Yapılan kamuoyu araştırmaları, anketler, AKP’nin oy yitirmekte olduğunu gösteriyor. Sormaca (anket) yönteminin bir istatistik tekniği olarak yetersizlikleri bilindiğinden, bizdeki uygulanış şekil ve amaç eksikleri de gözlemlendiğinden, anket sonuçları kuşku ile karşılanır. AKP gerçekten oy yitiriyor mu ve ne oranda, soruları kafalarda düğümlenir. Bu soruya, kapsamlı bir anket yapmak olanağım olmadığından, geniş bir çevre ilişkim de bulunmadığından, düz bir mantıkla yanıt aramaya çalışıyorum.
Benim tanıdık arkadaş, iş ve aile ilişkileri olarak dar bir çevrem var. Bu dar çevre ilişkilerinden edinilen izlenimlerden hareketle seçim tahmini yapmak yanıltıcı oluyor. Çevremde bir tanıdığımın babası dışında AKP’ye oy verdiğini söyleyen, destekleyen yok. Tanıdığın babası da AKP’yi hâlâ Müslüman bir parti olarak gördüğü için oy veriyor, oyunun renginin değişmesi olasılığı da yok.
Taksi sürücülerinden izlenim edinmeye çalışıyorum. Genelde AKP’ye karşıtlar, yolcularının büyük bir bölümünün de AKP’ye oy vermediği, eleştirdiğini, kızdığını söylerler. Ancak benim taksi ile gittiğim yerler çoğunlukla AKP’ye oy vermeyen bölgeler. Bu nedenle sürücü izlenimleri de yanıltıcı, tek taraflı olabiliyor. Teknoloji kullanımı özürlü olduğumdan ve zaman baskısı nedeniyle de sosyal medya ile ilişkim kopuk. Sosyal medyadan da bir izlenim edinme olanağım yok. O zaman düz bir mantıkla soruya yanıt aramak gerekiyor. Kimler AKP’ye oy veriyor; bu kişi ve kitlelerde oy değişimi, oy kayması olabilir mi?
Benim tanıdık arkadaş, iş ve aile ilişkileri olarak dar bir çevrem var. Bu dar çevre ilişkilerinden edinilen izlenimlerden hareketle seçim tahmini yapmak yanıltıcı oluyor. Çevremde bir tanıdığımın babası dışında AKP’ye oy verdiğini söyleyen, destekleyen yok. Tanıdığın babası da AKP’yi hâlâ Müslüman bir parti olarak gördüğü için oy veriyor, oyunun renginin değişmesi olasılığı da yok.
Taksi sürücülerinden izlenim edinmeye çalışıyorum. Genelde AKP’ye karşıtlar, yolcularının büyük bir bölümünün de AKP’ye oy vermediği, eleştirdiğini, kızdığını söylerler. Ancak benim taksi ile gittiğim yerler çoğunlukla AKP’ye oy vermeyen bölgeler. Bu nedenle sürücü izlenimleri de yanıltıcı, tek taraflı olabiliyor. Teknoloji kullanımı özürlü olduğumdan ve zaman baskısı nedeniyle de sosyal medya ile ilişkim kopuk. Sosyal medyadan da bir izlenim edinme olanağım yok. O zaman düz bir mantıkla soruya yanıt aramak gerekiyor. Kimler AKP’ye oy veriyor; bu kişi ve kitlelerde oy değişimi, oy kayması olabilir mi?
AKP’ye oy veren gruplar beş başlık altında toplanabilir: (1) Türkiye Cumhuriyeti karşıtları, (2) AKP’nin çıkar sağladığı işadamı grupları, bürokratlar (3) Varoşların düşük gelirli aileleri, (4) Ekonomik ve siyasal istikrarı AKP’de görenler, (5) Dış güçlerle de bağı olan liberaller.
AKP’nin belkemiğini, ana oy grubunu Türkiye Cumhuriyeti karşıtı, sözcük belki ağır kaçacak ama Atatürk düşmanı, dinden bir şekilde nemalanan kitle oluşturuyor, mütedeyyin, muhafazakâr olarak da bir kitle nitelendiriliyor ama bu tür sıfatlar, nitelemeler bence yanıltıcı. Gerçek inanmışların, gerçek muhafazakârın bu kitle içinde yeri yok.
AKP yanlısı irili, ufaklı çok sayıda işadamı, bunların gizli-açık örgütleri var. AKP döneminde tercihli vatandaş muamelesi görüp palazlanan gruplar gözden kaçmıyor. Kamu ihaleleri, yaratılan toprak rantı, kamu bankaları kredileri, özelleştirmelerle bu grubun önde gelenleri son on yılda kamu olanakları ile abat oldular, iyi beslendiler. Düzgün medyaya yansıyor bilgiler, hortumlamanın çapı genişleyen borularla sürdüğünü kanıtlıyor. Medya bilgisine de gerek yok; yaşam düzeyleri, servet artışları çıplak gözle bile gözlemleniyor. AKP bürokraside, eğitim kurumlarında kadrolaştı. Normal koşullarda kendi yetenekleri ve nitelikleri ile belli orunlara gelme olanağı olmayanlar, parti, cemaat, tarikat katkısıyla, bu tür sözcükleri kullandığım için biliyorum, külah kaptılar.
AKP’nin belkemiğini, ana oy grubunu Türkiye Cumhuriyeti karşıtı, sözcük belki ağır kaçacak ama Atatürk düşmanı, dinden bir şekilde nemalanan kitle oluşturuyor, mütedeyyin, muhafazakâr olarak da bir kitle nitelendiriliyor ama bu tür sıfatlar, nitelemeler bence yanıltıcı. Gerçek inanmışların, gerçek muhafazakârın bu kitle içinde yeri yok.
AKP yanlısı irili, ufaklı çok sayıda işadamı, bunların gizli-açık örgütleri var. AKP döneminde tercihli vatandaş muamelesi görüp palazlanan gruplar gözden kaçmıyor. Kamu ihaleleri, yaratılan toprak rantı, kamu bankaları kredileri, özelleştirmelerle bu grubun önde gelenleri son on yılda kamu olanakları ile abat oldular, iyi beslendiler. Düzgün medyaya yansıyor bilgiler, hortumlamanın çapı genişleyen borularla sürdüğünü kanıtlıyor. Medya bilgisine de gerek yok; yaşam düzeyleri, servet artışları çıplak gözle bile gözlemleniyor. AKP bürokraside, eğitim kurumlarında kadrolaştı. Normal koşullarda kendi yetenekleri ve nitelikleri ile belli orunlara gelme olanağı olmayanlar, parti, cemaat, tarikat katkısıyla, bu tür sözcükleri kullandığım için biliyorum, külah kaptılar.
Bu iki grup, AKP oylarının belkemiğini oluşturuyor. Gerçi bu iki grup, birbirinden tümüyle bağımsız değiller. Aralarında geniş ortak bir kesit var. Bu nedenle oy hesabı yapılırken bu iki grup ayrı ayrı toplanamaz. Bu iki grup AKP açısından oy firesi olmaz. Ancak AKP tipi, AKP’ye alternatif yeni bir parti oluşursa, toplu bir dönüş olabilir.
AKP’nin oy kaybedebileceği iki grup, varsa yoksullarıyla istikrar için AKP’yi tercih edenler olabilir. Varoş yoksullarının yalnız, seçim öncesi gelen kömür torbaları, yiyecek yardımları nedeniyle AKP’ye oy verdiklerini sanmıyorum. Sürekli iş, aş, daha yüksek bir yaşam kalitesi özlemleri, beklentileri vardır. Özellikle CHP, inandırıcı olabilirse, 1980 öncesi olduğu gibi varoş oylarının önemli bir bölümünü alabilir.
AKP’nin siyasal ve ekonomik açıdan bir istikrar değil, istikrarsızlık öğesi, unsuru olduğu, yoğun propagandaya karşı görülmeye başlandı. Bu istikrarsızlık önümüzdeki aylarda daha da belirginleşecek. Ekonomik durgunluk içinde fiyat artışı, barış süreci alalaması altında ayrışma, ABD’nin GOP projesine desteğin doğurduğu sakıncalar, daha geniş kitleler tarafından algılanacak.
Bu düz mantık geçerli ise, AKP varoşlarda ve istikrar diye AKP’ye oy veren kitlede oy kaybına uğrayacak. Bunun boyutu, seçime yaklaştıkça artabilir. Vatandaş aydınlandıkça, AKP tipi partilerin seçim kazanması olasılığı azalacaktır.
AKP’nin oy kaybedebileceği iki grup, varsa yoksullarıyla istikrar için AKP’yi tercih edenler olabilir. Varoş yoksullarının yalnız, seçim öncesi gelen kömür torbaları, yiyecek yardımları nedeniyle AKP’ye oy verdiklerini sanmıyorum. Sürekli iş, aş, daha yüksek bir yaşam kalitesi özlemleri, beklentileri vardır. Özellikle CHP, inandırıcı olabilirse, 1980 öncesi olduğu gibi varoş oylarının önemli bir bölümünü alabilir.
AKP’nin siyasal ve ekonomik açıdan bir istikrar değil, istikrarsızlık öğesi, unsuru olduğu, yoğun propagandaya karşı görülmeye başlandı. Bu istikrarsızlık önümüzdeki aylarda daha da belirginleşecek. Ekonomik durgunluk içinde fiyat artışı, barış süreci alalaması altında ayrışma, ABD’nin GOP projesine desteğin doğurduğu sakıncalar, daha geniş kitleler tarafından algılanacak.
Bu düz mantık geçerli ise, AKP varoşlarda ve istikrar diye AKP’ye oy veren kitlede oy kaybına uğrayacak. Bunun boyutu, seçime yaklaştıkça artabilir. Vatandaş aydınlandıkça, AKP tipi partilerin seçim kazanması olasılığı azalacaktır.
Öztin Akgüç.
28 Temmuz 2013 - Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder