Turşu kurmak kültür işidir.
Hayvancı-tarımcı göçebe toplumun icadı ve mirasıdır.
Yani bir iktisadı, toplumsallığı vardır.
Birlikte üretilir, kader bağıyla, birlikte tüketilir. Uzun yolculuklarda, yüksek yaylalarda, hayvan peşinde topluluğu hayatta tutar.
Yaratıcılık, sabır, sirkeyle sebzenin kardeşliği, alçakgönüllülük, dayanışma demektir. Beceri işidir. Göçer toplumun ekonomisidir.
Her kuruluş iktisadi bir rejime dayanmak ve sosyallik inşa etmek zorundadır.
*****
Sizin ekonomiden anladığınız ise beton: AVM, otoyol, inşaat. Bunların üretimsel karşılığı neredeyse yok.
Cari açık, bütçe açığı, hazine açığı, üçlü açık, Türkiye iki yakasını bir araya getiremiyor. Üretmeyen ekonomi kaçınılmaz açık veriyor.
Türkiye’de artık bir elin parmakları kadar şirket betondan kazanıyor. Şirketler betonda işçi katlediyor.
Türkiye betonla kaplandıkça doğadan, insandan, üretimden, kültürden kopuyor. Ortalığı sel, felaket götürüyor. Kimileri tüketemeyecekleri paranın içinde yozlaşıyor. Bu çirkinliğin üzerinde oturuyorsunuz.
Yabancı sermaye girişlerine muhtaç bir ekonomi yarattınız. Dışa bağımlılık anlamına geliyor.
Bağımlı olan bağımsız hareket edemez, hiçbir şey kuramaz.
*****
Hayal aleminde, emperyalistleşme rüyalarındasınız.
Kuraldır: Ekonominiz kendisine yetmiyorsa, doğal kaynaklarınız kıtsa ve kapitalist bir üretim tarzına sahipseniz, ancak büyük güçlerin izniyle hareket edebilirsiniz.
Türkiye sizin referansınız Menderes’ten beri emperyalizmin bölgesel taşeronudur.
Bu gerçekleri dikkate almadan kafaya göre takılmak antiemperyalizm değil vizyonsuzluktur. Önünüzü görebilecek yetiye bile sahip değilsiniz.
Bu nedenle Suriye’de kaybettiniz, Putin’den özür dilemek zorunda kaldınız, referandumu kazanmak hırsıyla bütün Avrupa ile ilişkileri de yine bu nedenle harcadınız ve yine aynı nedenle Almanya’dan aman dilemek zorunda kaldınız.
Yalnızsınız ve Rusya yalnızca kendi taktik çıkarları için sizle oynuyor.
Fethullah Afrika’ya, Rusya’ya, Türki cumhuriyetlere sizin adınıza “eğitim” seferleri düzenlerken, yine aynı vizyonsuzluk nedeniyle neler olabileceğini hiç göremediniz, siz O’na her istediğini verirken Amerika kendi işini görüyordu. Fethullah “eğitim” CIA teşkilatını taşıyordu ve o CIA’nın hakkınızda ne düşünebileceğini ancak 15 Temmuz gecesi fark edebildiniz.
Gerçeklerden kopuk bu keyfilikle siz hiçbir şey kuramazsınız.
*****
Kurabilmek kültür işidir. Kurmak kültürlenmektir. Kültür bilimle, akılla üretilir.
Siz bilimin, evrimin düşmanısınız. Yeni nesilden anladığınız dindar ve kindar olanı. Eğitim derken kast ettiğiniz din ezberi. Kültürden kastınız öte dünyacılık.
Bu işler bir süre iktidarda kalmanızı sağlar, ama o zaman içinde Türkiye daha da geriler. Zaten, fen bilimleri sınav başarılarında, yoksulluk ve sefalet ölçeklerinde diğer ülkelerin karşısında geriye düşmelerimiz bu bakımdan işinizi gayet iyi becerdiğinizi gösteriyor.
Aşağılayıcı ve nefret dolusunuz. İnsanları inançlarına göre değerlendiriyor, başarı ölçütünün Allaha yakınlık, bunun ölçütünün de kendi inanç sisteminiz olduğunu söylemekten geri durmuyorsunuz.
Bu tarz; bilimi, medeniyeti, kültürü, kardeşliği, birliği yok eder.
*****
Hiçbir şey kuramazsınız. Kuruluş için halkın kuruluşu benimsemesi, bunun için de ortak kurucu bir ideoloji gerekir.
Sizin böyle bir ideolojiniz yok. Başlangıçta AB’ciydiniz. Türk-Kürt kardeşliğini kuruyordunuz. “Barış” masaları falan. Bütün bunlara ne oldu?
Kader birliği adına toplumun önüne kendi dininizden başka koyabileceğiniz ne kaldı?
Dinle devlet kurulmaz. O dönem kapandı. O dönemi Fransız ihtilali, Aydınlanma isyanı, Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal devrimleri kapattı. İnsanlık tarihsel olarak geride bıraktığı fikirlere yeniden dönmez. Eskimiş fikirlerden yeni bir kuruluş ideolojisi çıkmaz.
Bütün baskınıza rağmen halkın yarısını ikna edememenizin nedeni bu. Kalan yarısının desteği ise rızadan değil, yoksulluktan.
*****
Sizin bir şey kurmak için kaynağınız yok. Ülkemizi siz borca batırdınız. Kurmak için ideolojiniz yok. Gerici, bilim düşmanı dünya görüşünüzle fikir dünyasını siz kurutuyorsunuz.
Siz bu nedenle dikta rejimi kurmaya mecbursunuz.
Siz bu nedenle kumpas kurmaya, bütün ilericileri içeri tıkmaya, yargıyı siyasallaştırmaya mecbursunuz. Bu işleri iyi bilirsiniz. Ergenekon kumpasının savcısı olmakla övünüyordunuz.
Siz gericiliğe, dine, betona, ranta, sömürüye mecbursunuz.
Bunlardan yeni bir medeniyet, devlet, kültür, toplum çıkmaz.
Ruh çağırıyorsunuz ve kaybedeceksiniz.
İlker Belek /SOL
Hayvancı-tarımcı göçebe toplumun icadı ve mirasıdır.
Yani bir iktisadı, toplumsallığı vardır.
Birlikte üretilir, kader bağıyla, birlikte tüketilir. Uzun yolculuklarda, yüksek yaylalarda, hayvan peşinde topluluğu hayatta tutar.
Yaratıcılık, sabır, sirkeyle sebzenin kardeşliği, alçakgönüllülük, dayanışma demektir. Beceri işidir. Göçer toplumun ekonomisidir.
Her kuruluş iktisadi bir rejime dayanmak ve sosyallik inşa etmek zorundadır.
*****
Sizin ekonomiden anladığınız ise beton: AVM, otoyol, inşaat. Bunların üretimsel karşılığı neredeyse yok.
Cari açık, bütçe açığı, hazine açığı, üçlü açık, Türkiye iki yakasını bir araya getiremiyor. Üretmeyen ekonomi kaçınılmaz açık veriyor.
Türkiye’de artık bir elin parmakları kadar şirket betondan kazanıyor. Şirketler betonda işçi katlediyor.
Türkiye betonla kaplandıkça doğadan, insandan, üretimden, kültürden kopuyor. Ortalığı sel, felaket götürüyor. Kimileri tüketemeyecekleri paranın içinde yozlaşıyor. Bu çirkinliğin üzerinde oturuyorsunuz.
Yabancı sermaye girişlerine muhtaç bir ekonomi yarattınız. Dışa bağımlılık anlamına geliyor.
Bağımlı olan bağımsız hareket edemez, hiçbir şey kuramaz.
*****
Hayal aleminde, emperyalistleşme rüyalarındasınız.
Kuraldır: Ekonominiz kendisine yetmiyorsa, doğal kaynaklarınız kıtsa ve kapitalist bir üretim tarzına sahipseniz, ancak büyük güçlerin izniyle hareket edebilirsiniz.
Türkiye sizin referansınız Menderes’ten beri emperyalizmin bölgesel taşeronudur.
Bu gerçekleri dikkate almadan kafaya göre takılmak antiemperyalizm değil vizyonsuzluktur. Önünüzü görebilecek yetiye bile sahip değilsiniz.
Bu nedenle Suriye’de kaybettiniz, Putin’den özür dilemek zorunda kaldınız, referandumu kazanmak hırsıyla bütün Avrupa ile ilişkileri de yine bu nedenle harcadınız ve yine aynı nedenle Almanya’dan aman dilemek zorunda kaldınız.
Yalnızsınız ve Rusya yalnızca kendi taktik çıkarları için sizle oynuyor.
Fethullah Afrika’ya, Rusya’ya, Türki cumhuriyetlere sizin adınıza “eğitim” seferleri düzenlerken, yine aynı vizyonsuzluk nedeniyle neler olabileceğini hiç göremediniz, siz O’na her istediğini verirken Amerika kendi işini görüyordu. Fethullah “eğitim” CIA teşkilatını taşıyordu ve o CIA’nın hakkınızda ne düşünebileceğini ancak 15 Temmuz gecesi fark edebildiniz.
Gerçeklerden kopuk bu keyfilikle siz hiçbir şey kuramazsınız.
*****
Kurabilmek kültür işidir. Kurmak kültürlenmektir. Kültür bilimle, akılla üretilir.
Siz bilimin, evrimin düşmanısınız. Yeni nesilden anladığınız dindar ve kindar olanı. Eğitim derken kast ettiğiniz din ezberi. Kültürden kastınız öte dünyacılık.
Bu işler bir süre iktidarda kalmanızı sağlar, ama o zaman içinde Türkiye daha da geriler. Zaten, fen bilimleri sınav başarılarında, yoksulluk ve sefalet ölçeklerinde diğer ülkelerin karşısında geriye düşmelerimiz bu bakımdan işinizi gayet iyi becerdiğinizi gösteriyor.
Aşağılayıcı ve nefret dolusunuz. İnsanları inançlarına göre değerlendiriyor, başarı ölçütünün Allaha yakınlık, bunun ölçütünün de kendi inanç sisteminiz olduğunu söylemekten geri durmuyorsunuz.
Bu tarz; bilimi, medeniyeti, kültürü, kardeşliği, birliği yok eder.
*****
Hiçbir şey kuramazsınız. Kuruluş için halkın kuruluşu benimsemesi, bunun için de ortak kurucu bir ideoloji gerekir.
Sizin böyle bir ideolojiniz yok. Başlangıçta AB’ciydiniz. Türk-Kürt kardeşliğini kuruyordunuz. “Barış” masaları falan. Bütün bunlara ne oldu?
Kader birliği adına toplumun önüne kendi dininizden başka koyabileceğiniz ne kaldı?
Dinle devlet kurulmaz. O dönem kapandı. O dönemi Fransız ihtilali, Aydınlanma isyanı, Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal devrimleri kapattı. İnsanlık tarihsel olarak geride bıraktığı fikirlere yeniden dönmez. Eskimiş fikirlerden yeni bir kuruluş ideolojisi çıkmaz.
Bütün baskınıza rağmen halkın yarısını ikna edememenizin nedeni bu. Kalan yarısının desteği ise rızadan değil, yoksulluktan.
*****
Sizin bir şey kurmak için kaynağınız yok. Ülkemizi siz borca batırdınız. Kurmak için ideolojiniz yok. Gerici, bilim düşmanı dünya görüşünüzle fikir dünyasını siz kurutuyorsunuz.
Siz bu nedenle dikta rejimi kurmaya mecbursunuz.
Siz bu nedenle kumpas kurmaya, bütün ilericileri içeri tıkmaya, yargıyı siyasallaştırmaya mecbursunuz. Bu işleri iyi bilirsiniz. Ergenekon kumpasının savcısı olmakla övünüyordunuz.
Siz gericiliğe, dine, betona, ranta, sömürüye mecbursunuz.
Bunlardan yeni bir medeniyet, devlet, kültür, toplum çıkmaz.
Ruh çağırıyorsunuz ve kaybedeceksiniz.
İlker Belek /SOL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder