Küresel neo-liberal nizamın sözcüsü CNN International’ı önceki akşam ikaz üzerine açtım. Şaştım kaldım!
Ekranda ABD Başkanı Trump ve AKP’li Başkan Erdoğan’ın ‘eski iyi günlerinden’ kalma görüntüleri eşliğinde, Amerikalı bir ekonomi analisti yorum yapmaktaydı. Altyazıda “Türkiye Amerikan mallarına ağır yeni gümrük vergileri koydu”, yanında
‘Dow’un görünümünün’ altında “Türkiye ile ticaret savaşı Amerikan piyasalarını batırıyor” diye vurgulanmaktaydı. “Vay be, memleket Amerika’yı batırmaya hiç bu denli yaklaşmamıştı” diyerek gidip yüzüme su çarptım.
ABD’nin GSYH’si 19 trilyon dolar, Türkiye’nin 700 milyar dolar kadar. Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 8.7 milyar dolar, ABD’den Türkiye’ye ihracat 11.9 milyar dolar. Türkiye’nin diğer ortaklarla ticaret açıkları düşünülürse, normal koşullarda zaten ticaret savaşı açmaması gerektiği düşünülür. Tabii ekonomik mantık ve rasyonel akılla…
***
Amerikan ana akım medyasının, Türkiye’nin ABD’yi ‘batırmakta olduğu’ algısı yaratması da pek tuhaf! Haliyle, peki niye diyor insan? Ve ilk akla gelen asıl derdin Trump olduğu... Haksız değiller. Amerikan medyası, siyasi gelenekler açısından sıra dışının ötesindeki Trump ile açık savaşta.
Nitekim dün sabah, bir baktık ne görelim? ABD’de 350 gazete, Trump’ın gazetecileri 'yalan haber’ yapmakla suçlayıp ‘halk düşmanı, hain’ ilan etmesi karşısında ‘Halk düşmanı değiliz’ sloganıyla kampanya başlatmışlar. Başını Boston Globe çekiyor. Yayımlanan editoryallerde ve sosyal medyada #EnemyofNone (Kimsenin düşmanı değiliz) etiketiyle Trump’ın medyaya saldırılarını kınıyorlar ve özgür medyanın toplum için önemini vurguluyorlar.
Bir tek has liberal Wall Street Journal katılmamış. Onun yerine James Freeman imzalı editoryalde, bu girişimin yazı işleri bağımsızlığına aykırı olduğu savunulurken, Trump’ın da muhalif medya kadar ifade özgürlüğü hakkı bulunduğunun altını çizmiş. İşte liberal diye buna denilir!
Tabii ABD medyasından nefret edip Trump şakşakçılığından geçilmeyen bizim yandaşlar da sabah kalkıp “Trump’a kendi medyası da sırt çevirdi. Amerikan medyası Trump’a karşı ayaklandı” diyerek 180 derece dönmeyi yine başarmışlar. ‘Bozacının şahidi şıracı’ diye boş yere dememişler.
***
Elbette açık savaş var. Trump yalanları ve şuursuzluğunu sergileyecek soru soranların Beyaz Saray akreditasyonlarını engellerken, ‘Yalan haber ödülleri’ bile açıkladı. Ama iklim o ki, Fort Drum, New York’ta ‘yalancı medya’ söylemi muvazzaf askerler tarafından alkışlanmakta. Halkın yarısı arkasında. Diğer yarısı, basın özgürlüğünü garanti eden ABD Anayasası’nı anımsayıp utanç içinde dizlerini dövmekte. Çuvaldızı en başta ana akıma batırsalar yeridir.
***
ABD’deki bu haşin iktidar savaşında, ana akım gazetecilik açısından pek gurur duyulacak işlere imza atmadı. Rusyagate’te yalan yahut manipülasyon çıkan pek çok habere düzeltme ve özür getirmek zorunda kaldılar. Aralarında ABC, CNN, TIME, Washington Post eksik değil. Amerikan halkı nezdinde itibarlarının zedelenmesi ise en başta düşünce ve ifade özgürlüğü adına hayıflanılacak mesele.
***
ABD iç politikasında ekseriyetle büyük sermayeden yana durmuş ana akım, dış politikada da hep emperyalist liberal müdahaleciliğinin arkasında hizalandı. Yakın tarihte Irak savaşı yalanlarından Suriye’ye uzanan kırık notları ortada. Suud/Körfez sermayesinin paydaş olduğu medya şirketlerinin çalışanları, Ortadoğu’ya ‘demokrasi’ yerine El Kaide ve IŞİD barbarlığının taşınmasının baş sorumlularından.
Buna Britanya’yı da ekleyip Anglo-Amerikan diyelim, Trump işte bu ana akımın yapısal patolojik halini ortaya serdi. Düne kadar yalanları ustalıkla eğip bükenler, şimdi göstere göstere yalan söyleyen hakiki bir yalancı buldular. Sistemin temsilcileri olarak şimdi onlar ‘muhalif’. Kasabanın şerifi tarafından ‘hainlikle’ suçlanıyorlar. Oysa misyonları hakikatleri gizleyip eğip bükmek olanlar zaten mesleklerine, ülkelerine ve insanlığa ihanet içindedirler.
Halk adına sorgu sual eden, hesap soran, hakikatlerin peşinde koşmaktan vazgeçmeyen gazetecilik herkese lazım. Neyse ki, ABD’de topunun kirli çamaşırlarını seren hakiki sol muhalif medya var.
Ceyda Karan / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder