25 Ekim 2017 Çarşamba

Laiklik bu mudur?- MİNE SÖĞÜT

Ron Mueck’in Abdülmecit Efendi’nin tarihi köşkünde sergilenen heykelini “çıplak” diye hedef alan...
“Böyle” bir sanat eserinin Osmanlı’nın son halifesine ait bir mekânda sergilenmesini dine ve geleneklere hakaret olarak kodlayacak kadar kör cahil olan...
O cehaletten beslenen edepsizlikle sergi mekânına dalan...
Bir avuç adam bağırıyorlar;
“Laiklik bu mudur?”
Yaptıkları iş rezil; ama sordukları soru tam yerinde.
“Laiklik bu mudur?”
Evet, laiklik tam da budur.
Laiklik...
Bir ülkede yaşayan herkesin...
En eğitimlisinden en eğitimsizine, en akıllısından en aptalına, en zengininden en fakirine, en sağcısından en solcusuna, en yaşlısından en gencine, en dinsizinden en müminine kadar her kesimin...
Din ve sanat işlerini birbirinden ayırabilmesidir.
Bu ayrımı yapabilecek temel algıyı bünyesinde barındırmasıdır.
Sanatın evrensel dilini anlamasa, bilmese ya da ona karşı kayıtsızlığı tercih etse bile...
Kimseyi sanata düşman olmaya kışkırtmamasıdır.
Ve kimse tarafından da buna kışkırtılamamasıdır.
Anlamadığı, bilmediği şeyi dilerse anlamaya, öğrenmeye çalışabileceği olanaklara sahip olmasıdır.
Dilerse o yaratıcılığın bir parçası olabilecek fırsatı bulmasıdır.
Sanatın dilinden korkmamasıdır.
Cahilin cüretinden korkmasıdır.
Laiklik;
Cehaleti körükleyen politikalara asla prim vermemektir.
Din ticareti yapan politikacıların maskelerini itirazlarına aldırmaktan tekrar ve tekrar ve tekrar indirmektir.
Halkı arkaik korkularla eğitmeye ve yönetmeye çalışanların karşısında inatla diklenmektir.
Laiklik;
Dünyanın herhangi bir yerinde yapılmış bir sanat eserini...
Muhafazakâr ve saldırgan bir politikanın hedefi olmayı umursamadan...
Tehditlere kulak asmadan...
Baskılara boyun eğmeden...
Cehaletin cüretine prim vermeden...
Kendi bildiğinin arkasında durarak...
Evrensel etiği temel alarak...
Sanatın neye yaradığını unutmayarak...
Tekrar ve tekrar ve tekrar...
Kamuya açık her türlü sergi mekânına inatla getirmektir.
Sanatın özgür dilini sona kadar ne pahasına olursa olsun savunmaktır.
Eğer bu ülke bir gün laiklikten tamamen vazgeçerse...
Bir daha asla dilediğiniz gibi resim yapamazsınız.
Heykel yontamaz, film çekemez, şiir yazamazsınız.
Hikâyeleriniz, romanlarınız toplatılır.
Tiyatro oyunlarınız, danslarınız sansürlenir.
Sergileriniz yağmalanır, şarkılarınızın sesi sonuna kadar kısılır.
İşin kötüsü elinizden alınan haklarınız için eylem yapamazsınız, dava açamazsınız, canınızı tehlikeye atmadan haklarınız için hiç savaşamazsınız.
Laiklik...
İşte bunlar olmasın diye vardır.
Sahip çıktığı sanat da özgür düşüncenin ve cesaretin kadim kaynağıdır.

Mine Söğüt / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder