İçmeyi eve kapatma isteğinin arkasında toplumun seküler alanının daraltma niyeti var. Daraltıyorlar. Buna karşın dinsel alanı da hızla genişletiyorlar.
Almanya için hazırlanmış bir rakı reklamı sosyal medyada bir duygu patlamasına yol açtığı sıralarda iktidar alkollü içki ve tütün ürünlerine yeni yasaklar getirmeye hazırlandığını açıkladı.
Yılbaşında da hatırı sayılır bir vergi zammı yapmışlardı hepsine. AKP iktidarının en kolay yüklendiği iki "laik" gelenek tütün ve içki. Ülkede içki etrafında koparılan fırtınayı yakınlarda bir "rakı kitabı"nın editörlüğünü üstlenen Orhan Gökdemir'e sorduk...
Alkole ve sigaraya yeni yasaklar geliyor? Sizce nedir bundan amaç?
Halk sağlığı olmadığı çok belli. Öyle olsa sağlık sistemini parasız yapar, şehir hastaneleri ucubelerini inşa edip şehir içindeki ulaşılabilir sağlık kuruluşlarının kapısına kilit vurmazlardı. Ya da açlığa, yoksulluğa izin vermezlerdi. Alkole ve sigaraya yasak, ülkedeki İslamcı iktidarın en sembolik işlerinden biri. Halk sağlığı kavramının arkasına saklanarak yapıyorlar bu işi, üstelik büyük vergiler elde ediyorlar. Tütün ve alkollü içeceklerden alınan vergi Osmanlıda gayrı Müslimlerden alınan vergiye dönüştürüldü. Burası çok açık.
Bir de dil ile ilgili problemimiz oldu böylece. Alkolü tatmaktan söz etmiyorum, alkol saf haliyle tadılabilecek bir şey değil zaten. Alkol diye kodlanan şey alkollü içki. Onun da bin türlüsü var. Mayalanarak elde edilenler bira ve şarap gibi ayrı bir tür. Damıtılarak elde edilenler, rakı ve brendi bu kalemdendir, ayrı bir tür. Ama türü ne olursa olsun alkol içkinin içinde azınlık. Birada 4,5, şarapta 12,3, damıtılmış içkilerin çoğunda 40, rakı da 40-45. Onları da sulandırarak içiyorsunuz ve içindeki alkol miktarı yüzde 10-15’e iniyor. Dolayısıyla “alkol almak” gibi bir eylem imkansızdır. Onu ancak damar yoluyla yapabilirsiniz. İçinde türlü şeylerin yanında alkolün de olduğu şeye ise içki diyoruz biz. Dolayısıyla onu içmek eylemi de alkol almak değil içki içmek. Alkol alma, siyasal İslamcı dili. Özenle kaçınılmalı…
Yakınlarda bir rakı kitabının editörlüğünü yaptınız. Nasıl kitaba ilgi?
Bilmiyorum. Kestim yayıncısıyla ilişkimi. Israrlı uyarılarıma rağmen kapağa rakı lafını koyduramadık. Tuhaf bir adla yayımlandı. Üstündeki resmin de rakı olduğunu anlamak için epey bir dikkatli bakmanız gerek. Halbuki yazarı Eczası Haydar Rıfat Rakıcılık koymuş adını. Evde iptidai şartlarda rakı yapımının yöntemini anlatıyor. 1926’da arap elifbası ile yayımlanmış. Cumhuriyetin ilk yıllarında basılmış bir rakı kitabıdır. O yönüyle bile dikkate değerdir.
Fakat 1926’daki işleri bugün yapmak cesaret istiyor artık. Yayınevi hangi saikle rakıdan kaçındı bilmiyorum. Belki başka gerekçeleri vardır. Ama sonuçta bunlar iklim meselesi. İçmeyi günahtan suça dönüştürmeye çalışıyor iktidar. Haliyle rakı ve giderek içme işi politik bir eyleme dönüşüyor ne yazık ki. Halbuki gerçekten de sağlık için zararlı içki. Az içmek, kararını bilmek gerek.
Almanya için hazırlanmış bir rakı reklamı çok duygulandırdı izleyenleri. Ne dersiniz?
Evet, “eski Türkiye”ye yapılan göndermeler duygulandırdı daha çok. Kuşkusuz kadınların daha özgür, içmenin daha kolay olduğu bir ülkeydi eskisi. Ama onun da ağır sorunları vardı. Ayrıca içmek eylemi o kadar yüceltilecek, törenselleştirilecek bir şey değil. Bir iki bardak her şartta içersiniz, müzik ve meze olursa şahane olur ama olmasa da içersiniz. Sıkıntı olmaz. Kadınlar için ise içmek bir özgürlük işareti değildir tek başına. O olsa olsa genel özgürlük havasının bir esintisi olabilir.
Duygu kısmı ise AKP iktidarında hepsini birlikte kaybetmemizden kaynaklanıyor. Kayıplarımıza değil, kendimize ağlıyoruz. Türk halkı düşürülmüştür, mesele budur.
Ayrıca halkımızın içki ile ilişkisi salt içmekten ibarettir. Onu bir kültür düzeyine çıkaramamıştır. Zaten reklamdaki hava da 1960’lı yılların yerli filmleri havası. Sadri Alışık, ıskartaya çıkmış bir kayığın gölgesinde kızıyla içiyor havasında her şey. İçki bilmeden tüketebileceğiniz bir şey değil. Öyle olduğunda alkol almaya dönüşür iş. İçtiğini bilirsen içtiğin içki olur. Demek istediğim şu, reklamı yapılan rakı markası en standart olan rakı türü. Esası şekerpancarı. Belki bir miktar üzüm türevi olabilir içinde. Ayrıca ucuz rakıları belli bir oranda metil alkol katıldığı vaki. Yani bizdeki damak tadı rakının en kötüsünde bakiye. Halbuki iyi rakı salt üzümden elde edilir. Yaş üzüm rakısı böyledir. Kuru üzüm de olabilir ama esası üzümdür. Böylece tadı da kokusu da farklılaşır. Farkları anlamaya başladığınızda içki de bir kültüre dönüşür.
Nereye gider bu içki baskısının sonucu?
Gidebileceği yere epey yakınlaştı zaten. İçki sokaktan evlere kaydı. Hem daha çok evlerde içiliyor artık hem de evlerde üretiliyor. İktidar da bunu istiyor zaten, evde için içecekseniz diyor. İran’a bakın, Türkiye’nin geleceğidir. Yasakladılar içmeyi ama bu içmeyi engellemedi. Evlerin çoğunda ev yapımı içki var. Yasak şişeden sürahiye geçişle sonuçlandı İran’da. Bizde de benzer bir yere doğru gidiyor.
İçmeyi eve kapatma isteğinin arkasında toplumun seküler alanının daraltma niyeti var. Daraltıyorlar. Buna karşın dinsel alanı da hızla genişletiyorlar. Bize içkinizi evde için diyene artık siz niye ibadetinizi evde yapmıyorsunuz diye soramıyoruz. Bundan daha tehlikeli bir sonuç olur mu?
Bu baskıdan evde içerek içkiyi evde üreterek kaçıp kurtulamayız. Tek çıkış yolu var bu baskılardan kurtulmanın. Örgütleneceksiniz ve iktidar sahiplerine sınırlarını göstereceksiniz. Yoksa reklamlara bakıp kederlenmekten başka çare yok.
SOL
Yurttaşa yasak, turiste Bakanlık'tan 'Rakı Mezesi' reklamı
Turizm Bakanlığı, yabancılara yönelik 'Rakı mezesi tavsiyesi' yayınlarken ülkede 'meyhane' kelimesinin yasaklanması konuşuluyor.
Bugün alkollü içki satışı konusunda yeni yasakların geleceği ve "Meyhane" kelimesinin kullanımın yasaklanacağı duyurulurken Kültür Bakanlığı'na ait gastronomi sitesindeki "Meze kültürü" sayfası dikkat çekti.
Sayfada 'meze'nin Rakı'nın "keyfini çıkartırken" yanında ağızı tatlandırmak için tüketildiği bilgisi yer alırken Rakı "anason aromalı, Türklere ait bir içecek" diye tanıtıldı. Rakının bir alkollü içki olduğu bilgisine yer verilmedi.
'Genç nesil mezeyi başka içeceklerle tüketiyor'
Sayfada ayrıca mezenin artık "genç nesil tarafından rakısız tükediliği" ifadesi de yer alırken şöyle denildi: "Günümüzde her türlü içecekle mezelerin tadına varılabilir. Özellikle genç nesil genellikle şarap içerken mezenin tadını çıkarmayı sever. Aslında Türk şarapları da meze sofrasına harika bir eşlik eder."
Meze tanımı: Küçük tabakta servis edilen herhangi bir şey
Bakanlık mezenin "küçük tabaklarda servis edilen herhangi bir şey" olduğunu ifade ederken, seçtiği ilk on meze arasında mercimek köftesine de yer verdi.
Bakanlık 5 sıcak, 5 soğuk mezeye "en iyi 10 meze" listesinde yer verirken, bakanlığı tavsiye ettiği "mezeler" sırasıyla şöyle:
Soğuklar
- Fava
- Mercimek köftesi
- Deniz börülcesi
- Ezme
- Çerkes tavuğu
Sıcaklar
- Paçanga böreği
- İçli köfte
- Pastırmalı humus
- Karides güveç
- Balık kokoreç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder