6 Ekim 2014 Pazartesi

IMF Raporundaki Kod: 48.5 Milyar TL’lik Tasarruf-ÇİĞDEM TOKER

3 Ekim arife günüydü. Kamuya izin verilmişti. 
Herkes gibi tatil havasına giren bürokrasi de “yer değiştirme” ve kurban telaşındaydı. 
IMF’nin “4. Madde Konsültasyon Çalışması” olarak bilinen denetim raporu, işte böyle bir günde yayımlandı. 

Oysa IMF, raporu 24 Eylül’de tamamlamıştı. 
Başka bir ifadeyle, Türkiye’nin IŞİD’e karşı koalisyonda yer alacağı haberlerinin, kız çocuklarına başörtüsü “serbestisinin” tanındığı günler. 
Belli ki, “Ne kadar az fark edilse o kadar iyi” diye düşünüldü. Ve rapor, hükümetin isteği “kırılmayarak” Hazine sitesinde arife günü yayımlandı.
***
IMF heyetinin İstanbul’da iş dünyası; Ankara’da da ekonomi yönetimiyle yaptığı görüşmeler sonrası hazırladığı bu rapor “nazik”bir dilde, uzun-dolaylı cümlelerle kaleme alınmış. 
Ne ki, dikkatli okunduğunda, tavsiye adı altında hükümete bir dizi “ev ödevi” verildiği apaçık. Uzun ifadeleri kısalttığınızda ortaya bir “alarm listesi” çıkıyor: 
- Ekonomide kur riski var. Kontrol altına almak için dikkatli bir etki analizi yapmalı. 
- Bankalar yabancı para cinsinden borçlanmayı kısmalı. 
- Şirketlerin yabancı para cinsinden borçlanmasını düşürmek için teşvik edici ek önlemler göz önünde tutulmalı. 
- Dövize endeksli borçlanma için uygulanan önlemler, döviz kredilerine uygulanan önlemlerle eşitlenmeli. 
- Faiz dışı kamu harcamaları, ekonomiden daha hızlı büyüyor. Yapısal mali denge son yıllarda bozuluyor. Daha sıkı bir kamu maliyesi duruşuna ihtiyaç var. Enflasyon hedefinin yakalanması böyle mümkün olur. Para politikası üzerindeki yük de azalır. 
- Bunu sağlamak için: Faiz dışı fazla 2017’ye dek GSYH’nin yüzde 2’sine ulaşacak şekilde önden yüklemeli bir mali düzeltme yapılmalı. 
- Daha güçlü büyüme, yapısal reformların ilerletilmesine bağlı. Bunun için özel tasarrufların artırılması, enerji bağımlılığını azaltacak politikaların uygulanması.
***
Bu listedeki en çarpıcı madde, GSYİH’nin 2’si kadar faiz dışı fazlaya ulaşacak “önden yüklemeli mali düzeltme”. 
Ne anlama geldiğini açalım: 
Bütçede bu yılki GSYH hedefi, 867.3 milyar dolar. 
Bugünkü dolar kurundan hesaplanırsa, yüzde 2’si yaklaşık 48.5 milyar TL. 
Yani IMF bize kibarca diyor ki; iki yıl sonra faiz ödemeleri dışında bütçende 48.5 milyar liralık bir fazla yaratmış ol. Aksi halde işin zor! 
Faiz dışı fazla, IMF ile krediye dayalı stand-by programı yürütüldüğü dönemde, en sıkı takip edilen göstergelerin başında geliyordu. Standby’ın bitince, mali disiplini sağlamak adına bu hedefe önce biraz özen gösterildi. Fakat artan kamu harcamaları, bu disiplinden uzaklaşılmasına yol açtı. 
IMF raporunda, 48.5 milyar TL’lik “düzeltme”nin nasıl yapılacağının yolu da gösterilmiş. 
- Faiz dışı cari harcamaları azalt (yani kamudaki aşırı savurganlığa son ver) 
- Ekonomik açıdan sağlam projelere yapılacak yatırımları koru. (Bol keseden hazine garantisi verme. Memleketi yandaş ihalelerle proje çöplüğüne döndürme) 
48.5 milyar liralık “fazla”nın önemine başka bir yerden işaret edelim: 
2013’te faiz dışı fazla 31.5 milyar TL oldu. Yani bugün olsa, IMF’nin yüzde 2’lik tavsiyesi için 17 milyar TL’ye daha ihtiyaç vardı.
***
Önceki iki yazıda değindik. Hükümetin son on gün içindeki telaşı şimdi daha iyi anlaşılıyor: 
- Maliye Bakanı Şimşek, ‘torba kanun’la getirilen “vergi affı” için mükelleflere tek tek mektup yazılacağını söyledi. (Çünkü IMF mali düzeltme istedi.) 
- Başbakan Davutoğlu, kiralık araç harcamalarının azaltılacağını açıkladı. (Çünkü IMF mali düzeltme istedi. Ve gerekli değişiklik yapıldı) 
- Uzun süredir sürüncemede olan Dünya Bankası ile 400 milyon dolarlık Tuz Gölü doğalgaz depolama projesi için finansman anlaşması imzalandı. (IMF enerji bağımlılığını azaltacak politikalar istedi.) 
- Enerji Bakanı “Seneye 1 milyar dolar daha az doğalgaz parası ödeyeceğiz” dedi. (IMF uyarıları arasında yer alan cari açık için bir önlem sözü verilmiş oldu.) 
- İlaçta ödeme sistemi sıkılaştırıldı (Faiz dışı cari harcamaları azaltma önlemi yürürlüğe konulmuş oldu.) 
Ekim ayıyla birlikte adı konulmamış bir “kemer sıkma” dönemi başladığını belirtmiştik. Bu önlemlerin, -imzalanmış resmi bir program olmasa dahi- IMF’nin son raporundaki tavsiyelere uyarak alındığı artık tereddüt götürmüyor. 
Hedef, 48.5 milyar TL’lik faiz dışı fazla. Bayram sonrası yeni “sürprizler” gelirse şaşırmayalım.  

ÇİĞDEM TOKER
Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder