3 Aralık 2017 Pazar

Her çikinova kumpas mı? - Nilgün Cerrahoğlu

“Çikinova” işler sırf Zarrab’ın tekelinde değil... 
 
Dünyada giderek dal budak saran bir “çikinova düzeni” var. 
 
Bunun ana sütunlarından biri bizzat Trump ve avanesi. 
 
Bir yıl önce Beyaz Saray’a çıkan ABD Başkanı’nın üzerinden skandal hiç eksik olmadı. Skandalların en devasası doğrudan başkanlık seçimlerini içeren “Russiagate” olayı.
Hillary Clinton’ın yitirdiği “2016 seçimlerindeki Moskova etkisi” şeklinde özetleyebileceğimiz “Russiagate”in göbeğinde Michael Flynn adlı Trump’ın eski güvenlik danışmanı var.
Trump ekibini kurarken selefi Obama; “Yapma” diye uyarmış: “Bu adamı bu göreve getirme. Sağlam pabuç değildir.” Trump dinlememiş. 
 
Flynn’in Washington’da kolaylıkla “yabancı devletlerin paralı askeri” olabilecek kıratta biri olduğu bilinirken çiçeği burnundaki başkan bu şaibeli şahsiyeti, ABD dış politikasının tüm sırlarına hâkim ulusal güvenlik danışmanlığına getirmiş. 
 
Flynn bu görevde 23 gün kalıyor. Ruslarla kuralları by-pas eden temasları yüzünden jet hızıyla istifa ediyor. Hakkında “Russiagate” bağlantıları yüzünden bir soruşturma açılıyor. Washington’daki soruşturmayı “eski FBI Başkanı” olan Robert Mueller adında dişli bir yargıç yürütüyor.
“Bomba” haber son olarak Flynn’in “itirafçılık” karşılığında bu yargıçla anlaşması.
Zarrab gibi... Flynn de, dakika bir, gol bir... soruşturmanın başında yalan beyanda bulunduğunu ve gerçeği gizlediğini itiraf etti. Zarrab gibi yapılacak yüklü ceza indirimi karşılığında eteğindeki taşları dökmek için pazarlık yaptı. 

 
Mueller’in Flynn’den öğrenmeye çalıştığı şey, Trump’ın Rusya ile yakınlığının içyüzü.
Amerikan yargısı başkanlık seçimlerinde döndüğü iddia edilen dolapları çözmek, Moskova ile gizli temasların damardan Trump’ın talimatıyla yapılıp yapılmadığını öğrenmek istiyor. 

Davalar örtüşür mü?
Konu uzun ve ayrıntılı. Dökümüne girmek istemiyorum. Ama kimilerine göre ABD Başkanı’nın görevden alınmasına dek uzanabilecek davanın bizi ilgilendiren tarafı, bu çok “şaibeli ismin” Washington’da bir dönem şişkin ücretlerle Türk hükümetinin de lobiciliğini üstlenmiş olması.
Flynn’in “Russiagate” itirafları yanında acaba şimdi Ankara için kovalanan “misyonlar” da gündeme gelecek mi?
Uluslararası medyada ilgi duyulan mevzu bu.
Flynn marifetiyle, ABD yasalarını bypas eden yollardan Gülen’in postalanıp Türkiye’ye gönderilmesine ilişkin örneğin bir ara yoğun bir şekilde öne sürülen iddialar tekrar deşilecek mi? Flynn’in “Zarrab’ın serbest bırakılması” için ayrıca çabaları olmuş olabilir mi?
Özetle Zarrab-Flynn davaları kesişip bir noktada birbirlerine bağlanır mı?
Uluslararası basında spekülasyonu yapıldığı üzere olur da işler bu noktaya dayanırsa yandaşlar merak ediyorum ne diyecek?
Flynn konusunu da mesela “reise komplo”ya mı bağlayacaklar?
Gözler dünyada şimdi etkileri, ulusal sınırları aşıp uluslararası siyasete uzanan ABD’deki bu iki dava üzerinde.
Washington’daki “itirafçı Flynn” davası ile... New York’taki “itirafçı Zarrab” davaları birbirine etki edecek/eklemlenecek mi? 

Çinliler tuzağı görmüş
Bizde kafadan “komplo” diye değerlendirilen Zarrab davası da, Flynn davası gibi gerçekte “küresel bir dava”...
Zarrab davasının temel konusu “İran ambargosunun kırılması”, bizdeki rüşvet çarkı değil.
Davanın ilk günlerinde Zarrab’a sırf Türkiye’deki işleri değil, Dubai’deki, Çin’deki, Hindistan’daki “çikinova”ları da soruldu.
Zarrab, Türkiye’de “uluslararası bir merkez/ hub” haline getirdiği “çikinovanın” ayaklarını Hindistan ve Çin’e de genişletmeye kalkmış. Ama başaramamış.
Yargıç, Zarrab’a bunu niye başaramadığını soruyor.
Yakın zamana değin “hayırsever işadamı” diye anılan çiçeği burnunda “itirafçı”; “Başaramadık çünkü” diyor; “Bu ülkelerde bağlantı kurduğumuz bütün bankalar İran adını duyar duymaz bizimle hemen ilişkiyi kesti. 2-3 ayda tüm operasyonu bitirmek zorunda kaldık!”
Elin adamı bizimkiler gibi tuzağa düşmemiş...
Çinliler ve Hintlilerin feraseti bizde de olsaydı, bugün Zarrab gibi küresel çapta bir sorunumuz olmayacaktı.

Nilgün Cerrahoğlu / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder