Elektrikteki kâr vurgununu Isparta’ya yağan kar açığa çıkardı (Yusuf Yavuz / SOL)
Elektrik Mühendisleri Odası uyarıyor: Önlem alınmazsa tüm ülke Isparta’nın akıbetini yaşayabilir…
Antalya, Isparta ve Burdur gibi üç ilde yaklaşık 2 milyon 200 bin elektrik abonesi bulunan bir dağıtım şirketi, doğası gereği daha çok kâr elde etmek mantığıyla çalışan özel sektöre devredildi. Böylece yeterli altyapı yatırımları yapılmadan, tüketicinin en temel insani ihtiyaçlarını düşünmeden beklenen “kâr”, Isparta’da kara yenik düştü. Enerji nakil hatlarının yenilenip yeraltına alınmadığı kentte kara kışın ortasında yaklaşık yarım milyon insan günlerce elektriksiz kaldı. Su ve doğalgaz sistemleri iptal oldu. Yılbaşından itibaren fahiş elektrik faturalarıyla karşı karşıya kalan halk, eksi 7-8 dereceyi bulan soğuk gecelerde çareyi birbirine sarılarak ısınmakta buldu.
(Isparta'da yarım milyon insan günlerce elektriksiz kaldı.)Enerjideki özelleştirmenin geldiği nokta, dağıtım şirketlerinin denetiminin de özelleştirilmesini talep eder durumda. Elektrik Mühendisleri Odası uyarıyor: Bu sürece müdahale edilmezse, Isparta’da yaşanan sorun, tüm ülkenin gerçeği haline dönüşebilir…
Türkiye günlerdir Isparta’da yağan karın ardından elektriksiz kalan kentteki trajediyi konuşuyor. Isparta’nın da içinde bulunduğu üç ildeki elektrik dağıtımı hizmeti, 2013 yılında özel şirkete devredildi. Bugün devletin tüm kurumlarıyla çözmeye çalıştığı sorun, aslında yaklaşık 10 yıldır kamu yararından çok kendi yararını düşünen özel sektörün ihmallerinin yarattığı sorundan başka bir şey değil.
Elektrikteki vurgun özelleştirmeyle başladı
Isparta’yı günlerce karanlıkta bırakan elektrik kesintilerinin arkasındaki özelleştirme süreci ve denetimsizliği anlamadan ne bu kente yaşananları ne de ülkenin dört bir yanında yüksek faturalara isyan eden halkın tepkisini anlamak mümkün değildir…
AEDAŞ’taki özelleştirme sürecinde neler yaşanmıştı?
12 Aralık 2012 tarihinde bir soru önergesine yanıt veren dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş’nin özelleştirilmesiyle ilgili ihale sürecinin 17 Ağustos 2010 tarihinde tamamlandığını ancak Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından alınan yeni bir karar ile 11 Nisan 2011 tarihinde iptal edildiğini belirtiyor. Şimşek’in aktardığına göre tamamlanan özelleştirme ihalesinin iptal nedeni, söz konusu firmaların ihale şartlarını ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmemeleri olarak gösteriliyor…
İptalin ardından AEDAŞ yarı fiyatına CLK'ya satıldı
Bu iptalin ardından Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş, 7 Ağustos 2012’de yeniden ihaleye çıkarıldı. İhaleye 4 firma teklif verdi ve “en yüksek teklif” olarak değerlendirilen 546 milyon dolar bedel ile Cengiz-Limak-Kolin (CLK) ortaklığına satıldı.
Tartışmalara neden olan bu özelleştirmenin ardından 17 meslek odası Antalya’da ortak bir açıklama yaparak ihale süreciyle ilgili bazı ayrıntıları ve kamuoyundaki çekinceleri dile getirdi. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Antalya İl Koordinasyon Kurulu tarafından 1 Kasım 2012 tarihinde yapılan basın açıklamasında, AEDAŞ’ın özeleştirme ihalesiyle ilgili en çarpıcı tespitlerden biri, iptal edilen ihaledeki en yüksek teklifin CLK’ya satılan tutarın iki katı civarında olduğu yönündeydi. Buna göre daha önceki ihaleye 19 firma teklif sunmuş ve 15 firma son teklif tarihinde dosyalarını sunmuştu. 24.11.2010 tarihinde teslim edilen ihale teklifleri arasında, 1 milyar 165 milyon dolar bedelle Park Holding A.Ş’nin verdiği fiyat en yüksek rakam olarak kayda geçmişti.
İptal edilen ihalede ilk üç teklif 1 milyar doların üstünde
Yeterli bulunan firmalar arasında 1 milyar 128 milyon dolar teklifle Enerjisa A.Ş ikinci, Emkat Ortak Girişimi ise 1 milyar 100 milyon dolar ile üçüncü sırada yer almıştı. TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulunun açıklamasında, “Üç firma da sözleşme imzalamaya yanaşmamış ve teminatlarını yakarak ihaleden çekilmesi üzerine Nisan 2011 de ihale iptal edilmişti” ifadelerine yer veriliyor.
Millete küfrederek zenginleşen Cengiz'in firması
Türkiye, CLK ortak girişim grubunun bir üyesi olan Cengiz Holding’in patronu Mehmet Cengiz’i, tam da bu özelleştirme ihalesinin tartışıldığı dönemlerde ortaya saçılan ünlü tapelerde dile getirdiği iddia edilen “bu milletin ....a koyacağız” sözleriyle tanıdı.
En temel insani ihtiyaç işkence aracına dönüştü
Enerji dağıtım hizmetinin özelleştirilmesinin ardından CLK Akdeniz adıyla hizmet vermeye başlayan firmanın ilk yıllarda Antalya’daki elektrik kesintilerine karşı yetersizliği tartışma konusu oldu. Beklenmedik ölçüdeki elektrik faturalarının da gündeme gelmesiyle elektrikteki özelleştirmenin kamu yararından çok bir soygun düzeni yarattığı görülmeye başlandı. Antalya’da iki yıldır kapalı olan bir iş yerine 9 bin 538 TL elektrik faturasının gelmesi, tüketicilerin ancak faturaları ödedikten sonra itiraz edebilmeleri; en temel insani ihtiyaçlardan biri olan elektriği bir işkence aracına dönüştürüyordu.
Milyonlarca abonenin fişi Cengiz'in firmasının elinde
Konsorsiyumun ortaklarından Limak’ın hisseleri 30 Haziran 2017’de Cengiz ve Kolin’e devredildi. Günümüzde Cengiz ve Kolin’in kısaltmalarından oluşan (CK Enerji), CK Akdeniz dışında Sivas, Tokat ve Yozgat illerinde yaklaşık 1 milyon aboneyi kapsayan CK Çamlıbel Elektrik A.Ş’nin yanı sıra İstanbul’un Avrupa yakasında 4,5 milyon aboneyi kapsayan CK Boğaziçi Elektrik A.Ş olarak varlığını sürdürüyor. CK Enerjinin toplam abone sayısı, 7,7 milyon civarında. Bu rakam, ülke genelinde yaklaşık 46 milyon elektrik abonesi bulunduğu düşünüldüğünde, oldukça büyük bir orana tekabül ediyor.
Enerjide patates-soğan formülü olacak mı?
Isparta’da yaşanan elektrik krizi, enerjide üretimden-dağıtıma tüm kalemlerin özel sektörün insafına ve piyasacı mantığa terk edilemeyeceğini bir kez daha gösterdi. Tıpkı patates-soğan üzerinden başlayan, ardından gıda ürünlerinin önlemeyen fiyat artışları karşısında tanzim satış ya da tarım kredi kooperatiflerinin mağazalarıyla çözüm aramaya girişen iktidarın enerjideki yüksek fiyat ve arz sorunu karşısında nasıl bir çözüm bulacak, bekleyip göreceğiz.
Elektrik Mühendisleri Odası Isparta üzerinden iktidarı uyardı
Isparta örneğinden yola çıkarak yaşanan süreci özetleyen Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), kentte yapılan incelemenin ardından yaptığı açıklamada, yalnızca dağıtım şebekelerinde değil, iletim şebekelerinde de hasarlar oluştuğuna dikkat çekerek şu tespit ve önerileri sıralıyor:
“Bu durum, Isparta bölgesinde ağır kış koşullarına uygun enerji nakil hattı tasarımının yapılmadığını göstermektedir. Önce enerji nakil hatlarının ne zaman kimler tarafından nasıl yapıldığı, hatların kontrol ve bakımlarının zamanında ve yeterli düzeyde yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle bağımsız bir denetim yapılarak asli sorun belirlenmelidir. Diğer taraftan dağıtım şebekesinde de çok büyük sorunlar olduğu, kesinti esnasında elektrik cihazına bağlı yaşamını sürdüren yurttaşların ciddi sorunlar yaşadığı hatta ölümlerin olduğu iddia edilmektedir. İktidar ‘kurulu gücü 100 bin MW`a çıkarttıkları’ iddiasıyla övünürken, 21. yüzyılda Türkiye’nin ortasında bir kentte insanlar günlerce soğukta kalıp, cefa çekmektedir. Bu olay karşısında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`nın (ETKB) tavrı çok önemlidir. Kamu yararına davranıp kesintinin sebeplerinin şeffaf bir şekilde incelenmesi ve enerji nakil hatlarının kış şartlarına neden dayanamadığı araştırılmalıdır.”
Enerjide denetimin özelleştirilmesi gündemde
Sayıştay raporlarında, TEDAŞ`ın dağıtım şirketlerini eksik denetlediğine ilişkin tespitlerin bulunduğu da anımsatılan EMO’nun açıklamasında, Elektrik Piyasası Kanunu'nda 25 Kasım 2020 tarihinde yapılan değişiklikle elektrik dağıtım şirketlerinin denetiminin özel şirketler tarafından yapılmasının önünün açıldığına da dikkat çekilerek şöyle deniliyor:
“Bu dönüşüm gerçekleşirse bütün ülkenin akıbeti Isparta gibi olacaktır. Şehir içi elektrik dağıtım şebekesinin neden çöktüğü bağımsız bir çalışma ile araştırılmalıdır. Özel dağıtım şirketinin gerekli önlemleri zamanında alıp almadığı, bakımların zamanında yapılıp yapılmadığı ilgili kamu kurumları tarafından incelenmelidir ve sonuçları şeffaf bir şekilde kamuoyuna duyurulmalı, ihmali görülen kişi-kurum-şirketler hakkında en ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.
‘TEİAŞ’ın özelleştirilmesinden vazgeçilmeli'
Isparta elektrik kesintisi olayı, özelleştirilmiş elektrik şebekelerinin bir vaka analizi olarak rapor haline getirilip, tüm ETKB ilgili birimlerine, EPDK`ya ve Türkiye genelindeki dağıtım şirketlerine iletilmelidir. Isparta vakası ve eldeki bilgiler doğrultusunda TEİAŞ`ın özelleştirilmesinden vazgeçildiği derhal kamuoyuna ilan edilmelidir. EMO olarak daha önce de defalarca söylediğimiz gibi, özelleştirmeler ve serbest piyasa; ucuz, kaliteli ve sürekli elektrik değil, tam tersine pahalı, kalitesiz ve büyük kesintilere yol açan karanlığı Türkiye`ye getirmiştir. Enerji zamları enerji sektörünün hızla kamulaştırılması gerektiğini ortaya koymuştur. Bu olay bunu bir kez daha teyit etmiş olup, siyasi partilere bu acil durumu işleme almalarını kamusal bir sorumluluk ile hatırlatmak istiyoruz.”
YUSUF YAVUZ (SOL)
***
Isparta'yı günlerce elektriksiz bırakan Cengiz Holding: Tahminlerin ötesinde kar yağdı (SOL)
Isparta'da kar yağışı sonrası günlerce süren elektrik kesintilerinin ardından dağıtımcı şirketin Kolin ile birlikte ortağı olan Cengiz Holding ilk kez konuştu.
Günlerdir elektrik verilemeyen Isparta'nın elektrik dağıtımı işlerini yapan Cengiz Holding ve Kolin İnşaat bünyesindeki Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. (AEDAŞ) eleştirilerin odağı oldu. Yaşanan felakete ilişkin Cengiz Holding yetkilileri halktv.com.tr'den Seyhan Avşar'ın sorularını yanıtladı. Şirket; yaşanan mağduriyete "tahminlerin çok üzerinde ve aralıksız yağan kar yağışının" neden olduğunu iddia etti.
"Isparta karanlığa gömülmüş durumda, neden böyle oldu?" sorusuna şirket yetkilileri "planlanmış yatırımların tamamını gerçekleştirdiklerini ve hava olaylarını da yakından takip ettiklerini" ileri sürerek yanıt verdi.
Cengiz Holding yetkilileri "Ancak, Isparta’mızı 3 Şubat gününden itibaren etkisi altına alan yoğun kar yağışı, tahminlerin üzerinde çok üzerinde gerçekleşti ve uzun süre aralıksız olarak devam etti. Elektrik dağıtım görevini üstlendiğimiz 2013 yılından bu yana bölgede hiç yaşanmamış bir afet durumu söz konusu oldu" dedi.
Şirket yetkilileri yaşananlara ilişkin "Yoğun kar yağışı ile havai şebeke üzerinde meydana gelen kar ve buz yükü, proje usul esaslarına göre yapılan şebeke tasarımının çok üzerinde yüklenmeye sebebiyet verirken bu durum bazı dağıtım ve havai hat unsurlarının ağır hasar almasına yol açtı. Özellikle kırsal kesimde kar kalınlığının bazı bölgelerde 1-1,5 metreye ulaşması, kırsalda bulunan bazı hatlarımıza kar ve buz nedeni ile erişimde yaşanan aksaklıklar, dağıtım hatlarında yaşanan sıkıntı arızalara müdahaleleri yavaşlattı ve güçleştirdi" ifadelerini kullandı.
Yurttaşların mağduriyetlerinin giderilmesi için bir adım atıp atmayacakları sorusuna Cengiz Holding yetkilileri net bir yanıt vermedi. Şirket yetkilileri "Şu anda Isparta’da ilk önceliğimiz bir tek abonemizin bile enerjisiz kalmaması. An itibarıyla Isparta il merkezinde ve ilçe merkezlerinde enerjisiz şebekemiz bulunmamakta. Hedefimiz tüketicilerimizin hiçbir mağduriyet yaşamadan en iyi hizmeti alması. Bu anlamda gerek şirketimiz, gerekse çatısı altında faaliyet gösterdiğimiz Cengiz ve Koloğlu Grubu’nun, pandemi sürecinde olduğu gibi bundan sonra da her zaman tüketicinin yanında yer alacağını ifade etmek isteriz" ifadelerini kullandı.
Aynı sürecin yeniden yaşanmaması için bir yol haritası olup olmadığı sorulan şirket yetkilileri "Son yıllarda dünyanın gündeminde olan iklim krizi aşırı hava olaylarına ne yazık ki daha çok tanıklık etmemize yol açıyor. Biz de şirket olarak olağanüstü hava olaylarına karşı enerji dağıtım hizmetinde neler yapılabileceğine yönelik senaryolar hazırlayarak bunlara yönelik yatırım planlarımız ile yol alıyoruz" ifadelerini kullandı.
***
'Benim elektriğimi verin' diyen yurttaşa bakanlık yetkilisinden yanıt: Al çay iç / (SOL)
Isparta'da çalışmaları yerinde izleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'na yurttaşlar tepki gösterdi. Kesintiye bir kişi 'Benim evimde sabaha kadar soba tütüyor gaz lambasıyla' diye isyan etti.
Kar yağışının ardından Isparta’da pek çok bölgede elektrikler kesilmişti. Kesintinin 4. gününde bölgeye giden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez kesintinin yaşandığı mahallelerde incelemelerde bulundu.
Çalışmaların devam ettiği Zafer Mahallesi'nde Dönmez basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bu sırada açıklama yapan Bakan Dönmez'e yurttaşlar tepki gösterdi.
'Benim elektriğimi verin arkadaş!'
Halk TV'den Hazar Dost'un haberine göre, bölgeden uzaklaştırılmaya çalışılan yurttaş "Nereye götürüyorsunuz beni arkadaş? Ben halkım" dedi. Elektriğin gelmemesine isyan eden kişi, "Benim evimde sabaha kadar soba tütüyor, gaz lambasıyla. Benim elektriğimi verin arkadaş!" dedi.
Bakanlık yetkilileriyse yurttaşa "Al çay iç" yanıtını verdi. Kendisine uzatılan çayı reddeden yaşlı adam "Ne yapacağım ben çayı, benim elektriğimi verin arkadaş. Göstermelik çıktı o adam oraya. Allah'ın aşkına sabrettik, burama kadar geldi. 15 Temmuz'da Ankara'da kurşun yedim ben. Ayıp yahu. En sonunda çileden çıkardınız beni" diye konuştu.
Bilgiç'e "Dört gündür çoluk çocuk sefil olduk. Bu olay İstanbul'da olsaydı inan olsun dünya duymuştu. Çocuğum hasta" diyen yurttaşlar, yağan karın bu kadar uzun süreli bir mağduriyet yaratmaması gerektiğini söyledi.
'CK Elektrik mağduriyetlerinizi karşılayacak'
Mahallelinin tepkisinin ardından Zafer Mahallesi'nin büyük bölümüne elektrik verilmeye başlandı. AKP'li Vekil Bilgiç, yurttaşların mağduriyetinin CK Elektrik tarafından karşılanacağı sözünü verdi.
Erdoğan da çay fırlatmıştı
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Türkiye’nin güneyini saran orman yangınları ve Karadeniz’deki sel felaketinin ardından afet bölgelerinde yurttaşlara çay fırlatmış, olay tepki çekmişti. (SOL)