Başlığı oluşturan bu tümceyi, Kastamonu’da halka seslenirken vargücüyle haykırmıştı Erdoğan. (22.3.2017)
Değerli dostlar bu “kanlı söylem”, bütün ağırlığıyla gündeme oturmuş, medyayı kaplamışken “AKP” iktidarının, “3.5 milyon hektar tarım arazisinin yok olmasına göz yumması” haberinin ne anlamı, ne değeri olur ki? (27.3.2017)
Bu “kanlı demeç”, TV ekranlarını kaplarken, “AKP” yönetiminin, “Şu Sudan”da “8 milyon dönüm” araziyi tarım için kiralayarak” ister istemez Sudan’da gerçekleştirdiği “tarıma teşvik” projesinin haberi erkanlarda yer bulabilir miydi?
“CHP” Milletvekili Umut Oran’ın dediği gibi, “Türk çiftçisine saç-baş yolduracak” bu proje haberinin, R.T.Erdoğan’ın bu “kanlı haykırışı”yla birlikte medyada yer almasının bile şansı olmadı; “Cumhuriyet”in dışında. (27.3.2017)
Peki, sözü edilen “tarım arazisi kaybı”nın nedeninin “tarım alanları”nın kentleşmeye ve sanayi tesislerine dönüştürülmesine izin verilmesi olduğunu” bildiren haber, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Tek adam İsmet İnönü’dür!” açıklamasının önüne geçebilir mi?
Düne dek, “Tek adam Mustafa Kemal diyordu, şimdi İsmet İnönü mü oldu?” soruları, yorumları sayfaları, ekranları kaplamışken...
Hele bir “AKP” İl Başkanı’nın, “Tayyib Erdoğan bizim için ikinci Peygamber gibidir!”, hele hele bir “AKP” Milletvekilinin, daha ileri gidip, “Tayyib Erdoğan’a dokunmanın ibadet olduğu” sözlerinin ve benzerlerinin medyamızda cirit attığı sıralarda, “şehir ilçe ve beldelerde ‘tarım arazileri’ imara açıldı, üzerlerine konutlar yapıldı!” gibi bir haberin değeri var mıdır?
Dahası R.T. Erdoğan, kendisi için üretilen bu kavramlara, bu ilginç (!) söylemlere kesin bir tepki vermeyince, daha da ileri gidildi, “Allah’ın yeryüzündeki gölgesi olduğundan” söz edildi(*)... Erdoğan’dan yine “ses-seda” çıkmadığı gibi “Diyanet İşleri Başkanlığı”nda da bu söylemler konusunda, bir kıpırdanış olmadı.
Bir süre sonra “İsrail” hem kıpırdadı, hem de “Filistin’de ezan okunmasını” yasaklayıverdi.
Erdoğan “suspus”... Peki nerede kaldı “İkinci Peygamberliği”?
Nerede, bunu Erdoğan’a yakıştıran “AKP” İl Başkanları, “AKP” Milletvekili ve ötekiler?
Kuşkusuz bu sorulara yanıt verilmez, verilemez; yanıtları yok; çünkü hepsi maskaralık; üstelik yine “din” kullanılmış; öyle değil mi?
Ayrıca değerli dostlar, bugün “31 Mart”...
Anımsanacağı gibi, tarihimizdeki çok “kanın aktığı” gencecik kurmay subayların “kanının akıtıldığı” katliamın, “31 Mart Olayı”nın, “109.” yılı; toplandıkları “merkez” olan Taksim’deki “Taşkışla”dan fırlayan katiller sürüsü, rastladıkları -özellik- “okullu” genç subayları hiç acımadan vahşice öldürüyorlardı, “Din elden gidiyor!”, “Şeriat isteriz!” çığlıkları atarak...
Ve, “109 yıl” önce bu “kanlı” gerici kalkışmanın simgesi olan “Taksim”deki “Taşkışla”nın, günümüzde yeniden yapılması -daha doğru bir deyişle- “diriltilmesi” için, az mı “mücadele” etti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı “AKP”li Kadir Topbaş?
Anlaşılan bu “kanlı”, vahşet dolu, “31 Mart Olayı”na, “1923 Atatürk Devrimi”ni de simgeleyen “Taksim”deki “Cumhuriyet Anıtı” ile verilen yanıt yetmemiş...
Yetmesi gerektiğini bir kez daha anımsatmalıyız, “16 Nisan”da “Hayır!” oylarıyla.
(*) R.T. Erdoğan için üretilen bu yakıştırmaların daha fazlasını, “Yılmaz Özdil”in, Sözcü’deki, “İnsan’da biraz utanma olur” başlıklı yazısında bulabilirsiniz. (19.3.2017)
Meriç Velidedeoğlu / CUMHURİYET
Bu “kanlı demeç”, TV ekranlarını kaplarken, “AKP” yönetiminin, “Şu Sudan”da “8 milyon dönüm” araziyi tarım için kiralayarak” ister istemez Sudan’da gerçekleştirdiği “tarıma teşvik” projesinin haberi erkanlarda yer bulabilir miydi?
“CHP” Milletvekili Umut Oran’ın dediği gibi, “Türk çiftçisine saç-baş yolduracak” bu proje haberinin, R.T.Erdoğan’ın bu “kanlı haykırışı”yla birlikte medyada yer almasının bile şansı olmadı; “Cumhuriyet”in dışında. (27.3.2017)
Peki, sözü edilen “tarım arazisi kaybı”nın nedeninin “tarım alanları”nın kentleşmeye ve sanayi tesislerine dönüştürülmesine izin verilmesi olduğunu” bildiren haber, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Tek adam İsmet İnönü’dür!” açıklamasının önüne geçebilir mi?
Düne dek, “Tek adam Mustafa Kemal diyordu, şimdi İsmet İnönü mü oldu?” soruları, yorumları sayfaları, ekranları kaplamışken...
Hele bir “AKP” İl Başkanı’nın, “Tayyib Erdoğan bizim için ikinci Peygamber gibidir!”, hele hele bir “AKP” Milletvekilinin, daha ileri gidip, “Tayyib Erdoğan’a dokunmanın ibadet olduğu” sözlerinin ve benzerlerinin medyamızda cirit attığı sıralarda, “şehir ilçe ve beldelerde ‘tarım arazileri’ imara açıldı, üzerlerine konutlar yapıldı!” gibi bir haberin değeri var mıdır?
Dahası R.T. Erdoğan, kendisi için üretilen bu kavramlara, bu ilginç (!) söylemlere kesin bir tepki vermeyince, daha da ileri gidildi, “Allah’ın yeryüzündeki gölgesi olduğundan” söz edildi(*)... Erdoğan’dan yine “ses-seda” çıkmadığı gibi “Diyanet İşleri Başkanlığı”nda da bu söylemler konusunda, bir kıpırdanış olmadı.
Bir süre sonra “İsrail” hem kıpırdadı, hem de “Filistin’de ezan okunmasını” yasaklayıverdi.
Erdoğan “suspus”... Peki nerede kaldı “İkinci Peygamberliği”?
Nerede, bunu Erdoğan’a yakıştıran “AKP” İl Başkanları, “AKP” Milletvekili ve ötekiler?
Kuşkusuz bu sorulara yanıt verilmez, verilemez; yanıtları yok; çünkü hepsi maskaralık; üstelik yine “din” kullanılmış; öyle değil mi?
Ayrıca değerli dostlar, bugün “31 Mart”...
Anımsanacağı gibi, tarihimizdeki çok “kanın aktığı” gencecik kurmay subayların “kanının akıtıldığı” katliamın, “31 Mart Olayı”nın, “109.” yılı; toplandıkları “merkez” olan Taksim’deki “Taşkışla”dan fırlayan katiller sürüsü, rastladıkları -özellik- “okullu” genç subayları hiç acımadan vahşice öldürüyorlardı, “Din elden gidiyor!”, “Şeriat isteriz!” çığlıkları atarak...
Ve, “109 yıl” önce bu “kanlı” gerici kalkışmanın simgesi olan “Taksim”deki “Taşkışla”nın, günümüzde yeniden yapılması -daha doğru bir deyişle- “diriltilmesi” için, az mı “mücadele” etti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı “AKP”li Kadir Topbaş?
Anlaşılan bu “kanlı”, vahşet dolu, “31 Mart Olayı”na, “1923 Atatürk Devrimi”ni de simgeleyen “Taksim”deki “Cumhuriyet Anıtı” ile verilen yanıt yetmemiş...
Yetmesi gerektiğini bir kez daha anımsatmalıyız, “16 Nisan”da “Hayır!” oylarıyla.
(*) R.T. Erdoğan için üretilen bu yakıştırmaların daha fazlasını, “Yılmaz Özdil”in, Sözcü’deki, “İnsan’da biraz utanma olur” başlıklı yazısında bulabilirsiniz. (19.3.2017)
Meriç Velidedeoğlu / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder