Kabine ve Meclis sağcılık yarışında: İlk hedef karma eğitim (soL)
Yeni Milli Eğitim Bakanı laik ve bilimsel eğitimin son kırıntılarına göz dikti, destek son seçimlerle daha da sağcılaşan Meclis'ten geldi.
Seçimlerin ardından sağcıların ezici çoğunlukta olduğu bir Meclis bileşimi oluştu. Yenilenen kabine ise bu yeni bileşimle adeta gericilik yarışına soyundu. İlk adımlardan biri Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'den geldi. Karma eğitimi hedef alan çıkışını 'kız okulları' önerisiyle yineleyen bakan, Meclis'te taraftar bulmakta zorlanmadı. 'Halkın hassasiyetleri'ni kılıf yapanlar kadın üniversiteleri, kadın hastaneleri ve laikliğin kaldırılmasını istedi.
10 yıl önce de karma eğitimi hedef almıştı
İmam hatipleşmeden cemaat ve tarikatlarla imzalan protokollere dek birçok gerici uygulamada imzası bulunan Yusuf Tekin, AKP'nin vazgeçemediği isimlerden.
Rektör olabilmesi için kişiye özel kararname dahi çıkarılan Tekin, 6 Haziran'da Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturdu.
Tekin'e ilişkin ilk uyarı soL'dan geldi. Atama kararının hemen ardından yapılan yapılan haberde 10 yıl önce karma eğitimi hedef alan sözleri hatırlatıldı.
'Hassasiyet' siyaseti
19. Milli Eğitim Şurası'nda karma eğitimin masaya yatırılmasını değerlendiren Tekin, mevcut yasal düzenlemelerde eğitimin karma olmasını zorunlu kılan bir hüküm bulunmadığını söylemişti. 'Halkın değerlerinin' belirleyici olduğunu söyleyen Tekin, "Halkın istediği şekilde Milli Eğitim Bakanlığı gerekli düzenlemeleri yapar" demişti.
Tepki çeken açıklama bir ay sonra A Haber'de katıldığı yayında 'eski dostum' dediği Melih Altınok tarafından bakana soruldu. Eleştirileri gülümseyerek karşılayan Yusuf Tekin, 'kız okulları' konusunda ilk adımı attı.
Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin "Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum" dediğini iddia eden Tekin, "Şimdi benim Milli Eğitim olarak birincil hedefim ne? Kız çocuklarının okullaşmasını sağlamak. O zaman veliyi ikna etmek için biz, gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz, veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli" dedi.
Karma eğitimin esas olduğunu ifade etti ancak "Ama bu tür gerekçelerle, yani eğitimin, okullaşma oranının artması anlamında bu tür tedbirleri almak gerekiyorsa beraber alalım" diye ekledi.
'Cumhur' el yükseltti: Kadın üniversiteleri, kadın hastaneleri
Cemaatler ve tarikatların hasretle beklediği açıklama gerici koroyu harekete geçirdi. İlk destek Cumhur İttifakı'nın küçük ortağından geldi.
"Çocuklarımızın hangi okula gideceğine de aileleri ve kendileri karar verir" diyen Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici el artırarak, "Japonya'daki gibi kadın üniversiteleri de açmalıyız. Şehir hastanelerinden başlayarak her ile en az bir kadın hastanesi de planlamalıyız" dedi.
'Kız okulları' çıkışı Meclis'te de destek buldu. HÜDA PAR Antep Milletvekili Şahzade Demir, "Kimse çocuklarını karma eğitim veren kurumlara göndermeye zorlanmasın" dedi.
Karma eğitimi 'dayatma' olarak niteleyen Demir, "İnsanımız çocuğunu hangi okula göndermek istiyorsa baskı katında kalmadan kendi değerleri doğrultusunda göndersin" ifadeleri kullandı.
Açık hedef: Laiklik
'Kız okulları'nın önündeki engeli ise Ayasofya'nın eski imamı Mehmet Boynukalın fark etti.
Bakana desteğini ilan eden Boynukalın, "Laiklik, kız çocukları için ayrı okul açılmasına engelse, o laikliği kaldırmak gerekir" dedi.
Öte yandan Tekin’in açıklamaları bakanlık personeli arasında tedirginlik yarattı. Halihazırda kız imam hatip okulu ile kız meslek lisesi olduğuna işaret eden bakanlık personeli, Tekin’in asıl niyetinin “ilkokuldan itibaren kız okulu açmak ve bu şekilde karma eğitimi delmek olduğunu, bakanlığın üst kadrolarının da bunu kabul ederek, destek olacak kişilerden seçildiğini” kaydediyor.
/././
'Kız çocuklarının eğitimi terk etmesinin sebebi karma eğitim değil, yoksulluk' (soL)
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi, 'Araştırmalar, kız çocukların okullaşamaması ve bir aşamadan sonra eğitimi terk etmelerinin en önemli nedeninin 'yoksulluk' olduğunu gösteriyor' açıklamasında bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 10 Temmuz’da katıldığı bir TV yayınında, kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin, "Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum" dediğini öne süre sürdü.
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi, yayımladığı raporla kız çocuklarının eğitimden yoksulluk sebebiyle uzak kaldığına dikkat çekti.
Raporda, "Yapılan tüm araştırmalar, kız çocukların okullaşamaması ve bir aşamadan sonra eğitimi terk etmelerinin en önemli nedeninin 'yoksulluk' olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla 'çocuk işçiliği' ve 'toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri' nedeniyle 'çocuk evliliklerinin' sayısı her geçen gün artıyor. Ayrıca köy okullarının kapatılması, taşımalı eğitime geçilmesi ve 4+4+4 sistemi kırsalda kız çocukların eğitime erişimden yoksun kalmasının en önemli nedenlerinden biridir" denildi.
Yayımlanan rapor şöyle:
"Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 'Kız çocuklarını okula göndermeyen velilerin argümanlarından biri de 'Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum.'' açıklamasıyla kız çocukların okula devam etmemesinin nedenini 'karma eğitime' bağladı. Oysa, araştırmalar kız çocuklarının okul devamsızlığının ve okul terkinin en önemli nedeninin 'yoksulluk' olduğunu gösteriyor.
'1,5 milyonu aşkın kız eğitim dışı kalmıştır'
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2021- 2022 eğitim öğretim yılı okullaşma istatistiklerine göre ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu eğitimin dışındadır. Açık öğretimde okuyan kız çocuğu sayısı ise 636 bin 270’tir. Yani, 1,5 milyonu aşkın kız çocuğu artık eğitim dışı kalmıştır. 2020/21 eğitim-öğretim döneminde, ilkokul çağında her 100 kız çocuğundan yaklaşık 7'si okula gidemedi. 2019 yılında 5-14 yaş aralığındaki 53 bin kız çocuğunun eğitime devam etmeme sebebi eğitim masraflarının karşılanamamasıdır. 2019 yılında 15-17 yaş aralığındaki 80 bin kız çocuğunun eğitime devam etmeme sebebi eğitim masraflarının karşılanamamasıdır. 2021’de yayımlanan TÜİK verilerine göre 15-17 yaş arasındaki çocukların yüzde 16,4’ü işgücünde, yani her yüz çocuktan 16’sı halihazırda çalışıyor ya da aktif olarak iş arıyor. Cinsiyete göre bakıldığında; oğlan çocuklarda işgücüne katılım oranı yüzde 22,9’ken kız çocuklarda bu oran yüzde 9,5’tir.
'Son 10 yılda evlendirilen kız çocuk sayısı 300 bini geçmiştir'
TÜİK’in verilerine göre 2021 yılında 7 bin 190 çocuk doğum yaptı. Doğum yapanların 117’si 15 yaşının altındaki çocuklar oldu. 2020 yılında 17 yaşının altında 8 bin 271 kız çocuğu doğum yapmıştır. Yine TÜİK verilerinden yola çıkarak söyleyebiliriz ki, yılda 13 binden fazla kız çocuk aile baskısıyla evlendirilmektedir. Son 10 yılda evlendirilen kız çocuk sayısı 300 bini geçmiştir. 2021 yılında 16-17 yaş grubundaki evlenen kız çocuklarının toplam evlenmeler içindeki oranı yüzde 2,3'tür. Okulda kendini dışlanmış hissettiğini belirten 13-17 yaş grubu kız çocukların oranı yüzde 57,6 oldu. UNICEF'in raporuna göre, Türkiye'de 15 yaşındaki çocukların neredeyse yarısı yaşamından memnun değil. 2019 yılında 5-14 yaş arası kız çocuklarının yüzde 79,6'sı, 15-17 yaş arasındaki kız çocuklarının yüzde 25,4'ü tarım sektöründe çalışmıştır. 2020 yılında güvenlik birimlerine ulaşan 77 bin 831 olayın mağduru kız çocuklarıdır.”
'4+4+4 sistemi kız çocuklarını eğitimden yoksun bırakıyor'
Yapılan tüm araştırmalar, kız çocukların okullaşamaması ve bir aşamadan sonra eğitimi terk etmelerinin en önemli nedeninin 'yoksulluk' olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla 'çocuk işçiliği' ve 'toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri' nedeniyle 'çocuk evliliklerinin' sayısı her geçen gün artıyor. Ayrıca köy okullarının kapatılması, taşımalı eğitime geçilmesi ve 4+4+4 sistemi kırsalda kız çocukların eğitime erişimden yoksun kalmasının en önemli nedenlerinden biridir. Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in bir an önce 'argümanlardan' değil de kanıta dayalı bu araştırmalardan yola çıkarak kız çocuklarına yönelik ihmal ve istismarın önüne geçen erken çocukluk eğitiminden başlayarak üniversiteye kadar eğitimlerini devam ettirecek projeleri hayata geçirmesini heyecanla bekliyor ve önerilerimizi sunuyoruz:
- Okul masraflarını karşılayamayan ailelerin okul masraflarının süresiz karşılanması,
- Köy okullarının açılması,
- Karma eğitimin yaygınlaştırılması,
- Her okulda 'Okul Sosyal Hizmeti' projesinin hayata geçirilmesi,
- Okullarda hem çocuklara hem de okulda çalışanlara yönelim 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' eğitimlerinin verilmesi,
- Okula devam etmeyen ve okulu terk eden çocukların ailelerinin takip edilmesi,
- Okul kaydı olan ve okula gelmeyen kız çocuklarının yeniden okullaştırılması için seferbelik ilan edilmesi,
- Her devlet okulunda ücretsiz Okul Beslenme Programı uygulanması,
- Her devlet okulunda zorluk yaşayan ailelere Ücretsiz Okul Servisi Programı uygulanması,
- Her devlet okulunda kız çocuklarının pede ücretsiz erişiminin sağlanması,
- Suça sürüklenen ya da mağdur olan çocukların okulda ve evde sürekli takibinin yapılması psikodestek sağlanması,
- Küçük yaşta evlendirmelere karşı cezai yaptırımların artırılması,
- Çocuk işçiliğine hemen son verilmesi gerekmektedir."
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in karma eğitimi hedef alan açıklamalarına tepki gösterdi. TÜİK’in 2022 verilerini hatırlatan İlgezdi, "15-19 yaş aralığında 565 bin kız çocuğumuzun eğitim sisteminin dışında kaldığına işaret ediyor. Kız çocuklarımız okuldan alınıp çalışmak zorunda bırakılırken, çocuk anne yapılırken ses çıkarmayanlar neden karma eğitimi hedef almaktadırlar” dedi.
'Kız çocuklar okuldan alınıp çalışmak zorunda bırakılıyor'
Yazılı açıklama yapan İlgezdi, AKP iktidarının eğitim sistemindeki sorunları çözmek yerine 100 yıl önce sonuca bağlanıp kapatılmış konuları gündeme getirdiğini belirtti. İlgezdi şunları kaydetti:
"Kanunlarla belirlenmiş eğitim sistemini ileriye taşımak yerine yüzlerce yıl öncesinin mantığıyla ele almak boş bir çabadır. Bu mantığa göre Meclisimizdeki kadın ve erkek vekilleri de ayrı ayrı mı oturtalım? İş dünyamızdaki çalışma ortamlarını haremlik-selamlık diye mi ayıralım? AKP, 96 yıldır sorunsuzca uygulanan karma eğitimi tartışıp diğer alanlardaki başarısızlıklarını örtmeye çalışmasın, gerçek sorunlara odaklanıp çözüp üretsin.
Öğrenci Veli Derneği’nin (Veli-Der) 2022-2023 Değerlendirme Raporu’na göre 1998’de eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe yüzde 30,03 iken 2023’te, AKP iktidarının 22. yılında sadece yüzde 9,18. Yine aynı rapora göre TÜİK’in 2022 verileri, 15-19 yaş aralığında 565 bin kız çocuğumuzun eğitim sisteminin dışında kaldığına işaret ediyor. Kız çocuklarımız okuldan alınıp çalışmak zorunda bırakılırken, çocuk anne yapılırken ses çıkarmayanlar neden karma eğitimi hedef almaktadırlar? Eğitim sistemimizin öncelikli görevi tüm çocuklarımıza bir dünyanın iki yarısı ve tamamlayıcısı olduklarını kavratmak, iyi birer insan olmaları için yetiştirmek, bilimsel ve çağdaş eğitim almalarını sağlamaktır."
/././
Yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: 'Karma eğitim zorunlu değil' (soL)
Yeni kabinede Milli Eğitim Bakanlığı'na atanan Yusuf Tekin, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nü bitirdi. Lisansüstü eğitiminin ardından aynı alanda öğretim üyesi oldu.
2011 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığına Bakan Yardımcısı olarak atandı. 28 Mayıs 2013 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarı olarak atananan Tekin, 2018'de profesör olduktan sonra görevinen istifa etti ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi rektörü olarak atandı. Tekin’in atama süreci tartışmalara neden olmuştu. Rektörlük için gereken 3 yıl profesörlük şartı, Tekin’in rektör atanabilmesi için kaldırılmıştı.
'Karma eğitim zorunlu değil'
Yusuf Tekin, 12 yılı aşan bürokratlığı süresinde tartışma birçok açıklama ile gündeme gelmişti.
2013 yılında 19. Milli Eğitim Şurası'ndan karma eğitimin masaya yatırılması üzerine Yeni Akit'e konuşan Tekin, karma eğitimle ilgili mevcut yasal düzenlemelerde eğitimin karma olmasını zorunlu kılan bir hüküm bulunmadığını söylemişti. "Halk siyasal iktidara egemen olduğu gibi, burada da halkın değerleri belirleyici olmaya başladı" ifadelerini kullanan Tekin, "Halkın istediği şekilde Milli Eğitim Bakanlığı gerekli düzenlemeleri yapar" demişti.
Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı'nda Müsteşar görevini sürdürdüğü 2013'te İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu’nda ''1930'lar bir daha yaşanmasın'' demiş ve şöyle konuşmuştu: "1930'lu yıllar Türkiye coğrafyanın bir daha asla yaşamasını istemediği dönem. Bu dönemin başında dini referans kaynaklarının diliyle oynanmış, bu kurumlar siyaset malzemesi haline gelmiş.''
/././
MHP'den 'kız okulları'na destek: 'Laiklik elden gidiyor falan, bu teraneleri çok dinledik' (soL)
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, karma eğitimini hedef alan Milli Eğitim Bakanı Tekin'in 'kız okulları' çıkışına destek verdi, 'Laikliğe bir şey olmaz' ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, karma eğitimi hedef alarak kız okulları açılabileceğini söyleyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e destek verdi.
Haber7'ye konuşan Yıldız, “Karma okullarla birlikte kız okullarının da olması zenginliktir. Kız öğrencilerin hem karma okullarda hem kız okullarında okumalarının bir sakıncası yok. Bunun laiklikle de bir alakası yok” dedi.
“Laikliğin ortadan kaldırılacağı iddiası gerçek dışı bir iddiadır. Laikliğe bir şey olmaz” diyen Yıldız şu ifadeleri kullandı:
“Bunlar laikliği, demokrasiyi bilmiyorlar. İnançlı ve inançsız olmanın ne olduğu bilmiyor. Milletin üzerinde ‘Demokles’in kılıcı’ gibi “Laiklik elden gidiyor” falan... Biz bu teraneleri çok dinledik. Bizim ülkemizde Anayasa’nın ilk 4 maddesi belli. Bunu da Cumhur İttifakı sıkı sıkıya sahipleniyor. Laiklik öyle tehlikede falan değil."
/././
'Kız lisesinin mucidi' bakan yardımcısı olarak atanmıştı: 'Bu bir tesadüf olabilir mi?' (soL)
Cumhurbaşkanı’nın 'kız lisesinin mucidi' Ömer Faruk Yelkenci’yi Milli Eğitim Bakan Yardımcısı olarak ataması sonrası Yusuf Tekin’in karma eğitimi hedef alması soru işaretlerine neden oldu.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Kız okulları açalım” sözleri ve Milli Eğitim Bakan Yardımcılığı’na Ömer Faruk Yelkenci’nin atanmasıyla ilgili açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı’nın 22 Haziran’da bakan yardımcılığına atadığı isme dikkat çeken Sevda Erdan Kılıç, "Bu atamadan sadece 20 gün sonra Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin A Haber’e çıkıp ‘kız okullarından’ bahsetti. Bu bir tesadüf olabilir mi? Tabii ki olamaz" dedi.
'Kız okulları projesi uzun zamandır AKP’nin ajandasında'
Kılıç, şunları söyledi:
"10 yıldır bıkmadan usanmadan, 'dindar nesil yetiştireceğiz' diyenler bugün laik eğitimi kalbine bıçak saplamak için harekete geçerek, kız okullarından bahsetmeye başladılar. Kız okulları projesi uzun zamandır AKP’nin eğitim sistemi ajandasında yer alan bir konu. Bu projeyi hayata geçirmek için önce özel eğitim alanlarında bazı denemeler yaptılar. Birikim Özel Okulları bu proje için pilot okul olarak seçildi ve okulun içinde bir kız lisesi açıldı. Bu projeyi hayata geçirmesi için de İstanbul İl Milli Eğitim eski Müdürü Ömer Faruk Yelkenci’yi genel müdür olarak atadılar. Bu okulda kızlarımıza uygun buldukları müfredat ise içler acısı. Temel eğitim alanları, fen, matematik ve sosyal dersler yerine, adabı muaşeret eğitimi, din ve hayat programı, kişisel gelişim programlarından ibaret.
28 Mayıs seçimlerinde tekrar iktidar olan Cumhurbaşkanı’nın ilk işi ise 22 Haziran’da 'kız lisesinin mucidi' Ömer Faruk Yelkenci’yi Milli Eğitim Bakan Yardımcısı olarak atamak oldu. Bu atamadan sadece 20 gün sonra da tam da yeni eğitim ve öğretim yılı hazırlıkları yapılırken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin A Haber’e çıkıp ‘kız okullarından’ bahsetti. Bu bir tesadüf olabilir mi? Tabii ki olamaz.”
Samsun’daki 'Külliyat Kız Okulu': 'Hedeflerini baştan bu yana gizlemediler'
Türkiye’de başka kız okulları olduğunu da ifade eden Kılıç, bu okullardan birinin Samsun’daki Külliyat Kız Okulu olduğunu dile getirerek, “Külliyat Kız Okulu’nun Arapça ağırlıklı dersler vermesi ve kayıtlarını 5’inci sınıftan almaya başlaması da bu okulların eğitim sistemine dair aslında birer gösterge. Hedefleri baştan bu yana, haremlik selamlık eğitim sistemini kurmak. Zaten bunu da hiçbir zaman gizlemediler. Karma sistemin tartışmaya açılması tabii ki tesadüf değil… Bu proje Erdoğan’ın dindar nesil yetiştirme projesinin son halkasıdır. Özel okullar eliyle provası yapılan dindar eğitim sisteminin, resmi sisteme dahil edilme projesidir. Bu başlı başına laik rejimin kalbine saplanan bir bıçaktır!” dedi.
/././
HKP'den Bakan Yusuf Tekin hakkında suç duyurusu (Cumhuriyet)
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), “Gerekirse kız okulları açabilmeliyiz” diyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulundu. HKP avukatı Doğan Zafer Çıngı “Atatürk ve Birinci Kuvayimilliyecilerin bizlere miras bırakmış olduğu laiklik ilkemize her alanda ve her yerde sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “kanunlara uymamaya tahrik”, “görevi kötüye kullanma”, “Anayasa’yı ihlal” ile “Anayasa m. 24 ve m. 174’e aykırılık” suçlarını işlediğini belirterek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Öte yandan Bakan Tekin hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılması talep edildi.
“YUSUF TEKİN LAİK EĞİTİMİ HEDEF ALMIŞTIR”
Suç duyurusuna ilişkin açıklama yapan HKP avukatı Doğan Zafer Çıngı, “Ülkemizde her geçen gün laiklik karşıtı, ortaçağcı gericilerin saldırıları artarak devam etmektedir. Ülkemize ekmek ve su gibi gerekli olan laiklik ilkemiz ve onun getirisi olan laik eğitim şimdi de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından hedef alınmıştır” dedi.
(Doğan Zafer Çıngı)
Bakan Tekin’in, ‘gerekirse kız okulları açabilmeliyiz’ sözünü anımsatan Çıngı, “Yusuf Tekin bir Milli Eğitim Bakanı olarak aileleri tarafından okula gönderilmeyen kız çocuklarının aileleri hakkında soruşturmalar, engellemeler ve gerekli gördüğü tatbikatları yapmak zorundadır. Ancak Yusuf Tekin’in aklına ilk olarak erkek ve kız çocuklarının ayrı okullarda okuması gerektiği, ayrı kız okulları kurulması gerektiği gelmişse bunun sebebi laiklik karşıtı temel düşüncelerinden dolayıdır ki Yusuf Tekin’in yaptığı bu açıklamaya ilk destek de yine HÜDA PAR tarafından gelmiştir” ifadelerini kullandı.
“LAİKLİĞE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Çıngı açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“HKP olarak, Yusuf Tekin’in yaptığı anayasamızın temel ilkelerinden biri olan laiklik ilkesine aykırı açıklamaya karşı hakkında suç duyurusunda bulunduk. HKP olarak, Mustafa Kemal Atatürk ve Birinci Kuvayimilliyecilerin bizlere miras bırakmış olduğu laiklik ilkemize her alanda ve her yerde sahip çıkmaya devam edeceğiz. Her kim ki laiklik ilkesine karşı olursa, her kim ki laiklik ilkemizi çiğneyen açıklamalarda bulunursa karşısında HKP’yi bulacaktır.”
/././
Karma eğitime saldırıda gaza basıldı, kadınlar tepki gösterdi: Karma eğitime sahip çıkmak herkesin sorumluluğu (Özlem Songül ABAYOĞLU-Evrensel)
Milli Eğitim Bakanının karma eğitimi hedef almasından sonra kadın hastanesi ve kadın üniversitesinin gündeme gelmesine tepki gösteren kadınlar "Karma eğitime sahip çıkmak herkesin sorumluluğu" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “Kız okulları kurmak gerekiyorsa kurulur” sözleri üzerine Cumhur İttifakının diğer bileşenleri HÜDA-PAR ve Büyük Birlik Partisi (BBP) el artırdı. Geçtiğimiz gün Menzil Cemaati liderinin cenaze törenine katılan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve HÜDAPAR’lı Şehzade Demir Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in “çocuğunu okula göndermeyen veliyi ikna etmek için” kız okulları kurulmasını önerisini destekledi.
EMEP Milletvekili Sevda Karaca, CHP Milletvekili Gökçe Gökçen, Havle Kadın Derneği Başkanı Rümeysa Çamdereli karma eğitim üzerinden başlayan tartışmaları Evrensel’e değerlendirdi.
BBP: ‘KADIN HASTANELERİ VE KADIN ÜNİVERSİTELERİ DE KURULSUN’
Sosyal medya hesabından Milli Eğitim Bakanına destek veren BBP Genel Başkanı Destici, “Laiklik adı altında buna karşı çıkanların asıl niyetlerinin inanç-din düşmanlığı olduğunu biliyoruz. Binaenaleyh onların zırvalarına aldırmadan çalışmalar süratle başlatılarak önümüzdeki eğitim öğretim yılında hayata geçirilmelidir” dedi. Destici, kadın üniversiteleri açılması, kadın hastanesi yapılması planlarını da ekledi.
HÜDAPAR: ‘BAKANA KATILIYORUZ’
Meclis Genel Kurulunda, HÜDAPAR Milletvekili Şehzade Demir ise “Kimse çocuklarını karma eğitim veren kurumlara göndermeye zorlanmasın. Kız okulları da olsun erkek okulları da. Aynı şekilde karma eğitim veren okullar da. İnsanımız çocuğunu hangi okula göndermek istiyorsa baskı katında kalmadan kendi değerleri doğrultusunda göndersin. İstediği hassasiyet ve anlayışla yetiştirsin. Bu tercih hakkı bütün anne ve babaların en doğal hakkıdır. Karma eğitim dayatılması bu hakkın zorla elinden alınmasıdır” dedi.
EMEP: ‘EĞİTİMDEN KOPUŞUN NEDENİ KARMA EĞİTİM DEĞİL’
Fotoğraf: TBMM
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Milli Eğitim Bakanlığının eğitimin her çocuk için eşit, bilimsel, parasız olması için çalışması gerekirken, kız okullarının tartışmaya açılmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Kız çocuklarının örgün eğitime devam etmesinin iktidar politikaları ile zorlaştırıldığını hatırlatan Karaca, “Milli Eğitim Bakanının kız çocuklarının eğitim hakkı için bu tartışmayı başlatmadığının da farkındayız. Çocuk yaşta evlendirilen, eğitimine devam etmesine izin verilmeyen çocukların haberleri geliyor her gün ülkenin dört bir yanından. Bu karanlık, cinsiyet eşitliğinden uzak bir fikirden buluyor kaynağını” dedi. Kız çocuklarının eğitim hakkından yoksun kalmasının nedeninin karma eğitim değil, AKP iktidarının uyguladığı ayrımcı ve kadın düşmanı politikalar olduğuna dikkat çeken Karaca, tüm çocukların ayrımsız ve eşit eğitim alma hakkına sahip çıkmanın bugün ülkedeki herkesin sorumluluğu olduğunu ifade etti.
Kadınları ve çocukları kamusal alandan yok etme noktasında tartışmanın sürdüğünü belirten Karaca, “AKP'nin ittifakları HÜDA PAR ve BBP'nin kadın hastaneleri, kadın üniversitelerine kadar meseleyi götürmesi büyük bir tehlikeye işaret ediyor. Meclis'te yer bulan kadın düşmanı odakların kız çocuklarımızın hayatlarını bu büyük karanlığa sokmalarına izin vermeyeceğiz. Eşit, kamusal, bilimsel, parasız eğitim bu ülkenin tüm çocuklarının ihtiyacı olan şey. Bunun aksi ayrımcılıktır, eşitliğe aykırıdır, kız çocuklarının eğitim hakkından yoksun kalması anlamına gelecektir” diye konuştu.
CHP: ‘KAMUCU, BİLİMSEL, LAİK EĞİTİMİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Gökçe Gökçen | Fotoğraf: CHP
CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, “Milli Eğitim Bakanına sormak lazım, kendi elleriyle 6 yaşındaki kız çocuğunu tarikat şeyhine teslim eden babayla mı bu pazarlığı yapacaksınız? Karma eğitim ve laiklik bizim kırmızı çizgimizdir. Dokunmaya kalkmasınlar, eğitim sisteminde saymakla bitmeyecek sorunlarla, öğretmen atamasıyla ilgilensinler” dedi. Eğitim sistemi söz konusu olduğunda uzmanların, öğrencilerin, öğretmenlerin görüşlerine başvurulmasının bir zorunluluk olduğunu dile getiren Gökçen, “Karma eğitim, kız ve erkek çocuklarının eşit koşullarda, birbirini cinsiyetleriyle değil, ‘insan’ olarak görerek eğitim almasını sağlar. Ancak neredeyse her gün kız çocuğunun cinsel olgunluğu gibi iğrenç ifadeler, çocuk istismarına af talepleri, kadınların sahiplendirilmesi gibi çağdışı vaatler duyuyoruz. Bunların hepsini birlikte düşününce ‘Biz de aslında okusunlar istiyoruz, sadece kız kıza kendi aralarında olsunlar’ gibi cümlelerin hiç de masum olmadığını görüyoruz. Bir Taliban rejimi inşa ediliyor” ifadelerini kullandı. Eğitimin niteliğinin de önemine değinen Gökçen, “Müfredatın bilimsel olması, eğitimin erişilebilir olması, çocuklara bir öğün yemeğin devlet tarafından verilmesi ve eğitimin gerçek anlamda parasız olması gerekiyor. Eğitimde kamucu, bilimsel ve eşitlikçi anlayışı; laik eğitimi savunmaya devam edeceğiz” dedi.
HAVLE KADIN DERNEĞİ: ‘AYRIMLAR CİNSİYETE DAYALI ŞİDDETİ ARTIRIR’
Fotoğraf: Rümeysa Çamdereli'nin kişisel arşivi
Havle Kadın Derneği Başkanı Rümeysa Çamdereli, “2 bin 300’ün üzerinde kişi ile yaptığımız anketler gösteriyor ki çocuğunu 18 yaşının altında evlendirmek isteyen, okuldan almak isteyenlerin yüzdesi çok az. Müslüman bir kadın olarak söylüyorum ki bu söylemler bizi temsil etmiyor” dedi. Karma eğitimin öneminden bahseden Çamdereli, “Karma eğitim kadınların ve erkeklerin zihinsel, duygusal ve kişisel gelişimleri için önemli. Bir arada yaşamak ise ayrımcılıkla mücadele için önemli. Eğitimde böyle ayrımlar yapıldığında hem kadına yönelik ayrımcılık ve cinsiyetler arasındaki şiddetin artacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Kadınlara çağrıda bulunan Çamdereli, “İnançlı kadınlara sesleniyorum. İktidarın dinimizde karar verecek mercii olarak kendisini görmesi çok tehlikeli. Bunun karşısında durmamız gerekiyor. İnanmayan kadınlara da diyebilirim ki kamusal alanda bu sekülerliği birlikte inşa etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
/././
Mustafa Destici el artırdı: Kadın üniversiteleri ve kadın hastaneleri de açılsın (Evrensel)
Milli Eğitim Bakanı'nın 'Kız okulları açabiliriz' açıklamasına destek veren BBP’nin lideri Mustafa Destici, sadece kadınların gidebildiği üniversite ve hastanelerin de kurulması gerektiğini söyledi.
Cumhur İttifakı çatısı altında seçime giren BBP’nin Genel Başkanı Mustafa Destici, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in karma eğitimi tartışmaya açan Yusuf Tekin’in “Gerekirse kız okulları açılabilir” açıklamasına 'tereddütsüz' destek verdiğini söyleyerek karma eğitimi savunanları da din düşmanlığıyla suçladı. Destici sadece kadınların gidebildiği üniversiteler ile her ilde sadece kadınlara hizmet veren şehir hastanelerinin de açılması gerektiğini söyledi.
Destici'nin açıklaması şöyle:
"Milli Eğitim Bakanımızın kız çocuklarımız için müstakil okullar açılmasıyla ilgili önerisine tereddütsüz katılıyor ve destekliyorum. Laiklik adı altında buna karşı çıkanların asıl niyetlerinin inanç-din düşmanlığı olduğunu biliyoruz. Binaenaleyh onların zırvalarına aldırmadan çalışmalar süratle başlatılarak önümüzdeki eğitim öğretim yılında hayata geçirilmelidir. Okullarımızın hangi türde ve ne şekilde olacağına TBMM, seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümet, Çocuklarımızın hangi okula gideceğine de aileleri ve kendileri karar verir. Gerisi lafügüzaf…
Japonya’daki gibi kadın üniversiteleri de açmalıyız. Şehir hastanelerinden başlayarak her ile en az bir kadın hastanesi de planlamalıyız. Hayatımızı, eğitim sistemimizi, üniversitelerimizi ya da hastanelerimizi emperyalist batıya ya da sola göre dizayn etmek zorunda değiliz. İlim nerede ise gidip alırız. Lâkin, yöntemi kendi inanç ve kültür değerlerimize göre kurgulayıp uygulamalıyız."
(derleyen: mstfkrc)