Bu sene Survivor’da İlhan Mansız’ı gördüğümde gözlerime inanamadım.
Çünkü, daha önce de yazmıştım (Acun’la da tartıştık bunu), Survivor, bir
yönüyle, “düşmüş ünlüler” için rehabilitasyon ünitesidir. Yani
kamuoyunda bir dönem ünlü olmuş ama artık çaptan düşmüş spor, müzik,
film, şov ve eğlence dünyasının bazı isimlerine son bir nefes üfleme
ameliyesi gerçekleştirilir orada.
Tabii bu genelde böyledir, istisnalar elbette olmuştur. Fakat İlhan, eşsiz bir istisnadır. O, “Survivor-Ünlüler Gönüllüler” tarihinde karşımıza çıkan en flaş isim... Çünkü şöhreti, onu ömür boyu taşıyacak kapasitede. Survivor’a da hiç ihtiyacı yoktu.
Ama Survivor’ın onun gibi bir isme ihtiyacı çoktu ve İlhan bu ihtiyacı giderdi.
Bunca yıl emek emek inşa ettiği şöhreti de bir ölçüde “giderme” pahasına üstelik!..
Beşiktaş’la özdeş, Milli Takım’ı 2002’de Seul’deki Dünya Kupası’nda yaptığı “altın vuruş”la yarı finale taşımış, dünya üçüncülüğünde de büyük pay sahibi olmuş 41 yaşındaki İlhan Mansız, Survivor’da önceki gün “Gönüllüler” takımından 24 yaşındaki Ogeday’a elendi. Halktan, Ogeday'a göre daha az oy aldığı için…
İlhan’ın elense bile şovdaki duruşu ile örnek bir kişilik sergilediğini ileri sürenler var. Bu yorumları hayli iyimser ve biraz da “plastik” buluyorum.
Efsaneleşmiş bir futbol kariyeri, büyüleyici bir “aura” ve onu hayranlıkla takip eden herkes için cezbedici bir gizemlilik; bunların hepsi İlhan Mansız’ın 5 ayı aşkın Survivor performansında bence tuzla buz oldu.
İlhan, “büyübozumu”na (“disenchantment”) uğradı.
Survivor boyunca herkes, bir “idol”ün “insan” mertebesine, yani biz zavallı ölümlülerin dünyasına inişine tanık oldu!..
Yer yer gereksiz, belki haklı da olsa yanlış (en önemlisi, herkesin kafasında oluşmuş imajına aykırı) şekilde ona buna sergilediği öfkesiyle;
Takımı içinde önce bir grupla stratejik ittifak içerisine girip bir süre sonra tekrar “Tek Adam”ı oynamak istemesindeki çelişkili, tutarsız tutumuyla;
Ve en önemlisi parkurlarda başta iyi performans sergilese de giderek yaşının da icabı olarak hayli sıkıntılı, hatta acınası durumlara düşmesiyle;
Kısacası tam bir “Kurt kocayınca…” vakasına dönüşmesiyle İlhan Mansız, bir şöhret olarak Survivor’da irtifa kaybına uğradı, gözden düştü.
Yine de onun oylamada daha “dünkü çocuk” denilebilecek bir isme elenmesini açıklamak kolay değil. Acaba neredeydi ki onu sevenler?..
Cevabın izini, aylar-haftalar boyunca onun yüz ve beden çehresine de yansıyan tokluk ve doygunluk havası üzerinden sürebiliriz miyiz dersiniz? Ve daha genel çerçevede İlhan’ın Survivor’da konumlanış altyapısı ile de bağlantısı kurulabilir mi bunun?..
İlhan Mansız, kendisi çok ama çok istediği için değil, kendisinden istenildiği, hatta davet edildiği için orada olduğu izlenimini sanırım herkese verdi.
E, öyleyse hepimiz İlhan’a müteşekkirizdir ama o, bu haliyle, hele ki sırf bundan dolayı Survivor olmayı da hak etmiyordur.
Bunun 180 derece zıddı noktadaki Ogeday ise etiyle kemiğiyle, yüz jestleri ve sözleriyle, hırçınlığıyla, “yırtma” arzusuyla tam bir hırs küpü olarak karşımızdaydı. Eğer İlhan’ı karakterize eden “tokluk” ise, Ogeday’ı karakterize eden de “açlık”tı. Ve bu, kendisini onunla özdeştiren seyircinin de onun arkasında sıkı sıkı durmasına, genel oylamada da SMS’leri belli ki sular seller gibi akıtmasına yol açtı.
Diğer taraftan İlhan’ı seven izleyiciye ise muhtemelen ondaki “klas” doygunluk ve oturmuşluk havası sirayet etti. Kim bilir, buna bağlı olarak da destekte rehavet ve edilgenlik söz konusu oldu. Pek çok “İlhan’cı”, “Ya, o zaten bir marka, ben olmasam da oyları çoktan patlatmıştır” noktasında takılmış olabilir. Yarışmada onu tutanların her biri İlhan adına sorumluluğu yek diğerine bıraktı belki de…
Sonuçta tabii büyük şaşkınlık oldu İlhan elenince... Gözlem ve kanaatim o ki kendisini de, rakibi Ogeday’ı da şaşırttı sonuç. Öyle ki Ogeday çoktan “ayrılık gözyaşları” dökmeye başlamıştı bile!..
Böylece Survivor’ın ünlüler, ama “gerçekten” ünlüler için de ne kadar riskli bir zemin olduğu ortaya çıkıyor.
Survivor “düşmüş ünlüler” için bir rehabilitasyon merkezi iken toplumun gözünde ününü hâlâ koruyanlar için de bir “şöhret-öğütme makinesi” gibi işleyebiliyor!..
Öyle ki İlhan, bundan sonra kimsenin gözünde o eski “İlhan Mansız” olmayacak.
“Survivor İlhan” oldu artık o...
Tayfun Atay / CUMHURİYET
Tabii bu genelde böyledir, istisnalar elbette olmuştur. Fakat İlhan, eşsiz bir istisnadır. O, “Survivor-Ünlüler Gönüllüler” tarihinde karşımıza çıkan en flaş isim... Çünkü şöhreti, onu ömür boyu taşıyacak kapasitede. Survivor’a da hiç ihtiyacı yoktu.
Ama Survivor’ın onun gibi bir isme ihtiyacı çoktu ve İlhan bu ihtiyacı giderdi.
Bunca yıl emek emek inşa ettiği şöhreti de bir ölçüde “giderme” pahasına üstelik!..
Beşiktaş’la özdeş, Milli Takım’ı 2002’de Seul’deki Dünya Kupası’nda yaptığı “altın vuruş”la yarı finale taşımış, dünya üçüncülüğünde de büyük pay sahibi olmuş 41 yaşındaki İlhan Mansız, Survivor’da önceki gün “Gönüllüler” takımından 24 yaşındaki Ogeday’a elendi. Halktan, Ogeday'a göre daha az oy aldığı için…
İlhan’ın elense bile şovdaki duruşu ile örnek bir kişilik sergilediğini ileri sürenler var. Bu yorumları hayli iyimser ve biraz da “plastik” buluyorum.
Efsaneleşmiş bir futbol kariyeri, büyüleyici bir “aura” ve onu hayranlıkla takip eden herkes için cezbedici bir gizemlilik; bunların hepsi İlhan Mansız’ın 5 ayı aşkın Survivor performansında bence tuzla buz oldu.
İlhan, “büyübozumu”na (“disenchantment”) uğradı.
Survivor boyunca herkes, bir “idol”ün “insan” mertebesine, yani biz zavallı ölümlülerin dünyasına inişine tanık oldu!..
Yer yer gereksiz, belki haklı da olsa yanlış (en önemlisi, herkesin kafasında oluşmuş imajına aykırı) şekilde ona buna sergilediği öfkesiyle;
Takımı içinde önce bir grupla stratejik ittifak içerisine girip bir süre sonra tekrar “Tek Adam”ı oynamak istemesindeki çelişkili, tutarsız tutumuyla;
Ve en önemlisi parkurlarda başta iyi performans sergilese de giderek yaşının da icabı olarak hayli sıkıntılı, hatta acınası durumlara düşmesiyle;
Kısacası tam bir “Kurt kocayınca…” vakasına dönüşmesiyle İlhan Mansız, bir şöhret olarak Survivor’da irtifa kaybına uğradı, gözden düştü.
Yine de onun oylamada daha “dünkü çocuk” denilebilecek bir isme elenmesini açıklamak kolay değil. Acaba neredeydi ki onu sevenler?..
Cevabın izini, aylar-haftalar boyunca onun yüz ve beden çehresine de yansıyan tokluk ve doygunluk havası üzerinden sürebiliriz miyiz dersiniz? Ve daha genel çerçevede İlhan’ın Survivor’da konumlanış altyapısı ile de bağlantısı kurulabilir mi bunun?..
İlhan Mansız, kendisi çok ama çok istediği için değil, kendisinden istenildiği, hatta davet edildiği için orada olduğu izlenimini sanırım herkese verdi.
E, öyleyse hepimiz İlhan’a müteşekkirizdir ama o, bu haliyle, hele ki sırf bundan dolayı Survivor olmayı da hak etmiyordur.
Bunun 180 derece zıddı noktadaki Ogeday ise etiyle kemiğiyle, yüz jestleri ve sözleriyle, hırçınlığıyla, “yırtma” arzusuyla tam bir hırs küpü olarak karşımızdaydı. Eğer İlhan’ı karakterize eden “tokluk” ise, Ogeday’ı karakterize eden de “açlık”tı. Ve bu, kendisini onunla özdeştiren seyircinin de onun arkasında sıkı sıkı durmasına, genel oylamada da SMS’leri belli ki sular seller gibi akıtmasına yol açtı.
Diğer taraftan İlhan’ı seven izleyiciye ise muhtemelen ondaki “klas” doygunluk ve oturmuşluk havası sirayet etti. Kim bilir, buna bağlı olarak da destekte rehavet ve edilgenlik söz konusu oldu. Pek çok “İlhan’cı”, “Ya, o zaten bir marka, ben olmasam da oyları çoktan patlatmıştır” noktasında takılmış olabilir. Yarışmada onu tutanların her biri İlhan adına sorumluluğu yek diğerine bıraktı belki de…
Sonuçta tabii büyük şaşkınlık oldu İlhan elenince... Gözlem ve kanaatim o ki kendisini de, rakibi Ogeday’ı da şaşırttı sonuç. Öyle ki Ogeday çoktan “ayrılık gözyaşları” dökmeye başlamıştı bile!..
Böylece Survivor’ın ünlüler, ama “gerçekten” ünlüler için de ne kadar riskli bir zemin olduğu ortaya çıkıyor.
Survivor “düşmüş ünlüler” için bir rehabilitasyon merkezi iken toplumun gözünde ününü hâlâ koruyanlar için de bir “şöhret-öğütme makinesi” gibi işleyebiliyor!..
Öyle ki İlhan, bundan sonra kimsenin gözünde o eski “İlhan Mansız” olmayacak.
“Survivor İlhan” oldu artık o...
Tayfun Atay / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder