Ekim ayında enflasyon düşecek öngörüsü Merkez Bankası tarafından kabul görmedi. Bir önceki enflasyon tahmini 2018 enflasyon tahminine göre yüzde 10,1’lik artış göstermekte. 2019 yılında da Türkiye’yi yüksek enflasyon bekliyor.
Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya’nın açıkladığı yılın 4. enflasyon raporunda 2018 yılsonu enflasyonu yüzde 23,5 olarak öngörülüyor. Bunun iki anlamı var; birincisi Son 12 ayın tüketici enflasyonu yüzde 24,5’tu. Bunun yüzde 23,5’a düşeceğini tahmin ediyor ama buradan şöyle bir sonuç çıkıyor. 2017’nin son 3 ayında fiyat artışları ekim-aralık ayında yüzde 4,3’tü. Şu günkü yüzde 24,5’un, yüzde 23,5’a düşmesi 2018’in son çeyreğinde yüzde 3,3’lük fiyat artışı beklendiğini gösteriyor.
Bunun diğer yorumu Ekim ayında enflasyon düşecek yılın sonrasında enflasyon hızla düşecek öngörüsünün en azından MB tarafından paylaşılmadığıdır. Ekim ayı enflasyon rakamını henüz bilemiyoruz. Eksi bile açıklanabilir. Ancak MB’nin ekim-kasım-aralık aylarını içeren 3 aylık dönemde enflasyonun yüzde 3,3 olacağını söylüyor. MB’nin bir önceki enflasyon tahmini 2018 tahminine göre yüzde 10.1’lik bir artış göstermiş durumda. 2019 için ise yüzde 15,9 öngörülüyor. Kısaca enflasyonun 2019’da da hız kesmeyeceği tahmin edilmiş oluyor.
Gıda daha yüksek
Önemli diğer bir nokta 2018 yılı gıda enflasyonun MB’nin yüzde 29,5 civarında olacağını tahmin edilmesidir. Dar gelirli yurttaşlarımızın harcama sepetleri içerisinde gıdanın ağırlığının çok yüksek olduğunu biliyoruz. Bu nedenle yoksullar açısından enflasyonun daha da yüksek olduğuna yönelik değerlendirmelerimizi bir şekilde MB doğrulamış oluyor.
Eksi büyüme yaşanacak
MB enflasyon raporunda en önemli bir diğer nokta da teknik bir konu olmakla birlikte geleceğe yönelik değerlendirme yapmamıza izin veren ‘çıktı açığı’ diye ifade edilen göstergedir. Yani bir ekonominin büyüme potansiyelinin üzerinde mi büyüdüğü yoksa altında mı büyüyeceğine ilişkin istatistik de şöyle çarpıcı bir sonuç ortaya koyuyor. 2018’in 2.çeyreğinde Türkiye ekonomisinin potansiyelinin üzerinde büyüdüğünün altını çiziyor. Bir önceki temmuz ayı rakamlarına göre bunu yukarıya çekiyor. Bununla birlikte 2018 3. çeyreği için, yani şu anda bitmekte olan çeyrek için ise çıktı açığını -0,7 olarak güncelliyor.
Bunun sade yurttaşlar açısından özeti şudur: 2018’in 2. çeyreğindeki hızlı büyümenin 2018’in 3. çeyreğinde yerini çok ciddi yavaşlamaya hatta daralmaya bırakacağı MB tarafından da kabul edilmiş oluyor.
Albayrak’ta revize edildi
Çetinkaya’nın yıl sonu enflasyonunu yüzde 23,5 olarak açıklaması, Berat Albayrak’ın yeni ekonomi programındaki yüzde 20,8’lik tüketici enflasyonu beklentisinin de tutmadığını bunun yüzde 2,7 daha yukarı doğru güncellendiğini gösteriyor. MB hem kendisinin daha önce Temmuz ayında yaptığı tahminlerin tutmadığını hem de Albayrak’ın yakında yapmış olduğu enflasyon tahmininin de aşılacağının altını çiziyor.
MB, 2018’de olduğu gibi 2019’da da enflasyonun yavaşlamasını tahmin ediyor. Gelgelelim enflasyonun yüzde 15’in üzerinde kalacağını ve daha da önemlisi, bu verilerden hareketle 2018 yılına ilişkin bir taraftan ekonomik durgunluk yaşanırken öbür taraftan fiyat artışının gerçekleştiğini, yani “stagflasyonla” karşı karşıya olduğumuzu, bu sürecin 2019’da da süreceğini itiraf etmiş oluyor.
HAYRİ KOZANOĞLU / BİRGÜN
Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya’nın açıkladığı yılın 4. enflasyon raporunda 2018 yılsonu enflasyonu yüzde 23,5 olarak öngörülüyor. Bunun iki anlamı var; birincisi Son 12 ayın tüketici enflasyonu yüzde 24,5’tu. Bunun yüzde 23,5’a düşeceğini tahmin ediyor ama buradan şöyle bir sonuç çıkıyor. 2017’nin son 3 ayında fiyat artışları ekim-aralık ayında yüzde 4,3’tü. Şu günkü yüzde 24,5’un, yüzde 23,5’a düşmesi 2018’in son çeyreğinde yüzde 3,3’lük fiyat artışı beklendiğini gösteriyor.
Bunun diğer yorumu Ekim ayında enflasyon düşecek yılın sonrasında enflasyon hızla düşecek öngörüsünün en azından MB tarafından paylaşılmadığıdır. Ekim ayı enflasyon rakamını henüz bilemiyoruz. Eksi bile açıklanabilir. Ancak MB’nin ekim-kasım-aralık aylarını içeren 3 aylık dönemde enflasyonun yüzde 3,3 olacağını söylüyor. MB’nin bir önceki enflasyon tahmini 2018 tahminine göre yüzde 10.1’lik bir artış göstermiş durumda. 2019 için ise yüzde 15,9 öngörülüyor. Kısaca enflasyonun 2019’da da hız kesmeyeceği tahmin edilmiş oluyor.
Gıda daha yüksek
Önemli diğer bir nokta 2018 yılı gıda enflasyonun MB’nin yüzde 29,5 civarında olacağını tahmin edilmesidir. Dar gelirli yurttaşlarımızın harcama sepetleri içerisinde gıdanın ağırlığının çok yüksek olduğunu biliyoruz. Bu nedenle yoksullar açısından enflasyonun daha da yüksek olduğuna yönelik değerlendirmelerimizi bir şekilde MB doğrulamış oluyor.
Eksi büyüme yaşanacak
MB enflasyon raporunda en önemli bir diğer nokta da teknik bir konu olmakla birlikte geleceğe yönelik değerlendirme yapmamıza izin veren ‘çıktı açığı’ diye ifade edilen göstergedir. Yani bir ekonominin büyüme potansiyelinin üzerinde mi büyüdüğü yoksa altında mı büyüyeceğine ilişkin istatistik de şöyle çarpıcı bir sonuç ortaya koyuyor. 2018’in 2.çeyreğinde Türkiye ekonomisinin potansiyelinin üzerinde büyüdüğünün altını çiziyor. Bir önceki temmuz ayı rakamlarına göre bunu yukarıya çekiyor. Bununla birlikte 2018 3. çeyreği için, yani şu anda bitmekte olan çeyrek için ise çıktı açığını -0,7 olarak güncelliyor.
Bunun sade yurttaşlar açısından özeti şudur: 2018’in 2. çeyreğindeki hızlı büyümenin 2018’in 3. çeyreğinde yerini çok ciddi yavaşlamaya hatta daralmaya bırakacağı MB tarafından da kabul edilmiş oluyor.
Albayrak’ta revize edildi
Çetinkaya’nın yıl sonu enflasyonunu yüzde 23,5 olarak açıklaması, Berat Albayrak’ın yeni ekonomi programındaki yüzde 20,8’lik tüketici enflasyonu beklentisinin de tutmadığını bunun yüzde 2,7 daha yukarı doğru güncellendiğini gösteriyor. MB hem kendisinin daha önce Temmuz ayında yaptığı tahminlerin tutmadığını hem de Albayrak’ın yakında yapmış olduğu enflasyon tahmininin de aşılacağının altını çiziyor.
MB, 2018’de olduğu gibi 2019’da da enflasyonun yavaşlamasını tahmin ediyor. Gelgelelim enflasyonun yüzde 15’in üzerinde kalacağını ve daha da önemlisi, bu verilerden hareketle 2018 yılına ilişkin bir taraftan ekonomik durgunluk yaşanırken öbür taraftan fiyat artışının gerçekleştiğini, yani “stagflasyonla” karşı karşıya olduğumuzu, bu sürecin 2019’da da süreceğini itiraf etmiş oluyor.
HAYRİ KOZANOĞLU / BİRGÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder