31 Mayıs 2018 Perşembe

Yalandan kim ölmüş? - AYŞE YILDIRIM

Kendi kendilerini yalanlamaya devam ediyorlar. 

“Terör gündemden çıktı”“Güneydoğu’ya huzur geldi” diyorlar hep bir ağızdan. Ama HDP’nin yüksek oy aldığı illerde seçim güvenliği bahanesiyle sandıkları taşıyorlar. 
Ne diyor YSK Başkanı Sadi Güven
“Kurulda titiz bir değerlendirmeyle karar verdik. Azami olarak seçmenlerin yürüyebileceği 5 kilometreyi esas aldık. Ama bu tümü için 5 kilometreanlamına gelmesin. Bizim taşıma kararı verdiğimiz sandıkların yarısı 2.5 kilometre mesafede.” 


Yani devlet sandıkların birleştirildiği yerde güvenliği sağlayabiliyor ama 2.5 kilometre ötede güvenliği sağlayamayacağını düşünüyor. Hem de az buz değil tam 19 il için söyleniyor bu.


Ama güvenli değil diye sandık kurmadıkları köylerden seçmenin rahat rahat yürüyebileceğini hesapladıklarını söylüyorlar. 


O kadar kötü niyetli olmayalım değil mi? 


Hadi olmayalım. 
Dün Cumhuriyet’in manşetindeydi Siirt’in Kocaçavuş Köyü’nde sandık birleştirilmesi talebine gerekçe gösterilen güvenlik olayları: “1995’te adamkaçırma, 1997’de silahlı çatışma, 1997’de bir güvenlik görevlisinin şehit olması…” 
Hadi gelin bir de Tosuntarla Köyü için öne sürülen gerekçelere bir göz atalım:  “Siirt Tosuntarla Köyü’nde (8) terör olayı meydana gelmiştir. Bunlardan14.01.1994 - 24.09.1993 tarihlerinde mayına basma, Eylül 1993 tarihinde silahlı çatışma, 12 Eylül 1995 tarihinde sivil halka saldırı, 10 Haziran 2008 tarihinde mayın bulma olayı meydana gelmiştir. 
Sınırlarında (3) terör duyumu, (9) telsiz kestirmesi alınmıştır. Sandık bölgesine ve yol güzergâhlarına BTÖ mensuplarınca EYP döşenebileceği, saldırı ve sabotaj tarzı eylemler yapılabileceği gerekçesi ile seçim güvenliğinin sağlanması açısından sandık birleştirmesinin yapılmasının uygun olacağı..” 



YSK, Kocaçavuş için sandık birleştirmesini kabul etti, Tosuntarla için reddetti.
Ne diyordu yine YSK Başkanı, “Sandıkların taşınma talebi ilk kez gelmiyor, taşıma da ilk kez olmuyor.” 

Oysa aynı YSK’nin üç üyesi şerh yazısında daha önceki seçimlerde hem de AKP dönemi seçimlerinde söz konusu bölgelerin hepsinde seçim sandığı konduğunu açıkça ortaya koyuyor. 

Hadi Diyarbakır’da seçmen sayısı azlığı iddiasıyla sandık birleştirilmesi isteklerinden iki tanesini daha okuyalım… 
“Argün mahallesi sandık bölgesindeki sandığın seçmen sayısının azlığı, 2006-2017 yılları arasında (1) terör olayı meydana gelmesi...” 


Oysa Argün’ün seçmen sayısı az filan değil, tam 320 seçmene sahip. 


1 Kasım 2015 seçimlerinde Argün’den HDP’ye 238 oy çıkmış, AKP’ye ise 43… 
Ne istenmiş peki? “Söz konusu mahalledeki sandıkların 2006-2017 yılları arasında (2) terör olayı meydana gelmesi nedeniyle Üzümlü mahallesi sandık bölgesine taşınmasının uygun olacağı...” 


Başka bir örnek; “Hazro-Dadaşağılı mah. Belirtilen sandık bölgesindeki sandığın seçmen sayısının azlığı.” 
Az denilen seçmen sayısı 774.
Taşınması istenilen yer ise “2006-2017 yılları arasında meydana gelen (1) terör olayı nedeniyle Dadaş mahallesi sandık bölgesine…” 

Bu iki istek de YSK tarafından reddedildi. Ancak bu örneklerin hepsi gösteriyor ki valilikler ya da il seçim kurulları pek bir ince çalışmışlar...

Ama bir şey bulamayınca 20-25 yıl öncesinin olaylarını bahane olarak sıralamışlar. 
Tam 144 bin seçmen.

Az buz değil. Bildiğimiz örnekler bunlar. Ya bilemediklerimiz. Sandıkların taşındıkları köylerdeki durum… 

Herkesin aklındaki kuşkuyu HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen açık açık dile getirdi: 
“HDP’nin yüksek oy aldığı köylerle ilgili taşıma kararı alınmış, sandıkların taşınacağı köylerde AKP’nin oranı ise yüzde 70-80. Tablo çok net ortada. Üstelik taşıma gerekçelerinin inandırıcılığı yok.”

Ayşe Yıldırım / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder