Son iki yazımda, sermayenin Saraydaki iki kolu olan YOİKK ile Yatırım Ofisini değerlendirmeye çalışmıştım. Bu yazıda Finans Ofisine kısaca göz atalım.
Cumhurbaşkanlığı örgüt yapısı içinde kurulan, Yatırım; Finans, Maliyet ve Dönüşüm; İnsan Kaynakları ve Dijital Dönüşüm adlarındaki dört Ofis, Sermayenin Saraydaki dört kolu olarak işlev görüyor.Bunlara bir de Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunu (YOİKK) ekleyelim.
Kuruluş amaçları, görev alanlarıyla ilgili konularda mevzuat önerileri geliştirmek olan bu kuruluşlara yurt içinde ve dışında şubeler açmak; organizasyonlar düzenlemek, katılmak; kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları arasında eşgüdüm sağlamak gibi yetkiler tanınıyor. Ayrıca Uluslararası organizasyonlarda Ülkeyi temsil ediyorlar.
Kamu tüzel kişisi sayılıyorlar ama kamu kuruluşlarının uymakla yükümlü oldukları kurallar onlara işlemiyor; özel hukuk kurallarınca yönetiliyorlar. Özel bütçeli sayılıyorlar ama gelirleri Cumhurbaşkanlığı bütçesinden aktarılan ödeneklerden oluşuyor; idari ve mali özerklikleri var ama Cumhurbaşkanının sözünün dışına çıkamıyorlar.
İhale Yasalarına uymaları gerekmiyor; gereksinmelerini, yerli ve yabancı şirketlerle ikili görüşmelerle ya da pazarlık yaparak karşılıyorlar.
Ofislerin kadro sayıları Cumhurbaşkanı Kararlarıyla belirleniyor. Dahası kimlerin atanacağına ve ne tutarda ücret verileceğine bile Cumhurbaşkanı karar veriyor. Sınav falan yok. Sözleşmeli çalıştırılıyorlar. Ataması yapılan kişi memur ise bu statüsünden vazgeçmesi gerekiyor. Yerli ve yabancı uzman/danışman görevlendirebiliyorlar.
Ofisleri kimin denetleyeceği belirsiz. Aslına bakarsanız bunun hiç önemi yok; Özel hukuk kurallarınca yönetiliyorlar. Harcama/yatırım tercihlerinin denetlenmesi Anayasayla yasaklandı. İhale; Devlet Memurları; Harcırah; Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasalarından bağışık tutuldukları için yasalara uygunluk denetimi de yapılamıyor. Çalışanlara verilen ücretler bile gizli tutuluyor.
Sayıştay, Yatırım Ofisini, -Türkiye Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı olduğu dönemden kalma alışkanlıkla olsa gerek- denetlemeyi sürdürüyor. Ofis bütçe bile hazırlamamış. Sayıştay 2017-2018 yılı raporlarında bu konu eleştiriliyor. Ofis yöneticileri de özetle; “merkezi bütçeden aktarılan parayı harcıyoruz, genel bütçeyi denetleyen de sizsiniz; neden ayrıca bütçe vermemizi istiyorsunuz?” gibi bir gerekçeyle kendilerini savunmuş. Sayıştay’ın 2019 yılı Raporunda bütçe eleştirisi yok. Ofisler bütçelerini hazırlayıp verdiler mi? Yoksa Sayıştay ısrarından mı vazgeçti? Raporda bu konuda bir açıklamaya rastlanmıyor.
Kullandıkları kamu kaynaklarına bakalım. Şimdilik çok büyük tutarlarda olmadığı görülüyor. Ancak yükselme eğiliminin hızlı olduğu da bir gerçek. 2019 yılında 101 milyon lira harcamışlar; 2020 yılında 330 milyon lira aktarılmış; 2021 yılında 408,6 milyon lira aktarılması öngörülüyor.
Aşağıdaki çizelgede Ofislere tahsis edilen ödenekler ve artış eğilimi görülüyor.
Son iki yazımda, sermayenin Saraydaki iki kolu olan YOİKK ile Yatırım Ofisini değerlendirmeye çalışmıştım. Bu yazıda Finans Ofisine kısaca göz atalım.
Ofisin, Finansal Stratejiler ve Analiz; Katılım Finans; İstanbul Finans Merkezi; Yurtdışı faaliyetler; Yönetim Hizmetleri olmak üzere 5 Daire Başkanlığı var. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarından destek, bilgi, personel almak ve giderlerini başka kurumların üzerine yüklemek yetkileri var.
Tahsis edilen ödeneğin az oluşuna bakmayın. Pekin’den Londra’ya kesintisiz ticaret yolu oluşturma hedefi doğrultusunda yürütülen; “Bir Kuşak, Bir Yol” Projesinin geliştirilmesi; olgunlaştırılması ve yaşama geçirilmesinde önemli görevler üsleniyor. İnternet sitelerinde; “Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, İstanbul Finans Ofisi’nin (İFM) idari süreçlerinin yürütülmesinden ve finansal kurumların İFM kapsamında yapmakta olduğu çalışmaların koordinasyonundan sorumludur” yazıyor.
2019 Haziran ayında 90 özel sektör, 90 kamu sektörü temsilcisinden oluşan bir çalıştay düzenlendi. O günden bu güne paydaşlarla, finansal ortamın iyileştirilmesi; teknolojilerin geliştirilmesi; kümelenme bölgelerinin belirlenmesi; vergi ve teşvik düzenlemeleri; nitelikli insan gücü yetiştirilmesi gibi konularda çalışmalar yapılıyor, yasa önerileri hazırlanıyor.
Merkez Bankasının; kamu bankalarının; finans kesimi düzenleyici ve denetleyici otoritelerin İstanbul’a taşınarak; İstanbul Finans Merkezi için 2022 yılında bitirilmesi amaçlanan Ümraniye’deki 3,3 milyon m² yüzölçümlü alanda toplanması Projesi, bu ofisin sorumluluğunda yürütülüyor.
İnternet sitesindeki şu cümleden yapının projesini bile Finans Ofisinin yaptığı anlaşılıyor; “İstanbul’un kültürel dokusunu yansıtacak şekilde yeniden tasarlanmıştır.”
İstanbul’un kültürel dokusunu bilmeyenler için bir de resmini koymuşlar. Bana paylaşmak düşüyor.
Kadir Sev / SOL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder