Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararları nasıl değerlendirilmeli?
İki ölçütümüz olmalı:
Birincisi, terfi edenlerin yeterliliklerinden önce terfi etmesi gerekenlerin neden ettirilmediği üzerinde durarak bir değerlendirme yapmalıyız.
İki ölçütümüz olmalı:
Birincisi, terfi edenlerin yeterliliklerinden önce terfi etmesi gerekenlerin neden ettirilmediği üzerinde durarak bir değerlendirme yapmalıyız.
İkincisi, YAŞ kararlarını hükümetin Türk ordusunu ilgilendiren politikalarıyla birlikte ve bir bütün olarak değerlendirmemiz gerekiyor.
Kararları hangi ölçütle değerlendirmeli?
Ölçütümüz neden terfi edenlere bakmaktan ziyade terfi ettirilmeyenlere bakmak şeklinde?
Şundan: Terfi edenler elbette iyi askerdir, vatanseverdir, henüz o görevin rütbesinde olmasalar bile elbette verilen görevleri en iyi şekilde yapmaya çalışacaklardır, bunda bir tereddüt yok.
Ölçütümüz neden terfi edenlere bakmaktan ziyade terfi ettirilmeyenlere bakmak şeklinde?
Şundan: Terfi edenler elbette iyi askerdir, vatanseverdir, henüz o görevin rütbesinde olmasalar bile elbette verilen görevleri en iyi şekilde yapmaya çalışacaklardır, bunda bir tereddüt yok.
Salt, terfi edenlere bu gözlükten ve toptancı bir yaklaşımla bakmak, bir YAŞ analizi olmaz; kuru bir TSK propagandası olur. Ve elbette öylesi bir değerlendirme en çok YAŞ’ın tek karar verici mekanizmasına dönüşerek sarayı memnun eder!
Sağlıklı bir analiz için, süresi dolmadan emekli edilenlere, terfisi geldiği halde bekletilenlere bakmak gerekir.
FETÖ-metre rahatsızlık mı yarattı?
Uzun uzun isimleri ele almayacağız. Zira meselemiz isimler değil, yukarıda da belirttiğimiz gibi, tasfiye edilenlerin yerine gelenler de ellerinden geleni yapacaktır. Ancak “tipik” olması nedeniyle iki örnek üzerinde duracağız:
İlki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tümamiral Cihat Yaycı.
İlki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tümamiral Cihat Yaycı.
Tümamiral Yaycı’nın terfi etmesi bekleniyordu. Çünkü Yaycı iki özelliği nedeniyle öne çıkan bir isimdi. Hazırladığı FETÖmetre ile FETÖ’cülerin temizlenmesinde çok etkili bir isimdi. Öyle ki, yönteminin ordu dışındaki kurumlarda da uygulanması gerektiği herkesin mutabık olduğu bir konuydu.
Onu öne çıkaran bir diğer özelliği ise Doğu Akdeniz konusunda hazırladığı çok önemli kitabıydı: Sorular ve Cevaplarla Münhasır Ekonomik Bölge. Akademisyen kimliği de olan Tümamiral Yaycı, Türkiye’nin bu en önemli sorununda yapılması gerekenleri anlatıyordu kısacası...
Ancak Tümamiral Yaycı, iki yıl önce birlikte terfi ettiği ismin terfi etmesine rağmen, terfi ettirilmedi!
FETÖ raporu rahatsızlık mı yarattı?İkinci örneğimiz Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu geçen yılki YAŞ’ta pasif bir göreve atanmıştı, şimdi de emekli edildi.
Oysa Tuğg. Bitlislioğlu, Genelkurmay’ın o çok önemli FETÖ raporunu yazan kritik önemde bir isimdi! TSK içinde FETÖ’yle mücadelede en öndeki komutanlardan biriydi!
15 Temmuz gecesi FETÖ’cülere direnenleri, Ergenekon-Balyoz kumpaslarında FETÖ’nün hedefi olanları ama bu YAŞ’ta tasfiye edilenlerin uzun listesinin dökümünü yapmıyoruz bile...
Zira sayıları, aynı özellikte olup da terfi ettirilenlerden çokça fazla!
TSK’ye kumpaslar sürüyor!Gelelim diğer ölçütümüze… Bu YAŞ’ı, hükümetin TSK’yi ilgilendiren politikalarından bağımsız, tek başına bir teknik mesele olarak değerlendiremeyiz.
Öncelikle YAŞ artık, konuya vâkıf sicil amirlerin karar mercii olduğu biryapı değil; Maliye Bakanı’nın, Milli Eğitim Bakanı’nın içinde yer aldığı mini bir bakanlar kurulu adeta. Dolayısıyla kimin terfi edeceğinde askerlik ölçütlerinden çok, siyasi ölçütler kullanılıyor artık!
Diğer yandan biliyorsunuz, 15 Temmuz’u fırsata çeviren iktidar TSK’nin yapısını bozdu: Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’nı İçişleri Bakanlığı’na, kuvvet komutanlıklarını Milli Savunma Bakanı’na, Genelkurmay Başkanı’nı ise saraya bağladı! Askeri liseleri kapattı, harp okullarının yerine sivil bir rektöre bağlı savunma üniversitesi kurdu. Askeri hastaneyi askerden koparıp Sağlık Bakanlığı’na bağladı. Askeri yargıyı lağv etti. Kısacası orduyu parçalara ayırdı!
Ve son olarak askerliği 6 aya indirerek ve bedelli askerliği sürekli hale getirerek, TSK’yi pratikte askersizleştirmiş oldu!
Dolayısıyla YAŞ kararları bu politikalardan ayrı yorumlanamaz. Zira tek başına şu karar bile YAŞ’ın sonuçlarının AKP politikalarıyla birlikte okunması gerektiğini göstermeye yetmektedir: Hiçbir korgeneral orgeneral yapılmadı ama iki ordu komutanı emekli edildi. Dolayısıyla orgeneral rütbesindekilerin komuta edeceği ordu komutanlıkları, korgeneral rütbesiyle komuta edilecek şimdi!
Peki ne anlama geliyor tüm bunlar? Anlamı açık: Ordumuzu hedef almayadevam ediyorlar!
Mehmet Ali Güller / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder