Diyanet İşleri'nin ilk Başkanı (Reisi), Rıfat Börekçi (Börekçizade Rıfat Efendi)'ydi.
Atatürk, 27 Aralık 1919 günü Temsil Heyeti'yle birlikte Ankara'ya geldiğinde; O'nu karşılayanlardan biri de dönemin Ankara Müftüsü Rıfat Efendi'ydi.
"Ekmekçiye verecek parası bile kalmayan" Atatürk ve arkadaşların imdadına "Hızır gibi" o yetişti.
Kendisinin ve eşinin "kefen parası"nı, Kuvayı Milliye'nin emrine verdi.
Yetmedi, Ankara esnafını seferber etti. TBMM'nin büyük bölümü, onun Ankara esnafından topladığı yardımlarla inşa edildi. Aynı şekilde, Meclis'in ilk bütçesi de o yardımlardan teşekkül ettirildi.
Ankara Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin Başkanı seçildi.
Ankara'da gönüllü bir alay kurulmasını organize etti.
İstanbul Hükümeti'nin, Ankara'ya vali atadığı Ziya Paşa'ya öyle bir tehdit mektubu gönderdi ki, Eskişehir'e kadar gelen Paşa, Ankara'ya girmeye cesaret edemedi; geri İstanbul'a gitti.
Beypazarı ayaklanmasının bastırılabilmesi büyük oranda onun sayesindeydi.
Ama sanırım hepsinden daha kritik olan, tarihe geçen hamlesi:
Kuvayı Milliyecilerin katline ferman veren, halkı teslimiyete davet eden Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'ın, Yunan ve İngiliz uçaklarıyla dağıtılan ihanet fetvasına karşılık Ankara Fetvası'nı yayımladı! 155 müftü ve din bilgini tarafından da onaylanan fetva, bütün müftülüklere tebliğ edildi.
Rıfat Efendi'nin bu "kahramanlığı" elbette karşılıksız kalmadı ve İstanbul Birinci İdare-i Örfiye Divani Harbi, Ankara Müftüsü'nü idama mahkûm etti!
***
Temsil ettiği makam itibarıyla Rıfat Efendi'nin "halefi" durumundaki Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "fesli", Kuvayı Milliye, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanını ziyaret edip de, kendisine bir adet "Ankara Fetvası" hediye ettiyse mesele yok...
Ama fotoğraflara bakınca, Erbaş, kendisini Rıfat Efendi'den ziyade Dürrizade'nin halefi sanıyor gibi duruyor .
Ki, bu mesele.
Bu durumda, birinin Dürrizadelerin saltanatının yıkıldığını, Rıfat Efendi'lerin Cumhuriyeti'nin ise her şeye rağmen yaşadığını hatırlatması gerekiyor kendisine.
Lakin...
Bunu hatırlatma makamındakiler de, kendilerini Vahidettin'in, Damat Ferit'in falan halefi sanıyor gibi duruyorlar...
Ki, bu daha büyük mesele!
***
GÜNÜN TAVSİYESİ
"Diyanet İşleri Başkanı, gelecek yıl 10 Kasım'da Engin Ardıç'ı ziyaret etsin!"
İsmail Saymaz
Selcan TAŞÇI HAMŞİOĞLU / YENİÇAĞ
Atatürk, 27 Aralık 1919 günü Temsil Heyeti'yle birlikte Ankara'ya geldiğinde; O'nu karşılayanlardan biri de dönemin Ankara Müftüsü Rıfat Efendi'ydi.
"Ekmekçiye verecek parası bile kalmayan" Atatürk ve arkadaşların imdadına "Hızır gibi" o yetişti.
Kendisinin ve eşinin "kefen parası"nı, Kuvayı Milliye'nin emrine verdi.
Yetmedi, Ankara esnafını seferber etti. TBMM'nin büyük bölümü, onun Ankara esnafından topladığı yardımlarla inşa edildi. Aynı şekilde, Meclis'in ilk bütçesi de o yardımlardan teşekkül ettirildi.
Ankara Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin Başkanı seçildi.
Ankara'da gönüllü bir alay kurulmasını organize etti.
İstanbul Hükümeti'nin, Ankara'ya vali atadığı Ziya Paşa'ya öyle bir tehdit mektubu gönderdi ki, Eskişehir'e kadar gelen Paşa, Ankara'ya girmeye cesaret edemedi; geri İstanbul'a gitti.
Beypazarı ayaklanmasının bastırılabilmesi büyük oranda onun sayesindeydi.
Ama sanırım hepsinden daha kritik olan, tarihe geçen hamlesi:
Kuvayı Milliyecilerin katline ferman veren, halkı teslimiyete davet eden Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'ın, Yunan ve İngiliz uçaklarıyla dağıtılan ihanet fetvasına karşılık Ankara Fetvası'nı yayımladı! 155 müftü ve din bilgini tarafından da onaylanan fetva, bütün müftülüklere tebliğ edildi.
Rıfat Efendi'nin bu "kahramanlığı" elbette karşılıksız kalmadı ve İstanbul Birinci İdare-i Örfiye Divani Harbi, Ankara Müftüsü'nü idama mahkûm etti!
***
Temsil ettiği makam itibarıyla Rıfat Efendi'nin "halefi" durumundaki Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "fesli", Kuvayı Milliye, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanını ziyaret edip de, kendisine bir adet "Ankara Fetvası" hediye ettiyse mesele yok...
Ama fotoğraflara bakınca, Erbaş, kendisini Rıfat Efendi'den ziyade Dürrizade'nin halefi sanıyor gibi duruyor .
Ki, bu mesele.
Bu durumda, birinin Dürrizadelerin saltanatının yıkıldığını, Rıfat Efendi'lerin Cumhuriyeti'nin ise her şeye rağmen yaşadığını hatırlatması gerekiyor kendisine.
Lakin...
Bunu hatırlatma makamındakiler de, kendilerini Vahidettin'in, Damat Ferit'in falan halefi sanıyor gibi duruyorlar...
Ki, bu daha büyük mesele!
***
GÜNÜN TAVSİYESİ
"Diyanet İşleri Başkanı, gelecek yıl 10 Kasım'da Engin Ardıç'ı ziyaret etsin!"
İsmail Saymaz
Selcan TAŞÇI HAMŞİOĞLU / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder