Sayın Erdoğan’ın komünizmle
mücadelesi devam ediyor. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra
komünizmden en çok bahseden siyasetçi olma ihtimali yüksek. Geçen hafta
da mücadele bayrağını yükseltti ve komünistlere yüklendi:
“Yanlarına havalimanı geliyor, bazıları ‘havalimanı istemezük’ dedi. Yıllarca havalimanı dendi, bunlar ‘İstemezük’ dedi. Kim bunlar? Komünistler, komünistler. Bu komünistler, bunlar hiçbir zaman vatansever değildir. Bu tür hizmetleri verdiğiniz zaman çılgına dönüyorlar.”
Hürriyet gazetesinden İsmail Saymaz, Cumhurbaşkanı’nın kastettiğinin Artvin-Rize havalimanı inşaatı nedeniyle açılan taşocaklarına tepki gösteren ahali olduğunu yazdı. Gerçekten de Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Yeşilköy sakinlerinin açtığı iki dava bulunuyor. Eylemleri medyada şöyle yer almış: “Tulum eşliğinde horon ve türkülerle tepkilerini dile getiren yöre sakinleri çalışmaların durdurulmasını istedi.”
Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Yeşilköy’deki komünist kalkışma tehlikesine dikkat çektiği için teşekkür etmek gerek. Yaklaşık 100 kişinin yaşadığı bir köyü bile takip eden sayın Cumhurbaşkanı’nın titizliğine ve ayrıntıcılığına da şapka çıkarmamak kadir kıymet bilmezlik olur.
Pekiyi, komünistler havalimanına karşı mı? Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde dağılmadan hemen önce, CIA’nın hazırladığı bir rapor, ülkede 7 bin 192 havalimanı olduğunu kaydetmiş. Kendi yolcu uçaklarını, savaş uçaklarını üreten, uzaya ilk uyduyu ve insanı gönderen komünistler elbette eleştirilebilir ancak komünizmin havalimanlarıyla bir derdi olduğunu söylemek güç.
Diyelim ki Sovyet komünistleri inşaat sever insanlardır, fakat Türkiye’nin komünistleri vatansever olmadıkları için inşaatlara karşıdır. O vakit, bu komünistlerin memleketi kalkındıracak dev projeler konusundaki fikri önderini, manevi liderini tespit etmekte fayda var.
Mesela bu kişi, “Üçüncü köprü olayı bir intihardır. Bu bir cinayettir” diye feryat etmiş ve çevre bilincini en sert ve çarpıcı sözlerle ifade etmiş biri olabilir mi?
Şayet öyleyse, doğayı tahrip edecek yapılaşma karşıtı komünist yapılanma ta 1995 tarihinden bu yana faaliyette. Bu sözler ise o dönem İstanbul Belediye Başkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ait.
Zannederim Sayın Erdoğan bir süre liderliğini yaptığı komünistlerin içyüzünü görünce pişman olarak siyasi çizgisini değiştirmiş. Bir dönem içlerinde bulunduğu için de kendilerini çok iyi tanıyor ve en ufak girişimlerinde kamuoyunu onlara karşı uyarıyor.
Bu inşaat karşıtı komünistler, sayın Cumhurbaşkanı’nı uzun süre kandıramadığı için şükretmeliyiz.
Özgür Mumcu / CUMHURİYET
“Yanlarına havalimanı geliyor, bazıları ‘havalimanı istemezük’ dedi. Yıllarca havalimanı dendi, bunlar ‘İstemezük’ dedi. Kim bunlar? Komünistler, komünistler. Bu komünistler, bunlar hiçbir zaman vatansever değildir. Bu tür hizmetleri verdiğiniz zaman çılgına dönüyorlar.”
Hürriyet gazetesinden İsmail Saymaz, Cumhurbaşkanı’nın kastettiğinin Artvin-Rize havalimanı inşaatı nedeniyle açılan taşocaklarına tepki gösteren ahali olduğunu yazdı. Gerçekten de Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Yeşilköy sakinlerinin açtığı iki dava bulunuyor. Eylemleri medyada şöyle yer almış: “Tulum eşliğinde horon ve türkülerle tepkilerini dile getiren yöre sakinleri çalışmaların durdurulmasını istedi.”
Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Yeşilköy’deki komünist kalkışma tehlikesine dikkat çektiği için teşekkür etmek gerek. Yaklaşık 100 kişinin yaşadığı bir köyü bile takip eden sayın Cumhurbaşkanı’nın titizliğine ve ayrıntıcılığına da şapka çıkarmamak kadir kıymet bilmezlik olur.
Pekiyi, komünistler havalimanına karşı mı? Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde dağılmadan hemen önce, CIA’nın hazırladığı bir rapor, ülkede 7 bin 192 havalimanı olduğunu kaydetmiş. Kendi yolcu uçaklarını, savaş uçaklarını üreten, uzaya ilk uyduyu ve insanı gönderen komünistler elbette eleştirilebilir ancak komünizmin havalimanlarıyla bir derdi olduğunu söylemek güç.
Diyelim ki Sovyet komünistleri inşaat sever insanlardır, fakat Türkiye’nin komünistleri vatansever olmadıkları için inşaatlara karşıdır. O vakit, bu komünistlerin memleketi kalkındıracak dev projeler konusundaki fikri önderini, manevi liderini tespit etmekte fayda var.
Mesela bu kişi, “Üçüncü köprü olayı bir intihardır. Bu bir cinayettir” diye feryat etmiş ve çevre bilincini en sert ve çarpıcı sözlerle ifade etmiş biri olabilir mi?
Şayet öyleyse, doğayı tahrip edecek yapılaşma karşıtı komünist yapılanma ta 1995 tarihinden bu yana faaliyette. Bu sözler ise o dönem İstanbul Belediye Başkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ait.
Zannederim Sayın Erdoğan bir süre liderliğini yaptığı komünistlerin içyüzünü görünce pişman olarak siyasi çizgisini değiştirmiş. Bir dönem içlerinde bulunduğu için de kendilerini çok iyi tanıyor ve en ufak girişimlerinde kamuoyunu onlara karşı uyarıyor.
Bu inşaat karşıtı komünistler, sayın Cumhurbaşkanı’nı uzun süre kandıramadığı için şükretmeliyiz.
Özgür Mumcu / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder