27 Eylül 2014 Cumartesi

Kirli, Kuralsız Savaşın Fotoğraf Kareleri...-ŞÜKRAN SONER

Sınır içerden protestolar, zaman zaman çatışmalar sonrasında, istemsiz, iktidardan gelen talimatla açılmak zorunda kalınıyor.. Sıcakta uzun zaman beklemiş çoğu kadın ve çocuklar itiş-kakış koşarak içeriye giriyorlar.. Yere düşenler, suya koşanlar, bayılanlar oluyor.. Yakın plan görüntülerde çok yaşlı, hasta, kucakta sürüklene sürüklene taşınanları, ölümden kaçışın çaresizliğini, yoksulluğu, açlığı, perişanlığı.. buruk izliyoruz. Birkaç saatte sınırı geçenler on binleri, bir günde yüz bini geçiyor.. Dünün rakkamları ile Suriye’den sonra Irak’tan kaçanlara en son sınır bölgesindeki Kürtlerin 160 bini bulan katılımlarıyla, Türkiye’ye sığınmışların sayısı birbuçuk milyonu geçiyor.. 

Kadın-çocuk hastalarını bıraktıktan sonra savaşa geri döneceklerle, Türkiye’den eklenenlerin günlerdir süren sınır zorlaması da sonunda çıkış için kapı açtırıyor. Sınırın sıfır noktasının fotoğraf karesindeki fırtınanın toz bulutu kalkınca, bizim yakada görevli silahları, takarı ile donanmış askerlerle polisler, YPG’ye, PKK-PYD ortak silahlı örgütüne katılmak için sınırdan çıkış sırası bekleyen erkekler var. IŞİD ile YPG güçlerinin ele geçirmek üzere savaştıkları Kobani karşıda. Çatışan YPG ile IŞİD silahlı güçlerinin arası 5-10 kilometre.. Çatışma sesleri yürek hoplatıyor.. Başka bir fotoğraf karesinde bu çatışmalarda ölmüş bir gencin Van’da yapılan cenaze töreninde, PKK militanları güç gösterisinde, askeri birlik ile karakolun önünden düzenli geçişlerinin görüntüsü, sınırdan sığınmış, savaştan, ölümden kaçmış kadınların yoksulluk yoksunluklarından çok farklı duygulara sesleniyor..
Belleğimde kaçınılmaz bu fotoğraflara geliş sürecinin ilk anlamlı fotoğraf kareleri canlanıyor.. ABD’nin önderliği, ağırlığında, terörü yerinde bitirmek, Irak’ı Saddam diktatörlüğünden kurtarmak, Irak’a demokrasi getirmek iddialı işgalin zafer kareleri.. ABD çok kolay ve çok bedel ödemeden Bağdat’ı ele geçirdiğinde işgali destekleyen bir grup Iraklıya Saddam’ın heykelinin başını indirme görevi düşüyor. İpi boynuna geçirip kafasını indirmeyi beceremediklerinde ABD askerleri yardımlarına koşuyor.. Arada Musul- Kerkük’ten görüntüler veriliyor. Orada peşmergelerin nufus, tapu dairelerinden çuvallarla evrak çıkarıp yakma sahneleri öne çıkıyor. Büyük Ortadoğu Projesi’nin önemli bir ayağı olduğu söylenen Kuzey Irak Kürdistan’ın kurulmasının ilk anlamlı adımlarının ipuçları sayılıyor..
***
Evdeki hesaplar çarşıya uymuyor. Kolay işgal, dünyanın en verimli petrol üretim yataklarının uluslararası tekellere kolay paylaşımı, kanlı petrolün fiyat yükselişini, rafinerilerdeki iç savaş ile beslenen yangınları söndüremiyor.. Saddam’ın gidişi ile doğal müttefik sayılan Irak Şileri beklenen ABD işgal yandaşlığını yapamadıkları gibi, Irak içindeki ırklar, mezhepler, aşiretler savaşlarını, kanlı boyutlarıyla bataklığı üretiyorlar.. İç savaşta ölenler, yaralananlar işgal dönemini birkaç kez katlarken, ABD’nin üsler, duvarlar arkasına saklanan askerlerine de pay düşüyor.. Zengin Kuzey dünyası büyük ekonomi kriziyle; ABD’ye dönen cenaze görüntüleri yan yana getirilmese de, işlerinden olan yupilerin ellerinde özel eşyalarını koydukları kutuları en büyük ticaret, şirket merkezlerinden çıkış kuyrukları oluşturduklarında, işin rengi değişiyor.. 

ABD’nin 11 Eylül travmasının terör, diktatörlük bölgelerini işgal Bush’lu projesi rafa kaldırılarak, Afrika kökenli zenci Obama projesi ile Afganistan- Irak işgallerinden vazgeçme, asker çekme kararları gündeme geliyor.. Bölgelerde yandaş iktidarlar, ülkeler eliyle çıkarların kollanması projeleri gündeme sokulmuş olsa da Arap baharları, ılımlı İslam mayaları tutmuyor.. Elleri ile kurdukları Taliban, El Kaide, Hamas kurucularına düşmanlaştıkça.. Çeçenistan örneği başka bölgelerdeki savaşlardan da beslenmiş yeni yeni pıtrak gibi çoğalan, giderek acımasızlaşan İslamı, şeriatı bayrak yaptıklarını savlayan kardeş terör örgütleri, üredikçe.. En son IŞİD Irak-Şam iç savaş bataklıklarında hızla serpilip operasyonlarına geçtiğinde kafalar iyice karışıyor..
Esad’ın dayanması, direniş örgütlerinin öngörülemiyen dağınıklığında, ABD-AB’nin Rusya-İran destek ısrarını da gözeterek değişen politikalarında, Erdoğan’ın İslamcı, mezhepçi Esad’ı indirme inadı eklenince, Türkiye’den istenen uyumlu fren de yapılamıyor. IŞİD’in öngörülemeyen vahşette, öngörülemeyen tırmanışına istemli ya da istemsiz destek gidiyor.. ABD-AB pencerelerinden bakılan fotoğraf karelerinde, IŞİD’in gazetecilerin kafalarını kesmesi bardağı taşıran, havadan da olsa savaş ilanının gerekçesi oluyor.. Bir yandan da IŞİD’in Irak-Suriye operasyonları, ABD’nin geri çekilmek zorunda kalarak gerçekletiremediği BOP’un projelerinin tamamlanmasının önünü açacak gibi.. IŞİD ABD düşmanlığı, şeriat devleti ilanı ile ABD’nin Ortadoğu projelerine katkıda mı bulunacak? Yoksa havadan, bitişi belirsiz, ABD önderliğinde koalisyonun teğet savaş desteği, terörü, bataklığı yeniden üretip, aşağıda savaşmaları istenen Kürtlerle, savaştan kaçan en çaresizlere bakmak zorunda kalan Türkiye’yi mi vuracak?

ŞÜKRAN SONER
Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder