Taşı sıkar mağduriyet çıkarır bir iktidar bu. Hem
popülist sağ siyaset hem de onun Ortadoğulu yansıması siyasal
İslamcılık, toplumun kurulu düzenden duyduğu memnuniyetsizliği hatta o
düzene duyduğu öfkeyi sömürerek büyür.
Bu sebeple de hem o öfkenin hedefindeki düzenden nemalanır hem de kendini geniş halk kitleleriyle beraber o düzenin mağduru gibi gösterir.
Eski ancak son derece geçerli ve işleyen bir stratejidir bu. Hele dünya bugünküne benzer zamanlardan geçerken.
İşte her yerde kendine karşı büyük bir oyun oynandığına inanan ve mağduriyet detektörleri haldır haldır çalışan bu anlayış en son Hürriyet gazetesinin haberinden nur topu gibi bir mağduriyet devşirdi.
Haber, muhalif çevrelerin yönelttiği eleştirilere Genelkurmay’ın verdiği cevapları içeriyor. Dün TSK’den yapılan resmi açıklamada da görüldüğü üzere haber kaynağı bizzat TSK. Ne diyor açıklama:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Genelkurmay Başkanı’nın şahsına yönelik eleştiri kisvesi altında iftiraya varan iddialar ile ilgili bir basın mensubuna bilgilendirmede bulunulmuş ve bu hususlar 25 Şubat 2017 tarihinde yayımlanmıştır.”
Nedir bu “iftiraya varan iddialar”: Silahlı Kuvvetler’de başörtüsü yasağının kaldırılması, Akit’e başsağlığı telefonu açılması, Genelkurmay Başkanı’nın Cumhurbaşkanı ile yaptığı ziyaretler, Genelkurmay Başkanı’nın ABD’li generalin ayağına gittiği iddiası, Kardak ziyaretinin “turistik gezi” olarak değerlendirilmesi, Çuvalcı komutanın madalya takması, Hulusi Akar’ın darbe girişimi sebebiyle tutuklu General Dişli ile ortak villası olması.
Bu iddiaların ilki hariç hepsinde TSK’nin ya iddiaları yalanladığı ya da kendince izah edip eleştirilerin haksızlığını göstermeye çalıştığı anlaşılıyor. Başörtüsünün serbest bırakılması meselesinde ise herhangi bir yargıda bulunmadan kararın Milli Savunma Bakanlığı tarafından verildiği söyleniyor.
İktidara yönelik herhangi bir eleştiri, bir ima yok. Gazete haberin devamını iç sayfalarda “Karargâh Rahatsız” şeklinde duyurmuş. Dünkü TSK açıklaması ise kendilerinin böyle bir ifadesi olmadığını belirtiyor.
Zaten bu bir manşet. Genelkurmay’ın ifadesi değil. Kaldı ki Karargâh gerçekten rahatsız. Ama Cumhurbaşkanı ya da hükümetten değil muhalefetten rahatsız. Haberin içeriği de takip eden TSK açıklaması da bunu açıkça ortaya koymakta.
O vakit iktidar medyası neden ayaklandı? Neden TSK’nin resmi kaynaklarına dayanılarak yapılan haberi “uydurma, masa başı” haber diye okurlarına aktardı? Cumhurbaşkanı neden haberi “terbiyesizlik ve seviyesizlik” diye değerlendirerek “bedelini ağır ödeyecekler” dedi?
Tekrar edelim. Karargâh rahatsız ama muhalefetten rahatsız. Haberin içeriği muhalefetin iddialarına yanıttan ibaret. Bu hangi sebeple iktidarı da rahatsız ediyor?
Referandum öncesi mağduriyet sızlanmasıyla kafaları bulandırmak gibi basit bir amaç haricinde iktidar çevreleri hangi sebeplerle Hürriyet’in bu haberine saldırıyor?
Anlayan var mı?
Özgür Mumcu / CUMHURİYET
Bu sebeple de hem o öfkenin hedefindeki düzenden nemalanır hem de kendini geniş halk kitleleriyle beraber o düzenin mağduru gibi gösterir.
Eski ancak son derece geçerli ve işleyen bir stratejidir bu. Hele dünya bugünküne benzer zamanlardan geçerken.
İşte her yerde kendine karşı büyük bir oyun oynandığına inanan ve mağduriyet detektörleri haldır haldır çalışan bu anlayış en son Hürriyet gazetesinin haberinden nur topu gibi bir mağduriyet devşirdi.
Haber, muhalif çevrelerin yönelttiği eleştirilere Genelkurmay’ın verdiği cevapları içeriyor. Dün TSK’den yapılan resmi açıklamada da görüldüğü üzere haber kaynağı bizzat TSK. Ne diyor açıklama:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Genelkurmay Başkanı’nın şahsına yönelik eleştiri kisvesi altında iftiraya varan iddialar ile ilgili bir basın mensubuna bilgilendirmede bulunulmuş ve bu hususlar 25 Şubat 2017 tarihinde yayımlanmıştır.”
Nedir bu “iftiraya varan iddialar”: Silahlı Kuvvetler’de başörtüsü yasağının kaldırılması, Akit’e başsağlığı telefonu açılması, Genelkurmay Başkanı’nın Cumhurbaşkanı ile yaptığı ziyaretler, Genelkurmay Başkanı’nın ABD’li generalin ayağına gittiği iddiası, Kardak ziyaretinin “turistik gezi” olarak değerlendirilmesi, Çuvalcı komutanın madalya takması, Hulusi Akar’ın darbe girişimi sebebiyle tutuklu General Dişli ile ortak villası olması.
Bu iddiaların ilki hariç hepsinde TSK’nin ya iddiaları yalanladığı ya da kendince izah edip eleştirilerin haksızlığını göstermeye çalıştığı anlaşılıyor. Başörtüsünün serbest bırakılması meselesinde ise herhangi bir yargıda bulunmadan kararın Milli Savunma Bakanlığı tarafından verildiği söyleniyor.
İktidara yönelik herhangi bir eleştiri, bir ima yok. Gazete haberin devamını iç sayfalarda “Karargâh Rahatsız” şeklinde duyurmuş. Dünkü TSK açıklaması ise kendilerinin böyle bir ifadesi olmadığını belirtiyor.
Zaten bu bir manşet. Genelkurmay’ın ifadesi değil. Kaldı ki Karargâh gerçekten rahatsız. Ama Cumhurbaşkanı ya da hükümetten değil muhalefetten rahatsız. Haberin içeriği de takip eden TSK açıklaması da bunu açıkça ortaya koymakta.
O vakit iktidar medyası neden ayaklandı? Neden TSK’nin resmi kaynaklarına dayanılarak yapılan haberi “uydurma, masa başı” haber diye okurlarına aktardı? Cumhurbaşkanı neden haberi “terbiyesizlik ve seviyesizlik” diye değerlendirerek “bedelini ağır ödeyecekler” dedi?
Tekrar edelim. Karargâh rahatsız ama muhalefetten rahatsız. Haberin içeriği muhalefetin iddialarına yanıttan ibaret. Bu hangi sebeple iktidarı da rahatsız ediyor?
Referandum öncesi mağduriyet sızlanmasıyla kafaları bulandırmak gibi basit bir amaç haricinde iktidar çevreleri hangi sebeplerle Hürriyet’in bu haberine saldırıyor?
Anlayan var mı?
Özgür Mumcu / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder