18 Eylül 2017 Pazartesi

Hep devrimden yana durdu: Maritza Garrido Lecca - MUSTAFA K. ERDEMOL

Maritza Garrido Lecca artık serbest. Ülkenin yarısını ele geçirmiş bir hareketin destekçisi bir burjuva kadını olarak değerlendirildi ama inançlı bir devrimciydi. Hareketin liderini sakladığı için yattığı cezaevinden 25 yıl sonra çıktı.


Gencecik bir kadın olarak 25 yıl önce nasıl girdiyse cezaevine, aynen öyle çıktı. Girdiğinde kendisinden pişmanlık sözleri duymak isteyen gazetecilere gülümsemişti, 52 yaşında çıktığında da gülümsüyordu. Yargılanması süresince de pişmanlık belirten tek bir ifade çıkmamıştı ağzından.

Oysa “kırılgan, nazik” bedenine bakıp pek de “dayanıklı” olmayacağı sanılan kadınlardan biriydi o da. Ne de olsa balerindi. Bu muhteşem sanatı öğretiyordu da aynı zamanda. Yattığı onca yıl boyunca tek bir yakınması olmadı. Tek bir yoldaşını ele vermedi.

Maritza Garrido Lecca artık serbest. 11 Eylül 2017 günü özgürlüğüne kavuştu. Peru’daki Aydınlık Yol Hareketi’nin “Başkan Gonzalo” olarak bilinen efsanevi lideri, taraftarlarının “Marksizmin Dördüncü Kılıcı” olarak da tanımladıkları Abimael Guzman’ı 90’larda apartmanında sakladığı için 25 yıla mahkûm olmuştu. Lecca’nın yaşadıkları 2002’de ünlü yönetmen/aktör John Malkovich’in “The Dancer Upstairs” filminin de ilham kaynağıydı. Bizde de benzeri olan  Peru medyasının diliyle söylersek olay ortaya çıktığında “ülke şoke olmuştu”. Lecca her şeyden önce bale yapan bir burjuva kızı olarak ilgi çekiciydi haliyle. Oysa Guzman yakalandığında yanında sadece Lecca değil, Aydınlık Yol Hareketi’nin Merkez Komitesi üyesi üç kadın daha vardı: Elena İparraguirre, Laura Zambrano, Maria Pantoja Sanchez.

Lecca, karizmatik bir lidere hayran bir burjuva kızı değildi. Örgütle bağlı olmayan ancak aynı idealleri paylaşan devrimci bir sanatçıydı. Tutuklandığında kendisini sorgulayanlara bunları söylemişti. Sonraki açıklamalarında da hep aynısını söyleyecekti.
Maritza Garrido Lecca, Peru’nun “Katolik değerlerin en yüksek olan kenti” kabul edilen başkenti Lima’da annesiyle oturacak. Zengin komşuları onun gelişini pencere ya da balkonlarına Peru bayrakları asarak protesto ediyorlar. Peru’nun eski Başbakanı Pedro Cateriano da Lecca’nın yaşayacağı sitede yaşıyor. Peru’nun eski isyancılarla birlikte yaşamaktan başka çaresinin olmadığını söylüyor. "Lecca ile komşu olmaktan memnun değilim, ama yasalar böyle çalışıyor” diyor.

Lecca, serbest bırakılan Aydınlık Yol militanlarının sonuncularından. Peru basınında serbest kalmasının huzursuzluğu artıracağı yolunda kışkırtıcı yazılar yer aldı. Adalet Bakanı Marisol Perez, “Aydınlık Yol ve terörizm bizim düşmanımız, onlara karşı gözlerimiz açık olmalı” dedi. Birden bire Aydınlık Yol’a karşı yıllar sonra yeniden bir karşı propaganda başlatılmış oldu. Hareketin “terör” suçundan tutuklu 6 bin mensubundan çoğu bugün serbest, Bunun Peru için bir güvenlik sorunu olduğunu söyleyenler var.

Aydınlık Yol ile yasal temsilcisi durumunda olan parti Peru devleti için artık bir tehdit değil ama buna rağmen halkta büyük bir karşılığı olduğu da bir gerçek. Peru İçişleri Bakanı Carlos Basombrio yakın bir zamanda gerçekleştirilen ve iki ay süren öğretmenler grevinde polislerle öğretmen çatışmasından Aydınlık Yol Hareketi’ni sorumlu tutmuştu.

Guzman nasıl popüler oldu?
Balerin Lecca’nın serbest kalmasından daha önemli bir konu var aslında. Bugün bile tartışmayı hak ediyor. Guzman, hem idealist entelektüelerden hem de İspanyolca’yı bile doğru dürüst konuşamayan yerlilere kadar yaygın bir halk desteğini nasıl elde edebildi? Bu, Lecca gibi nispeten rahat yaşam sürdüğüne inanılan insanların da nasıl “harekete” kazanıldığını da anlamamıza yarayabilir.

Guzman, 10 yıllık bir gerilla kampanyasından sonra ülkenin neredeyse üçte birini kontrol edebilecek hale gelmişti. Peru’nun toprak sahibi sınıfı ve köylülerinin dışında And Dağları’nın derinlerinde yerleşmiş izole yerli topluluklar bu hareketin seslendiği kesimlerdi. Peru’da gezilebilir yolların azlığı nedeniyle bölgeler arası yolculuk zordur. Kırsal alanlarda altyapı eksikliği bölge ekonomilerinin yaratılmasına neden olmuştur. 1960 yılında, o zamanlar bir felsefe öğrencisi olan Guzmán, batı And Dağları’nın çevresindeki Arequipa bölgesindeki deprem mağdurlarını sayım araştırması yaparken yerlilerin sefil koşullarına tanık oldu. Çürük kerpiç evlerinin hiçbirinde kapalı sıhhi tesisat yoktu, ham atıklar ailelerin içme suyunu sağladığı akarsuları kirletiyordu. Bu köylülerin çoğu yerli bir dil konuşuyor; bu, onları Peru’nun İspanyolca konuşan çoğunluğundan daha da uzaklaştırıyordu. Guzman bu durumu gördüğünde burjuvazinin “özgürlük”, “eşitlik” kavramlarına inancını yitirdi. Sınıf mücadelesinde artık Marksizm’dir yol göstericisi.

1962'de Guzman’ı Ayacucho bölgesinde görüyoruz. Nüfusun yüzde 75'inin tarımla geçindiği bir bölgedir burası. Köylülerin yüzde 20'si toprak sahiplerine hizmet ediyordu. Kendi ürünlerini yetiştirmek için de haftada üç gün toprak sahibinin tarlasında ücretsiz çalışıyorlardı. Köylü ailelerinin yetişkin kızları da toprak sahiplerinin “cinsel ihtiyaçlarını” karşılamak durumundaydılar. Bu ilişkiden doğan her çocuk toprak sahibinin ilerideki işçisi olacaktı. Ayacucho’nun köylülüğünün aşırı derecede fakirliği Marksist ideallerin gelişimi için uygundu. Peru’nun yerli halkının durumu, Guzman’ı o kadar öfkelendirdi ki, yerli halkı ezmekle yükümlü olduğuna inanılan Peru devletini yok etmek için harekete başladı. Aydınlık Yol Hareketi, Peru’nun sosyal kurumlarını yok ettikten sonra, köylüler tarafından işletilen bir Maoist rejim oluşturacaktı

Guzman’ın yaptığı önemli işlerden biri yerli halkın dilini öğrenmek oldu. Sosyalizmin öğretilerini İnkaların kültürel özellikleriyle birleştirdi. Yörede kullanılan ortak tarım sistemini Mao’nun tarımsal sosyalist modeliyle birleştirdi. Bu tüm yörenin katıldığı Aydınlık Yol Hareketi’nin doğmasına yol açtı.

Hareket, 1991'de Peru’nun neredeyse üçte birini kontrol ediyordu. Öyle ki başkent Lima’yı kırsaldan neredeyse ayıracaktı. Aynı yıl, dönemin Başkanı Alberto Fujimori’nin Terörizmle Mücadele Birimi Hareket’in liderlerinin bir toplantısının film görüntülerini aldı. Grup içindeki ikinci komutan Domingo Quintero’yu tespit ettiler. Peru istihbaratı Quintero’yu bir Lima restoranında bulup tutukladı. Sorgulamalar sonucu hareketin liderlerinin Lima’da  kaldığı birkaç evin adresi ele geçirildi. Bunlardan biri Maritza Garrido Lecca’nın dans stüdyosu idi.

Lecca, dans ederken bile aklı yerlilerde olan devrimci bir sanatçıydı. Şimdi dışarıda.

 MUSTAFA K. ERDEMOL / BİRGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder