Suriye’de savaş çıkarıp ‘İhvan projesi’ devşireceğini düşünenlerin tasarımlarının hiçbirisi tutmadı. ABD’nin Ortadoğu’da nüfuzundaki azalma en bariz örnek. Son tahlilde ABD küresel bir güç ve kayıplarını tersine çevirme kapasitesi baki. Türkiye’nin durumu ise giderek içler acısı hal almakta.
***
Ankara, Afrin operasyonuna girişeceğini, ABD’nin SDG üzerinden 30 bin kişilik ‘Sınır Koruma Gücü’ kurma kararı üzerine açıkladı. Oysa Washington epeydir göstere göstere asli unsuru YPG/PKK olan SDG’yi silahlandırıyor. Şimdi bu sınır gücü, YPG üzerinden kuzeydoğuda Türkiye sınırında yaklaşık 500 km’lik alanda; kısa süre önceye dek IŞİD’le aynı yatağa girmiş Arap aşiretler üzerinden de Irak sınırında tesis edilecek.
Sorun şu ki Afrin buralarda değil. ABD’nin değil, kuzeybatıda Rusya’nın operasyon alanında. Afrin’in YPG/ PKK’nin militan devşirdiği yer olduğu ise kâfi yanıt değil. Üstelik İncirlik’in Amerikan uçaklarına açık tutulması da tutarsız.
İkincisi zamanlama... Afrin operasyonu tam da Rusya ile Suriye ordusunun İdlib’deki ‘el Kaideistan’a operasyona başlamasıyla gündeme geldi. 27 Aralık’ta Rusya IŞİD sonrası hedefini ‘El Kaide’nin Suriye kolu Heyet Tahrir Şam’ı (Nusra) yok etmek’ olarak koydu. Türkiye Astana garantörü olarak İdlib’deki çatışmasızlık bölgesinin ‘temizlenmesi’ misyonunda başarı kaydetmemişken, toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarını tanıdığı Suriye’nin ordusunun Rusya desteğinde hızlı ilerlemesinden rahatsız oldu.
İronik olanı İdlib operasyonunun Ankara’da iki reflekse yol açması. İlki Esad’ın yine ‘terörist’ ilan edilmesi. İkincisi ise ABD’ye yine ‘bölgede aslında sizinle iş tutmak istiyoruz’ mesajıydı. ABD dikkate almadı. Tıpkı yıllardır ‘Rakka’da sizinle çalışmak istiyoruz’ mesajlarını almadığı gibi.
Sorun şu ki Afrin buralarda değil. ABD’nin değil, kuzeybatıda Rusya’nın operasyon alanında. Afrin’in YPG/ PKK’nin militan devşirdiği yer olduğu ise kâfi yanıt değil. Üstelik İncirlik’in Amerikan uçaklarına açık tutulması da tutarsız.
İkincisi zamanlama... Afrin operasyonu tam da Rusya ile Suriye ordusunun İdlib’deki ‘el Kaideistan’a operasyona başlamasıyla gündeme geldi. 27 Aralık’ta Rusya IŞİD sonrası hedefini ‘El Kaide’nin Suriye kolu Heyet Tahrir Şam’ı (Nusra) yok etmek’ olarak koydu. Türkiye Astana garantörü olarak İdlib’deki çatışmasızlık bölgesinin ‘temizlenmesi’ misyonunda başarı kaydetmemişken, toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarını tanıdığı Suriye’nin ordusunun Rusya desteğinde hızlı ilerlemesinden rahatsız oldu.
İronik olanı İdlib operasyonunun Ankara’da iki reflekse yol açması. İlki Esad’ın yine ‘terörist’ ilan edilmesi. İkincisi ise ABD’ye yine ‘bölgede aslında sizinle iş tutmak istiyoruz’ mesajıydı. ABD dikkate almadı. Tıpkı yıllardır ‘Rakka’da sizinle çalışmak istiyoruz’ mesajlarını almadığı gibi.
***
Yani ortada bir trajedi var. Rusya ve ABD’nin Afrin ile ilgili soğukkanlı yaklaşımlarıyla iyice göze batıyor.
Bu yazı yazılırken ABD’nin IŞİD ile mücadele temsilcisi Albay Dillon’un “Afrinbizim operasyon alanımızda değil” tepkisi yansıtıldı. Bu ‘Afrin’den bize ne’ demek.
Türkiye, Rusya’dan yeşil ışık almadan Afrin’e giremez. Dolayısıyla operasyon başlarsa bu Moskova’nın YPG’nin ABD ile iş tutması karşısında ders verme ve Kürtleri Şam ile uzlaştırma hamlesine yorulabilir. Ama o zaman operasyonu sınırlı tutulmasının tercih edileceği açık. Zira Moskova’nın derdi Soçi’de kurulacak Ulusal Diyalog Kongresi.
Bu yazı yazılırken ABD’nin IŞİD ile mücadele temsilcisi Albay Dillon’un “Afrinbizim operasyon alanımızda değil” tepkisi yansıtıldı. Bu ‘Afrin’den bize ne’ demek.
Türkiye, Rusya’dan yeşil ışık almadan Afrin’e giremez. Dolayısıyla operasyon başlarsa bu Moskova’nın YPG’nin ABD ile iş tutması karşısında ders verme ve Kürtleri Şam ile uzlaştırma hamlesine yorulabilir. Ama o zaman operasyonu sınırlı tutulmasının tercih edileceği açık. Zira Moskova’nın derdi Soçi’de kurulacak Ulusal Diyalog Kongresi.
***
ABD’nin Suriye’de rejim değişikliği tutmadı ama Suriye’ye Kürtlerle ele geçirilen zengin tarım arazileri ve petrol yatakları üzerinden gevşek siyasi yapı hedefiyle tutundu. Suriye’nin kuzeydoğusundaki alanda uzun vadede ‘sıkışmışlık’ içinde. Rusya ile hem alan paylaşımı, hem Rus üslerine son saldırılarda görülen türden ve Washington’da cihatçı temsilcilerini ağırlamak gibi oyun bozucu hamle yapabiliyor.
Rusya askeri başarısını siyasete tedavül peşinde. İdlib’de üslerinin dibinde el Kaideistan’ın sökülmesi vazgeçilmez hedefi. Bunu Batı medyasının ‘Halep tipi insani temalı’ saldırılarına yer bırakmadan Türkiye üzerinden çözümünü tercih ediyor. TSK’nin vekil güçlerle Afrin’e dalması Suriye ordusunun İdlib’de ilerlemesine katkı bile yapabilir. Şam şu aşamada ABD’yi daha tehlikeli bulurken, sabırlı davrandığı YPG’ye destek sunabilecek esneklikte.
Rusya askeri başarısını siyasete tedavül peşinde. İdlib’de üslerinin dibinde el Kaideistan’ın sökülmesi vazgeçilmez hedefi. Bunu Batı medyasının ‘Halep tipi insani temalı’ saldırılarına yer bırakmadan Türkiye üzerinden çözümünü tercih ediyor. TSK’nin vekil güçlerle Afrin’e dalması Suriye ordusunun İdlib’de ilerlemesine katkı bile yapabilir. Şam şu aşamada ABD’yi daha tehlikeli bulurken, sabırlı davrandığı YPG’ye destek sunabilecek esneklikte.
***
Ankara, Rusya ile ABD’nin bilek güreşinde kendine hep alan açabildi. Ama stratejik hedefleri mütemadiyen çiğnendi. ABD ile bırakın Rakka’ya gitmeyi, güneyinde Lübnan büyüklüğünde YPG alanı buldu. Fırat Kalkanı ancak bu alanın Rusya ve Şam’ın işine gelecek şekilde denize çıkışını tutabildi. Neyi ne kadar tutabileceği meçhul.
Sorun şu ki, bizim memleket için ‘tuzak’ gördüğümüz yerde diplomatik zekâdan yoksun birileri fırsat görüyor. Çünkü süreklileşmiş savaş üzerinden yapılabilen en iyi şey, iç siyasette güç konsolidasyonu.
Sorun şu ki, bizim memleket için ‘tuzak’ gördüğümüz yerde diplomatik zekâdan yoksun birileri fırsat görüyor. Çünkü süreklileşmiş savaş üzerinden yapılabilen en iyi şey, iç siyasette güç konsolidasyonu.
Ceyda Karan / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder