22 Mart 2023 Çarşamba

Deprem ve Devlet + Bir zamanlar Kızılay (SİNAN MEYDAN-Cumhuriyet)

 


Deprem ve Devlet 

“Erzincan halkının mühim bir kısmı öldü… Dahiliye ve Sıhhiye vekilleri bu sabah Erzincan’a hareket ettiler. Kızılay zelzele mıntıkasına para, çamaşır, çadır ve battaniye gönderdi. İmdat trenleri gitti. Meclis, bir milli yardım komitesi kurdu.” (Akşam, 28 Aralık 1939)

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş depremleri sonrasında devletin acil durum refleksinin çok zayıflatılmış olduğu görüldü. Oysa bugünkü iktidarın “Eski Türkiye” diye küçümsediği o Türkiye çok daha güçlü bir acil durum refleksine sahipti. 

Ne demek istediğimi daha iyi anlatabilmek için 84 yıl geriye gidelim. 

1939 ERZİNCAN DEPREMİ

27 Aralık 1939’da Erzincan’da gece saat 01.57’de 7.9 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem Erzincan dışında Gümüşhane, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Ordu, Giresun, Malatya ve Tunceli’de de hasara yol açtı. Erzincan depreminde toplam 32.968 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 100 bin insan yaralandı, 16.720 bina tamamen yıkıldı.

1939 Erzincan depremi olduğunda Cumhuriyet henüz 16 yaşını doldurmuştu. Tek parti dönemiydi. İktidarda CHP vardı. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Başbakan Refik Saydam, İçişleri Bakanı B. Faik Öztrak’tı. II. Dünya Savaşı başlamıştı.

ÖNCE ASKERLER VE MAHKÛMLAR SEFERBER EDİLDİ

Depremde az hasar gören piyade ve topçu kışlalarından getirilen askerlerle ilk arama kurtarma çalışmalarına başlandı. Bu sırada mahkûmlar çalışmalara katıldı. Deprem sonrası ilk yardım işlerini General Hüseyin Abdullah Alpdoğan organize etti. 1 Ocak 1940’tan itibaren bölgede arama-kurtarma ve diğer işlerde çalışmak üzere 800 asker görevlendirildi. Ayrıca Etibank, aramakurtarma çalışmaları için bölgeye madenciler gönderdi. Divrik Demir Madeni işçileri süratle Erzincan’a sevk edildi. İlerleyen günlerde arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları için deprem bölgelerine, İstanbul ve Ankara itfaiyelerinden üç ekip gönderildi.

HASTANE YIKILDI, HASTALAR KURTARILDI 

Erzincan depreminde Memleket Hastanesi yıkılmasına rağmen hastanedeki 22 hasta kurtarıldı. Ayakta kalan gar hastane haline getirildi. Hastane operatörü Suat ile demiryolu inşaat hekimi Safa ilk geceden itibaren yaralılara müdahale etti. Kısa süre sonra Ankara Numune Hastanesi’nden, Kayseri’den, Erzurum’dan bölgeye gönderilen ilk yardım ve sağlık ekipleri yaralıları tedavi etmeye başladı.

İAŞE HEYETİ KURULDU

Dördüncü Umum Müfettişi ve Erzincan Valisi, Erzincan’da bir iaşe heyeti ve 4 adet dağıtım merkezi kurdu. Her merkez için mahalle heyetleri ve sokak temsilcileri oluşturuldu. Böylece depremzedelerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasına çalışıldı. Halkın temiz su ihtiyacını karşılamak için kaybolmamış çeşmelerin tamir edilmesine başlandı. Ayrıca Erzincan’daki fırınlar tamir edilmeye çalışıldı. Bu sırada civar illerden Erzincan’a günde toplam 6.000 kilo ekmek sevk edildi. 

SÜMERBANK YARDIMA KOŞTU

Depremin hemen sonrasında Sümerbank Malatya Bez Fabrikası, fabrika müdürünün yönetiminde Erzincan’a bir yardım heyeti gönderdi. Bu heyet istasyonda bir mutfak kurup halka ve yaralılara sıcak yemek dağıtmaya başladı. Fabrika ayrıca depremzedeler için Erzincan’a bol miktarda yiyecek, giyecek, karyola, yatak, yorgan gibi yardım malzemeleri gönderdi. Ayrıca çocuk ve kadın 200 depremzedeyi fabrikada istihdam etti.

Sümerbank’ın köy eşyaları satan mağaza ve depolarındaki bütün eşyaların hemen deprem bölgesine gönderilmesine karar verildi.

İMDAT TRENLERİ YOLA ÇIKARILDI

Deprem haberi alınır alınmaz bölgeye “imdat seferleri” başlatıldı. İçinde sağlık personeli, çeşitli araç gereç ve yardım malzemeleri bulunan “imdat trenleri” yola çıkarıldı. Ancak depremde demiryollarının zarar görmesi nedeniyle Erzurum ve Sivas’tan kalkan trenlerin Erzincan’a varması biraz gecikti. 29 Aralık 1939 tarihli gazeteler bozulan demiryollarının tamir edildiğini, bölgeye uçakla da erzak ve ilaç sevk edileceğini yazıyordu. 

İlk imdat trenleri 30 Aralık 1939’da Erzincan’a ulaştı. Aynı gün Dumlupınar Vapuru ile de ilk parti erzak sevkıyatı yapıldı.

BAKANLAR DEPREM BÖLGESİNE GİTTİ

27 Aralık 1939’da İçişleri Bakanı B. Faik Öztrak ve Sağlık Bakanı Dr. Hulusi Alataş deprem bölgesine gitmek için yola çıktı. Bakanlar zor bir yolculuktan sonra deprem bölgesine vardı.

MİLLİ YARDIM KOMİTESİ KURULDU

27 Aralık 1939’da Elazığ’da bulunan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Erzincan Valisi’ne çektiği telgrafta “Cumhuriyet hükümeti felaketin ıstıraplarını hafifletmek için acil tedbirler almıştır…” dedi. O gün TBMM’de depremzedelere yardım için Meclis Başkanı’nın yönetiminde “Milli Yardım Komitesi” kuruldu. Bütün vilayet ve kazalarda da yardım komiteleri kurulmasına karar verildi. Komiteye yapılacak nakdi ve ayni yardımlar Kızılay’a yatırılacaktı. TBMM üyeleri ilk taksit olarak Kızılay’a 40 bin lira bağışladı. Üniversite gençliği milli komitenin emrinde çalışmaya hazır olduğunu bildirdi. Öğrenciler, öğretmenler, çeşitli cemiyetler yardım kampanyası başlattı. Yurdun her tarafında Kızılay şubelerine para, yiyecek, giyecek ve yatak takımı gibi yardımlar gelmeye başladı. Yapılan yardım miktarları ve yardım yapan firmaların isimleri gazetelerde açıklandı. 

Bu arada deprem nedeniyle Ankara Radyosu müzik yayınına ara verdi. 

ZİRAAT BANKASI’NA GÖREV VERİLDİ 

29 Aralık 1939’da Başbakan Refik Saydam, Ankara, Erzincan, Sivas, Kayseri ve Malatya vilayetlerine talimat vererek masraflar için Ziraat Bankası şubelerinin valilerin emriyle ödeme yapmalarını ve vilayetlerin kendi ihtiyaçlarından fazla gıda maddelerini Erzincan’a göndererek yardımın kesintisiz devam etmesini sağlamalarını istedi. 

29 Aralık 1939’da milli bankaların mağaza ve depolarındaki tüm stoklar felaket bölgesine gönderilmeye başlandı. 

KİMSESİZ ÇOCUKLARA SAHİP ÇIKILDI 

30 Aralık 1939’da depremde anasız, babasız kalan çocukların sürekli veya geçici evlatlık edinilebileceği ve depremden etkilenen 240 kimsesiz çocuğun Çocuk Esirgeme Kurumu’nun Ankara Keçiören’de yeni yaptırdığı ana kucağına alınacağı bildirildi. 100 kadar çocuk da Kızılay tarafından himaye edildi. 

DEPREMZEDELER İSKÂN EDİLDİ 

30 Aralık 1939’da depremzedelerin iskânına başlandı. Evleri yıkılanların önemli bir bölümü en yakın vilayetlere, özellikle Hatay, Adana, Mersin gibi sıcak iklimli yerlere gönderilip iskân edildi. Bu iskânın geçici olduğu da bildirildi. Yıkılan binalar yapılınca başka yerlere gidenlerin memleketlerine dönecekleri belirtildi. 

HÜKÜMET YARDIM ETTİ 

Hükümet, bina zararlarını tespit ve tetkik heyetleri oluşturdu. Hasar tespiti yaptırdı. Evleri hasar gören veya yıkılanlara 30 ile 60 bin lira arasında ödeme yapılacaktı. 17 Ocak 1940’ta 3773 sayılı bir kanun çıkarıldı. Bu kanuna göre ücretlilere iki veya üç maaş avans verilecekti. Deprem nedeniyle evi yıkılan veya hasar gören depremzedelerin vergi borçları silinecek ve yeni döneme ait vergi tahakkuk ettirilmeyecekti. Hükümet deprem bölgelerindeki üreticilere çift hayvanları ve tohumluk dağıttı. Tarım Bakanlığı’nca toplam 12.920 adet çift hayvanı ve önemli miktarda tohumluk deprem bölgelerine gönderildi.

KIZILAY SEFERBER OLDU

Kızılay, depremin ilk gününden itibaren depremzedelere para, çadır, battaniye, giyecek ve yiyecek yardımı yaptı. Sağlık heyetleri gönderdi. Çadırlarıyla iskân kampları kurdu. Kampların yanına sahra tuvaletleri yaptı.

29 Aralık 1939’da Kızılay, deprem bölgesine ilk imdat hastanesini gönderdi. 300 yataklı bir numaralı Kızılay Çadırlı İmdat Hastanesi 31 Aralık 1939’da Erzincan’a vardı. Hastane röntgen cihazı, çeşitli laboratuvarlar ve salgın hastalıklarla mücadele etmek için gerekli her türlü araç gerece sahipti. Hastane yeterli sayıda uzman doktorla birlikte Erzincan’da çalışmaya başladı. Bu hastanenin aldığı tedbirler sayesinde salgın hastalıklara da engel olundu. 

Kızılay deprem bölgelerinde çok sayıda çadır kurdu. Ancak kış koşullarında depremzedelerin çadırda kalmaları zordu, bu nedenle depremzedeler için ahşap barakalar yapılmasına karar verildi. Evleri yıkılan depremzedeler, Erzincan’da acilen inşa ettirilen baraka ve zeminliklere yerleştirildi. 

Kızılay, depremzedelere kısa zamanda Erzincan merkezde 90 adet pavyon, 35 adet ev, 90 adet baraka, 14 adet dükkân inşa etti. 12 odalı 90 baraka toplam 1080 odaya sahipti. Kızılay, memurlar için de Erzincan merkezde 13 bina inşa etti.

CUMHURBAŞKANI DEPREM BÖLGESİNE GİTTİ

31 Aralık 1939’da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü deprem bölgesine gitti. Yetkilileri dinledi ve gerekli talimatları verdi. Daha sonra yaralıları ziyaret etti, yıkılan evlerinin önündeki halkla konuştu. Vakit gazetesine göre “Milli Şef”in boynuna sarılan bir ana “Mehmed’im burada öldü. O da askerdi, senin oğlundur. Sen sağ ol babamız” diyerek acısını paylaştı.

BAKAN ELEŞTİRİLERİ KABUL ETTİ

TBMM’de yapılan deprem görüşmelerde milletvekilleri, deprem bölgesinde yaşanan idari sorunları eleştirdiler. İçişleri Bakanı Faik Öztrak, yardımların felaketzedelere ulaştırılmasında yaşanan sıkıntıları kabul ederek bu durumun nedenlerini açıkladı. (TBMM Zabıt Ceridesi, 10.1.1940, s.44,47) 

28 Aralık 1939’da Ulus gazetesinde F. Rıfkı Atay, “Elden gelen her şey o kadar kısa zamanda ve o kadar etraflıca yapılmıştır ki” diyerek hükümeti takdir ederken 29 Aralık 1939’ta Vakit gazetesinde Asım Us, “Yegâne teselli noktası Cumhuriyet hükümetinin felaketzedelerin acılarını hafifletmek üzere acil tedbirler alınmış olmasıdır” diye yazıyordu. Tan gazetesinde Zekeriya Sertel de “Hükümetin yardım için tedbir almakta gösterdiği sürat ve titizliği beğenip, takdir etmemek mümkün değildir… Her felakette yardım elini ilk uzatan Kızılay da derhal faaliyete geçmiştir…” diyordu.

1939 Erzincan depreminde daha 16 yaşındaki Türkiye Cumhuriyeti, iyi bir acil durum refleksi gösterdi. Askersivil yerel yöneticilerden merkezi yönetime, basından üniversitelere kadar devlet her yönüyle sefer oldu. Devlet, en hızlı haberleşme aracının telgraf olduğu bir ortamda, sınırlı olanaklara rağmen Kızılay, Etibank, Sümerbank gibi işlevsel kurumlarıyla, ülkeyi ören demir ağlarıyla, liyakatli yöneticileriyle felaket karşısında başarılı bir sınav verdi. Buna rağmen hükümet haklı eleştirileri de kabul etti. Bütün bunlar bugün değil, tam 84 yıl önce oldu.

KAYNAKÇA

  • Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA).
  • TBMM Zabıt Ceridesi: 10.1.1940; 19.4.1940; 17.1.1940.
  • Akşam: 28,29,30 Kanunuevvel 1939.
  • Tan: 28,29,30 Kanunuevvel 1939.
  • Ulus: 28,29,30,31 Birincikanun 1939; 2,3 İkincikanun 1940.
  • Vakit: 29 Birincikanun 1939; 2,20 İkincikanun 1940.
  • Fatih Tuğluoğlu,“1939 Büyük Anadolu Zelzelesi ve Erzincan Vilayetinde Yardım Faaliyetleri”, History Studies, Volume 7, Issue 4, December 2015, p.113-136. 
  • Orhan Yeniaras, Türkiye Kızılay Tarihine Giriş, İstanbul, 2000.
  • Türkiye Kızılay Cemiyeti, Merkezi Umumisi Tarafından 1941 Umumi Meclisine Sunulan ve 1939-1940 Hesap Yılı İçinde Yapılan İşleri Bildiren Rapor, Ankara 1941. 
  • Yusuf Ziya Keskin-Meryem İnan Önal, “Resmi Telgraflar Doğrultusunda 1939 Erzincan Depreminde Kurtarma İlk Yardım ve İskân faaliyetleri,” Bayburt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dergisi, S.9, Eylül 2021, s. 169-190.

   Bir zamanlar Kızılay 


Geçen hafta
 “Deprem ve Devlet” başlıklı yazımda 1939 Erzincan depremi sonrası Kızılay’ın çalışmalarından da söz etmiştim. Bu hafta ise Kızılay’ın o çalışmalarını biraz daha ayrıntılı biçimde ele aldım. Böylece Kızılay’ın 84 yılda nereden nereye getirildiğini göstermek istedim.

CUMHURİYETİN YARDIM ELİ: KIZILAY

Genç Cumhuriyetin en güvenli yardım eli Kızılay’dı. Kızılay önce 1924 Erzurum depreminde, daha sonra 1926-1931 arasında ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşanan deprem ve sel felaketlerinde felaketzedelere çeşitli yardımlar yaptı. (BCA, 30-10-0-0,178-232-18; Türkiye Hilaliahmer Mecmuası, S. 97, Y. 9, 15 Eylül 1929, s. 367; Türkiye Hilaliahmer Mecmuası (Fevkalade Sayı), S.132, 29 Ekim 1933)

Atatürk, 1 Kasım 1928’de TBMM’deki açılış konuşmasında Kızılay’a teşekkür etti.

1939 ERZİNCAN DEPREMİNDE KIZILAY

27 Aralık 1939’da, 32 bin 968 insanın hayatını kaybettiği, yaklaşık 100 bin insanın yaralandığı, on binlerce binanın yıkıldığı 7.9 büyüklüğündeki Erzincan depremi meydana geldi.

Kızılay, bir felaket anında ülke geneline hızlıca yardım ulaştırmak için Trabzon, Samsun, Erzurum, Sivas ve Malatya’da depolar kurmuştu. Depremin ilk gününden itibaren “Kızılay zelzele mıntıkasına para, çamaşır, çadır ve battaniye gönderdi.” (Akşam, 28 Aralık 1939)

Kızılay, 27 Aralık 1939 akşamı Erzurum’dan, sabah da Sivas’tan hareket edecek iki ayrı “imdat treni” ile toplanan yardımları Erzincan’a gönderdi. İlk imdat trenleri 30 Aralık 1939’da Erzincan’a ulaştı. Aynı gün Dumlupınar Vapuru ile de ilk parti erzak sevkıyatı yapıldı. (Akşam, 28 Aralık 1939) Ayrıca Kızılay, Ankara’dan deprem bölgelerine hasta nakliye otomobilleri gönderdi. (Ulus, 4 Ocak 1940) Kızılay deprem bölgelerinde çok sayıda çadır da kurdu. Hükümetin isteğiyle ahşap barakalar yaptı. Çeşitli evler ve dükkânlar inşa etti.


KIZILAY'A YAPILAN YARDIMLAR

27 Aralık 1939 günü TBMM başkanının yönetiminde bir “Milli Yardım Komitesi” kuruldu. Bütün vilayet ve kazalarda da yardım komiteleri oluşturuldu. Tüm yardımlar Kızılay’da toplanacaktı. (Vakit, 29 Aralık 1939) 29 Aralık 1939 akşamına kadar Kızılay merkezinde toplam 250 bin 960 TL toplandı. (Vakit, 31 Aralık 1939). Yurdun her tarafında Kızılay şubelerine para, yiyecek, giyecek ve yatak takımı gibi yardımlar gelmeye başladı.

30 Aralık 1939 tarihli Ulus gazetesinde “Ankara’da üzerlerinden yün bluzlarını çıkarıp verenler bile var”“İzmir’de bir genç nişan yüzüğünü verdi” denilerek Kızılay’a yapılan yardımlar açıklandı. 30 Aralık 1939 tarihli Ulus gazetesinde F. Rıfkı Atay “Evvela, Kızılay kasalarına para ve ambarlarına eşya yığacağız” diye yazdı. Kızılay’a sonsuz güven duyulan günlerdi.


KIZILAY'IN ÇADIRLI İMDAT HASTANESİ: "DR. FATMA MEMİK'İN ANLATTIKLARI"

Kızılay, 29 Aralık 1939’da deprem bölgesine ilk imdat hastane trenini gönderdi. 300 yataklı bir numaralı Kızılay Çadırlı İmdat Hastanesi 31 Aralık 1939’da Erzincan’a vardı. Hastane röntgen cihazı, çeşitli laboratuvarlar ve salgın hastalıklarla mücadele etmek için gerekli her türlü araç gerece sahipti. Hastanede yeterli sayıda uzman doktorla birlikte Bursa milletvekili Operatör Dr. Sadi Konuk, Edirne milletvekili Dr. Fatma Memik, Erzincan milletvekili Eczacı Salih Başotaç da bulunuyordu (Akşam, 30 Aralık 1939; Ulus, 30 Aralık 1939; Ulus, 4 Ocak 1940)

Kızılay’ın Çadırlı İmdat Hastanesi doktorlarından Fatma Memik, izlenimlerini Vakit gazetesine anlattı: “Erzincan’a, bir müddet gecikme ile salı günü saat onda vardık. Bizden evvel bir ana baba günü olan bu felaket mıntıkasına Ankara Numune Hastanesi’nden, Kayseri’den, Erzurum’dan müteaddit ekipler gelmiş; hatta epey iş görmüşlerdi...”

Dr. Fatma Memik ve arkadaşları Erzincan’a gelir gelmez hemen kuracakları hastanenin yerini belirliyorlar. Yakındaki tren hattı ile hastaları kolayca nakletmek için hastaneyi Erzincan Askeri Ortaokulu’nun önündeki alana kuruyorlar.

“Hemen çadırları kurmaya başladık ve Malatya Bez Fabrikası’nın evvelce yetiştirdiği karyola, yatak, yorgan gibi şeyleri istasyon binasından naklettik. Ayrıca binadaki hastaları Kızılay vagonlarına aldık. Çünkü her dakika şehirde yeni bir zelzele ihtimali baş gösteriyor ve henüz yaraları iyileşmemiş ağır hastalar bile yataklarından fırlayarak kaçıp gitmek istiyorlardı. Bununla beraber çadırlarımızın kurulması o kadar kolay olmadı. Kar ve fırtına işi güçleştiriyordu.”

Dr. Fatma Memik ve arkadaşları burada 15 gün içinde 355 hastayı tedavi ediyorlar. Bu hastalardan -7’si hariç- hepsini kurtarmayı başarıyorlar. Aldıkları sağlık önlemeleri sayesinde salgın hastalıklara da engel oluyorlar. Onların gelmesiyle serbest kalan diğer sağlık ekipleri de köylere kadar giderek her tarafı dikkatle tarayıp tedavi edilecek yaralıları bulup hastanelere sevk ediyorlar.


Dr. Memik izlenimlerini anlatmaya devam ediyor; Kızılay’dan övgüyle söz ediyor:

“Burada Kızılay teşkilâtının büyük faaliyetini hemen tebarüz ettirmeye mecburum. Biz, Erzincan’a daha ilk geldiğimiz günde istasyonun ambarı nazarı dikkatimizi çekmişti. Burada fasulyesinden bulguruna ve portakalına kadar her şey vardı… Ankara’ya dönmek için emir aldığım gün Malatya Bez Fabrikası’nın gönderdiği yiyecekler hâlâ tükenmemişti. Halk, Kızılay Aşevi’nin dağıttığı bu yiyeceklerden çok memnun oluyordu. Bu arada Etibank’ın gönderdiği 200 amelenin Erzincan’da yaptığı fedakârane işleri de hemen kaydediniz. Hastaların kurtarılmasına askerler ve mahpusların gösterdikleri yardım Türk milletinin kalbinde saklı şefkat hislerinin ne kadar büyük bir his olduğunu bize her dakika anlatıyordu...”

Dr. Memik, depremzede kimsesiz çocuklar hakkında da bilgi veriyor. Deprem sonrasında anasız, babasız kalan çocukları “şefkatli vatandaşların yanlarına aldıklarını”; kendilerinin de şimdilik 12 çocuğu Ankara’ya getirdiklerini belirterek bu kimsesiz çocukların -sayıları ne kadar olursa olsunÇocuk Esirgeme Kurumu’nun çatısı altında yetişeceklerini söylüyor. (Vakit, 20 Ocak 1940)

CUMHURİYET'İN KIZILAY'I

1925’te Hilali Ahmer Cemiyeti İdare Heyeti Başkanlığı’na Dr. Refik (Saydam) seçilmişti. Cemiyet yeniden yapılandırılmıştı. Genel merkez Ankara’ya taşınmıştı. Atatürk, 1935 yılında cemiyete “Kızılay” adını vermişti. Kızılay, Cumhuriyet tarihinin en yıkıcı depremlerimden 1939 Erzincan depreminde -dönemin zor koşullarına rağmen- iyi bir sınav verdi; SümerbankEtibank ve TSK ile organize biçimde felakete müdahale etti. O günler devlette aklın, bilimin ve liyakatin esas alındığı, kurumların içinin boşaltılmadığı günlerdi.

(SİNAN MEYDAN-Cumhuriyet)








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder