre çalışması ve komünizm propagandası yaptıkları gerekçesiyle tutuklandılar.
  • 1967 - Cumhuriyet Halk Partisi, 22 Şubat tarihli yazısında CHP'yi komünistlikle suçlayan Dünya gazetesi başyazarı Falih Rıfkı Atay'ı mahkemeye verdi.
  • 1967 - SuhartoEndonezya Devlet Başkanlığı görevini Sukarno'dan devraldı.
  • 1970 - CHP Genel Başkanı İsmet İnönü TBMM'de yapyığı konuşmada "Demirel'den daha fazla irticayı temsil eden ve koruyan bir kimse yoktur Kendisinden daha ileri bir din istismarcısı olamaz" dedi
  • 1971 - Türk Silahlı Kuvvetleri12 Mart Muhtırası'nı verdi. Başbakan Süleyman Demirel, bu gelişme üzerine istifa etti. Muhtıra; Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu'nun imzasını taşıyordu.
  • 1971 - İnegöl'de kalabalık bir grup "Dinsizlere ölüm" sloganıyla yürüyüş yaptı, kimi ev ve işyerleri taşlandı
  • 1977 - Komünizm ve Kürtçülük propagandası yaptığı iddiasıyla 9 yıl hapse mahkûm olan Taner Akçam cezaevinden kaçtı.
  • 1978 - Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan demir çelik dağıtımıyla ilgili yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı Yönetmeliğe göre her ilde valilin başkanlığında bir komisyon kurulacak İnşaat demiri almak isteyen müteahhitler ve diğer ihtiyaç sahipleri bu komisyona başvuracaklar ve ihtiyaç belgesi alacaklar Belgeyi alan vatandaş doğrudan doğruya satış deposuna giderek demirini alabilecek Bu yöntemin amacının karaborsanın önlenmesi ve aracının ortadan kaldırılması olduğu açıklandı.
  • 1979 - PakistanCENTO'dan ayrıldığını açıkladı. Bir gün sonra da İran'ın ayrılmasıyla, CENTO'nun varlığı sona erdi.
  • 1979 - Aydın'da Hüseyin Üye adlı bir kişi, kan güttüğü ailenin evini yaktı. Bir kadın ve dört çocuğu yanarak öldü. Üye, 12 Eylül döneminde idam edildi.
  • 1982 - 30 idam istemli ve159 sanıklı İstanbul Dev-Yol davası başladı.
  • 1983 - Osmanlılar zamanında yapılan Hamidiye suyu ihracından bu yana ilk defa olarak su ihraç etmeye başlandı İzmir'den Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Suudi Arabistan'a su ihracı başladı.
  • 1985 - Sovyetler Birliği ile ABD arasında, Cenevre'de Stratejik Nükleer KuvvetlerOrta Menzilli Nükleer KuvvetlerUzay ve Savunma Sistemleri ile ilgili "Yeni Silahların Kontrolü Görüşmeleri" başladı.
  • 1985 - Türkiye'nin Ottawa Büyükelçiliği'ne silahlı Ermeni militanlarca saldırı düzenlendi. Bir Kanadalı polis öldü. Büyükelçi Coşkun Kırca, yaralı olarak kurtuldu.
  • 1986 - Yüce Divan tarafından iki yıl hapse mahkum edilen eski Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, mahkumiyetini çekmek üzere Ankara Merkez Cezaevine kondu.
  • 1987 -  ABD Kongresi Reagan yönetiminin Türkiye için istediği125 milyon dolarlık ek askeri yardım isteğini onaylamadı.
  • 1987 - Les Misérables müzikali, Broadway'de gösterime girdi.
  • 1989 - Sir Tim Berners-Lee bir bilgi yönetim sistemi hakkındaki teklifini CERN'e sunar, bu sonradan World Wide Web'e dönüşür.
  • 1991 - Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Rusya'da SSCB lideri Gorbaçov ile dostluk ve işbirliği antlaşması imzaladı.
  • 1993 - Bombay'daki bombalı araba saldırısında 300 kişi öldü.
  • 1993 - Ankara Savaş Karşıtları Derneği kuruldu.
  • 1994 - 5 yedeksubay öğrencinin ölümüyle sonuçlanan Tuzla'daki eylemi gerçekleştirdikleri öne sürülen 37 kişi yakalandı.
  • 1995 - Gazi Mahallesi'nde Alevilere ait üç kahvehane gece otomatik silahlarla tarandı; 1 kişi öldü, 20 kişi de yaralandı. Takip eden olaylarda, çok sayıda can ve mal kaybı oluştu.


  • 1996 - ANAP-DYP hükümeti TBMM'de 207'ye karşı 257 oyla güvenoyu aldı.
  • 1997 - Hopa'dan Karadeniz'e açılan ve Gürcistan karasularını ihlal eden Türk balıkçı teknelerine bir Rus hücumbotundan aeş açıldı.1 balıkçı öldü, 23 balıkçı Batum'da tutuklandı Tutuklanan balıkçılar iki gün sonra serbest bırakıldı.
  • 1999 - Varşova Paktı'nın eski üyeleri; Çek CumhuriyetiMacaristan ve PolonyaNATO'ya katıldı.
  • 2000 - Papa II. John PaulKilise'nin geçmişte Yahudilere, muhaliflere, kadınlara ve yerlilere karşı işlediği günahlardan ötürü af diledi.
  • 2003 - Sırbistan Başbakanı Zoran Dindiç Belgrad'da öldürüldü.
  • 2004 - Suriye'de, Kamışlı Olayları patlak verdi.
  • 2006 - Ankara Diyanet İşleri Başkanlığı'na ait resmi otomobilde sahte paralara yakalandı.
  • 2008 - Eski Sovyet Cumhuriyetlerinden Moldova NATO'ya kesin olarak katılmama kararı aldı.
  • 2009 - George Bush'a ayakkabı fırlatan Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi'ye 3 yıl hapis verildi.
  • 2011 - Fukuşima I. Nükleer Santrali'nde patlama meydana gelir ve sonucunda 2011 Tōhoku depremi ve tsunamisi'nden bir gün sonra atmosfere radyasyon yayar.
  • 2020 - Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından koronavirüs nedeniyle eğitim öğretime ara verildi.
  • 2021 - Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, andımızın okutulması yönündeki kararı iptal etti. Öğrenci andımız resmen okutulmayacak.




ÖLÜMLER:



KAYNAK:Vikipedi, https://www.tarihtebugun.org

11 Mart 2022 Cuma

KISA KISA GÜNDEM (11 MART 2022)



1- İstanbul Havalimanı'nda fiyatlar uçuşa geçti! Hamburger fiyatlarını görenlerin dudağı uçukluyor(Yeniçağ)

Bir şişe suyun bile 10 TL'nin üzerinde satıldığı İstanbul Havalimanı'nda, bir hamburger menüsü fiyatının ise 201 TL'ye kadar ulaştığı görüldü. Geçtiğimiz Aralık ayında İstanbul Havalimanı'nı işleten İGA ile görüşen işyeri sahiplerinin, kiralar konusunda yardım talebinde bulunduğu, İGA'nın da konuyu değerlendirdiği öğrenilmişti. Aynı şekilde Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki işletmelerin de İSG'den kira indirimi talep ettiği ortaya çıkmıştı.

2- AKP'li belediyeden 5 milyon liralık kamulaştırma(SOL)

Güngören'de Çinçin Deresi yatağında sel ve heyelan riski barındıran arazide AKP'li ilçe belediyesinin başlattığı konut inşaatı tepkilere neden olmuştu. 2 bin 700 metrekarelik özel mülkiyete ait iki ayrı parselin, AKP'li Güngören Belediyesi tarafından 2011 yılında hizmet binası yapmak üzere 5 milyon liraya kamulaştırıldığı öğrenildi. Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, iki parselin mülkiyeti Güngören Belediyesi'ne geçti ancak araziye 10 yıl boyunca belediye binası yapılmadı ve arazi boş kaldı. 2020 yılına gelindiğinde büyük kısmı kamulaştırılan iki parselin oluşturduğu toplam 6 bin 600 metrekarelik alan; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “Rezerv Yapı Alanı” ilan edildi. Bu karar doğrultusunda Güngören Belediyesi tarafından ilçedeki eskiyen yapı stokunu yenilemek için kentsel dönüşümde kullanılmak üzere imar planları hazırlandı. Eski belediye hizmet alanı, “ticaret ve konut” alanı ilan edildi, yükseklik 9 kat olarak belirlendi. Zemin katta işyeri, ofis, çarşı, mağaza, banka, finans kurumları, diğer katlarda konutlar yer alması kararlaştırıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, arazide yapılan plan değişikliğine karşı dava açtı. Güngören Belediyesi, davalık olan arazi için 2021 yılının ekim ayında 96 daire ve 9 dükkandan oluşacak “Semt Güngören” projesi için 73 milyon liralık inşaat ihalesi düzenledi. 8 Şubat'ta gerçekleştirilen müzayede ile konutlar 1.2 milyon-3.2 milyon TL arasında değişen fiyatlara satıldı.

3-TRT 1 ekranlarında ilginç anlar: Seccadede 'şeytan' aradılar (SOL)

TRT 1 ekranlarında yayınlanan Alişan ile Hayata Gülümse programında ilginç anlar yaşandı. Prof. Dr. Ali Akpınar ile Alişan, programda ekrana yansıtılan seccade görüntülerinin içinde "şeytan" aradı. Birkaç farklı seccadedeki motiflerin şeytanı tasvir ettiğine ikna olan iki ismin yorumları izleyenleri şaşırttı.  Alişan'ın programına katılan İlahiyatçı Prof. Dr. Ali Akpınar, "Bizim dinimiz canlı resim ve heykel yani hayvan ve insan resim ve heykellerine sıcak bakmamıştır. Bizden önceki milletlerde bu çok yaygın. Heykel, ressamlık bir sanat olmuştur. İslam'a göre manzara, deniz resminde sakınca yok ama hayvan ve insan gibi canlı resimlerini evlerimize asmaktan da uzak duracağız. Hele hele ibadet ettiğimiz yerlerde, halılarda olsun, seccadelerde olsun, elbiselerimizde olsun uzak duracağız. Şimdi seccadelere bunlar konuyor." ifadelerini kullandı.  Ardından ekrana yansıtılan bir seccadeyi inceleyen iki isim, buradaki motifi "şeytan"a benzetti. Alişan, seccade üzerindeki motifi göstererek, "Bunu çok fazla seccadede görüyoruz ama buradan bakınca şeytan gibi. Bu baya iskelet gibi şeytan" dedi. İlahiyatçı Akpınar ise, "Böyle bir seccadede namaz kılmak caizdir ama mekruhtur. Bunlara karşı dikkatli olmamız lazım. Burada kasıt var. Müslümanlara nasıl sızabilir? Şeytan fitliyor birilerini. İnsanlar da şeytanın emrinde bunları yapıyorlar. Bunlar namazımızın sevabını azaltan şeylerdir." diye konuştu. Alişan'ın yorumu ise, "Tehlikeli seccadeler" oldu. 

4-AKP otoyol geçişlerindeki cezalarla ilgili teklifi reddetti(SOL)

AKP otoyol geçişlerindeki 4 kat cezanın yarıya indirilmesi teklifini reddetti. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun Teklifi’nin Meclisteki görüşmelerinde otoyol ve köprülerden geçiş ücreti ödemeden geçenlere geçiş ücretinin 4 katı tutarında uygulanan para cezaları gündeme taşındı. Dünya'dan Canan Sakarya'nın haberine göre muhalefet partilerinin geçiş ücretinin 4 katı olan cezanın 2 katına indirilmesi için verdikleri önerge AKP milletvekilleri tarafından reddedildi. Tüketici Kanununda Değişiklik yapan yasa teklifi Meclise sunulmasının ardından hızla ilgili komisyon olan Sanayi, Ticaret, Enerji Komisyonun gündemine alınarak kabul edildi. Yasa teklifinin görüşmeleri sırasında CHP ve İYİP ortak önerge vererek, Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun ilgili maddesine göre geçiş ücreti ödemeden giriş-çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin 4 katı tutarında idari para cezası verilmesine ilişkin maddede değişikliğe gidilerek bunun 2 katına indirilmesini istediler. CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, kendilerine en fazla şikayet gelen konulardan birinin HGS’lerden geçişlerle ilgili olduğunu belirterek, “Özellikle kamyoncular, ‘Kamyonun değeri 150 bin lira, gelen ceza 300 bin lira’ diyorlar. Aynı zamanda faizleri de çok yüksek. Tüketici Kanunu görüşülürken bu konu düzenlemeli” dedi. CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ise konuyu hem soru önergesi ile Ulaştırma Bakanlığı’na hem de CİMER’e sorduğunu ancak tatmin edici bir yanıt alamadığını belirterek, “Köprü geçişlerinde 34 lira gibi bir rakama iki ay içinde 450 lira isteniyor, aynı zamanda hiçbir ihbar yok. Bu önergenin iktidar milletvekilleri tarafından da desteklenmesi gerekiyor” diye konuştu.(Osmangazi'de icra tehditi ile bin 1500 TL tahsilat)  İYİP Denizli Milletvekili Yasin Öztürk de ekonomide zor bir dönemden geçildiğini otobüsçü, kamyoncu esnafının bu cezalardan kaynaklı sıkıntı yaşadığını belirterek, “Cezasıyla birlikte araç değerinin üzerinde cezalar ortaya çıkıyor. Gerçekten tüketiciyi koruyacaksak, tüketicinin de bu konuyla ilgili sürekli mağduriyeti de söz konusuysa bir önergeyle bunu burada düzenlemeliyiz” dedi. Komisyon Başkanı Ziya Altunyaldız ise tüketici açısından gündeme taşınan sorunun önemli olduğunu belirterek, AKP Grubu ve Ulaştırma Bakanlığı’yla konuyu görüşeceğini yasa teklifi Meclis Genel Kurul gündemine gelinceye kadar bir çalışma yürüteceğini söyledi.

5-Che Guevara’nın katili Mario Teran, 80 yaşında öldü(BİRGÜN)

Küba Devrimi’nin önderlerinden Ernesto ‘Che’ Guevara’yı Bolivya’da yaralıyken infaz eden Mario Teran, 80 yaşında öldü. Teran, 2006 yılında Kübalı doktorların sayesinde katarakt körlüğünden kurtulmuştu.Bolivya dağlarında Che’yi yaralı haldeyken yakalayan askerlerin içinde yer alan Teran, infaz emrinin General Gary Prado tarafından verildiğini söylemişti. O zaman ‘çavuş’ olan Teran, Che’yi öldürmesini daha sonra, “hayatının en kötü anı” olarak tanımladı. Teran o anları şöyle anlatmıştı: “Che’yi iri, çok iri gördüm. Gözleri parlıyordu. Bana doğru geldiğini hissettim ve bakışlarını üzerime diktiğinde, başım döndü. 'Sakin ol' dedi bana, 'İyi nişan al! Adam öldüreceksin!'. Sonra kapıya doğru bir adım geri gittim, gözlerimi kapadım ve ateş ettim.” Che hakkında yazılan biyografilerde, Teran’ın ilk atışlarında hedefini ıskaladığı yazıyor.

6- Burhaniye’deki otel projesine tepki: ‘11 katlı imar izni iptal edilmeli’ (Berkay SAĞOL-BİRGÜN)

Burhaniye’de yapılması planlanan 11 katlı otel inşaatına tepkiler sürüyor. Mimarlar Odası Burhaniye Temsilciliği, 11 kata izin verilen imar planı değişikliğinin iptal edilmesini istedi. Mimarlar Odası Burhaniye Temsilciliği’nden İlkim Demirbaş, “Yapılan imar değişikliği ile kat adedi 5 kattan 11 kata çıkarılmıştır. Şehrin geleceğini etkileyecek bir değişikliğin hazırlanması aşamasında ilgili kurum ve kuruluşlardan veri, görüş ve öneriler elde edilerek gerekli analiz, etüt, araştırma ve çalışmalar yapılması gerekiyor. Ayrıca bilimsel tekniklere dayalı, ekonomik, sosyal, kültürel, tarihi, sektörel ve teknolojik araştırmalar ile sorun ve potansiyel analizleri yapılmalı” dedi.

7-Fondaki para buhar oldu(Mustafa Bildircin-BİRGÜN)

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın AR-GE Fonu’ndaki milyarlarca liraya, “Hazine’nin bütçe açığını kapatmak için” el konulduğu iddia edildi. CHP’li Emir, “Bakan sorularımıza yanıt vermiyor çünkü o da fondaki paraya el konulduğunu biliyor” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2021 yılında gerçekleştirilecek AR-GE çalışmaları için ayırdığı 4,6 milyar TL’nin 4,4 milyar TL’sinin kullanılmadığı gerekçesiyle 2022 yılına aktarıldığı açıklandı. Ancak 4,4 milyar TL’nin aslında ortada olmadığını belirten CHP Milletvekili Murat Emir, “Aktarımın kağıt üzerinde yapıldığını biliyoruz. Hazine'nin bütçe açığını kapatmak için fondaki paraya el konuldu” dedi.(https://www.birgun.net/haber/fondaki-para-buhar-oldu-380086)

8- 3 milyon hektar tarım alanı atıl(BİRGÜN)

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, atıl durumda 2 milyon 940 bin hektar tarım alanı olduğunu söyledi. Bayraktar çiftçinin acilen ekime yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bayraktar, işlenen alanın 15 milyon 122 bin hektarının Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı olduğunu belirterek şu verileri sundu: "ÇKS'ye kayıtlı alanda üretim yapan çiftçiler tarımsal desteklerden faydalanabilmektedir. Bu durumda ülkemizde 8 milyon 324 bin hektar tarım arazisi kayıt altına alınamamakta, bu alanların bir kısmında üretim devam etse de üretici desteklerden yararlanamamaktadır. 8 milyon 324 bin hektar tarım alanı, intikali yapılamamış, hissedarlar arasındaki sorunlar veya arazilerin çok küçük olması nedeniyle işlense de ÇKS'ye kayıt ettirilmeyen, atıl tarım alanları ve ecrimisille işlenen hazine arazilerinden oluşmaktadır. Bu alanlarda üretim yapan çiftçi, yüksek üretim maliyetleri karşısında destek de alamayınca üretimden vazgeçmek durumunda kalmaktadır. 8 milyon 324 bin hektar alanın 2 milyon 940 bin hektarı atıl tarım alanıdır."(https://www.birgun.net/haber/3-milyon-hektar-tarim-alani-atil-380062)

9- Cari açık 4 yılın zirvesine çıktı, ocak ayında 7,11 milyar dolar oldu(EVRENSEL)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, cari işlemler açığı ocakta geçen yılın aynı ayına kıyasla 5 milyar 336 milyon dolar artarak 7 milyar 112 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bunun sonucunda 12 aylık cari işlemler açığı 20 milyar 223 milyon dolara yükseldi. Açıklanan cari işlemler açığı son 4 yılın zirvesi niteliğinde. 7,11 milyar dolarlık açıkla 2017 Aralık ayından bu yana en yüksek cari açık kaydedilmiş oldu.(DIŞ TİCARET AÇIĞI ETKİLİ OLDU) Bu gelişmede, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının 6 milyar 425 milyon dolar artarak 8 milyar 333 milyon dolara çıkması etkili oldu. Geçen yılın ocak ayında 1 milyar 251 milyon dolar olan altın ve enerji hariç cari işlemler fazlası, bu yılın aynı döneminde 1 milyar 487 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 975 milyon dolar artarak 1 milyar 631 milyon dolara yükseldi. Hizmetler dengesi altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, ocakta geçen yılın aynı dönemine göre 891 milyon dolar artışla 1 milyar 494 milyon dolara ulaştı. Birincil gelir dengesinden kaynaklanan net çıkışlar ise aynı dönemde 190 milyon dolar azalarak 360 milyon dolara geriledi. Geçen yılın ocak ayında 26 milyon dolar net giriş kaydeden ikincil gelir dengesi kaleminde, bu yılın aynı ayında 50 milyon dolar net çıkış yaşandı. Öte yandan, aralık ayına ilişkin cari işlemler açığı 3 milyar 841 milyon dolardan 3 milyar 837 milyon dolara revize edildi. 

10- Savcı, Gazeteci Sedef Kabaş için jet mütalaa verdi, cezalandırılmasını istedi (Meltem AKYOL-EVRENSEL)

“Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla 49 gün önce tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş ilk kez İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Cumhurbaşkanına ve bakanlara hakaret etmediğini, eleştiride bulunduğunu söyleyen Kabaş savunmasında, "IŞİD üyesi olsam, uyuşturucu ticareti yapsam rahat rahat dolaşacaktım" dedi.(49 GÜN SONRA HAKİM KARŞISINDA)   "Cumhurbaşkanına hakaret" ve iki bakana karşı "Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçlamalarıyla 12 yıl 10 aya kadar hapsi istenen Gazeteci Sedef Kabaş ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, 49 gündür tutuklu bulunan Sedef Kabaş Bakırköy Cezaevi’nden getirildi. Duruşmaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki avukatı katıldı.(GAZETECİLER VE İZLEYİCİLER ALINMADI) Duruşma salonuna izleyici alınmazken; duruşmayı takip etmek için adliyeye gelen Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Sanatçı Melike Demirağ ile çok sayıda gazeteci ve izleyici duruşmayı salon dışında bekledi. Salonda duruşmayI CHP Milletvekili Utku Çakırözer ile İstanbul Barosu Başkanı Mahmet Durakoğlu takip etti.(EMNİYETİN CANLI BOMBA LİSTESİNDE OLSAM SERBEST OLACAKTIM) Duruşmada beyanda bulunan Sedef Kabaş sözlerine "Mevcut iktidarın bana ve bize yaşattıklarına gerçekleri söylemeye devam edeceğim. Yurtdışında aldığım eğitimlerden sonra kendi isteğiyle yurda dönmüş bir gazeteciyim" diyerek başladığını sözlerini mahkeme başkanı 'kendini anlatma' diyerek kesti. Sedef Kabaş beyanının devamında şunları söyledi: "Geçtiğimiz yıllarda başka bir konuşmam AKP'liler tarafından montajlanarak yayınlanmıştı. Konuşmamın içeriği kasıtlı bir şekilde çarpıtıldı ve kamuoyuna izletildi. Goebbels yöntemlerini eleştirdiğim  konuşmam Goebbels yöntemleriyle hedef gösterilmiştir.  Bu kişiler şimdi de atasözünden hakaret çıkarıp cezalandırılmamı istiyorlar. Ben bugün IŞİD üyesi olup, emniyetin canlı bomba listesinde olsaydım serbest olacaktım, uyuşturucu ticareti yapsaydım rahat rahat dolaşacaktım. Otele, devlet ihalelerine çöküp millete  küfretseydim suçlu olmayacaktım" ifadelerini kullandı.(HAKARET ETMEM, EDİLMESİNİ DE ONAYLAMAM)   "Cumhurbaşkanına hakaret etmedim, etmem, edilmesini de onaylamam" diyen Kabaş, devamında şunları söyledi: "İktidarı gerekirse en ağır şekilde eleştiririm ve takdir edersiniz ki bunlar ifade özgürlüğü kapsamındadır ve bir gazetecinin görevidir. Bunların hepsi eleştiri, hakaret olarak kabul edilemez. Aksi halkın haber alma hakkını gasp etmek anlamına gelir. Dünyanın hiçbir hukuk devletinde yaşanmayacakları yaşattılar bana. Yatarı belki birkaç saat olan bir suçtan bile hapis yatırdılar. 49 gün sonra sizin karşınıza çıktım. Nasıl bir suç işlemiş olabilirim ki 13 yıla yakın hapis yatmamı talep ediyorlar. Sözü ve kalemi dışında gücü olmayan bir kadına iktidarın gücünü kullanarak saldırdılar. Bunca saldırının öfkenin karşısında yüce Türk adaletine sığınıyorum" diyerek suçlamaları kabul etmediğini ve beraatını talep ettiğini söyledi. Kabaş, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını da 'suçsuzum' diyerek kabul etmedi.(AVUKAT POYRAZ: BU ÜLKEDE TAYYİP ERDOĞAN'IN TALEBİNE KARŞI DURACAK BİR HAKİM VAR MI?) Daha sonra söz alan Kabaş’ın Avukatı Uğur Poyraz, müştekilerin avukatlarının salonda bulunması nedeniyle “neden salondalar, beyanlarının alınmasını istiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız, bu talebe, "Siz mi biliyorsunuz" şeklinde karşılık verdi. Bir diğer avukatı ise  “Oldu, Cumhurbaşkanı salona mı gelsin” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın avukatları şikayetçi olduklarını söyleyerek davaya katılma talebinde bulundu. Duruşma savcısı da müştekilerin 'suçtan zarar görme' ihtimaline karşın davaya katılması talebinin kabulüne karar verilmesini istedi. Ardından Avukat Uğur Poyraz, beyanda bulunmaya başladı. Usul hukuku ile ilgili beyanlarda bulunmaya çalışan Poyraz'ın sözleri mahkeme başkanı tarafından "biz de biliyoruz" denilerek kesildi. Avukat Poyraz beyanda şunları söyledi: "Bu ülkede Tayyip Erdoğan’ın talebine karşı duracak bir hakim var mıdır? Bu kararı verecek hakimin sürülmeyi göze alması gerekir. Bu dava burada bitmeyecek." Kabaş Avukatı Kerem Altıparmak da şunları söyledi: "Cumhurbaşkanının avukatı müvekkilinin buraya gelmeyeceğini söyleyerek açıkça ayrıcalık istiyor. Zarar gören kişilerin gelip mahkeme salonunda şikayetini anlatması gerekir. Eğer Anayasayayı ve AİHS'i tanıyorsanız bu katılma taleplerini kabul edemezsiniz." Mahkeme başkanı ise Soylu ve Erdoğan'ın katılma taleplerini kabul etti. (JET MÜTALAA: SAVCI CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ) Ardından duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıklamak için söz aldı. Savcı, Kabaş’ın davaya konu sözleriyle Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı makamı ve Beştepe’yi kast ettiğini ve bu nedenle savunmasının cezadan kurtulma amacı taşıdığını iddia ederek, “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan cezalandırılmasını istedi. Savcı, Kabaş’ın İçişleri Bakanına yönelik “soyadına ihanet içinde olduğu” sözlerininden dolayı “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” kapsamında cezalandırmasını istedi. Soylu ve Erdoğan'ın avukatları ise cezaların üst sınırdan verilmesini talep etti. Duruşmaya 15 dakika ara verildi.("O VİDEOYA BAKARAK KARAR VERMENİZİ İSTİYORUM") Aranın ardından devam eden duruşmada Kabaş'ın avukatları söz aldı. Avukat Kerem Altıparmak, "Bu davada Türkiye'nin hukuk devleti olup olmadığına karar vereceksiniz. 'Konuşursan yanarsın' mesajı mı vereceksiniz? Demokrasi ve cumhuriyet konusunda, bu ülkede yurttaşlar eşit mi, siyasi iktidarı insanlar eleştirebilir mi buna karar vereceksiniz" ifadelerini kullandı. Sedef Kabaş'ın avukatı konuşurken cumhurbaşkanının Avukatı Ferah Yıldız "siyaset yapmayın. Burası siyaset meydanı değil" diye laf attı. Avukatların ardından Sedef Kabaş'a son sözleri soruldu. Kabaş, "Karar verirken o videoya bakarak karar vermenizi istiyorum" dedi.(ARADAN SONRA HÜKÜM AÇIKLANACAK)  Duruşmaya yeniden ara verildi. 30 dakikalık aranın ardından hükmün açıklanması bekleniyor.(NE OLMUŞTU?) Sedef Kabaş, Tele1'de katıldığı programda, "Çok meşhur bir söz vardır, taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz, o saray ahır olur" ifadelerini kullanmıştı. Bu ifadeler gerekçe gösterilerek sosyal medyada Kabaş aleyhine kampanya başlatılmış ve Kabaş, siyasi iktidara yakın gruplar tarafından hedef gösterilmişti. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Sedef Kabaş’ın kullandığı ifadeleri gerekçe göstererek Tele1 hakkında inceleme başlatıldığını duyurmuştu. Gazeteci Sedef Kabaş hakkında da "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de isim vermeden Sedef Kabaş için "Hak ettiği karşılığı bulacak" açıklaması yapmıştı. "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nce 22 Ocak'ta tutuklanan Sedef Kabaş'ın tutukluluğuna 24 Ocak'ta itirazda bulunulmuş, nöbetçi İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi 25 Ocak'ta itirazı değerlendirerek reddetmişti. Kabaş'ın avukatları, tahliye isteminin yerel mahkemece reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmış, başvurunun öncelikle görüşülmesini isteyerek, tedbir talebinde bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi ise Sedef Kabaş'ın avukatlarının, "tedbir yoluyla derhal tahliye edilmesi" talebini reddetmişti. Kabaş, AYM kararı ile ilgili, "Anayasa Mahkemesi benimle ilgili ret kararıyla aslında kendini inkar ediyor. Kendi kararlarını yok sayıyor" demişti.









TARİHTE BUGÜN (11 MART)



2014     Gezi olayları sırasında başına gaz kapsülü isabet etmesi sonucu yaralanan ve 269 gündür yoğun bakımda tutulan Berkin Elvan hayatını kaybetti.

2004     Terör İspanya'yı kana buladı. Son 50 yılın en ağır saldırısıyla karşılaşan hükümet, ayrılıkçı ETA örgütünü suçlarken, El Kaide eylemi üstlendi. Madrid'te tren istasyonlarına yapılan bombalı saldırıda 191 kişi öldü, 1800'den fazla kişi de yaralandı.

2005 - Madrid saldırısında ölenlerin anısına, Ölmüşlerin Ormanı anıtı açıldı.

1976     Nixon Şili'deki seçimler sırasında Allende'nin seçilmesini önlemek için CIA'ya emir verdiğini itiraf etti.

1991     Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Celal Talabani, gizlice geldiği Ankara'da Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la çeşitli görüşmeler yaptı.

1955     İstanbul'a uskumru akını; Balıkhaneye 250 ton uskumru geldi.

2020     Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Saat: 00:50 de açıklama yaptı : Türkiye'de ilk koronavirüs vakası görülmüştür.

1947     Türkiye Uluslararası İskan ve Kalkınma Bankası ve Uluslararası Para Fonu Teşkilatı'na (International Monetary Fund) katıldı.

2008     Danıştay, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın rektörlüklere gönderdiği "değişikliklerin yürürlüğe girmesinden sonra YÖK Kanunu'nda ayrıca bir değişikliğe ihtiyaç olmadığı, türbanlı öğrencilerin üniversitelere girebileceği" yönündeki talimatını "genelge" olarak nitelendirdi ve yürütmesini durdurdu.

1958     Türkiye "Mısır, Suriye ve Yemen" devletlerinin oluşturduğu Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni tanıdı.

1990     Litvanya tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. 

2000     Rusya'da vergi kaçakçılığını önlemek için her vatandaşa vergi numarası uygulamasını Ortodoks Kilisesi, "Tanrı karşıtı bir davranış" olarak ilan etti.

1995     Pişmanlık yasasından yararlananların sayısının1955 olduğu açıklandı.

1997     Amasya'da el yazması Kuran çalınması olayıyla ilgili yargılanan Ayşegül Tecimer, gıyabında 4,5 yıla mahkum oldu Tecimer'in ABD'ye kaçtığı öğrenildi.

1962     İstanbul İşçi Sendikaları Birliği feshedildi Bundan sora birliğin görevlerini Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu yerine getirecek.

1997     Hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin teslim oldu ve cezaevine kondu.

1969     Başbakan Süleyman Demirel bir açıklama yaparak, Genelkurmay Başkanı Cemal Tural'ın görevinden alınarak Yüksek Askeri Şura üyeliğine atandığını, yerine de Kara Kuvvetleri Komutanı Memduh Tağmaç'ın getirildiğini söyledi Bir gün sonra Cemal Tural ile Memduh Tağmaç arasında devir teslim töreni yapıldı.

1938     Avusturya Şansölyesi Schuschnigg istifa etti;yerine gelen Nazi yanlısı Seyss-Inquart'ın daveti üzerine Alman birlikleri Avusturya'ya girdi.

1924     Abdülmecit, İsviçre'de ajans temsilcilerine yazılı bir demeç verdi; " TBMM'nin Hilafet'i ilga kararı yersiz ve yolsuzdur."

1985     Mihail Gorbaçov Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreterliğine getirildi.

1972     "Anarşistler"e yardım ettikleri ileri sürülen 57 subayla 11 astsubay ordudan atıldı.

1996     Demokrasi ve Barış Partisi DBP kuruldu.

1965     İstanbul Şehir Tiyatroları'nda "edebi heyet" kurulması kararına sanatçılar tepki gösterdi.

1994     Sosyolog yazar İsmail Beşikçi, Mahkemelerin Açtığı Yol kitabında bölücülük propagandası yaptığı iddiasıyla İstanbul DGM tarafından 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

1949    İsrail ve Ürdün Rodos'ta ateşkes antlaşması imzaladı.

1997     Taksi şoförlerinin öldürülme olaylarının artması üzerine İstanbul taksicileri konvoy oluşturarak protesto gösterisi yaptı.

1959     Vatan gazetesinden iktibas ettiği bir yazıdan dolayı, Ankara Toplu Basın Mahkemesi'nde yargılanmakta olan Ulus gazetesi Yazı işleri müdürü Ülkü Arman1 yıl 4 ay hapse, 4 000 lira ağır para cezasına mahkum edildi Ayrıca Ulus gazetesi1 ay süreyle kapatıldı.

1988     Türk-İş üyesi işçiler hükümeti, işverenleri ve pahalılığı protesto etmek için ülke çapında yemek boykotu yaptı.

1962     Danıştay Ankara'daki 12 bin gecekondunun yıkılmasını onayladı.

2017     Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın, Türkiye'nin Rotterdam Konsolosluğu'na girmesine izin verilmedi.

2017     Hollanda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçuş iznini iptal etti. Çavuşoğlu sabah canlı yayında yaptığı konuşmada "uçuş iznimi iptal ederlerse bedeli ağır olur" demişti. Hollanda, "yaptırım tehditleri çözüm arayışını imkansızlaştırdı" dedi.

1990    Augusto Pinochet'nin Şili diktatörlüğü yıkıldı.

1981 - Şili Cumhuriyeti'nin Başkanlık Saray'ı olan ve Salvador Allende'nin öldürüldüğü, Palacio de La Moneda olarak adlandırılan binanın restorasyonu tamamlandı.

2011      Japonya, kayıtlı tarihi boyunca yaşadığı en büyük Deprem ve Tsunami felaketiyle karşılaştı.

1941     İngiltere'nin Sofya Elçisi Rendell'a, İstanbul'da, Pera Palas Oteli'nde suikast girişiminde bulunuldu. Olayda 4 kişi öldü, Rendell kurtuldu.

1935     Türkçülük akımının öncülerinden, tarihçi ve siyaset adamı Yusuf Akçura İstanbul'da öldü.

1988     Montajının tamamı Türkiye'de yapılan ilk F-16, Hava Kuvvetleri'ne teslim edildi.

1993    Türkiye'nin Hamburg Din Ataşesi Ali Mangaoğlu, Alman Polisi tarafından vurularak öldürüldü.

1999     Star Gazetesi yayın hayatına başladı.

1702 - İngiltere'nin günlük olarak yayımlanan ilk ulusal gazetesi, Daily Courant çıkmaya başladı.

1851 - Giuseppe Verdi'nin Rigoletto operası, ilk kez Venedik'te sahnelendi.

1867 - Giuseppe Verdi'nin Don Carlos operası, ilk kez Paris'te Théâtre Impérial de l’Opéra'da sahnelendi.

1914 - Cemal Paşa, Bahriye Nazırlığına getirildi.

1898 - Dikran Çuhacıyan, Ermeni asıllı Osmanlı besteci ve orkestra şefi(d. 1837) öldü.

1914Tayyareci Nuri Bey, Türk asker ve Osmanlı'nın ilk pilotlarından (d.1891) vefat etti.

1958 Ole Kirk ChristiansenLego şirketinin kurucusu (d.1891) öldü.

1998     Ali Sururi, tiyatro ve sinema oyuncusu (DY-1913) vefat etti.

2017     Halk müziği sanatçısı Emre Saltık yaşamını yitirdi. 57 yaşındaki Saltık 2 gün önce kalp krizi geçirmişti.

1969     Bestekar Sadi Işılay vefat etti.

1965     Jeolog ve akademisyen Malik Sayar vefat etti.

1980     Gazeteci, yazar Mehmet Zekeriya Sertel, Paris'te hayatını kaybetti.

2006     Bosna ve Kosova'yı kana bulayan Miloseviç, Hollanda'da kaldığı hapishanede kalp krizinden öldü.

1968     İstanbul Belediye Eski Başkanı Haşim İşcan vefat etti. 1963'de CHP'den aday gösterildiği seçimde, İstanbul'un tek dereceli seçimle iş başına gelen ilk belediye başkanı oldu.

2010      Türk mizahının önemli isimlerinden, 1922 doğumlu, karikatürist Turhan Selçuk vefat etti.

1967     Şair, yazar, mizahçı Yusuf Ziya Ortaç, İstanbul'da hayatını kaybetti.1923'de Orhan Seyfi Orhon'la birlikte çıkarmaya başladığı mizah dergisi Akbaba'yı ölünceye kadar yayımladı. Şiirlerini başlangıçta aruzla yazan Ortaç Ziya Gökalp'i tanıdıktan sonra hece ölçüsünü benimsemiştir. Hecenin beş şairinden biri olarak ünlendi. Tiyatro oyunları da yazan Yusuf Ziya Ortaç'ın Binnaz adlı oyunu Türk tiyatro tarihinin en başarılı piyeslerinden biridir. Şiir kitapları: Akından Akına, Cenk Ufukları, Aşıklar Yolu, Yanardağ, Kuş Cıvıltıları . Romanları: Göç, Üç Katlı Ev. Fıkralar: Beşik, Ocak


Kaynaklar: 
Vikipedi, https://www.tarihtebugun.org, https://www.tarihtebugun.gen.tr/


10 Mart 2022 Perşembe

KISA KISA GÜNDEM (10 MART 2022)

 


1-Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 22,9 oldu (duvaR)

TÜİK verilerine göre ocak ayında geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 0,1 artışla yüzde 22,9 oldu. Dar tanımlı işsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yine yüzde 11,4 olarak açıklandı. 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ocak ayına ilişkin işgücü istatistiklerini yayımladı. TÜİK verilerine göre 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı yılın ilk ayında bir önceki aya göre 21 bin kişi artarak 3 milyon 859 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 11,4 seviyesinde gerçekleşti. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 10,3 iken kadınlarda ise yüzde 13,6 olarak tahmin edildi.(https://www.gazeteduvar.com.tr/genis-tanimli-issizlik-orani-yuzde-229-oldu-haber-1556009)

2- Limak’ın AOÇ’de yapacağı ‘talana’ mimarlardan tepki: Hukuka aykırı (duvaR)

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bakanlık tarafından imar değişikliği yapılarak Limak Holding’e devredilen AOÇ alanı için açıklama yaptı: Bakanlığın LİMAK için yaptığı plan değişikliği katliamdır. 
Daha önce Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) bölgesindeki çimento fabrikası arazisine Limak Holding tarafından lüks konutlar ve dükkanlar yapılması için proje hazırlandığını gündeme getiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bu kapsamda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Limak Holding için Atatürk Orman Çiftliği alanında imar planı değişikliği yapılmasına tepki gösterdi. (ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ ALANINDA PLAN DEĞİŞİKLİĞİ KABUL EDİLEMEZ) Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, plan değişikliğini yargıya taşıyacağını bildirerek, “Atatürk Orman Çiftliği koruma amaçlı nazım imar planına ilişkin açılan davalar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde devam ederken, 5659 sayılı kanun ve Sayıştay kararları ortada iken Atatürk Orman Çiftliği alanında Ankara’nın imarı için yapılan Çimento fabrikası alanına konut, ticaret, iş merkezi, her şey dahil yaşam alanı öneren plan değişikliği kabul edilemez” dedi.(https://www.gazeteduvar.com.tr/limakin-aocde-yapacagi-talana-mimarlardan-tepki-hukuka-aykiri-haber-1556033)

3-Moda Sahnesi zamlara karşı çıktı, elektriği kesildi(duvaR)

Ocak ayında 20 bin, şubatta 19 bin 270 lira gelen elektrik faturalarını ödemeyeceğini açıklayan Moda Sahnesi’nin elektriği kesildi. 
Moda Sahnesi, Aralık ayında 7 bin lira gelen elektrik faturasının Ocak ayında 20 bin lira, şubat ayında ise 19 bin 270 lira gelmesine tepki göstererek sosyal medya hesaplarından faturaları ödemeyeceğini açıklamıştı. Üst üste ihtarların gittiği Moda Sahnesi’nde bugün elektrikler kesildi.(https://www.gazeteduvar.com.tr/moda-sahnesi-zamlara-karsi-cikti-elektrigi-kesildi-haber-1556034)

4- 43 tüketici örgütü, Tüketici Yasası'nın oldu bitti ile değiştirilmek istenmesine tepki gösterdi (Evrensel)

43 tüketici örgütü, 6502 sayılı Tüketicin Korunması Hakkında Kanununda yapılmak istenen yasa değişikliğinin, tüketici örgütlerinin görüş ve önerileri alınmadan yasalaştırılmak istendiğini belirterek, "Biz yaptık, oldu" yaklaşımını eleştirdi. Yapılan ortak açıklamada "Yasa değişikliği çalışmasının hiçbir sürecine dâhil edilmeden tüketici yasasının yaşama geçirilmesinde en önemli paydaş olan tüketici örgütlerini ve evrensel bir hak olan tüketicinin temsil edilme hakkını yok sayan bu yaklaşımı reddediyor, güçlü şekilde protesto ediyoruz." denildi. 43 tüketici örgütü yasa değişikliğine dair yayımladığı yazılı açıklamasında, tüketicinin korunmasına ilişkin ilk yasa çalışmasının Avrupa Birliği üyelik sürecinde 1994 yılında Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve 1995 yılında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile yapıldığı, yasanın zaman içinde birkaç kez değiştirildiği, nihayetinde 2013 yılında yapılan çalışma ile 6502 sayılı Tüketicin Korunması Hakkında Kanununun 2014 yılında yürürlüğe girdiği hatırlatıldı.(https://www.evrensel.net/haber/456754/43-tuketici-orgutu-tuketici-yasasinin-oldu-bitti-ile-degistirilmek-istenmesine-tepki-gosterdi)

5-Koç Holding, Tüpraş işçilerine "sefalete devam" dedi(Evrensel)

Koç Holding ilk altı ay yüzde 27, beşinci altı ayda binde 25 ücret artışı ve 3 yıl boyunca da enflasyon farkı teklif etti. Sözleşme döneminde resmi enflasyonun yüzde 25 olduğu düşünüldüğünde yüzde 2 oranında artışa denk düşüyor. Petrol-İş Sendikası ve Koç holding arasında yapılan Tüpraş toplu iş sözleşmesi üçüncü görüşmesinde Koç Holding yüzde 27 zam teklif etti. Sendika ise henüz bir açıklama yapmadı. İzmit, İzmir Aliağa, Kırıkkale ve Batman’da bulunan 4 Tüpraş rafinerisinde çalışan 3 bin 950 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesinin üçüncü oturumu gerçekleşti. Sözleşme taslağında Sendika, iki yıllık sözleşme ve yüzde 50 oranında zam talep ederken Koç Holding ise 3 yıllık sözleşme için teklifi Tüpraş işçileri için hayal kırıklığı yarattı. *İlk 6 ay için yüzde 27 *Beşinci 6 ay TÜFE + yüzde 0,25 *Diğer 6 aylar için TÜFE *Sosyal yardımların tamamı için yıllık yüzde 25,5 oranında zam yapıldı.

6-Yurttaşa tasarruf Diyanet’e lüks otel(Mustafa Bildircin-BİRGÜN)


Yurttaşa, “Lüksten kaçının” uyarısında bulunan Diyanet, tercihini bir kez daha beş yıldızlı otelden yana kullandı. Görevli personelin harem-selamlık şeklinde okuz gün boyunca lüks otelde eğitim aldığı öğrenildi.
(https://www.birgun.net/haber/yurttasa-tasarruf-diyanet-e-luks-otel-379946)

7-Varlık Fonu, Türk Telekom’u almaya hazırlanıyor(BİRGÜN)

Türkiye Varlık Fonu (TVF), konuya yakın kaynaklara göre Türk Telekom hisselerini almak için bankalardan yaklaşık 1,6 milyar dolarlık finansman sağlamaya hazırlanıyor. TVF, Türk Telekom’u almak için hazırlıklara başladı. Bloomberg'e konuşan Kaynaklar TVF’nin, aralarında Türk Telekom’da yüzde 55 hissesi olan bankaların da olduğu, bir grup bankayla finansman sağlama konusunda görüşmeleri ileri aşamaya taşıdığını belirtti.Kaynaklara göre; anlaşmanı büyüklüğünü kredinin miktarını aşabilir. Bankalar ayrıca Türk Telekom’dan 200 milyon dolar birikmiş temettü ödemesi alabilir. Satışa konu olan yüzde 55 hissenin bugünkü piyasa değeri 1,3 milyar dolar civarında bulunuyor. Varlık Fonu ve banka hisselerinin temsilcisi Levent Yapılandırma Yönetimi (LYY) konuya ilişkin Bloomberg'e yorum yapmadı. Kredinin 2 yılı geri ödemesiz olmak üzere 6 yıl vadeli olması planlanıyor.(ÖZELLEŞTİRME SÜRECİ) Şirket, 14 Kasım 2005 yılında özelleştirme çalışmaları kapsamında, yüzde 55 hissesi ile Oger Telekomünikasyon A.Ş.’ye devredildi. 6 milyar 550 milyon dolara gerçekleşen devir, cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olmuştu. Ancak bu rekor 2013 yılında, İstanbul'a yapılacak olan üçüncü havalimanı ihalesi ile el değişti. Devir sırasında kablo televizyon yayını ve kablo internet hizmetleri Türksat'a aktarılırken, deniz haberleşmesi ve seyir güvenliği hizmetleri de Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne devredilmişti. Temmuz 2018'de Oger Telekom'un bankalara olan kredi borcunu ödeyememesi nedeniyle, kredi veren bankalar, şirketin Türk Telekom'daki hisselerini devraldı. 17 Ağustos 2018'de BTK'nın devrine izin vermesinden sonra, 29 Ağustos 2018'de Hazine ve Maliye Bakanlığı alacaklı bankalar tarafından devralınmasına onay verdiğini açıklamıştı.

8-Meslek liselerinin kapısına kilit vuruldu(Mustafa Kömüş-BİRGÜN)

‘İş garantili’ denilerek sunulan meslek liselerinde de sonuç fiyasko oldu. Mezunların yüzde 47’si işsiz kaldı. Öğrenci sayısı 432 bin azaldı. 6 yılda kapısına kilit vurulan meslek lisesi sayısı ise 1887. YKS’de başarısız olan öğrenci sayısı da artıyor. (YKS BAŞARISI GİDEREK DÜŞÜYOR) Son 6 yılda bin 887 mesleki ve teknik okulun kapandığı belirtilen raporda
“Bu kurumlarda eğitim gören öğrenci sayısı ise 432 bin azaldı. Bu Mesleki eğitimde çok ciddi bir stratejik planlama zafiyetinin egemen olduğunun göstergesidir” denildi. Meslek lisesi mezunlarının üniversiteye girişteki başarısının da ciddi biçimde düştüğü kaydedilen raporda şu bilgilere yer verildi: "2020 yılında, meslek lisesi çıkışlı yaklaşık 1,2 milyon öğrencimiz üniversite sınavına girmişken bu öğrencilerden sadece 102 bin öğrenci örgün bir lisans programına yerleşebilmiş. Önlisans ve açıköğretim programları ile birlikte bu oran ancak yüzde 30’u bulabilmekte. Yani sınava giren 850 bine yakın meslek lisesi çıkışlı öğrenci hiçbir yükseköğretim programına yerleşememiş. 2015 yılında mesleki ve teknik eğitimdeki gençlerin yüzde 45’i bir yükseköğretim kurumuna yerleşebiliyorken bu oranın 2020 yılında yüzde 30’lar seviyesine kadar düşmesi, meslek liselerinden mezun olan gençler için yükseköğretime geçişin giderek daha zorlaştığını ve yaşanan sorunların derinleştiğini göstermekte.”
(https://www.birgun.net/haber/meslek-liselerinin-kapisina-kilit-vuruldu-379944)

9-TÜVTÜRK’ün muayene geliri 4,1 milyar TL(Mustafa Bildircin-BİRGÜN)

Araç muayene istasyonlarından haksız kazanç elde ettiği gerekçesiyle eleştirilen TÜVTÜRK’ün 2021 yılında 11 milyon 275 bin 643 aracı muayene ettiği, toplam kazancının ise en az 4,1 milyar TL olarak gerçekleştiği öğrenildi. CHP Milletvekili Burhanettin Bulut, “Araç sahipleri birkaç dakika süren rutin muayene sonrası mecburen fahiş fiyatlar ödemek zorunda kalıyor. TÜVTÜRK, devlete ödemek zorunda olduğu parayı düştükten sonra kasasına 3,9 milyar TL koyuyor” dedi. 2007 yılında 552 milyon 150 bin dolar karşılığında, “Araç muayene istasyonlarını geliştirme ve işletim hakkını” 20 yıllığına devralan TÜVTÜRK’ün 2021 yılında muayenesini gerçekleştirdiği araç sayısı belli oldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun CHP’li Burhanettin Bulut’un soru önergesine verdiği yanıta göre, 2021 yılında 11 milyon 275 bin 643 araç TÜVTÜRK istasyonlarında muayene edildi. Muayene edilen araç sayısı olarak belirtilen 11,2 milyona, herhangi bir para talep edilmeyen tekrarlı muayenelerin dahil edilmediği bildirildi.(KALAN PARA 3,9 MİLYAR TL) Bulut, zamdan önce otomobil muayene ücreti olarak uygulanan 372 TL’den hesaplandığında, TÜVTÜRK’ün 2021 yılında araç muayenelerinden elde ettiği toplam gelirin 4 milyar 194 milyon 539 bin TL olduğunu söyledi. TÜVTÜRK'ün araç muayene istasyonlarının 20 yıllık işletim hakkını Türkiye Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan 2007 yılında 552 milyon 150 bin dolara aldığını anımsatan Bulut, şunları söyledi: “İhale 2004 yılında yapılmış ancak yargı süreci nedeniyle bir türlü satışı tamamlanamamıştı. TÜVTÜRK’ün yıllık ödemesi 27 milyon 607 bin 500 dolar. 2021 yılı ortalama dolar kuru, 8,89 TL. Yani TÜVTÜRK'ün araç muayene istasyonlarına yıllık ödediği 245 milyon 430 bin 675 TL. Bu parayı devlete ödedikten sonra TÜVTÜRK’e kalan para ise 3 milyar 949 milyon 108 bin 521 TL.” Araç muayene ücretleri için yurttaşa çıkarılan yüksek bedele de dikkati çeken Bulut, şu değerlendirmelerde bulundu: “Son gelen zamlarla birlikte araç muayene ücretleri KDV dahil otobüs, kamyon, çekici ve tankerlerde yüzde 37 artarak 503,86 TL’den 685,58 TL’ye, otomobil, minibüs, kamyonet, özel amaçlı taşıt, arazi taşıtı, römork ve yarı römorklarda yüzde 36 artarak 372,88 TL’den 507,40 TL’ye, traktör, motosiklet ve motorlu bisikletlerde yüzde 36 artarak 189,98 TL’den 258,42 TL’ye yükselmiştir. Araç sahipleri birkaç dakika süren rutin muayene sonrası mecburen bu fahiş fiyatları ödemek zorunda bırakılmaktadır.”

10-Yeni Tarım Bakanı Kirişçi'nin şirketi ortaya çıktı: 'Gıda kartellerine danışmanlık yapıyor'(Cumhuriyet)

Gıda arzı ve fahiş fiyatlandırma üzerine değerlendirmelerde bulunan CHP Milletvekili Bekaroğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı'na atanan Vahit Kirişçi'nin gıda kartellerine danışmanlık yapan bir şirkete sahip olduğunu iddia etti. 
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, gıda arzı ve yüksek fiyatlandırma sorunlarına ilişkin Meclis’te basın toplantısı yaptı. Yeni Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin yabancı gıda kartellerine danışmanlık yapan New Bridge adlı danışmanlık firmasının sahibi olduğu iddiasını gündeme getiren Bekaroğlu, Türkiye’deki gıda arzı ve aşırı fiyatlanmanın temelinde, dünya gıda tekellerine danışmanlık yapanların Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanı olmasının yattığını söyledi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/yeni-tarim-bakani-kiriscinin-sirketi-ortaya-cikti-gida-kartellerine-danismanlik-yapiyor-1914678)




Türkiye'nin ilk kadın doktoru Safiye Ali: Osmanlı sarayından Almanya'da adsız bir 'mezar'da noktalanan dolu bir yaşam - Yunus Ülger / duvaR

 


Türkiye'nin ilk kadın doktoru unvanını taşıyan Safiye Ali, yaşamını noktaladığı Dortmund'da, 69 yıl sonra bulunan mezarının başında anıldı. Dortmund Belediyesi anıt mezar yapma sözü verdi.

Almanya'nın Dortmund kentinin büyük bir parkı andıran Ana Mezarlığında bir avuç insan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Türkiye'nin ilk kadın doktoru Dr. Safiye Ali'yi 'mezarı' başında andı.

                                                     Essen Başkonsolos yardımcısı Efsane Tatar.

Mezarı, tırnak içinde yazmamın sebebi, aslında bir mezarının olmaması... Safiye Ali'nin Alman eşi Dr. Ferdinand Krekeler ile birlikte gömüldüğü mezar 1987'de kaldırılmış, yeri düzlenmiş. Almanya'da mezarlar belli bir süre için veriliyor, sonra düzleniyor, üzerine başka insanlar gömülüyor... Safiye Ali'nin mezarı da, Google'ın doğum gününde hatırlatması üzerine tam 69 yıl sonra, geçen yıl doğum günü olan 2 Şubat'ta bulunmuştu.

Anma töreninde Essen Başkonsolos yardımcısı Efsane Tatar ile kentteki Türkiye kökenli derneklerin temsilcileri Safiye Ali'nin mezarına çiçek bıraktı, dua etti. Efsane Tatar, Safiye Ali için anıt mezarın bir an önce yapılmasını arzu ettiklerini söyledi. Dortmund Belediye Meclisi üyesi Emre Güleç, Dortmund Belediyesi'nin anıt mezar sözü verdiğini, bir sonraki Dünya Kadınlar Günü'nde Safiye Ali'yi anıt mezarının başında anmayı ümit ettiğini belirtti.

ALMANYA'DA TIP ÖĞRENİMİ

Dr. Safiye Ali, 2 Şubat 1894'te İstanbul'da dünyaya geldi. Babası, Osmanlı sultanları Abdülaziz ve 2. Abdülhamit'in yaveri Ali Kırat Paşa'ydı. Amerikan Kız Kolejini bitiren Safiye Ali, doktor olmak istiyordu. Kolejin müdürü de, öğrencilerini doktor olmaları için teşvik ediyor, cesaretlendiriyordu. Safiye Ali'nin doktor olmasında okul müdürünün büyük katkısı vardı....

Ayrıca doktor ve sağlık elemanı yetersizliği sebebiyle savaşlarda yaralanan askerlerin ölmesi de Safiye Ali'nin doktorluğu tercih etmesinde büyük rol oynuyor.

Ne var ki, o zaman kadınların tıp öğrenimi yapmaları yasak. Bu yasak Safiye Ali'yi yıldırmıyor, zamanın Eğitim Bakanı Ahmet Şükrü Bey'in yardımıyla burs alıyor ve Almanya'nın Würzburg kentine tıp öğrenimi için geliyor. 1. Dünya Savaşı yeni bitmiş, genç bir kadın dilini bilmediği ve savaştan yeni çıkmış bir ülkeye tıp öğrenimi yapmaya geliyor. Bu cesareti ve azmi, Safiye Ali'nin bir doktor ve siyasi bir kişilik olarak ileride İstanbul'da yapacağı çalışmalarının da habercisi oluyor...

Safiye Ali, kısa sürede Almanca öğrenip tıp öğrenimine başlıyor, mezun olduktan sonra, kadın ve çocuk hastalıkları alanında uzmanlık öğrenimine başlıyor, bunu da başarıyla bitiyor. Bu sırada göz doktoru olan Ferdinand Krekeler ile evleniyor. Eşi, daha sonra Müslüman olup Ferdi Ali adını alıyor.

KADIN DOKTORA GÜVEN YOK...

Uzmanlık öğrenimini tamamladıktan sonra 1923'te, eşiyle birlikte İstanbul'a dönüyor ve muayenehane açıyorlar. Almanya'da kalma ve mesleğini burada sürdürme imkanı olmasına karşın o ülkesine dönüyor, çünkü en büyük arzusu ülkesinde doktorluk yapmak... Beş yıl kadar kendi muayenehanelerinde doktorluk yapıyor ancak kadın olduğu için kendisine güvenilmiyor, dolayısıyla işleri yürümüyor. Kendisine muayeneye gelen kadınlar, erkek doktorlardan daha düşük ücret veriyorlar. Ayrıca erkek doktorlar, kendilerine bir kadın doktorun rakip olmasını istemiyor.

    Safiye Ali Dortmund'daki muayenehanesinin önünde. 


POLİTİK BİR DOKTOR

Safiye Ali, sadece mesleğini çok seven bir doktor değil, aynı zamanda politik bir kişiydi...

Kadın haklarının dar bir çevrede gündemde olduğu, 'feminizm' kelimesini daha kimsenin duymadığı bir dönemde kadın hakları alanında çalışmalar yapıyor. Kadın erkek eşitliğine inanmış, bunu her fırsatta savunan biri olarak Türk Kadınlar Birliği'ne üye olup derneğin çalışmalarına destek veriyor. Dahası milletvekilliğine de aday oluyor. En yoğun çalışmasını, kadınların fuhuşa zorlanmasına karşı yapıyor, buna karşı yapılan gösterilere katılıyor.

ÇOCUKLAR İÇİN GÖNÜLLÜ ÇALIŞMALAR

Kadın ve çocuk sağlığı alanlarında uzmanlaşan Dr. Safiye Ali, bu alanda birçok gönüllü çalışma yapıyor. Bir süre Fransız Kızılhaç'ı tarafından kurulmuş olan İstanbul'daki yardım kuruluşu Süt Damlası Bakımevi'nin yöneticiliğini yapıyor. Süt Damlası Bakımevi, anne sütünden kesilen ve steril süt içme imkânından mahrum olan çocuklar için kurulmuş. Süt Damlası Bakımevi'nin başına geçen Safiye Ali, gönüllü çalışmalarıyla bakımevine etkinlik kazandırıyor. Süt Damlası'ndaki çalışmaları kadınları emzirmeye teşvik etme, yetersiz beslenen çocukların sağlıklı beslenebilmeleri amaçlı eğitimler düzenlemeye yönelik.

Safiye Ali, bu çalışmalarının yanı sıra Türkiye dışındaki sağlık konularındaki toplantıları da katılıyordu. Ayrıca çocuk ve kadın sağlığı hakkında birçok kitap yazdı.

ALMANYA'YA DÖNMEK ZORUNDA KALDI 

Ancak Safiye Ali, bu verimli ve yoğun çalışmalarına karşın, 1930'lu yılların başlarında Almanya'ya dönmek zorunda kaldı çünkü doktor olarak işleri iyi gitmiyordu. Almanya'ya döndükten sonra eşiyle farklı kentlerde çalıştı ve sonra Dortmund kentine yerleşip burada muayenehane açtılar. Doktorluğunun yanı sıra üniversitelerde dersler de verdi. Kansere yakalanmasına karşın 2. Dünya Savaşı yıllarında mesleğini olabildiğince sürdürmeye çalıştı. 5 Temmuz 1952'de kansere yenik düşerek yaşama veda etti.

Yunus Ülger / duvaR