5 Şubat 2020 Çarşamba

Sağlıkta devrim yaptılar: AKP’nin sağlık notu(I-II) - İLKER BELEK


(I)

İlker Belek, sağlıkta devrim yapan AKP'yi değil, AKP'nin yaptığı sağlık devrimini yazdı. Sağlık durumumuzu yaptığımız harcamaları, bilgisayarlı tomografi cihazlarımızı sayarak değil de, önemli sağlık göstergelerini kullanarak ölçtüğümüzde yapılan 'devrim' sağlığa pek yaramamış gibi görünüyor.

“Sağlıkta devrim yaptık.”
17 yılı geçen dönemin sağlıktaki sonuçlarını böyle özetliyor iktidardakiler.
Şehir hastanelerini, ülkenin her tarafını sarmış bulunan özel hastaneleri, sigortalıların istedikleri eczaneden ilaç alabilmesini, aile hekimliği sistemini, bilgisayarlı tomografileri, magnetik rezonans cihazlarını buna dayanak gösteriyor.
Bunların tamamı sağlıkta gelişme açısından önemsiz sayılabilecek şeyler değil elbette ama bir ülkenin sağlık durumu ve iktidarının sağlıktaki başarısı bunlarla ölçülmüyor. Daha somut, ölçülebilir kriterleri var.
Sağlıktaki başarı sağlık göstergeleriyle değerlendirilir. Bebek ölüm hızıyla, hasta başına ayrılan ortalama muayene süresiyle, sağlık personelinin ülke geneline nasıl dağıldığıyla, sağlık hizmeti için kullanılan finansal kaynaklarla…
En önemli sağlık göstergelerini kullanarak, AKP’nin mücadele ettiğini iddia ettiği sağlık sorunlarına odaklanarak Türkiye’nin sağlıktaki durumunu saptayacağız, AKP’nin “devrim” iddiasını bir dizi yazıyla sorgulayacağız.

Ülkelerin sağlıktaki durumunu ölçmek konusunda en iyi gösterge gelire göre beklenen bebek ölüm hızıdır.

Bebek ölüm hızında beklenen şey, ülkenin dünya liginde gelirdeki sırasıyla bebek ölüm hızındaki sırasının birbirine eşit ya da yakın olmasıdır.

Eğer ülkenin bebek ölüm hızındaki sırası gelirdeki sırasının gerisindeyse negatif, üzerindeyse pozitif sağlık performansından söz edilir.

Negatif performans ülkenin gelirini sağlık, sosyal refah, insani gelişme için kullanmadığını, başka işlerde çarçur ettiğini, birilerine yedirdiğini, gelirin sosyal alanlara giremediğini, gelir eşitsizliğinin yüksek olduğunu düşündürür.

TÜRKİYE'NİN PERFORMANS PUANI -23

Aşağıdaki tablo Türkiye’nin 192 ülkenin yer aldığı dünya liginde kişi başı gelir ve bebek ölüm hızındaki durumunu 2017 verileriyle gösteriyor.

 Gerçekleşen değerDünya Ligindeki Sırası
Bebek Ölüm Hızı (BÖH)1072.
Kişi başı gelir (Satın alma gücü paritesi)24,70249.


Türkiye’de BÖH binde 10 ve bu değerle dünya liginde 72. sırada; kişi başı gelir 24.702 Dolar ve bu değerle dünya liginde 49. sırada.
Türkiye’nin sağlıktaki performansı eksi 23 puan.

Bu çok büyük bir fark. Türkiye sağlıkta gelirine göre beklenen konumun tam 23 basamak gerisinde.

TÜRKİYE SAĞLIKTA GÜRCİSTAN, TUNUS, ERMENİSTAN SEVİYESİNDE

Eğer Türkiye, sağlıkta da gelirde olduğu gibi 49. sırada yer almış olsaydı bebek ölüm hızı binde 10,0 değil, 6,3 olacaktı. Türkiye’nin BÖH beklenenden tam %59 daha yüksek.

Bebek ölüm hızı Türkiye’ye yakın (binde 9,2-11,2 aralığında) olan ülkeler; kişi başı yıllık geliri 18.462 Dolar olan Arjantin (BÖH 9,2), 7.325 Dolar olan Gürcistan (BÖH 9,7), 10.564 Dolar olan Tunus (BÖH 11,2)’tur.

Bunların içinde geliri Türkiye’ye en yakın olan Arjantin ele alınsa bile, Türkiye’nin her yıl kişi başına 6.000 Dolar’dan daha fazla kaynağı heba ettiği ortaya çıkar.
Öte yandan örneğin Gürcistan’a bakarak BÖH’nı Türkiye’nin bugün sahip olduğu binde 10 değerine çekmek için 7300 Dolar kişi başına yıllık gelirin de yeterli olabildiği görünmektedir.

Sağlıkta devrim yaptığını iddia eden AKP’nin başarısı budur.

(II)

Türkiye sağlık harcaması payında OECD sonuncusu

Ulusal gelirden sağlığa ayrılan payın en düşük olduğu OECD ülkesi Türkiye. Üstelik yılar içinde sağlığın ulusal gelirden aldığı pay azalıyor.
“Sağlıkta devrim yaptık" diyen AKP'nın “devrim” iddiasını sorguladığımız dizi yazıya devam ediyoruz.

Sağlık harcaması ülkenin ve o ülkeyi yöneten siyasi yapının sağlığa verdiği önemin doğrudan göstergesidir.
Toplam sağlık harcamasının ulusal gelirdeki payı, kişi başı yıllık sağlık harcaması ve sağlık harcamasında özel ve kamu sektörlerinin payları önemli harcama göstergeleridir.

ULUSAL GELİRDEN SAĞLIĞA AYRILAN PAYIN EN DÜŞÜK OLDUĞU OECD ÜLKESİ TÜRKİYE

OECD ülkeleri her yıl ulusal gelirlerinin %8,8‘ini sağlık için kullanıyorlar. Oran ABD’de %17,1, Yunanistan’da %8,0, Polonya’da %6,5, Meksika’da %5,5.
Türkiye ise %4,2 ile ligin en gerisinde yer alıyor.
OECD ülkelerinde cari sağlık harcamasının ulusal gelirdeki payı için grafik şöyle:
                        Kaynak: Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2018: 260

SAĞLIĞIN ULUSAL GELİRDEN ALDIĞI PAY AZALIYOR
Ama daha vahim durum, ulusal gelirden sağlık için ayrılan kaynakların oranının giderek azalması. AKP’li yıllarda oldu bu. Toplam sağlık harcamasının ulusal gelirdeki oranı 2002’de %5,2 idi, 2018’de 4,4’ye düştü. Eğilim 2011’den beri kesintisiz devam ediyor.

Yıllara göre toplam sağlık harcamasının ulusal gelirdeki payı (%) şöyle seyrediyor:
                          Kaynak: Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2018: 259

SAĞLIK HARCAMASINDA KAMU PAYI DÜŞÜYOR

Yukarıdaki grafik çok önemli bir şeyi daha gösteriyor: Ulusal gelirde sağlık harcaması payındaki düşüş esas olarak kamu payındaki azalmadan kaynaklanıyor. 2011’den beri özel sağlık harcamasının ulusal gelir içindeki oranı %1,0 iken; kamununki %4,7’den (2009), %3,4’ye kadar indi (2018).

KİŞİ BAŞI SAĞLIK HARCAMASINDA SONDAN İKİNCİYİZ
2018 yılı kişi başı sağlık harcaması OECD ortalaması 3.994 Dolar (satın alma gücü paritesi cinsinden). Harcama Yunanistan’da 2.238, Polonya’da 2.056 Dolar. Türkiye ise 1.227 Dolar ile OECD liginde Mersika’nın önünde sondan ikinci sırada yer alıyor.

AKP Yunanistan’ın ancak yarısı kadar kişi başı bağlık harcaması yapıyor.

OECD ve diğer bazı ülkelerde yıllık kişi sağlık harcaması (2018) için grafik ise şöyle:

                                 Kaynak: OECD Health at a Glance 2019: 151

Özetle AKP sağlığa önem vermiyor, sağ popülist politikalarla şov yapıyor.

İlker Belek / SOL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder