CHP'liyken Erdoğan'a diploma desteği vermişti: Aydın Ayaydın AKP'nin Muğla adayı oldu
ANAP ve CHP'den daha önce milletvekilliği yapan Aydın Ayaydın, AKP'nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Ayaydın 2014'te Erdoğan'a diploma tartışmalarında destek vermişti.AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için adayının Aydın Ayaydın olduğunu açıkladı.
Mardin Derik doğumlu olan Ayaydın, 1993'te Turgut Özal tarafından atandığı YÖK üyeliğinden 1995'te istifa ederek DYP'den milletvekili adayı olup seçilememişti. 1997-1999 yılları arasında Rekabet Kurumu Başkanlığını yürüten Ayaydın daha sonra 1999-2002 yılları arasında Anavatan Partisi'nden bir dönem milletvekili olmuş, 2011 seçimlerindeyse CHP'den İstanbul milletvekili seçilmişti.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Erdoğan'ın diploma tartışmaları Meclis’te de gündeme geldiğinde Erdoğan’a destek CHP’li milletvekili Aydın Ayaydın’dan gelecekti. Ayaydın henüz başbakan olan Erdoğan için “Sayın başbakanın 4 yıl boyunca hem derslerine girdim, hem sınavlarını yaptım, dolayısıyla sayın başbakan 4 yıllık üniversite mezunudur” diyecekti.
Aradan yıllar geçtikten sonra 2022’de verdiği bir mülakattaysa Ayaydın, Tayyip Erdoğan’ın gece öğrencisi olduğunu, okula sınavdan sınava geldiğini söyleyecek ve “Ben hiçbir zaman Erdoğan’ın diplomasını gördüm demedim” diye açıklama yapacaktı.
2011 yılındaysa Ayaydın AKP hükümetini IMF programını terk etmekle suçlamıştı. O dönemde Cumhuriyet gazetesine yaptığı değerlendirmede Ayaydın “AKP yönetimi şimdi de kabadayılık yaparak biz IMF’siz de yola devam edebiliriz diyor. Bu anlayıştaki hayali ekonomi politikalarının da sonu geldi. AKP iktidarının ekonomi kurmayları, artık freni patlamış bir kamyon gibi ardı ardına kriz kapıda açıklaması yaparak teslim bayrağı çekme noktasındalar” demişti.
Aydın Ayaydın'ın kızı Derya Ayaydın da 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde AKP'den İstanbul milletvekili seçilmişti.
/././
AKP'ye geçip teşvik aldı, işçileri dövüp fabrikadan attı: Hatipoğlu Eskişehir adayı oldu
AKP'nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, İYİP'ten istifa ederek AKP'ye geçen Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu oldu.AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Haliç Kongre Merkezi'nde 11'i büyükşehir olmak üzere 26 ilin belediye başkan adaylarını açıkladı.
31 Mart'ta yapılacak yerel seçimde, AKP'nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, İYİP'ten istifa ederek AKP'ye geçen Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu oldu.
Peki Nebi Hatipoğlu kim?
AKP'ye geçti, teşvik aldı
"AKP iktidar olursa AK Parti’ye geçer misiniz?" sorusuna "Tabi ki geçmem. Ne işim var? Türkiye’de iki tip siyasetçi var. Siyaseti iş olarak yapanlar ve hizmet olarak yapanlar. Biz siyaseti hizmet olarak yapacağız. İş kolu olarak yapmayacağız. Allah siyaseti iş kolu olarak yapmayı nasip etmesin" diyen Hatipoğlu, son seçimde İYİP'ten Eskişehir vekili seçildi, daha üzerinden altı ay geçmeden İYİP'ten istifa ederek AKP'ye katıldı.
Hatipoğlu da TBMM'deki vekillerin çoğu gibi patron. Eskişehir'deki PVC pencere üreten Europen'in sahibi. Nitekim, AKP'ye geçişinde de patronluğun izleri görülüyor. Nebi Hatipoğlu’nun büyük ortağı olduğu Europen Endüstri İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi’nin, AKP transferinin ardından Sanayi Bakanlığı’ndan 1,3 milyar liralık teşvik aldığı ortaya çıkmıştı.
'Ben kimim?' diye soruyor, tanıyamayanı dövüyor
soL'dan Yekta Armanc Hatipoğlu, "Peki, Hatipoğlu nasıl bir patron?" sorusunun yanıtını, Hatipoğlu'nun fabrikasında çalışan işçilerden işçilerden almıştı. Hatipoğlu'nun fabrikasında çalışan işçilerin çizdiği tablo ise durumun vahametini gözler önüne sermişti.
Hatipoğlu'nun fabrikasında çalışan bir işçi onu şöyle anlatıyor:
"Nebi Hatipoğlu bir gün fabrikada dolaşıyor. Biz işçilere tek tek ‘Ben kimim?’ diye soruyor. Bir arkadaşımız tanıyamadı kim olduğunu. Hatipoğlu, kendisini tanıyamayan işçiyi dövdürtüp işten çıkarttı. Mafya gibi dolaşıyor fabrikada."
Sendikaya yasak
Ayrıca fabrikada çalışan işçiler Hatipoğlu’nun fabrikaya sendika sokmak isteyen işçileri tehdit ettiğini söylerken, ek mesai ücretlerinin düzensiz şekilde elden yatırıldığını ve bu durumun da emekliliklerini etkileyeceğini belirtiyor.
Fabrikaya sendika sokmak isteyen işçiler işten atılmakla tehdit edilirken, patron ve adamlarının da fabrikadaki işçilerin birliğinin önüne geçmek için, işçiler arasında "patrona yakınlık" üzerinden ayrımlar yaratmaya çalıştığı biliniyor.
Daha "makbul" sayılan işçiler, daha uzun mola süresine sahipken, patrona yakın olan işçilerin diğer işçilere kıyasala iş yükü azalırken, mola süreleri ise uzuyor. Söz konusu ayrımın yalnızca bunlarla da sınırlı kalamdığını aktaran bir işçi şöyle konuşmuştu:
"İşçiler arasında da bir bölünmüşlük var. Operatörler, kendi bakmaları gereken makineleri işçilere zimmetliyor. Üç makineye bakan işçi, iki makineye daha bakıyor. Onlar operatörlerin makinesi oluyor. Ama tabii ki işçi baktığı bu iki makine üzerinden herhangi bir ek ücret falan almıyor. Duruma tepki gösteriyoruz, bu sefer ücretimizi kesmekle tehdit ediyorlar."
Korku: Çalışma sonrası fabrika önüne polis dikti
Patronların Ensesindeyiz (PE), baskı, mobbing ve kötü çalışma koşullarına karşı fabrika önünde çalışma yapmış ve işçilere, kötü çalışma koşullarına karşı bir araya gelme çağrısı yapmıştı.
Hatipoğlu ise PE çalışmasından sonra fabrikasının önüne polis dikmişti. Yalnızca fabrikanın önüne polis dikmekle de kalmayan Hatipoğlu, mola alanlarını kapatarak bahçeye çadır kurmuştu. İşçiler, ısıtıcı olmayan bu çadırlarda mola vermek zorunda bırakılmıştı.
/././
Kazdağları'ndaki ağaç katliamını savunmuştu, AKP'nin Çanakkale adayı oldu
AKP'nin Çanakkale belediye başkan adayı İskenderoğlu, Kazdağları'nda Kanadalı şirket için yapılan ağaç katliamını "kesen bizim devletimiz, kesen orman bölge müdürlüğümüz" diye savunmuştu.
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partisinin Çanakkale Belediyesi Başkanlığı'na önceki dönem AKP Çanakkale milletvekili olan Jülide İskenderoğlu'nu gösterdi.
İskenderoğlu'nun 2019 yılında milletvekili olduğu dönemde Çanakkale Kirazlı'da Kanadalı şirket Alamos Gold'un projesi için Kazdağları'nda gerçekleştirilen ağaç katliamını savunan ifadeleri tepki çekmişti.
İskenderoğlu yaptığı açıklamada sürecin yasal çerçevede gerçekleştiğini ileri sürerek "Kesen hiçbir firma değil, kesen bizim devletimiz, kesen orman bölge müdürlüğümüz. Hiçbir şey kontrol dışında gerçekleşmiyor. Bugün kağıdı kullanıyorsak, ahşap masada yemeğimizi yiyorsak aslında bunlarda bu kesilen ağaçlardan yapılan ürünler" demişti.
Sözcü gazetesi o dönemde İskenderoğlu'nun açıklamalarını şöyle aktarmıştı:
“Önümüzde gündem ile ilgili bir konu var. Biz bir kere hiçbir madenin avukatı değiliz. Bu memleketin her ağacı, her suyu, her denizi bize emanettir ancak yapılan bir maden kanunu ile birlikte biliyorsunuz ki dünyanın her yerinden maden çıkartma yasası var bununla ilgili. Doğru yapılıyor mu kısmında eminim müdürlerimiz bize gereken açıklamayı verecektir ama Çanakkale’de bugün bin 800 noktada ağaç kesiliyor.
Kesen hiçbir firma değil, kesen bizim devletimiz, kesen orman bölge müdürlüğümüz. Hiçbir şey kontrol dışında gerçekleşmiyor. Bugün kağıdı kullanıyorsak, ahşap masada yemeğimizi yiyorsak aslında bunlarda bu kesilen ağaçlardan yapılan ürünler. Çanakkale’nin her ağacı bizim için kıymetli. Kesilen ağaçların yerine 3 milyon ağaç dikiyoruz kesilenleri söylerken kimse dikilenleri söylemiyor."
(soL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder