Rusya’da en son beş yıl önce sokak gösterileri yapılmıştı.Putin, 2000’den beri Medvedev’le dönüşümlü sürdürdüğü devlet başkanlığına 3. kez geri döndüğünde; bu çok bunaltıcı “mezara dek Putin” rejimini protesto eden göstericiler, Moskova sokaklarından çevik kuvvet ekipleri tarafından toplanıyordu.
Putin’in, 2012’deki son “başkanlığa dönüş” törenlerinin TV’lerdeki görüntüleri hâlâ aklımda.
Ekranın bir bölümünde Kremlin’in altın varaklı salonlarındaki kutlamalar, bir bölümünde yollarda polis tarafından sürüklenen göstericiler yer alıyordu.
O günden sonra Putin karşıtlarından haber alınamadı. Çarın “demir yumruğu” altında soluk alamayan muhalifler “pes etmiş” gibiydi...
Bu yüzden birden geçen pazar Rusya’nın dört bir yanında patlak veren gösteriler, dünyada büyük şaşkınlık ve ilgi yarattı.
Moskova’dan Baltık kıyısındaki St. Petersburg’a, Dağıstan’da Mahaçkale’den, Kuzey Kore sınırında Vladivostok’a ve içerde Yekaterinburg’a dek.. dört bucakta on binlerce gösterici, “korku duvarı”nı aşıp yeniden meydanlara indiler.
Bu kez hedefte sistem halini alan “yolsuzluklar” ve “rejimin 2 numaralı ismi” Başbakan Medvedev vardı.
Penguen yerine ‘inek’
Haber nereden baksanız gülle gibi ağır. Ama ne görelim?
Çar’ın keyfine limon sıkmaktan çekinen Rus medyası, tıpkı bizim Gezi’de olduğu gibi “3 maymun”a sardırmış...
“Moscow Times”ın “Hiçbir kötülüğü duyma, görme ve bildirme!” başlıklı yazısını okurken yabancılık çekmedim:
“Rusya bu pazar, ‘kitlesel gösterilere’ sahne oldu. Ama yalnız rejim medyasını takip ettiyseniz, bundan haberdar olamazdınız!” diyen yazı söyle devam ediyor:
“Moskova’nın merkezi binlerce güvenlik görevlisi tarafından kilitlendi. Yollar ve başkent meydanları slogan atan, polis kamyonetlerine doldurulan insanlarla doluydu. Sadece Moskova’da bin kişi tutuklandı. Ne var ki Rusya’nın devlet güdümlü medyasında bu yurttaş mücadelesi gününe dair tek bir iz bulunmuyordu. TV’lerdeki aktüalite programlarında ‘tık’ yoktu. Polis yüzlerce göstericiyi sürüklerken, ana akım sitelerinde ilk haberlerden biri, ‘ABD’de özgürlüğüne düşkün inek dramatik kovalamacayla polisten kaçtı’ başlığını taşıyordu. Devlet medyasında (yolsuzluk karşıtı!) protestoların ‘neden yapıldığını’ kimse söyleyemiyordu. En büyük iki Rus kanalı, ‘Channel One’ ve ‘Rossiya’ Moskova’da kar yağışını veriyor, odadaki fili görmezden geliyordu...”
Nasıl tanıdık değil mi?
Muhalefet lideri farkı
Nasıl oluyor da bunca yoğun korku ve sansür ortamında insanlar sokağa dökülüyor?
İki Rusya var. Biri, bizdeki gibi, “güç”e, “güçlü olan” ve “muktedir”e gözü kapalı tapan eski Rusya...
Diğeri, internette serpilen genç, farklı Rusya ve “yeni kamuoyu”...
Yeni kuşaklar ve “yeni kamuoyu” için “mezara dek Putin” perspektifinin sıkıcılığı ve boğuculuğu, korkuya baskın çıkıyor.
15 yaşındaki bir genç bunu şöyle özetliyor:
“Doğduğumda Putin başkandı. Hâlâ o başkan. Gelecek yıl seçim yapılacak. Gene o başkan olacak. Bu tüyler ürpertici bir gelecek! Bir ülkede eğer iktidar el değiştirmiyorsa, o ülkede demokrasi yoktur. Ben korkmuyorum ve bu otoriter rejimin sona ermesi için mücadele ediyorum.”
Genç kuşakları cesaretlendiren ve bir araya getiren tutkal, Aleksey Navalny isimli bir muhalefet liderinin varlığı.
Muhalefeti (internette) örgütleyen Navalny faktörü olmasa, gösterilerin bunca yayılması ve dünyada ses getirmesi imkânsız.
Parlamentodaki resmi, göstermelik muhalefete karşın Navalny; yolsuzlukları sistemli biçimde izleyen bir STK ile örgütleniyor. Bu amaçla internet ve Youtube’u kullanıyor. Pazar günkü gösterileri -misal- Youtube’da 13 milyon Rus’un izlediği ve bunu Navalny tarafından hazırlanan bir yolsuzluk belgeselinin tetiklediği söyleniyor.
Navalny STK’si belgeseli çekebilmek için Medvedev’in gizli malikanelerinin “drone”la havadan görüntülerini bile almış. İddialarını, salt sloganla değil, belgelerle desteklemiş.
“Hukukçu” kökenli muhalif liderin, “kutuplaştırıcı” mevzular yerine sağda ve solda Rusları tepkilerinde birleştiren “yolsuzluğa” odaklanması da, muhalefeti canlandırmasında etken oluyor.
Son olarak Navalny hapisten korkmuyor. Bu pazar yeniden içeri alınan Rus muhalif, gelecek yılın başkanlık seçiminde Putin’e karşı aday olacak!
Nilgün Cerrahoğlu / CUMHURİYET
Putin’in, 2012’deki son “başkanlığa dönüş” törenlerinin TV’lerdeki görüntüleri hâlâ aklımda.
Ekranın bir bölümünde Kremlin’in altın varaklı salonlarındaki kutlamalar, bir bölümünde yollarda polis tarafından sürüklenen göstericiler yer alıyordu.
O günden sonra Putin karşıtlarından haber alınamadı. Çarın “demir yumruğu” altında soluk alamayan muhalifler “pes etmiş” gibiydi...
Bu yüzden birden geçen pazar Rusya’nın dört bir yanında patlak veren gösteriler, dünyada büyük şaşkınlık ve ilgi yarattı.
Moskova’dan Baltık kıyısındaki St. Petersburg’a, Dağıstan’da Mahaçkale’den, Kuzey Kore sınırında Vladivostok’a ve içerde Yekaterinburg’a dek.. dört bucakta on binlerce gösterici, “korku duvarı”nı aşıp yeniden meydanlara indiler.
Bu kez hedefte sistem halini alan “yolsuzluklar” ve “rejimin 2 numaralı ismi” Başbakan Medvedev vardı.
Penguen yerine ‘inek’
Haber nereden baksanız gülle gibi ağır. Ama ne görelim?
Çar’ın keyfine limon sıkmaktan çekinen Rus medyası, tıpkı bizim Gezi’de olduğu gibi “3 maymun”a sardırmış...
“Moscow Times”ın “Hiçbir kötülüğü duyma, görme ve bildirme!” başlıklı yazısını okurken yabancılık çekmedim:
“Rusya bu pazar, ‘kitlesel gösterilere’ sahne oldu. Ama yalnız rejim medyasını takip ettiyseniz, bundan haberdar olamazdınız!” diyen yazı söyle devam ediyor:
“Moskova’nın merkezi binlerce güvenlik görevlisi tarafından kilitlendi. Yollar ve başkent meydanları slogan atan, polis kamyonetlerine doldurulan insanlarla doluydu. Sadece Moskova’da bin kişi tutuklandı. Ne var ki Rusya’nın devlet güdümlü medyasında bu yurttaş mücadelesi gününe dair tek bir iz bulunmuyordu. TV’lerdeki aktüalite programlarında ‘tık’ yoktu. Polis yüzlerce göstericiyi sürüklerken, ana akım sitelerinde ilk haberlerden biri, ‘ABD’de özgürlüğüne düşkün inek dramatik kovalamacayla polisten kaçtı’ başlığını taşıyordu. Devlet medyasında (yolsuzluk karşıtı!) protestoların ‘neden yapıldığını’ kimse söyleyemiyordu. En büyük iki Rus kanalı, ‘Channel One’ ve ‘Rossiya’ Moskova’da kar yağışını veriyor, odadaki fili görmezden geliyordu...”
Nasıl tanıdık değil mi?
Muhalefet lideri farkı
Nasıl oluyor da bunca yoğun korku ve sansür ortamında insanlar sokağa dökülüyor?
İki Rusya var. Biri, bizdeki gibi, “güç”e, “güçlü olan” ve “muktedir”e gözü kapalı tapan eski Rusya...
Diğeri, internette serpilen genç, farklı Rusya ve “yeni kamuoyu”...
Yeni kuşaklar ve “yeni kamuoyu” için “mezara dek Putin” perspektifinin sıkıcılığı ve boğuculuğu, korkuya baskın çıkıyor.
15 yaşındaki bir genç bunu şöyle özetliyor:
“Doğduğumda Putin başkandı. Hâlâ o başkan. Gelecek yıl seçim yapılacak. Gene o başkan olacak. Bu tüyler ürpertici bir gelecek! Bir ülkede eğer iktidar el değiştirmiyorsa, o ülkede demokrasi yoktur. Ben korkmuyorum ve bu otoriter rejimin sona ermesi için mücadele ediyorum.”
Genç kuşakları cesaretlendiren ve bir araya getiren tutkal, Aleksey Navalny isimli bir muhalefet liderinin varlığı.
Muhalefeti (internette) örgütleyen Navalny faktörü olmasa, gösterilerin bunca yayılması ve dünyada ses getirmesi imkânsız.
Parlamentodaki resmi, göstermelik muhalefete karşın Navalny; yolsuzlukları sistemli biçimde izleyen bir STK ile örgütleniyor. Bu amaçla internet ve Youtube’u kullanıyor. Pazar günkü gösterileri -misal- Youtube’da 13 milyon Rus’un izlediği ve bunu Navalny tarafından hazırlanan bir yolsuzluk belgeselinin tetiklediği söyleniyor.
Navalny STK’si belgeseli çekebilmek için Medvedev’in gizli malikanelerinin “drone”la havadan görüntülerini bile almış. İddialarını, salt sloganla değil, belgelerle desteklemiş.
“Hukukçu” kökenli muhalif liderin, “kutuplaştırıcı” mevzular yerine sağda ve solda Rusları tepkilerinde birleştiren “yolsuzluğa” odaklanması da, muhalefeti canlandırmasında etken oluyor.
Son olarak Navalny hapisten korkmuyor. Bu pazar yeniden içeri alınan Rus muhalif, gelecek yılın başkanlık seçiminde Putin’e karşı aday olacak!
Nilgün Cerrahoğlu / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder