25 Ekim 2018 Perşembe

Döviz kuru istikrarı - Öztin Akgüç

Günümüzde dünya genelinde döviz kuru rejimi, dalgalı kurdur. 

Kuramsal olarak, dalgalı kur rejiminde döviz kuru kambiyo piyasalarında arz ve talebe göre belirlenir, ulusal paranın değerinin diğer para cinslerine karşı serbestçe dalgalanmasına izin verilir. Ancak uygulamada temiz dalgalanma olarak nitelendirilen döviz kurunun arz ve talebe göre serbestçe belirlendiği kambiyo piyasası fiilen mevcut değildir. 

Merkez bankalarının farklı amaçlarla doğrudan veya dolaylı biçimde kambiyo piyasalarına müdahale ettiği kirli - gözetimli dalgalanma en yaygın uygulanan kur rejimidir.
 
Döviz kuru istikrarı sağlanması sabit kur rejimi değildir.Gözetimli dalgalanmada merkez bankası, merkezi kuru ve dalgalanma boyutunu belirlemekte, değişen koşullara, belirli göstergelere göre de kuru ve dalgalanma boyutunu ayarlamaktadır. 
Döviz kuru istikrarı için kur tahmini, kuru etkileyen ekonomik değişkenlerin, değişkenlerle kur arasındaki nicel bağıntının belirlenmesi gerekir. 
Merkez bankaları açısından kısa süreli dalgalanmalardan çok, orta vadede döviz kurunun gelişme yönünü belirlemek önemli olduğundan, döviz kurunu etkileyen faktörlerin saptanması öncelik taşır. 

Döviz kurunu orta vadede etkileyen başlıca ekonomik değişkenler; 
(i) fiyat artış hızı, diğer ülkelere göre nispi fiyat değişikliği, 
(ii) ithal mal ve hizmetlere karşı talep 
(iii) cari işlemler dengesi, 
(iv) yerli ve yabancı varlıkların getiri beklentisi, 
(v) sermaye hareketleri, 
(vı) parasal genişleme, 
(vıı) dış ticaret engelleri, korumacılık, ithal ikamesi, 
(vııı) görece verimlilik artışıdır. 

Döviz kuru değişiminin, ülkeler arası fiyat artışı hızı farklılığından kaynaklanması, kuramsal olarak Satın Alma Gücü, Parite -Eşitlik- kuramına dayanır. 
İktisatta tek fiyat kanununa göre, benzer mal ve hizmetlerin fiyatlarının tüm piyasalarda aynı olması gerekir. Her cins para biriminin piyasalarda satın alabileceği mal ve hizmet miktarı eşit olmalıdır. 

Fiyat artış hızı diğer ülkelere göre daha yüksek olan ülkenin parasının satın alma gücünün azalması, para değerinin diğer yabancı paralara göre düşmesine yol açar. 
Sürekli dış ticaret ve cari işlemler açığı veren, ihracat - ithalat dengesini kuramayan ülkenin parası değer yitirir. 

Yabancı para cinsinden varlıkların getirisi veya getiri beklentisi, ulusal para cinsinden varlıklara göre daha yüksekse yatırımlar yabancı varlıklara yöneleceğinden ulusal paranın değeri düşer. 

Uzun vadeli sermayenin ülkeye girişi döviz arzını artıracağından ulusal paranın değerlenmesine yol açarken, sermaye çıkışı döviz arzını azaltarak ulusal paranın değer yitirmesine yol açar. 

Parasal genişlemenin görece hızlı oluşu fiyat artışını hızlandırarak, ulusal para cinsinden varlıkların reel getirisini de görece azaltarak ulusal paranın değer yitirmesinde etkili olur. 

İthalat engelleri, korumacılık, ithal ikamesi, ithal mallarını yurt içinde üretme, verimlilik artışının ihraç mallarına sağlayacağı fiyat avantajı, orta vadede ülke parasının değerlenmesine yol açarken; verimlilik artışında görece geri kalış ithalat teşvikleri, ülke parasının değer yitirmesine yol açar. 

Kısa vadeli dış şoklara, spekülatif ataklara karşı döviz kurunu korumak için merkez bankasının yeterli döviz rezervine sahip olması, faiz silahını öngörü ile etkili şekilde kullanması, piyasalara güven vermesi gerekir.
 
Yukarıdaki analiz; kur istikrarı için sıkılaştırılmış para politikası izlenmesinin, TL varlıklara yatırımın cazibesini artırıcı faiz ayarlaması yapılmasının, cari işlemler açığının daraltılmasının, açığın uzun vadeli dış kaynaklarla finanse edilmesinin, ithal ikamesine öncelik verilmesinin, verimlik artışı sağlanmasının, TCMB’nin zaman tutarsızlığından kaçınmasının gereğini ortaya koymaktadır.

Öztin Akgüç / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder