Cumhuriyet Halk Partisi’nin emekçileri; Kurultay delegelerimiz, saygı değer üyelerimiz, ülkemizin aydınlığa hasret kalmış yurttaşları...
Size bir mektubumuz var!
Şimdi okuyacaklarınız bizim umutla, dirençle ve cesaretle söylediklerimiz, size verdiğimiz sözlerdir. Biz umudu ve cesareti gömlek yapıp her birinize dağıtmaya gönüllüyüz... Liderin değil CHP’nin, ülkenin umudu olmaktan uzaklaşan partimizin değişip yeniden umut olmasıdır talebimiz.
24 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye’de OHAL’i sürekli hale getiren ‘olağandışı bir rejim’ inşa edilmiştir. Bunda en az iktidar kadar, bizim de sorumluluğumuz var. Çünkü iktidarın ötekileştirici, saldırgan, kendinden olmayanı yok sayan politikalarının karşısında dik durup ne hakkımızı ne de halkımızı savunabildik.
Yola çıktığımızdan bu yana parti içi yönetim biçimimiz konusunda ciddi kaygılarımız olduğunu her fırsatta dile getirdik. Kurultay talebimiz sebep değil sonuçtur.
Meselenin genel başkanlık meselesi olmadığını her fırsatta vurguladık. Yönetim anlayışının değişmesi şart. Bugün yaşanan bir sonuçtur. Tüzük kurultayında neye karşı çıktıysak hepsini bir bir demokrasi ve çoğulcu yönetim anlayışı ile yerine getireceğimizi taahhüt ediyoruz. Üstelik bunu ülkede demokrasi adına mücadele veren tüm kesimlerle beraber yapacağız. Söz!
Burada derdimiz tek başına liderlik sorunu değil, bütünüyle yönetme sorunudur. Parti, tüm organlarıyla yönetime doğrudan katılıp bütün enerjisini iktidar olmaya harcamalı.
Partimiz sol ideolojiye dayalı siyasetten ödün vermeden, neoliberalizmin ve siyasal İslam’ın cenderesinde kalmış; tarikatların, cemaatlerin devletin her kademesinde olduğu ülkemizi cesaretle savunacak, halkın hakları için mücadele verecek bir anlayışla hareket edecektir.
Cesaret yoksa iktidar da yok!
Cumhuriyet değerlerini her ne koşulda olursa olsun savunacak; cumhuriyetin geleceğini, cumhuriyetin kurucu değerleriyle sağlamlaştıracağız.
Cumhuriyet değerleri olmazsa olmazımızdır!
Olağanüstü şartlarda o şartları meşru kılmak yerine direnci artırarak iktidarın dayattıklarına başkaldıran söylemlerden çekinmeyen bir parti olacağız. İktidarın sunduğu ve yanlış olduğunu bildiğimiz hiçbir teklifi kabul etmeyeceğiz!
Başkaldırı yoksa iktidar da yok!
Gezi’de öğrendiğimiz örgütlenme kültürünü benimseyeceğiz! Tarlada, sokakta, fabrikada, okulda toplanıp vatandaşa derdimizi anlatacağız!
Kapı eşiklerinde de, ev içlerinde de oturacağız.
“Neden yoksullaşıyoruz Emine teyze?” diyeceğiz. Emine teyze anlatacak biz dinleyeceğiz. Geleceği inşa edeceksek her yerde örgütleneceğiz.
Örgütlenme yoksa iktidar da yok!
Biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin uzun zamandır hasret kaldığı eşitlik ilkesini tüm gerekleri ile yerine getireceğiz. Cinsiyet ayrımına dayanan kadın kotası derdini ortadan kaldırıp yönetimde eşit temsiliyet ilkesini benimseyeceğiz. Kadın yoksa iktidar da yok!
Bugün onurlu bir yaşam ve gelecek için AKP karanlığına karşı direniş odağı gençlerdir. Gençlerin aktif rol almadığı bir parti yenilgiye mahkûmdur. Gençlerimiz tüm yönetim kadrolarımızda yer alacak ve söz sahibi olacaktır. Gençler söz sahibi olmak için büyüklerinin lütuf edip kenara çekilmelerini beklemek zorunda kalmayacaklar. Gençler yoksa iktidar da yok!
Partinin yönetimi bir zümreden oluşmayacak. Çünkü biz küçük hesaplar uğruna eşitlik, demokrasi, laiklik ve özgürlük ilkesinden asla ödün vermeyeceğiz. Şeffaf, hesap sorulduğunda karşısında muhatap gören ve sorumluluk üstlenen bir anlayışla kuracağız yönetimimizi. Partimizi, partinin ortak aklı yönetecek. Birlik yoksa iktidar da yok!
Türkiye’nin 81 vilayetindeki sandık güvenliğini tam olarak sağlayamayan, bunun için seferber olmuş insanları organize edemeyen, teknik altyapıyı oluşturamayan bir parti iktidar olamaz. Nitelikli ve akılcı organizasyon yoksa iktidar da yok!
Grevleri yasaklanan işçiler, işten atılan emekçiler, taşeron sömürüsüne paspas edilmiş işçiler her dertlerinde önce partimizin kapısını çalacak ve partimiz de işçilerin kapısında yatacak. İşçiler yoksa iktidar da yok!
Partimizin adı delege pazarlıklarına konu olmaktan çıkacak. Hiçbir irade, delegemizin iradesini tutsaklaştıramayacak. CHP’nin adını dağlara taşlara, sokaklara ve meydanlara emeğiyle yazacak özgür delegelerin dönemi başlayacak. Adil yönetim yoksa iktidar da yok!
Umut varsa iktidar da var. Kadın eşitliği, yönetimde adalet, halkla bütünleşmiş bir program varsa iktidar var. Gençlerin enerjisi varsa; işçinin, memurun emeği varsa iktidar da var! Eğer sen varsan, eğer biz varsak mücadele de var, iktidar da!
CHP değişirse Türkiye değişir! Bu söylediklerimiz sizlerin fikirleri, önerileri ile daha da güçlü bir söyleme dönüşecektir elbette. Hep birlikte olursak başarırız!
Aynı şeyleri tekrar ederek kaybedeceğimiz bir başka seçime daha girmek istemiyoruz. Yerel seçimler öncesinde bu konuda harekete geçme ihtiyacımız çok acildir. Toplum ve bize oy veren vatandaşımızı bir kere daha hayal kırıklığına uğratacak lüksümüz yok!
Cumhuriyet Halk Partisi’nin emekçileri; Kurultay delegelerimiz, saygıdeğer üyelerimiz, ülkemizin aydınlığa hasret kalmış yurttaşları; değişim ve umut varsa iktidar da var.
GAYE USLUER - CHP PARTİ MECLİSİ ÜYESİ / BİRGÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder