'Kılıçdaroğlu işbirliği yaptığı sağcılar kadar sağcıdır; Karamolla kadar dinci, Akşener kadar ülkücü, Bebecan kadar piyasacı, Davutoğlu kadar İhvancıdır.'
Yıllar önce, galiba SKYTürk’te çalışırken, bir vesileyle, Enver Aysever ile birlikte gitmiştik görüşmeye. CHP’nin Genel Başkanlık koltuğuna yeni oturmuştu. Deniz Baykal’dan daha solda olduğuna inandırmıştı herkesi. Odasının kapısında, elinde dosyalarla birlikte, bizim dışımızda biri daha bekliyordu. İçerideki görüşme uzayınca kapıdaki muhabbet de uzadı haliyle. Dosyalı eleman “ben politikadan anlamam” diye giriyor her sözüne. “Muhasebeci falan herhalde” dedik içimizden. Kalkıp gidince sekretere sorduk, “beyefendinin danışmanı” diye yanıtladı.
***
2016’da kendine üç danışman atadı. İlki, Veli Özdemir, gazeteciydi, ANKA Haber Ajansı sahibiydi. Çeşitli basın-yayın organlarında haberci olarak çalışmıştı. Ama diğer ikisinin CHP için biraz tuhaf özgeçmişleri vardı. Rasim Bölücek TIP doktoruydu ama dediğine göre aslında siyaset reklamcısıydı. Reklam ajanslarında “yaratıcı yönetmenlik” yapıyordu. MHP'nin 1999 seçim kampanyasını yürütmüş, ardından Devlet Bahçeli'ye danışman olmuştu. Şükrü Karaca ise Diyanet’ten geliyordu. Diyanet Vakfı Dış İlişkiler uzmanı olarak görev yapmıştı. Diyanet'in “na't” yarışmasında ikinci, “münacaat” yarışmasında birinci olmuştu. Baktım bunlar hangi uzmanlık alanlarına denk düşüyor diye; birincisi peygambere sevgiyi, ikincisi Allah aşkını anlatan şiir dalıymış. Şükrü Karaca dini tekerleme yarıştırma uzmanıydı anlayacağınız. Herhalde bu bulunmaz uzmanlığından olacak daha önce Çiller'le, Mehmet Ağar’la, Erkan Mumcu ile çalışmış, son durağı CHP’nin 14. katındaki danışmanlar odası olmuştu.
***
Birkaç yıl önce eski MİT mensubu Enver Altaylı ve damadının da arasında bulunduğu 4 kişi hakkında “FETÖ” mensubu oldukları suçlamasıyla dava açıldı. Altaylı ile ilişkide olduğu iddia edilen sanıklardan biri Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı “yaratıcı yönetmen” Rasim Bölücek’ti. İddianamede, Enver Altaylı'nın Rasim Bölücek'le iki ayrı telefon hattından tam bin 159 görüşme yaptığı iddia ediliyordu. Bölücek mahkeme safahatında görüşmeleri doğruladı, “Enver Altaylı hiperaktiftir, günde 10 kez arar” diye gerekçelendirdi durumu.
Rasim Bölücek, İYİ Partili Hasan Bölücek'in kardeşi. Hasan Bölücek, daha önce Büyük Birlik Partisi ve MHP'de de görevler aldı. Babaları Cemal Bölücek MHP içinde Ülkücü militan Muhsin Yazıcıoğlu’na yakındı. 12 Eylül faşizmi kapıyı çalmadan önce sokaklarda solcu avlamaya birlikte çıkıyorlardı. MHP ile olan kan bağını CHP’ye taşıdı. Mansur Yavaş’ı Kılıçdaroğlu ile Rasim Bölücek tanıştırdı söylenenlere göre. 2015 Ağustosundaki AKP-CHP koalisyon görüşmelerine de Kılıçdaroğlu’nu temsilen dört üye ile birlikte katıldı. Sıkı durun, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday yaptıran ve “Ekmek için Ekmeleddin” sloganını icat eden de oydu.
Ekmeleddin İhsanoğlu Tayyip Erdoğan’a seçimi kaybedince Kılıçdaroğlu peşini bırakmadı, CHP’den milletvekili adayı yapmak istedi. Ancak Ekmeleddin ekmeğini MHP’nin kapısında aramayı tercih etti.
Yalnızca Rasim Bölücek değil, Kılıçdaroğlu'nun pek çok danışmanı “FETÖ bağlantısı” iddiasıyla yargılandı, sorgulandı.
Eski başdanışmanlarından Fatih Gürsul, “FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi'ndeki akademik yapılanması”na ilişkin davada “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Eski danışmanlarından Gazeteci Murat Aksoy, “FETÖ'nün medya yapılanması”na ilişkin davada yargılandı. Yattı çıktı. Murat Aksoy’u tanırım, Fethullah’la ilişkisi olduğunu sanmıyorum ama doğrusu neden başdanışman yapıldığını ve ne danışıldığını müthiş merak ediyorum. Bir gün anlatırsa öğreniriz.
Eski danışmanlarından Koray Çalışkan, “Fethullahçıların akademik yapılanması”na yönelik soruşturma kapsamında 10 Temmuz 2017 tarihinde gözaltına alındı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Eski danışmanlarından Alper Keten’in, örgütün haberleşme programı olduğu söylenen ByLock'tan “FETÖ” yöneticileriyle irtibat kurduğu iddia edildi. Hakkında yakalama kararı çıkarılan Keten yurt dışına kaçtı.
***
2017’de Nuray Çepni’yi başdanışman atadı. Nuray Çepni’nin en önemli özelliği partinin az sayıdaki türbanlı kadın üyelerinden biri olmasıydı. 2012 yılında CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı'na adaylığını açıklamış, sonra baskı gördüğü gerekçesiyle adaylıktan çekilmişti. Çepni’ye göre, o dönemin CHP İstanbul İl Başkanlığı baskıcı ve taraflı tutum takınmıştı kendisine karşı. Arada yumuşama sağlanmış olmalı.
AKP’nin kurucu isimleri arasında yer alan eski Hakkâri Milletvekili Rüstem Zeydan 2019 yılında partisinden istifa etti. Kılıçdaroğlu’nun daveti üzerine CHP’ye katılan Zeydan’a sürpriz bir görev verildi, danışman atandı.
Az zaman sonra AKP'li geçmişiyle tanınan Erdoğan'ın eski danışmanı İbrahim Uslu'yu da danışman kadrosuna aldı. Uslu, Deniz Baykal'a yönelik kaset komplosundan Kılıçdaroğlu'nu sorumlu tutmuştu.
***
Haberci Celal Eren Çelik’in başka bir listesi var. Çelik “Kılıçdaroğlu kime, niye danışıyor?” başlıklı yazısında diyor ki, “Siyasal partilerde ‘Genel Başkan Danışmanlığı’ son derece önemli konumlardır ve bu konumlarda yer alan kişiler aslında parti genel başkanın ‘görünmez beyni’ fonksiyonu gördükleri ve genel başkanlar ile son derece yakın mesai yaptıkları için aslında parti politikalarına çoğu kişi ve tabii kamuoyu pek fark etmeden son derece önemli etkide bulunurlar. Bu bağlamda bu tip ‘danışman atamaları’ öyle üzerinde durulmadan geçilecek konular değildir. Lakin CHP’de bu danışmanlık konusu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Genel Başkan Danışmanı’ noktasındaki tercihleri oldukça enteresan bir tabloyu da beraberinde getirmekte…”
Celal Eren Çelik’in “enteresan” diyerek kibarca ifade ettiği şey, Beyefendinin bütün danışmanlarını dinci, sağcı, tarikatçılar arasından seçmesi.
Çelik’in listelediği danışmanlar arasında gerçekten de “enteresan” tipler var. Bunlardan biri AKP MKYK “yedek” üyesi Ali Arif Özzeybek. Özzeybek, 2010 yılında şimdi göçük ANAP’ın Genel Başkanlığını yaparken, yani mezar bekçisiyken, Kılıçdaroğlu tarafından keşfedilmiş. CHP’ye transfer edilerek 2015 seçimlerinde vekil adayı yapılmış, seçilemeyince “Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı” olarak atanmış. “Başdanışman” 2019 yılında AKP’ye geçmiş, CHP’ye “başdüşman” olmuş. Fark etmişsinizdir, ikisi arasında ses benzerliği de var!
Bir diğer vaka vaktiyle Tansu Çiller’in danışmanı olan Şükrü Karaca. Karaca, kankası Mümtazer Türköne ile birlikte Çiller’in dönemin “derin devletini” aklamak için kullandığı “Bu devlet için kurşun atan da kurşun yiyen de şereflidir” sözlerinin metin yazarıymış. İbrahim Şahin’e yol arkadaşlığı, Mehmet Ağar’a ve Erkan Mumcu’ya da danışmanlık yapmış. 2014 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu CHP Genel Başkanı Başdanışmanı olarak hayata veda etmiş.
Kürt Bölgesinde AKP'ye yakın Kırvar aşireti reisi ve 21. dönem AKP Milletvekili Ahmet Karavar da CHP’de Genel Başkan Danışmanı atananlardan.
Süleyman Demirel’in mutemet adamı ve kısa bir dönem Devlet Bakanı olan Cemil Erhan, Demirel ölünce emekliye ayrılmış. 2014 yılında 76 yaşındayken Kılıçdaroğlu’nun ısrarlı talebiyle danışman atanmış, ardından 7 Haziran seçimlerinde CHP’den milletvekili adayı yapılmış…
Mustafa Kemal’e “kefere” diyen eski Fazilet Partisi ve HAS Parti kurucusu Mehmet Bekaroğlu malumunuzdur. Kılıçdaroğlu, Mehmet Bekaroğlu’nu önce vekil, sonra PM ve MYK üyesi, sonra Genel Başkan Yardımcısı yapmış. Delegeler üstünü çizip liste dışı bırakınca o da danışmanlığa atanmış. Celal Eren Çelik’in listesinden aktardım.
Geçen yıl yeni bir danışman buldu. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde görev yapan Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü üyesi Türkolog Prof. Dr. Kemal Üçüncü’yü, CHP AR-GE Bilim, Yönetim, Kültür Platformu Akademik Danışmanlığı'na atadı. Üçüncü, ülkücüydü, kendi deyişiyle 30 yıldır “baba evi” MHP'ye oy veriyordu.
Abdurahman Yargucı CHP’nin içinden gelip de danışman atanabilen ender kişilerden biri. O da bir patron. CHP’nin ideolojiden arındırılmasını, pragmatik bir parti olarak yoluna devam etmesini savunuyor. Laikliğe ve cumhuriyete arkasına dönmüş Y-CHP’nin mucitlerinden yani.
***
Önemsediğimizden değil, kimi nereye atarsa atasın ama solumuzu arkasına takmak istedikleri unsurun kısa danışman tarihi bu. Görüldüğü gibi yolundan hiç sapmıyor, hiç hata yapmıyor, hiç şaşırmıyor. Sağcıları, dincileri, faşistleri bulup danışman yapıyor büyük bir isabetle. Taktik falan değil yani. Kılıçdaroğlu işbirliği yaptığı sağcılar kadar sağcıdır; Karamolla kadar dinci, Akşener kadar ülkücü, Bebecan kadar piyasacı, Davutoğlu kadar İhvancıdır. Tek numarası var: Cumhuriyetçi ve laik halkımızı ülkeyi Tayyip Erdoğan’dan kendisinin kurtaracağına inandırması.
Bakın danışmanlarına, hâlâ onun sizi AKP karanlığından kurtaracağını sanıyorsanız siz bilirsiniz!
Orhan Gökdemir / SOL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder