7 Eylül 2018 Cuma

ABD’de darbe tehdidi - CEYDA KARAN

Ortadoğu coğrafyasını neoliberal sisteme monte etmeye çalışırken ‘halk iradesi / temsiliyet’ten yola çıkan; siyaset üstü bir ‘insan hakları/özgürlükleri olgusu’  uydururken, insanların yaşam tarzları için ‘değiştirilmesi teklif dahi edilemez’ algısı yaratan; bu algı üzerinden ‘demokrasinin tüm renklerini saçmak’ gibi bir saçmalığı yayan Amerikan demokrasisi; büyük tehlike altında.


Daha açık yazalım, ‘darbe’ tehdidi altında. Şaka yapmıyorum.

***

Amerika’nın önde gelen liberal gazetesi New York Times, dün Trump yönetimi içindeki direnişin bir parçasıyım” başlığıyla bir ‘isimsiz yazarın’ makalesine yer verdi. Öncelikle gazetenin makaleyi ustalıkla sunduğunu belirtelim. Makaleyi, ‘üst düzey yetkilinin kimliğini ifşa etmenin görevini tehlikeye atacağı’ vurgusuyla duyuran gazete, ‘okurlarını böyle önemli bir perspektiften mahrum bırakmamayı’ görev bilmiş. 

Peki, ‘isimsiz yazar’ ne yazmış? Diyor ki: “Başkan için çalışıyorum fakat benimle aynı düşünenlerle birlikte kendimi başkanın gündeminin bazı kısımları ve kötü eğilimlerini engellemeye adadım.” 

Makalede, Trump’ın liderliği altında ülkenin bölünmüşlüğünün arttığı belirtiliyor. Yönetimin başarısının arzulandığı vurgulanıyor, hatta vergiler, deregülasyon ve askeri mevzulardaki başarılar teslim ediliyor. Ancak başkanın liderlik tarzı ile ‘ani ve hızla değişen’ kararları anımsatılarak akıl sağlığının güvenilmez olduğu, asıl sorunun ise ‘ahlaksızlığından’ kaynaklandığı kaydediliyor. Trump’ın demokrat olmadığı, basını düşman ilan ettiği anımsatılıyor. 

‘İsimsiz yazar’ dış politikayı ihmal etmemiş. Trump’ın Putin ile iyi ilişkiler kurmak istemesi, Moskova’yı cezalandırmaktan kaçınmaya çalışması ve iki Kore’nin barıştırılması girişimleri sıralanıp, ‘otoriterliğe biat’ olarak sunulmuş. Yakınlarda ölen neocon senatör John McCain anılmış. Trump’ın ‘kötü idaresine’ karşılık kendilerinin  ‘demokratik kurumları korumaya ant içtikleri’ belirtilip, alenen ‘ABD’de çift başlı başkanlık olduğu’ vurgulanmış. Yani seçilmiş başkanın iradesi hilafına bir derin devlet olduğunu söyleyenleri ‘komploculukla’ suçlayanlar olumsuzlanmış.

***

Trump’ın tepkisi elbette sert oldu, Twitter’dan ‘HAİN??’ diye yazdı, ‘isimsizyazarı’ ‘korkaklıkla’ itham etti. Sözcüsü Sarah Sanders “Trump’a oy vermiş 62 milyon insanın bu korkak için oy kullanmadığını” belirtti. ‘Acınası, pervasız’ diye nitelediği makalenin yayınından ötürü ‘hayal kırıklığı duyduklarını’ ancak ‘şaşırmadıklarını’ ekledi. Gazeteden özür talep ederken, “Bu korkak doğru olanı yapmalı ve istifa etmeli” dedi.

***

Elbette Amerikan kamuoyu yazarın peşine düşmekte gecikmedi. NY Times artık hatayla mı bilinmez, Twitter hesabından ‘erkek’ olduğunu açık ederken, metinde geçen 
‘lodestar’ (çobanyıldızı) sözcüğünden hareketle Başkan Yardımcısı Mike Pence’in ismi ortaya atıldı. Kendisi bunu 2001’den beri tekrarlar dururmuş. Ama “O yazamaz, belki metin yazarı Stephen Ford’dur” fikri öne çıkarken, onun da bir senedir çalıştığı anımsandı. Tabii bu kelime üzerinden ‘hedef saptırma’ amacı güdüldüğünü söyleyen eksik değil.

***

Amerikan demokratik sistemi düşünülürse ‘başkana komplo kuran darbeciler’ ithamı haksız değil. Tabii başlarına ‘Trump türü belalar’ gelenler, bizim coğrafyadaki  ‘jüristokrasi’ tartışmalarını anımsayıp utanacak değiller. NY Times’ın yaptığı ise olanca ustalığına rağmen bal gibi ‘psikolojik operasyon’.Üstelik işin burada kalmayacağını Trump’la kapışmış eski CIA Başkanı John Brennan’ın makaleyle ilgili “Yaklaşan felaketin bütün ikaz işaretlerini görüyorum” demesinden anlayabiliriz.

***

ABD’de kasımda ara seçimler var ve siyasi arenanın iyice kızışacağı açık. Yazarın ‘neocon cepheden’ olduğunun altını çizenler ise haklı olarak dış politikaya dikkat çekiyor. Britanya hükümeti, Rusya’ya yeniden çürük Skripal ithamlarıyla yüklenirken, Trump’ın bir üçüncü dünya savaşı riskini de göze alarak Suriye’yi bir başka kimyasal komplo ile yeniden vurması mı hedefleniyor? 2017’de kampanyasında ettiği onca lafı yutup Suriye’yi vurduğunda “İşte şimdi ABD Başkanı oldu” diyenler, o zaman mı ‘darbeden’ vazgeçecekler, göreceğiz.

Ceyda Karan / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder