Konut kredisinde Başbakan'ın çağrısına uyan birkaç banka faiz oranını yüzde 1'in altına indirdi.
Ağzı olan konuşuyor!
Yok konut satışları patlayacak, çatlayacak.
Allah akıl versin. Alanında en iyi ekonomistler, etmeyin eylemeyin bu inşaat işinden vazgeçin acil olarak üretime yönelin diyorlar ama nafile.
Bizimkiler illa da inşaat yapacaklar.
Hükümet sanayiciye, esnafa düşük faizli kredi verin demiyor, inşaat için baskı yapıyor.
Dünyada olmayan bir büyüme ve kalkınma modeli bu.
Ülkede işsizlik yüzde 10'un üzerinde, genç nüfusta bu oran yüzde 24 seviyesinde. Binlerce iş yeri kapanmış, Türkiye'nin en büyük sermaye sahipleri borçlarını ödeyemiyor, bankadan yapılandırma istiyor ama Türkiye yüzde 7 büyüyor.
İnşaat, Türkiye'yi yapay olarak büyütüyor. Birileri bu rant ile zengin oluyor.
Fabrikaları kapatıp arsalarına ev ve AVM yapan dünyada tek millet biziz.
Şehirlerde yeşil alan sadece mezarlıklarda kaldı.
Ülke nohutu, buğdayı ve hatta samanı bile ithal ediyor ama on binlerce yeni ev ve AVM yapılıyor.
Resmen akıl tutulması.
Artık bu saçmalığı iktisatçılar bilimsel olarak açıklayamıyorlar.
Büyüme üretime dayalı olmadığı için halka yani tabana yayılmadı ve halkın alım gücü düştü. Artık kredi ile bile ev alacak gücü kalmadı milletin. Faizlerin ve dövizin artışı konuttan daha çok kazandırıyor. Satan çok alan yok!
İnşaat böyle.
Hükümet halen 2010 yılında sanıyor Türkiye'yi. Amerika'dan hâlâ bol ve ucuz paranın geleceğini sanıyor. Yok öyle bir şey. O dönem belki de 50 yılda bir geliyor o da AKP'ye yaradı. Millet bunu AKP'nin ekonomi mucizesi sandı.
Türkiye bu bol parayı yatırıma değil toprağa gömdü.
Doğal olarak elin adamı şimdi parasını istiyor.
Ne yapacağız?
Evlerin betonunu demirini söküp borç mu ödeyeceğiz.
Bankalar artık yurt dışından zor para buluyor. Bulmasına buluyor oldukça maliyetli. Bankalar yeni sendikasyonu almıyor. Sadece eskisini uzatma peşinde. Daha üç gün önce Türkiye'nin en büyük bankası 15 ülkeden 40 bankadan zar zor para buldu.
Bu banka bu şartlarda gelip de hükümet istedi diye 10 yıl vadeli konut kredisi verir mi? Üstelik yüzde 1'in bile altında. Mevduat faizi şu anda aylık yüzde 1,5 seviyesinde. Yani yüzde 15. Bir aylık vade ile topla 5-10 yıl vade ile zararına sat.
Hani bazı iş yerlerinin kapısında yazıyor ya "kapatıyoruz zararına satış" işte öyle bir durum bu ticaret.
Hükümet istedi diye bazı bankalar faiz oranını düşürdü. Gerçekten yüzde 1'in altında faiz oranı var mı?
Elbette var. Ama nasıl?
100 bin liralık bir kredi alan kişiye bankalar en az 3, hatta 4 sigorta kesiyor. Hayat sigortasından tutun da gözüm, çocuğum, dişim, cüzdanım ve daha buradan aklıma gelmeyen saçma sapan bir düzine sigortayı zorla kesiyor.
Yok diyenlere güle güle diyor.
100 bin liralık bir kredide vatandaş bankaya en az 8 bin liralık masraf ve sigorta primi bırakıyor.
Durum böyle olunca 0.99'dan kullandırılan kredi aslında 1.5'e yaklaşıyor.
Yani anlayacağınız bankalar yine bildiğini okuyor ve hükümetin sırf gönlü hoş olsun diye indirdik diyor.
Olay sadece bir aldatmadan ibaret.
Hükümet bunu bilmiyor mu?
Elbette biliyor. Hiç son bir yılda bankaların ne kadar saçma sapan sigortalarla halkı soyduğunu bilmez mi?
Hazine Müsteşarlığı ve BDDK; söylediklerimde haklı değil miyim?
Sizde şahitsiniz bu soyguna.
Remzi Özdemir / YENİÇAĞ
Ağzı olan konuşuyor!
Yok konut satışları patlayacak, çatlayacak.
Allah akıl versin. Alanında en iyi ekonomistler, etmeyin eylemeyin bu inşaat işinden vazgeçin acil olarak üretime yönelin diyorlar ama nafile.
Bizimkiler illa da inşaat yapacaklar.
Hükümet sanayiciye, esnafa düşük faizli kredi verin demiyor, inşaat için baskı yapıyor.
Dünyada olmayan bir büyüme ve kalkınma modeli bu.
Ülkede işsizlik yüzde 10'un üzerinde, genç nüfusta bu oran yüzde 24 seviyesinde. Binlerce iş yeri kapanmış, Türkiye'nin en büyük sermaye sahipleri borçlarını ödeyemiyor, bankadan yapılandırma istiyor ama Türkiye yüzde 7 büyüyor.
İnşaat, Türkiye'yi yapay olarak büyütüyor. Birileri bu rant ile zengin oluyor.
Fabrikaları kapatıp arsalarına ev ve AVM yapan dünyada tek millet biziz.
Şehirlerde yeşil alan sadece mezarlıklarda kaldı.
Ülke nohutu, buğdayı ve hatta samanı bile ithal ediyor ama on binlerce yeni ev ve AVM yapılıyor.
Resmen akıl tutulması.
Artık bu saçmalığı iktisatçılar bilimsel olarak açıklayamıyorlar.
Büyüme üretime dayalı olmadığı için halka yani tabana yayılmadı ve halkın alım gücü düştü. Artık kredi ile bile ev alacak gücü kalmadı milletin. Faizlerin ve dövizin artışı konuttan daha çok kazandırıyor. Satan çok alan yok!
İnşaat böyle.
Hükümet halen 2010 yılında sanıyor Türkiye'yi. Amerika'dan hâlâ bol ve ucuz paranın geleceğini sanıyor. Yok öyle bir şey. O dönem belki de 50 yılda bir geliyor o da AKP'ye yaradı. Millet bunu AKP'nin ekonomi mucizesi sandı.
Türkiye bu bol parayı yatırıma değil toprağa gömdü.
Doğal olarak elin adamı şimdi parasını istiyor.
Ne yapacağız?
Evlerin betonunu demirini söküp borç mu ödeyeceğiz.
Bankalar artık yurt dışından zor para buluyor. Bulmasına buluyor oldukça maliyetli. Bankalar yeni sendikasyonu almıyor. Sadece eskisini uzatma peşinde. Daha üç gün önce Türkiye'nin en büyük bankası 15 ülkeden 40 bankadan zar zor para buldu.
Bu banka bu şartlarda gelip de hükümet istedi diye 10 yıl vadeli konut kredisi verir mi? Üstelik yüzde 1'in bile altında. Mevduat faizi şu anda aylık yüzde 1,5 seviyesinde. Yani yüzde 15. Bir aylık vade ile topla 5-10 yıl vade ile zararına sat.
Hani bazı iş yerlerinin kapısında yazıyor ya "kapatıyoruz zararına satış" işte öyle bir durum bu ticaret.
Hükümet istedi diye bazı bankalar faiz oranını düşürdü. Gerçekten yüzde 1'in altında faiz oranı var mı?
Elbette var. Ama nasıl?
100 bin liralık bir kredi alan kişiye bankalar en az 3, hatta 4 sigorta kesiyor. Hayat sigortasından tutun da gözüm, çocuğum, dişim, cüzdanım ve daha buradan aklıma gelmeyen saçma sapan bir düzine sigortayı zorla kesiyor.
Yok diyenlere güle güle diyor.
100 bin liralık bir kredide vatandaş bankaya en az 8 bin liralık masraf ve sigorta primi bırakıyor.
Durum böyle olunca 0.99'dan kullandırılan kredi aslında 1.5'e yaklaşıyor.
Yani anlayacağınız bankalar yine bildiğini okuyor ve hükümetin sırf gönlü hoş olsun diye indirdik diyor.
Olay sadece bir aldatmadan ibaret.
Hükümet bunu bilmiyor mu?
Elbette biliyor. Hiç son bir yılda bankaların ne kadar saçma sapan sigortalarla halkı soyduğunu bilmez mi?
Hazine Müsteşarlığı ve BDDK; söylediklerimde haklı değil miyim?
Sizde şahitsiniz bu soyguna.
Remzi Özdemir / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder