İstanbul'un son 25 yılının hikayesi: Bu yolsuzluklar unutuldu mu? - ALİ UFUK ARİKAN (22/06/2019) / SOL

 


1994 yılında Refah Partisi listesinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Recep Tayyip Erdoğan, siyasetteki ilk “büyük” çıkışını o tarihte yapacaktı. Şu anda CHP İstanbul Milletvekili olan eski ANAP'lı İlhan Kesici ve yine şu anda CHP'li olan SHP adayı Zülfü Livaneli’nin 120 bin gibi bir farkla yer alan Erdoğan, aradan sıyrılarak ilk zaferini ilan edecekti. (O seçimde CHP'nin adayı ise daha sonra AKP'li olacak olan ve bakanlık görevinde de bulunan Ertuğrul Günay'dı ve 54 bin oyla 7. sırada yer alabilmişti.)

Bugünlerde AKP'nin övgüler yağdırdığı, anlata anlata bitiremediği "25 yıllık başarı öyküsünün" başlangıcı olan 1994 yerel seçimleri, İstanbul'un yağmalanma sürecinde yeni bir aşamaya geçiş anlamına geliyordu...

Erdoğan'ın 1994 zaferinin ardından İstanbul'da kurulmaya başlanan rant ağı, AKP’ye evrilecek süreçteki en önemli halkalardan da biri olacaktı.

Bir yandan “büyük” sermaye gruplarına “ılımlı” mesajlar gönderen ve "aynı gemideyiz" sinyalleri veren Erdoğan, diğer yandan da kendisine yakın grupların büyümesi için ilk “ihale” ikramlarına başlayacaktı.

O gün yapılan ikramlar, bugün AKP'ye "bağlı" sermaye grubunun "can suyu" olacaktı.

TAKTİK 1994’TEN BU YANA AYNI

Erdoğan’ın belediye başkanlığı yaptığı dönemde adrese teslim ihalelerinin ilk adresiyle başlayalım: Albayraklar Şirketler Grubu!

Yani Erdoğan'ın yıllardır bir numaralı "basın sözcüsü" olan Yeni Şafak'la ilişkileri hayli eskiye dayanıyor...

Erdoğan, o dönem şu anki halinden oldukça küçük bir “bütçeyle” hareket eden grubun büyümesi için çok önemli katkılar sunacaktı. 

1990 yılında kurulan şirket, Mülkiye müfettişlerinin araştırmasına konu olacak, 1995’ten itibaren artan ihaleler tespit edilecekti.

Artan bu ihalelerin doğal adresi İstanbul Büyükşehir Belediyesi olurken, dönemin parasıyla 1 milyar sermayesi olan şirket, 1998'e gelindiğinde 1 trilyonluk sermayeye sahip olacaktı.

Erdoğan kendisine yakın isimleri belirliyor, "ihaleleri" paslıyor, büyümelerinin önünü açıyordu, yıllardır yaptığı işlemin ilk antrenmanı olacaktı İstanbul yılları.

100 MİLYON DOLARLIK İHALE

2001 yılında, dönemin Hürriyet gazetesinde yer alan bir haberde, gruba ait Yeni Şafak gazetesinin Erdoğan’ın belediye başkanlığı yaptığı dönemde yükselişe geçtiği belirtiliyor, Cengiz Çandar, Fehmi Koru, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Barlas gibi köşe yazarlarının gazetenin bu döneminde iş başı yaptığı vurgulanıyordu. Erdoğan konuyla ilgili 2001 yılında yaptığı bir açıklamada, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım dönemimde 2.4 milyar dolarlık ihale gerçekleşti. Bunlardan 100 milyon dolarlık bölümünü Albayraklar kazandı" diyordu.

1 milyarla (1994 kuruyla yaklaşık 30 bin Amerikan doları) yola koyulan bir şirket için oldukça büyük bir "kısmet" vardı anlaşılan...

ERDOĞAN HAPSE GİRDİ, İHALELER KESİLMEDİ

12 Aralık 1997'de Siirt'te bir konuşma yapan Erdoğan, bu konuşması sonrası yargılanacak ve aldığı hapis cezası nedeniyle belediye başkanlığı koltuğuna veda edecekti:

“Minareler süngü, kubbeler miğfer / Camiler kışlamız, müminler asker / Bu ilahî ordu dinimi bekler / Dillerde tevhid Allahu Ekber...

Bu şiir nedeniyle 4 ay hapiste tutularak siyaset sahnesine çok daha güçlü şekilde dönmesi sağlanan Erdoğan, belediye başkanlığı koltuğunu partisinden Ali Müfit Gürtuna'ya devredecek, kendisi daha büyük hedefler için yol almaya başlayacaktı.

SABAH GAZETESİ 'GAZETE' OLDUĞU ZAMAN...

Erdoğan hapse girse, sonrasında koltuğunu kaybetse de ihale çarkı kesintisiz işleyecekti.

Ancak bu çark Erdoğan'ın görev yaptığı dönemden Gürtuna dönemine kadar geçen süreci kapsayan bir operasyona konu olacak, "Temiz Şehir" operasyonu sonrası Yeni Şafak Gazetesi İcra Kurulu Başkanı ve Albayrak Yayın Holding A.Ş.'nin sahibi Mustafa Albayrak'ın da arasında bulunduğu 20 kişi gözaltına alınacaktı.

Suçlamalar 1994'ten bu yana grubun büyümesini sağlayan "usulsüz" ihalelerdi.

Operasyon dönemin Sabah gazetesi tarafından sürmanşete de taşınacaktı:

Soruşturmada yer alan bazı başlıklar şöyleydi:

  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin servis ihalesini alan Albayraklar Şirketi'nin, 737 adet minibüs ile otobüsü sahte ruhsatla çalıştırdığı,
  • Recep Tayyip Erodoğan'ın başkanlığa seçilmesiyle birlikte, Albayrak Grubu'nun İstabul Büyükşehir Belediyesi'nden yoğun olarak ihale almaya başladığı,
  • Recep Tayyip Erdoğan'ın basın danışmanlığını yapan Hüseyin Besli'nin belediye başkanlığı görevinin sona ermesinden sonra, bir süre Yeni Şafak Gazetesi'nde çalıştığı,
  • Recep Tayyip Erdoğan döneminde Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Spor AŞ'nin genel müdürü olan Mehmet Atalay'ın, daha sonra Yeni Şafak Gazetesi'ne genel müdür yardımcısı olduğu,
  • Halk Ekmek'in dağıtımını Albayrakların yaptığı. Albayrak'ın, Belediye'nin tesislerinde üretilen 2 milyon ekmeğin her birinden 5 bin lira komisyon aldığı, Albayrak'ın ayrıca, Halk Ekmek büfesi açmak isteyenlerden 150 milyon lira hava parası aldığı,
  • İstanbul Metrosu'nun elektro-mekanik alt yapı ihalesi, Yapı Merkezi ve ABB şirketleri dışarıda bırakılarak, yeterliliği olmayan Albayrak AŞ'ye verildiği,
  • İETT'ye alınacak 100 yeni otobüs ihalesine, sadece Albayrak A.Ş.'nin katıldığı,
  • İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin araç kiralama işini Albayrakların yapması, şirketin bu işten, yılda 1 trilyon liranın üzerinde gelir elde etmesi,
  • Albayrakların Recep Tayyip Erdoğan döneminde olduğu gibi, Ali Müfit Gürtuna döneminde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinden ihale almaya devam etmesi, Albayrak'ın, sadece Büyükşehir Belediyesi'nden 300'e yakın ihale aldığı...

ERDOĞAN, AKBİL VE YENİ PARTİ...

Erdoğan'a ilişkin o dönem gündeme gelen tek yolsuzluk iddiası bu değildi.

Öyle ki, gündeme gelen bir diğer yolsuzluk iddiasına göre, partinin harcı yolsuzluk paralarına dayanıyordu.

İddiaya göre akbil yolsuzluğunda elde edilen paralar yeni partinin kuruluşunda da kullanılmıştı.

Dönemin Hürriyet gazetesi olayı şu şekilde haberleştirecekti:

Uzmanların yaptığı araştırmalar, Büyükşehir-Akbil-Albayrak üçgenindeki usulsüzlükleri tespit etmekle kalmadı. Akbil'de, 250 milyon dolarlık bir usulsüzlük yapıldığı ancak bunu tespit etmenin mümkün olmadığı ifade edildi. Bu paranın, Tayyip Erdoğan öncülüğünde başlayan parti kurma çalışmalarında kullanıldığı ileri sürüldü.

BİNALİ YILDIRIM NEDEN GÖREVDEN ALINDI?


Erdoğan'ın yerine belediye başkanlığı görevini devralan Ali Müfit Gürtüna, Erdoğan'la bağı o dönemlerde başlayan Binali Yıldırım'ı "usulsüzlük" nedeniyle görevden alacaktı.

1999 yılında görevden alınan Binali Yıldırım, İDO’nun büfelerini dayısına emanet ettiği, çalışanların parasını İDO’ya ödettiği, evrakta sahtecilik yaptığı gerekçesiyle görevden alınacaktı.

Ulaşımın "yıldızı"  kime gittiği belirlenemeyen yüzbinlerce liralık harcamalarla anılacak, görevden ayrıldığında "yolsuzluk" etiketini yakasına yapıştıracaktı.

GÜRTUNA TASFİYESİ

Gürtuna'nın 1998'de oturduğu ancak Erdoğan'la yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle kaybettiği koltuğuna 2004 yılında, Kadir Topbaş, oturacaktı.

Topbaş'ın 2004 yılında başlayan Başkanlık serüveni Erdoğan'ın talimatıyla istifa etmek zorunda kaldığı 22 Eylül 2017 yılına kadar sürecekti.

2004 yılında koltuğunu kaybeden Gürtuna, Erdoğan'ın kendisi yerine neden Kadir Topbaş'ı aday gösterdiğine ilişkin soruya şu yanıtı verecekti:

Temel yaklaşımlarımızda bir farklılık vardı. Çünkü ben İstanbul'u gözüm gibi korudum. Her tarafını hançerleyip, seviyoruz diyemezsiniz. Türkiye'nin üçte ikisi depreme koşuyor. Elli milyon insan deprem tehdidi altında. Ne yapılıyor deprem için. O gün gelecek takdir-i ilahi diyecekler. Tabiki takdir-i ilahi ama Allah'ta diyor ki, “Ey akıl sahibi aklınızı kullanmaz mısınız?” Aklını kullanan insandır.

***

Silivri'den Tuzla'ya kadar adım atacak yer kalmadı. Bunun sonu yok. Boğaz Köprüsü girişi zaten tıkanıyor. Yağmur da yağsa bir uçtan bir uca 6 saatte geçiliyor. Şimdi böyle kritik bir yere, karayolları arazisine bir milyon mertekareye yakın inşaat yapılıyor. Tam da köprünün tepesine. Onun karşısında da bitmemiş yapılar var. Mecdiyeköy'de Ali Samiyen Stadyumu yıkıldı yerine dev bir yapı dikilecek. Likör fabrikası oradan kaldırıldı, ağaçlar, yeşillik alanlar vardı. Anlamıyorum niye rahatsız ediyor yeşil alanlar bunları. Her tarafa bina yapıyorlar. Kuştepe'de çocukların oynadığı bir yer vardı. Büyük bir tower yerine dikildi. Bunlar İstanbul'un kalbine saplanmış hançerlerdir. Hem bunları alkışlayacaksınız hem de ulaşım problemi çıktı diye milyonlaca doları harcayacaksınız. Bu paralar İstanbul halkından çıkacak O rantı yiyenler vermeyecek. Kimse unutmasın bunu.

KADİR TOPBAŞLI YILLAR

Erdoğan'ın her fırsatta en büyük değeri verdiğini söylediği yer olan İstanbul, tam 13 yıl boyunca çok güvendiği Topbaş'a emanetti.

Belediyenin yandaş vakıflara aktardığı milyonlar, Gülen Cemaati'ne verdiği büyük destek, İstanbul'un dev ihaleler üzerinden bir şantiyeye çevrildiği, patronların semirdikçe semirdiği bir 13 yıl yaşanacaktı...

Topbaş döneminde yaşanan usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları bu haberin kapsamını ve sınırlarını aşacak düzeyde.

Topbaşlı yıllarda yaşanan yolsuzluklardan sadece kısa bir döküm ise şöyle:

  • Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İETT Genel Müdürlüğü'nde inceleme yapan mülkiye müfettişleri, 100 milyon avroluk usulsüz işlem ortaya çıkarttı. Müfettişler, iki buçuk yıldır İETT Genel Müdürlüğü koltuğunda vekil olarak oturan Mehmet Öztürk başta olmak üzere, kurum üst yönetimi hakkında adli soruşturma başlatılmasını istedi. İhalesiz reklam alanları vermek ve ihale yapmadan metrobüs alımı suçlamalar arasında yer alıyor...
  • Etiler’deki polis okulu arazisini ihalesiz olarak bir inşaat firmasına vererek devleti 1 milyar dolar zarara uğrattığı iddialarına ilişkin konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Bir takım iddialar bizi engelleyemez. Bir kuruş zayi edilmeden çalışıyoruz" dedi.
  • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve ailesinin, belediyenin çeşitli ayrıcalıklar tanıdığı gerekçesiyle tartışma yaratan damadının konut projesinden aynı gün 5 daire birden satın aldığı ortaya çıktı. Topbaş'ın 5 daire aldığı projede ev fiyatlarının 1,5 ile 5 milyon lira arasında değiştiği ortaya çıktı.
  • Topbaş’ın FETÖ’den tutuklu damadı Ömer Faruk Kavurmacı ile daha önce ortak işlere imza atan Metal Yapı Konut tarafından 2012 yılında otel ve konut yapılmak üzere 33 milyon 391 bin 659 liraya satın alınmasının ardından 2016 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 368 milyon TL bedelle satıldı.
  • İspark'taki otopark fişleri silinerek büyük yolsuzluk yapıldı. En az 48 ayrı terminalde milyonlarca liralık yolsuzluk yapıldığı tespit edildi. Yolsuzluğun 90 milyon liraya ulaştığı öğrenildi.
  • İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca 12 Şubat 2010 tarihinde hazırlanan iddianamede, Otogar-Bağcılar raylı taşıma sistemi inşaat sistemi ihalesinin 30 Temmuz 2003 tarihinde gerçekleştiği belirtildi. İddianamede, 30 Aralık 2004 tarihinde encümen kararı ile Otogar-Bağcılar raylı toplu taşıma sistemi inşaat ve elektro mekanik işlerinin yapımı ve araç temin ihalesinin Gülermak Ağır Sanayi Ticaret A.Ş. firmasına ihale edildiği anlatıldı... İhale açılmadan 21 Mart 2006 tarihinde idari encümen kararı ile inşaata devam eden bir önceki ihaleyi alan firmaya rekabet koşullarını ve yarışma koşullarını yok edici şekilde davranılarak verildiği iddia edildi. Kamunun zarara uğratıldığı kaydedilen iddianamede, Kadir Topbaş ve İETT çalışanı 14 şüphelinin görevi kötüye kullanma suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyordu. Topbaş, bu davadan mahkeme kararıyla beraat etti.
  • Topbaşlar’ın ortağı olduğu Rumeli Hisarı'nın altındaki Lokma adlı restoranda Belediye'nin izniyle imara aykırı olarak yenileme ve kaçak kat yapıldı.
  • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna Kadir Topbaş'ın yerine oturan Mevlüt Uysal, 2 Ocak 2018 günü Kadir Topbaş döneminde onaylanan 76,9 kilometrelik 6 metro hattının toplam 12 milyar 859 milyon liralık ihalesini iptal etti. İptalin gerekçesi, hattın çok daha düşük bir maliyetle yapılabilecek olması oldu. Yapılan bu hamle, daha önceki usulsüzlüklerin boyutları konusunda kafa karıştırdı. 
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) CHP'li meclis üyeleri Taner Kazanoğlu ve Tarık Balyalı, iptal edilen metro ihaleleriyle en az 1 milyar liralık kamu zararı oluştuğunu belirterek, Mevlüt Uysal ve Kadir Topbaş hakkında suç duyurusunda bulundu.

SAYIŞTAY VE TOPBAŞ...

AKP iktidarında içi boşaltılan, hazırladığı "göstermelik" dosyalar nedeniyle bile iktidar tarafından eleştiri konusu yapılan Sayıştay'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki usulsüzlük dosyalarından bir bölüm şöyle:

2012

  • İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmediği tespit edilmiştir.
  • Kuruma ait kira süresi biten taşınmazların, yeni bir ihale yapılmadan sözleşmelerinin uzatılmak suretiyle kiralanmasına devam edildiği görülmüştür... Bu durumun, belediyenin muhtemel gelirleri üzerinde önemli kayıplara yol açacağı hususu şüphesizdir.
  • Beşiktaş Belediye Başkanlığına “Açık Park ve Gezi Alanı” olarak değerlendirilmek üzere intifa hakkı verilen Beşiktaş İlçesi Rumeli Hisarı Mahallesi 13 pafta, 6 ada, 4 parseldeki taşınmazın; taraflar arasında akdedilen protokole aykırı olarak tahsis amacı dışında kullanıldığı tespit edilmesine rağmen intifa hakkının iptal edilmediği görülmüştür.
  • Beşiktaş Belediye Başkanlığına “Açık Spor Turizm ve Eğlence Merkezi” olarak değerlendirilmek üzere intifa hakkı verilen Beşiktaş İlçesi Rumeli Hisarı Mahallesi, 32 pafta, 981 ada, 31 parseldeki taşınmaz üzerinde, imar planına aykırı bir şekilde BJK Koleji binasının inşa edildiği görülmüştür.

2013

  • İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, mülkiyetinde olmayan Göktürk Göleti Çevresi B Tipi 56 Hektar Mesire Alanı Tabiat Parkını, Esenler Belediyesi'ne tahsis etmesinin, anılan mevzuat hükümlerine uygun olmamasından dolayı mevzuta yönelik gerekli iĢlemlerin yapılmasını sağlamak amacıyla, konunun takip eden denetim dönemlerinde izlenmesine devam edilecektir.
  • Hizmet alımı ihalesinde mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin idari Şartname hükmünün, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğine aykırı olarak düzenlenmesi 14.11.2011 tarihinde 1.495.000,00 TL bedel ile İstanbul Ulaşım Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne ihale edilen “Ulaşım Türleri Arası Entegrasyonun Sağlanarak Toplu Ulaşım Sistemlerinin Rehabilitasyonu işi” hizmeti alımına ilişkin mesleki ve teknik yeterlik kriterinin, Yönetmelik hükmüne aykırı olarak belirlendiği görülmüştür.

2014

  • Kültür A.Ş’ nin 18.10.2010 tarihinden itibaren bir vakfın kullanımında olan Brüksel Ofisi’nin kira bedellerinin (919.200 Avro: 2.647.296,00 TL), şirket bütçesi üzerinden ödenmesi kurumun mali tablolarını olumsuz yönde etkilediği ve şirketin kârını azalttığını ve halen bu mali riskin gelecek yıllar için de söz konusu olduğu kanaatine varılmıştır. (Yunus Emre Vakfı)
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ihaleye çıkarılan "Dijital Platform Kurulması ve 10 Yıl Süreyle İşletilmesi" işi için İstanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Tic. A.Ş.( Kültür A.Ş. ) ve İstime Medya Bilgi İletişim Basım Yayın Reklam Hizmetleri Sanayi ve Tic. A.Ş. aralarında iş ortaklığı kurmuşlardır. İş Ortaklığı Sözleşmesinin 7 nci maddesinin c bendi ile sözleşme damga vergisinin daha sonra Kültür A.Ş.'ye iade edilmek suretiyle Kültür A.Ş. tarafından karşılanacağı hususu kararlaştırılmıştır. Ancak sözleşmenin imzalanmasından sonra işin fiilen yürütülmesi aşamasında mevcut şartlar dahilinde işin yürütülmesini imkânsız kılacak bazı eksiklik ve olumsuzluklar tespit edilmiş ve konu ile ilgili idareye başvuruda bulunulmuş ve sözleşme iş başlamadan idare tarafından feshedilmiştir. Fesih nedeniyle "Dijital Platform Kurulması ve 10 Yıl Süreyle İşletilmesi" işine ait damga vergilerinin (sözleşmesine damga vergisi, kararlar damga vergisi) tamamı olan 2.320.646,92 TL, Kültür A.Ş. tarafından ödenmiştir. Bu ödenen masraflar sonucu ve ihale gerçekleşmemesinden dolayı 2.320.646,92 TL tutarında şirketin mali tablolarında eksilmeye neden olunmuştur.
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Milli Savunma Bakanlığı Arasında İmzalanan Protokol Hükümlerinin Yerine Getirilmemesi... İBB tarafından protokole konusu yapım, bakım ve onarımlar için toplam 209.295.988,57 TL ödemede bulunulduğu tespit edilmiştir. Yapılan bu ödeme karşılığında ise, İBB' ye herhangi bir taşınmaz devrinde bulunulmadığı ve dolayısı ile İBB' nin 2014 mali yılı tablolarının bu tutar kadar olumsuz yönde etkilendiği sonucuna varılmıştır.
  • 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'na Aykırı Olarak 51/g Pazarlık Usulü ile İhale Yapılması... Mülkiyeti Belediyeye ait olan “Bakırköy İlçesi Florya Mevkii 81 Pafta 201 Ada 3 Parselde Akvaryum, Otopark, Aquapark (Su temalı eğlence ve eğitim parkı), Yunus Gösteri Merkezi, Bilim Merkezi, Alışveriş Merkezi, Imax Sinema Yapılması ve İşletilmesi İşi” nin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine aykırı olarak Belediye Encümeninin 06.11.2007 tarihinde(Karar S.2161-942) gerçekleştirmiş olduğu pazarlık ihalesi neticesinde; 80.000.000,00 TL yatırım tutarı ile birlikte yıllık 4.510.000,00 TL +KDV işletme bedeli ile İstanbul Akvaryum Tur.Tic.Ltd.Şti.’ne ihale edildiği görülmüştür. Ancak; bahse konu ihalenin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/g maddesine istinaden pazarlıkla yapılması mümkün değildir.
  • Beykoz Belediyesi’nin Orman Bölge Müdürlüğü’nden Kiralamış Olduğu Taşınmazın, Sözleşmeye Aykırı Olarak Beykoz Belediyesi’nden Kiralanmış Olması... Beykoz Belediyesi ile İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü arasında imzalanan “Ömerli Orman İşletme Şefliği Amenajman Planı 8 ve 9 Numaralı Bölmeler Mevkiinde, 6831 sayılı Orman Kanunu’na Tabi Alan Üzerinde Bulunan Yapı ve Tesislerin Kiralanması” konusunda 15.07.2009 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Kiralama bedeli olarak İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'ne yıllık 253.000 TL ödenecektir... Eğer isteniyorsa sözleşmenin kısmen veya tamamen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne devrinin mümkün olduğu ifade edilmiştir. Ancak, buna rağmen 10.05.2013 tarihinde Beykoz Belediyesi ile yapılan kira sözleşmesi uyarınca söz konusu taşınmaz, yıllık 2.500.000 TL bedel üzerinden kiralanmıştır.

2015

  • (Beltur) Şirket Yönetim Kurulu Üyesinin şirketle ilgisi Olmayan Yurtdışı Görevi için Ödeme Yapılması
  • Yönetim Kurulu Üyeleri, Genel Müdür ve Yardımcıları ve Koordinatör, Müdür, şef Olarak Çalışan Personel ile Bunların Aile Efradına Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Yaptırılması
  • Temizlik ihalesinde Engelli Temizlik Personeli Çalıştırılması Öngörülmüş Olmasına Rağmen Hakediş Ödemelerinde Bu Durumun Dikkate Alınmaması
  • Kiralama Suretiyle Yemek Hizmeti Sunulan Yer Ġçin Maliyet Hesabı Yapılmaması ve Zarar Edilmesi 
  • 2014 yılı içinde 1.385.460,00 TL lik (KV hariç) satış ve gelir gerçekleştirilmiş olup, yine aynı dönemde kira ve diğer giderler dahil şirketin katlandığı maliyet ise 1.749.745,00 TL (KDV hariç) olarak gerçekleşmiştir. Sonuçta ortaya 2014 yılı için 364.285,00 TL (KDV hariç) zarar gerçekleşmiştir. 2015 yılı içinde ise; 2.042.980,00 TL lik (KV hariç) satış gerçekleştirilmiş olup, yine aynı dönemde kira ve diğer giderler dahil şirketin katlandığı maliyet ise 2.744.901,00 TL (KDV hariç) olarak gerçekleşmiştir. Sonuçta ortaya 2015 yılı için 701.920,00 TL (KDV hariç) zarar gerçekleşmiştir.
  • Kiralanan Yerle ilgili Mevzuata ve Ticari Hayatın Gereklerine Aykırı Olarak Ciro Paylaşımının Benimsenmesi... 
  • Kamu Hastanelerine Ait Yerlerin Kiralanmasıyla ilgili Sözleşmelerde Mevzuata Aykırı Hükümlere Yer Verilmesi
  • (Halk Ekmek) Şirket İki Avukat Çalıştırmasına Rağmen, şirket Lehine ve Aleyhine Açılmış Davaların Bunlardan Sadece Birisi Tarafından Takip Edilmesi... Yurtdışına Görevli Giden Personelin şahsi Harcamalarının şirket Bütçesinden Ödenmesi

TARTIŞMA KONUSU OLAN RAPORLARDA NELER VARDI?

Belediyede yaşanan usulsüzlüklerin oldukça küçük bir bölümünü içeren bu bilgiler yıllardır ülkede "gündem" olmazken, 23 Haziran seçimlerinin öncesinde yaşanan tartışmalar sırasında raporlar birden önem kazandı.

Peki, tartışma konusu olan 2017 raporunda neler vardı?

Sayıştay'ın hazırladığı İSKİ'nin 2017 yılı denetim raporunda kurumun kamu yararına çalışıp çalışmadığı belli olmayan derneklere indirimli veya ücretsiz su sağladığı ve bundan dolayı 18 milyon lira zarar ettiği belirlendi.


  • Yine Sayıştay raporuna göre, İBB’ye ait 2378 adet taşınmaz kanuna aykırı olarak başka kurumlara tahsis edildi ve bu işgaller dolayısıyla kira da alınmadı.
  • 2017 yılında yaklaşık 208 milyon TL’lik alacağın sadece 44 milyon TL’si tahsil edildi. 
  • İspark tarafından işletilen 225 otoparkın sadece 52 tanesinin ruhsatlı olduğu, İspark dışında kalan 719 adet otoparkın ise ruhsatsız olduğu tespit edildi.
  • Bayrampaşa Otogarı’nda 868 iş yerinden sadece 300 tanesinin ruhsatlı olduğu belirlendi.
  • KİPTAŞ’ın 2016 yılı faaliyeti nedeniyle İBB’ye aktarması gereken 219 milyon TL’lik net kar payı 2017 yılı sonuna gelindiğinde aktarılmamış, önceki yılların karıyla birlikte yaklaşık 266,5 milyon TL’nin hala tahsil edilemediği belirlendi.
  • İBB, İSKİ ve İETT’nin çok sayıdaki taşınmazı özel şirket olan elektrik dağıtım şirketlerine bedelsiz tahsil edildi. İETT mülkiyetinde bulunan ve kayıtlı değeri 157 milyon TL olan taşınmazın söz konusu şirketlerin fiili kullanımında olduğu, İETT’ye herhangi bir bedel ödenmediği kaydedildi.

CHP tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda eski İBB Başkanı Kadir Topbaş, eski İBB Başkanı Mevlüt Uysal, İSKİ Genel Müdürü Fatih Turan, İETT Genel Müdür Ahmet Bağış ve Arif Emecan ile ilgili birim yöneticileri hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından dava açılması talep edildi.

soL'A YANSIYANLAR...

AKP'nin İstanbul'u hedef alan rant ve yağma politikalarını yıllardır haberleştiren soL, bu süreçte çok sayıda usulsüzlüğe ve yolsuzluğa dikkat çekti.

AKP'nin İstanbul'daki yolsuzluk ve usulsüzlük hikayelerinden soL'ın sadece bir kısmı şöyle:

https://haber.sol.org.tr/turkiye/istanbula-ihanete-devam-uc-gokdelen-daha-geliyor-260815

https://haber.sol.org.tr/turkiye/etiler-meslek-yuksekokulu-arazisi-satildi-avm-ve-rezidans-yapilacak-234047

https://haber.sol.org.tr/toplum/isparktaki-yolsuzluk-iddialarina-iliskin-yeni-gelisme-202835

https://haber.sol.org.tr/turkiye/bakanin-kardesine-buyuk-kiyak-tam-15-milyonluk-ihale-233759

https://haber.sol.org.tr/toplum/akpli-istanbul-buyuksehir-belediyesi-sarrafin-kacak-villasini-yiktirmadi-156718

https://haber.sol.org.tr/turkiye/ibb-sirketi-ihale-acti-yine-ibb-sirketi-kazandi-264422

https://haber.sol.org.tr/turkiye/ibb-danismanlarin-belgesiz-harcamalarini-butceden-karsilamis-264464

https://haber.sol.org.tr/toplum/akp-basinda-once-imari-degistirdiler-simdi-satiyorlar-232523

https://haber.sol.org.tr/turkiye/bilale-yeni-hediye-ibb-73-milyon-tlye-okculuk-muzesi-yaptiriyor-264344

https://haber.sol.org.tr/turkiye/ibbden-milyonluk-ihale-almisti-binali-yildirim-cubbeli-ahmetle-bulustu-263829

https://haber.sol.org.tr/turkiye/ibb-63-milyonluk-agac-sulama-isini-akpli-yoneticinin-sirketine-verdi-263552

https://haber.sol.org.tr/turkiye/uskudarin-en-degerli-arazisi-550-milyon-liraya-satildi-252119

https://haber.sol.org.tr/turkiye/bilal-istiyor-buyuksehir-veriyor-istedigi-arazi-2-yil-sonra-yurt-alani-oldu-147473

https://haber.sol.org.tr/turkiye/akpnin-sampiyonu-riza-sarraf-tarihi-binalarda-yasadisi-kat-cikip-istedigi-gibi-restore

https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/kadikoydeki-deniz-yildizi-kafe-bilal-erdogana-devredildi-haberi-96924

https://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/kiptasta-ihaleler-genel-mudurun-akrabasina-haberi-88379

https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/akpli-belediyelerde-buyuk-vurgun-haberi-78929

https://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/belediye-istirakleri-denetlenmesin-haberi-23470

https://haber.sol.org.tr/mansetler/topbas-hukuktan-sikayetci-haberi-8487

EMEKÇİ MÜCADELE DOSYASI (Basından derleme)

 1) Akkuyu'da 2 aydır maaş alamayan işçiler iş bıraktı (SOL)

Akkuyu Nükleer Santral projesinde, ikinci türbinde çalışan 250 taşeron firma işçisi, maaşlarının ödenmediğini belirterek iş bıraktı. 

Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı süren Akkuyu Nükleer Santrali’nde, taşeron firma bünyesinde çalışan 250 işçi iki aydır maaşlarının ödenmediğini belirterek, 5 gün önce iş bıraktı.

ANKA'nın haberine göre eylem sürdüğü sırada bir işçi şunları söyledi: “Ben Mersin Akkuyu’da çalışan bir işçiyim. 2 aydır maşlarımızı alamıyoruz, 4 gündür eylemdeyiz. Yarın toplu çıkış verecekler, eylem yaptığımız için bizleri koşulsuz işten çıkaracaklar. Yarın da eylem yapacağız, ancak hiçbir şekilde sesimizi duyuramıyoruz. Kiramızı ödeyemediğimiz için ev sahibi evden çıkartıyor. İşçi mutfak param yok deyip feryat ettiği için dün çıkışı verilmiş. Burada haksızlık hat safhadadır. Bugün de şantiye şefi ‘para mara yok, başınızın çaresine bakın’ diyor.”

CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, işçilerin eylemiyle ilgili olarak şunları söyledi:

AKP 20 yılda ülkemizi öyle bir hale getirdi ki, kamu projelerinde dahi emekçilerin maaşları ödenemiyor. Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde taşeron firmalarda çalışan işçilerimizin maaşı 4 aydır ödenmiyor. Burada hükümete sesleniyorum: İşçilerimiz bu zor şartlarda elektriğin, doğalgazın, gıda ürünlerinin bu kadar pahalandığı bir dönemde 4 aydır maaşını alamazken siz ne yapıyorsunuz? Akkuyu Nükleer Güç santralinde çalışan işçilerimize sesleniyorum. Her zaman yanınızda olduk. Bundan sonra da hakkınızı almanız konusunda sizlerin yanında olacağız.”

2) Akkuyu Nükleer Santral işçileri iş bıraktı: 'Mutfak param yok' diyeni kovdular (BİRGÜN)

Dün bir arkadaşları 'mutfak param yok' diyerek tepki gösterdiği işten çıkarıldığını belirten bir işçi, “Ben Mersin Akkuyu’da çalışan bir işçiyim. 2 aydır maşlarımızı alamıyoruz, 4 gündür eylemdeyiz. Yarın toplu çıkış verecekler eylem yaptığımız için bizleri koşulsuz işten çıkaracaklar. Yarın da eylem yapacağız, ancak hiçbir şekilde sesimizi duyuramıyoruz. Kiramızı ödeyemediğimiz için ev sahibi evden çıkartıyor. İşçi mutfak param yok deyip feryat ettiği için dün çıkışı verilmiş. Burada haksızlık hat safhadadır. Bugün de şantiye şefi ‘para mara yok, başınızın çaresine bakın’ diyor.”                                                       ***

3) TKP'den direnen Yemeksepeti işçilerine destek (SOL)

TKP, hakları için direnişe geçen Yemeksepeti emekçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu.Yemeksepeti Banabi kuryeleri ve depo çalışanları düşük ücretler ile sendikalaşma ve prim hakları için dün ve bugün kontak kapatmıştı. İzmir, Ankara, Manisa başta olmak üzere pek çok ilde eylem yapan işçilerin İstanbul Levent'teki Genel Müdürlük binası önündeki direnişleriyse sürüyor.İşçiler şirketten yanıt gelene kadar genel müdürlük binası önünden ayrılmayacağını duyururken, TKP işçilere dayanışma ziyareti yaptı. Ziyarette işçilere 4. Levent Semt Evi'nin hazırladığı çorbalar da dağıtıldı.

4) Yemeksepeti’nde günün menüsü: “Direne direne kazanacağız” (BİRGÜN)

Yemeksepeti için çalışan kuryeler, yüzde 17'lik zam dayatmasına karşı şirketin İstanbul Levent’teki genel merkezi önünde toplandı. Motorlarıyla eylem alanına gelen işçiler, “Direne direne kazanacağız” sloganı attı. Yemeksepeti kuryeleri ayrıca İzmir'de de eylem yaptı. Türkiye’de emekçilerin isyanı sokaklarda dalga dalga büyüyor. Trendyol, Hepsiburada ve çeşitli kargo şirketlerinin çalışanlarının ardından Yemeksepeti kuryeleri de kontak kapatarak direnişe geçti. Yüzde 17'lik zam dayatmasına karşı iş bırakan kuryeler, İstanbul Levent’te bulunan Yemeksepeti Genel Merkezi önünde toplandı.DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası'nın çağrısıyla Yemeksepeti Genel Merkezi önünde motorlarıyla bir araya gelen yüzlerce Yemeksepeti kuryesi, şirketin düşük zam teklifine karşı kendi taleplerini sıraladı.Emekçiler, “İşçiler burada yönetim nerede”, “Direne direne kazanacağız” ve “Yaşasın sınıf dayanışması” şeklinde sloganlar attı. Öte yandan eyleme, Turizm Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS) da destek verdi. Yönetimle görüşmek isteyen emekçilerin bekleyişi sürüyor.Yemeksepeti kuryeleri ayrıca İzmir'de de kontak kapattı.Yemeksepeti kuryelerinin talepleri şu şekilde: 1. Net 5500 TL maaş, prim ve yan haklar, 2. Haklarını arayan hiç bir işçi ve kurye işten ayrılmayacak, 3. İş kolumuzu derhal taşımacılığa geçirilsin, 4. Sendikal faaliyet güvence altına alınsın.

5) Direnişteki Yurtiçi Kargo emekçileri taleplerini 5 maddede dile getirdi (SOL)

Yurtiçi Kargo emekçileri direnişlerinin ikinci gününde. Emekçiler taleplerini beş maddede dile getirdi. Yurtiçi Kargo Direnişi ikinci gününe girmiş durumda. Patronların Ensesindeyiz Ağı, direnişin olduğu yerde Yurtiçi Kargo'da esnaf-kurye modeliyle çalışan Hikmet T. ve Doğuhan Ü. ile görüştü.

“%17’lik zam açıklamasının ardından oranın yükseltilmesi talebinde bulunduk." diyen çalışanlar, bunun karşılığında şube kapatıldı ve sözleşmelerin feshedildiği bilgisi sözlü olarak tarafımıza iletildi. Direnişimiz ise zammın kabul edilmemesi ve arkadaşlarımızın işten çıkarılmasıyla başlamış oldu.” ifadelerini kullandılar. Araçlarının bakım giderleri, vergileri, muayeneleri, sigortaları ve kendilerinin sigortalarını karşılamak zorunda olduğunu söyleyen çalışanlar, ellerine geçen ücretten masraflar çıkarıldığında geçinmenin mümkün olmadığını dile getirdiler. Aralık ayında yapılan zamlar ve şimdi teklif edilen zam oranlarının gülünç olduğunu ileten çalışanlar, geçen seneki zam oranının sadece 15 kuruş olmasına rağmen o sırada kargo sayısı yüksek olduğu için geçinebildiklerini söylediler ve bir arkadaşlarının çarpıcı sözünü yinelediler: “Geçen yıl dağıttığımız her bir kargo başına iki ekmek alıyorduk, 50 kuruş cebimize kalıyordu. Şimdi verebileceğiniz ücret ile iki ekmek alabilelim, 50 kuruş size kalsın.”Yurtiçi Kargo direnişindeki çalışanlar taleplerini beş maddede aşağıdaki gibi sıraladı:

  1. Tüm esnaf-kurye modeli çalışanlarına %40 zam.
  2. Garanti ücret verilmesi, sağlanamıyorsa garanti kargo sayısı belirlenmesi.
  3. İşten çıkartılan, sözleşmeleri feshedilen arkadaşlarımızın işlerinin iadesi.
  4. Yurtiçi Kargo kaynaklı cezaların bize yüklenmemesi, Yurtiçi Kargo tarafından üstlenilmesi.
  5. Çalışanlara tehditvari konuşmalar ve mobing uygulamalarının kaldırılması
                                                                       ***
6)Şimşek Çorap ve Erdal Çorap işçileri de mücadele başlattı (BİRGÜN)

İstanbul'da Alpin Çorap işçilerinin direnerek talep ettikleri hakları kazanmasının ardından Şimşek Çorap ve Erdal Çorap işçileri de ücret artışı talebiyle iş bırakma eylemi başladı. Türkiye’deki işçilerin son dönemlerde başlattığı mücadele birçok sektörde devam ediyor. İstanbul’daki Alpin Çorap işçileri geçtiğimiz günlerde başlattıkları hak mücadelesini kazanarak taleplerini aldılar. İşçilerin bu kazanımı aynı sektördeki işçileri de harekete geçti. Deriteks Sendikası’nca yapılan açıklamalarda Erdal Çorap ve Şimşek Çorap işçilerinin de hak mücadelesine başladığını duyurdu. Sosyal medyadan yapılan iki açıklama şöyle: “Çorap İşçileri birleşerek direnerek kazanıyor. Deriteks’te örgütlenen Şimşek Çorap’ta patronun en son 5600 den başlayan ücret talebi ikramiye ile 6.500 TL çıktı, teklif kabul edilmedi 7.000 talep eden işçiler, fabrikada işi durdurdu.” “Yine sendikamıza yol yürümeyi seçen Erdal Çorap işçileri de ‘Hakkımız olanı alana dek mücadeleye devam’ dedi. Verilen tekliflerin düşüklüğü nedeni ile görüşmeler bir sonraki güne bırakıldı.”

7) Hekimlerin ‘Beyaz Nöbet’i sürüyor: 8 Şubat’ta Beyaz G(ö)REV’deyiz (BİRGÜN)

Hekimler, 26 Ocak’ta başlattıkları ‘Beyaz Nöbet’lerini sürdürüyor. Türkiye’nin birçok kentinde yapılan eylemlerde hekimler taleplerini dile getirdi, 8 Şubat’ta greve çıkılacağı uyarısını yaptı. Hekimlerin ekonomik ve özlük haklarında düzenleme içeren yasa tasarısının geri çekilmesine ve bir ayı aşkın süredir Meclis gündemine gelmemesine karşı 4 Şubat’a kadar devam edecek “Beyaz Nöbet”, bugün de devam etti. Beyaz Nöbet'in altıncı gününde Türkiye’nin birçok noktasında hekimler, taleplerini dile getirdi.(İSTANBUL)Sağlık emek ve meslek örgütleri Beyaz Nöbet kapsamında İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelerek "Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz" dedi. İstanbul Tabip Odası (İTO), İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Genel Sağlık İş, Dev Sağlık İş, Türkiye Aile Hekimliği Uzmanlık Derneği (TAHUD) ve Birinci Basamak Birlik Dayanışma Sendikası’nın katıldığı eylemde kurum temsilcileri söz aldı. Konuşmalarının ardından ortak basın açıklamasını okundu. Açıklamada şunlar söylendi: “Öncelikle hekimlerin ve diş hekimlerin bir kısmının gelirlerinde düzenleme içeren ama onlar arasında dahi eşitsizlik yaratan ve tüm sağlık çalışanlarını kapsamayan tasarının geri çekilmesine, Ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen hâlâ görüşülmemesine itiraz ediyoruz. Tasarı kapsayıcılığı arttırılarak derhal Meclis’e getirilmelidir. Meclis’e gelene kadar genel merkezlerimizde, sağlık kurumlarında, Ankara’da TTB’de NÖBETTE olacağız. Tasarının Meclis’e getirilmemesi halinde 8 Şubat günü uyarı G(Ö)REV’inde olacağımızı buradan kamuoyuna bildirmek istiyoruz.”  (ANTALYA) Antalya Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi, sağlık emekçilerinin özlük ve ekonomik haklarını düzenleyen yasanın halen TBMM’ne getirilmemesini nedeniyle başlattıkları beyaz nöbeti Akdeniz Üniversitesi Hastanesi A Blok önünde sürdürdü. Sağlık emekçileri adına açıklama yapan Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Elmas Döşemeci “Vazgeçmiyoruz; Oyalama Değil, Hakkımız Olanı İstiyoruz!” diyerek emeğimize, geleceğimize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Hep birlikte devam ediyoruz. Sonuç alıncaya kadar devam ediyoruz. 26 Ocak-4 Şubat arası Hakkımız olanı almak için, tasarının meclise gelmesi için Beyaz Nöbetteyiz! Yasal düzenlemeler yapılıp hakkımız verilmediği takdirde 8 Şubat’ta Beyaz G(ö)REV’deyiz!” dedi. (ADANA) Adana’da Seyhan Devlet Hastanesi önünde toplanan Adana Tabip odası, Adana Eczacı Odası, SES, Adana Diş Hekimleri Odası, Dev-Sağlık -İş, Genel Sağlık-İş, ADANAHED, TAHUD, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği yönetici ve üyeleri tüm sağlık çalışanlarının özlük haklarının düzeltilmesi için nöbet eylemi başlattılar. Kurumlar adına basın metnini okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Halkın sağlık hakkını korumak için mücadele ederken aynı zamanda da sağlık çalışanlarının çalışma koşullarından kaynaklanan sorunlarını toplumla paylaşıyoruz” dedi. Grevin kapıda olduğunu söyleyen Başkan Uzm. Dr. Menteş, “Yeniden 26 Ocakta başlatarak isteklerimizi her gün dile getiriyoruz. İsteklerimiz yerine getirilmez ise 8 Şubatta G(ö)REV eyleminde olacağız. Eğer yine de isteklerimizi yerine getirilmez ise etkinliklerimiz artarak devam edecektir. Bu bir tehdit değildir. Geçmişte yaptıklarımız yapacaklarımızın göstergesidir. İsteklerimiz nettir ve lütfen bir an önce yerine getirin” ifadelerini kullandı.(HEKİMLERİN TALEPLERİ) - Yeni başlayan pratisyen hekim, diş hekimi ve asistan maaşları yoksulluk sınırının iki katı uzman hekim maaşı iki buçuk katı olmalıdır. - Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin sosyal güvenlik primleri tavandan ve çalışılan kurumlar tarafından ödenmelidir. En düşük ücret yoksulluk sınırının iki katı olmalıdır. - Tüm hekimler için 7200 ek gösterge ve göreve başladığımız günden bu yana her yıla 120 gün yıpranma payı verilmelidir. - Aile Hekimleri en az yoksulluk sınırının iki katı maaş almalı ve ASM’ler Kamu tarafından yapılmalı ve donanımı sağlanmalıdır. Aile hekimliğindeki ceza yönetmeliği derhal kaldırılmalıdır. - Asistan hekimlerin nöbet ertesi izinlerinin ücretli olarak kullanılması sağlanmalıdır. - Tıp fakültesi öğrencileri 4’üncü sınıftan itibaren sigortalı olmalı, intörnler asgari ücret alıp ücretsiz yemek hakkından faydalanmalıdır. - Güvenli, sağlıklı çalışma alanları ve etkin bir sağlıkta şiddet yasası tekrar düzenlenmelidir. - Emekli Sandığı, SSK, Bağkur ayırmaksızın tüm hekimlerin emekli maaşları en az yoksulluk sınırının üstünde olmalıdır. - En düşük sağlık emekçisi maaşı yoksulluk sınırının en az bir buçuk katı olmalıdır Covid19 illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı kabul edilmelidir

8) Ege Şehir Hastanesi işçileri buluşuyor: Şimdi sıra kıdem tazminatlarımızda! (PATRONLARIN ENSESİNDEYİZ-SOL)

Özel Ege Şehir Hastanesi İşçileri Dayanışma Ağı yarın saat 19.00’da İzmir Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde buluşuyor. İşçiler hakları olan son kuruşu alana kadar mücadele edeceklerini duyurdu. İzmir’de bulunan Özel Ege Şehir Hastanesi’nin farklı birimlerinde çalışan işçiler, Aralık ayında maaşları ödenmediği ve yöneticileri ile yaptıkları görüşmelerden sonuç alamadıkları için Patronların Ensesindeyiz Haberleşme, Dayanışma ve Mücadele Ağı ile iletişime geçerek hakları için mücadele etmeye başlamıştı. İşçiler bir araya gelerek Özel Ege Şehir Hastanesi İşçileri Dayanışma Ağı'nı kurmuştu. Özel Ege Şehir Hastanesi İşçileri Dayanışma Ağı yarın saat 19.00’da İzmir Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde buluşuyor.

Bir çağrı yayınlayan işçilerin açıklaması şöyle: Mücadele Ettik, Kazandık! Şimdi Sıra Kıdem Tazminatlarımızda Ege Şehir Hastanesi işçileri olarak uzun süredir mücadele yürütüyoruz. Bir araya geldik, birbirimize güç verdik, mücadele ettik ve kazandık. Patronun bir sene sonra belki alırsınız dediği maaşlarımızı söke söke aldık. Patronla ve temsilcileriyle yaptığımız görüşmede kıdem tazminatlarımızın ise kısa sürede ödeneceği garantisi aldık. Ancak patron sözünü tutmadı! Bu elbette şaşırtıcı değil. Tam tersine, patron, hakları için mücadele veren bizlere saldırdı. Kimimizi yeni bulduğumuz işlerden attırdı, kimimizi tehdit etti, kimimize iftira attı. Mücadeleden gelen gücümüze inanıyoruz! Örgütlülüğümüze güveniyoruz. Hakkımız olan son bir kuruşu ondan alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Buraya kadar olan kısmı işin yarısı olarak kabul ediyoruz. Geri kalan yarısı için ise kollarımızı sıvıyoruz. Bu sebeple yarın, 3 Şubat Perşembe saat 19.00’da Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapacağımız toplantımıza tüm arkadaşlarımızı davet ediyoruz.

Patronların Ensesindeyiz Ağı’na aşağıdaki e-posta ve sosyal medya hesapları üzerinden ya da 0541 940 0514 numaralı telefondan ulaşılabilir:
Facebook: https://www.facebook.com/patronlarinensesindeyiz
Twitter: https://twitter.com/pensendeyiz
E-posta: iletisim@patronlarinensesindeyiz.org

9)Farplas işçileri direnişte: Kapı önündeki mücadelemizi zafer alana kadar sürdüreceğiz (SOL)

Hakları için mücadeleye başlayan Farplas işçileri bugün fabrika önünde buluştu, 'Kapı önündeki mücadelemizi zafer alana kadar sürdüreceğiz' dedi.

Farplas fabrikasında işçiler işten atılan arkadaşları ve sendika talepleri için fabrikada eylem yapmıştı. Birleşik Metal-İş Sendikası sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Farplas işçisinin mücadeleye devam ettiğini belirterek "Farplas işçileri mücadeleye kaldıkları yerden devam ediyor. 2 Şubat Çarşamba günü, saat 10:00'da fabrika önünde buluşuyoruz" dedi. Direnişe devam eden işçiler fabrika önünde bir araya gelecek. "Atılan işçiler geri alınsın" pankartının arkasında bir araya gelen işçiler toplanmaya başladı. "İşçilere değil, patronlara barikat", "İşçiye uzanan eller kırılsın", "Asla teslim olmayacağız", "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atan işçiler fabrikaya doğru yürüyüşe geçtiler. ('Kapı önündeki mücadelemiz zafer alanına kadar sürecek') Birleşik Metal-İş Gebze 2 nolu Şube Başkanı Necmettin Aydın şu anda bir konuşma yapıyor: "Bu fabrikada, yaklaşık olarak 15 günden beri işçi arkadaşlarımız önemli bir mücadele veriyor. Bu mücadeleyi yasadan ve anayasadan almış oldukları güç ile veriyorlar. Bu fabrikanın 60 yıllık bir fabrika ve Gebze Organize Sanayi'nin göbeğinde. Biliyorsunuz, 19 ve 20 Ocak tarihlerinde işçi arkadaşlarımız 'Artık geçinmek istiyoruz' diyerek patronun zammına karşı tepki ortaya koydular, görüşmeler gerçekleştirdiler. Yapılan görüşmede patron iyileştirme yapılacağını ve kimsenin zarar görmeyeceğini söylemişti. Biz de Birleşik Metal İş sendikası olarak arkadaşlarımızın yanında olduk. Ancak patron 150 kadar işçiyi işten çıkarttı. Kapı önündeki mücadelemizi zafer alana kadar sürdüreceğiz"

10) Batel Fabrikası'nda iş durduran işçiler patrona geri adım attırdı (SOL)

İzmir Çiğli AOSB'de bulunan Batel Elektromekanik Fabrikası epoksi bölümü işçileri bugün öğlen saatlerinde iş durdurdu. İşverene taleplerini bildiren işçilerin eyleminden sonra patron bir dizi başlıkta geri adım attı. Batel Elektrimekanik işçileri ücretlerine yansıyan primlerin arttırılması, iş yerine geliş ve gidiş için servis hakkının hayata geçirilmesi ve 2022 maaşlarının en az 5000 TL olacak şekilde düzenlenmesi talepleriyle eylem yaptı. Tüm vardiyalardan işçilerin fabrikaya gelip taleplerini patrona iletmesi sonrasında makineleri durduran işçilere çok geçmeden patron temsilcileri geri dönüş yaptı. İşçilerin talepleri doğrultusunda kişi başı 240 TL olan aylık prim 400 TL ye çıkarılırken, daha önce yalnızca tek geliş ve tek gidiş şeklinde uygulanan servisle ulaşım geliş-gidiş olacak şekilde düzenlendi. İşçilerin en düşük maaşının 5.000 TL olması yönündeki talebi ise patron geri çevirdi. Patronun teklifi üzerine kısmı bir kazanım elde eden işçiler şimdilik ise dönme kararı aldı.

11) Digiturk çalışanlarından sefalet zammına karşı alkışlı protesto (Evrensel)

İstanbul Beşiktaş'taki Genel Merkez önünde toplanan Digiturk çalışanları yüzde 3 ile 17 arasında değişen zam karşısında 10 dakikalık alkışlı protesto gerçekleştirdi. İşçiler, "Enflasyonun altında ezilmek istemiyoruz" dedi. Ayazağa'daki BeIN Sports binası önünde başlayan eylemlerini Beşiktaş'taki Digiturk Genel Merkezi önüne taşıyan çalışanlar HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de destek verdi.















Öne Çıkan Yayın

EVRENSEL " Köşebaşı + Gündem" -15 Ağustos 2025 -

Sahtecilik A.Ş.: Sahtecilik suçunun kriminolojik boyutu -Kansu Yıldırım- Türkiye kamuoyu birkaç haftadır sahte diplomalarla başlayan büyük b...