13 Ekim 2017 Cuma

Mutlu kız çocuğu fotoğrafları - MİNE SÖĞÜT

İki gün önce Dünya Kız Çocukları Günü’ydü.
O gün boyunca sosyal medya, kız çocuğuyla fotoğraflarını paylaşan ebeveynlerle doldu taştı.
Anne babasının kollarında huzurla gülümseyen...
Ve belli ki hayatı nispeten de olsa, çağdaş bir aile ortamında erkek çocuklarıyla eşitlikçi bir yaklaşımla şekillenen o kız çocuklarına bakarken...
Muhtemelen siz de kendi kız çocuğunuzu düşündünüz.
Ve bir kızınız olduğu için onlar gibi sevindiniz.
Hatta hemen kendi çocuğunuzla fotoğraflarınıza gitti eliniz.
Altına güzel cümleler yazarak siz de sosyal medyada benzer fotoğraflar paylaştınız.
Ama hata yaptınız.
Dünya Kız Çocukları Günü’nde... 


Özellikle bu ülkede paylaşılması gereken, yüzleşilmesi gereken durum bu değildi.
Çağdaş ortamlarda, eşitlikçi bir eğitimle büyütülen mutlu kız çocuklarının yerine...
Onlar gibi olmayan, olamayan...
Bambaşka ailelerde, kültürlerde, olumsuz ortamlarda sizin çocuğunuzunkine hiç benzemeyecek bir kadere doğru büyüyen...
Ve büyüdükçe varlığı tehlikeye giren kız çocuklarının fotoğraflarını paylaşmalıydınız.
Mesela daha anaokulu çağında okula başı bağlanarak gönderilen bir kız çocuğu fotoğrafı...
Ya da daha ergenliğe yeni girmişken evlendirilen bir kız çocuğu fotoğrafı...
Okula gönderilmeyen, eve hapsedilen, işe koşulan bir kız çocuğu fotoğrafı...
Aile içi cinsel tacize uğrayan bir kız çocuğu fotoğrafı...
Okulda istismar edilen bir kız çocuğu fotoğrafı...
Evde şiddet gören bir kız çocuğu fotoğrafı...
Kendisini dış dünyadan sakınmaya tembihlenmiş bir kız çocuğu fotoğrafı...
Kız olduğu için kendisini günahkâr sanan, bedensel ve ruhsal varlığından ölesiye utanan bir kız çocuğu fotoğrafı...
Bunları paylaşmalıydınız.
Ve biz o gün hep birlikte kendi çocuklarımızın değil o çocukların fotoğraflarına bakmalıydık.
Böyle yaralı iklimlerde kız çocuğu olmanın ne anlama geldiği üzerine düşünmek ve düşündürmek için bu günü bir fırsat olarak kodlamalıydık.
Evlerimizde üzerine titreye titreye büyüttüğümüz....
Ve güçlü bir birey olabilmesi için her türlü ayrımcılıktan sakındığımız kız çocuklarımızın bu ülkede artık hızla küçük bir azınlık olacağını, içimiz titreyerek idrak etmeliydik.
Bizimki gibi muhafazakâr coğrafyalar, sadece kız oldukları için, adaletten uzak, tehlikelere açık, gözden çıkarılmış hayatlar yaşayacak çocuklarla dolup taşıyor.
Üstelik durumları şu politik kaosta kolayca daha iyiye gidecek gibi de görünmüyor.
11 Ekim tarihi kız çocuklarıyla ilgili sorunlara farkındalık yaratmak için bundan beş yıl önce Dünya Kız Çocukları Günü ilan edilmiş.
Bu beş yıl içinde, özellikle geri kalmış ülkelerde çocuk olmak ve kadın olmak arasında bir de kız çocuğu olmanın ağır yükünü taşıyan nesillere dikkat çekmeye çalışılırken;
Biz bu ülkede kız çocuklarımızı...
Kendi uygarlığını en hassas yerlerinden bıçaklayarak kan kaybından ölmeyi devlet politikası ilan eden...
Eğitim sistemini en başından kız çocuklarının kişisel gelişimlerini engelleyecek içeriklerle tasarlayan...
Anaokullarına kadar sokulan dini eğitimle çocuklara toplumdaki yerlerini belirli bir inancın katı ve eşitliksiz yaptırımlarıyla belleten...
Kız çocuklarının kişiliklerini daha belirginleşemeden silen, silikleştiren bir devlet politikasının berbat hesaplarına kurban verdik.
O yüzden artık mutlu kız çocuğu fotoğrafının bu ülkede hükmü yok.
Ama mutsuz çocukların hükmü, tehlikeli bir şekilde çok.

Mine Söğüt/ CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder