Bayram değil, seyran değil... Enişte, bize neden selam verdi!...
Hem de ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer'in Ankara ziyareti sırasında... Hem de açıklama ABD Ankara Büyükelçiliği vasıtası ile yapıldı... ABD; PKK'lı teröristler, Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan'ın başlarına toplam 12 milyon dolarlık ödül koydu.
İçeridekiler, milletin aklı ve zekasıyla her daim alay ederse dışarıdakilerin eli armut mu toplar?.. Eli kanlı katilleri bugüne kadar büyüten ve himaye eden kim?.. Yaşadıkları inlerde ABD subayları değil de Venüs ordusu subayları ile mi dolaşıyorlardı?.. Bu katillerin emrindeki kahpeler her türlü eğitim, para ve silah desteğini Uganda mı sağlıyordu?.. Bugüne kadar aklınız neredeydi?.. "Vay be ne büyük kıyak çektiniz bize" deyip güdümünüzdeki siyasetçiler gibi bizlerden de önünüzde iki kat bükülmemizi mi bekliyorsunuz?..
Defolur gidersiniz!..
Haber duyulur duyulmaz, Ankara'nın nabzını tutmak için güvenilir askerî ve istihbarat kaynaklarımla bir dizi görüşme yaptım. Önce, 2 yıldır ABD'nin PKK elebaşlarına yaptığı "dönüşeceksiniz" baskısını hatırlattılar. Peki, bu son nokta mı?.. İstihbarat kaynakları, "ABD, 'Rojava' denilen bölgeden dönüşüme karşı çıkan PKK güçlerinin çıkmasını istiyor. 'Çıkın Türkiye'yi durdurayım' diyor. Bunu bizim için yapmıyorlar. Kendi planlarını uyguluyorlar. Çözüm sürecini güncellemişler. Diğer yandan da İran operasyonuna bizden de destek istiyorlar. 'Rojava', ABD'nin hem yönetim üssü, hem askerî operasyon merkezlerinden biri, hem enerji koridoru. BOP'un da merkezi, PKK'yı burada istemiyorlar. Şu an PKK dağ kadrosu buradan çıkıyor ama yeni kadroları ile YPG geliyor. Değişen bir şey yok. ABD, bu hamlelerle sadece PKK'nın adını bitiriyor. Hepsine YPG diyor. Direnenleri de temizleyecek. ABD bunları Rojava'da günah keçisi ilan etti. Diğerlerine, 'eğer bunlar giderse Türkiye size hiçbir şey yapamaz' mesajı veriyor" değerlendirmelerini yapıyor.
"Rojava" denilen bölgenin Fırat'tan Irak sınırına kadar Kuzey Suriye'deki sözde Kürt kantonları olduğunu hatırlatarak devam edelim.
ABD, bir taşla kuş sürüsü vurmayı hedefliyor. İran'a yakın Cemil Bayık ile PKK-İran ilişkisini, Murat Karayılan ile "Rojava"da çok etkili olan PKK ilişkisini kırmak istiyor. Duran Kalkan meselesi ise biraz derin!..
Dönüştürülen PKK'da bu katillerin yerine kimler getirilecek?.. Anladığım kadarıyla, ABD, yeni sivri isimler istemiyor. Alt kadrolardan "akademik eğitim verdikleri" isimleri bölgeye götürerek görevlendiriyor ve idari kadroları bunlardan kuruyor. 3 teröristin başlarına ödül konulması ardından bugün itibarıyla şunları sıralayabiliriz;
* Suriye'de yeni oluşum kavgasında ABD yeni bir hamle yaptı. Kontrol hamlesi.
* ABD, YPG/PKK içindeki kavgaya da net olarak taraf oldu. Eski tüfekleri kovdu. Bu, Türkiye'ye kıyak çekmeden ziyade oradakilerin de gazını alma operasyonu.
* ABD, kullandığı adamları eskidi mi çöpe atar. Yakın geçmişteki örnek; Taliban.
* Çapulcu başı Barzani, Kuzey Irak'ta referandum yaparken "bir süre bekle acele etme" demişti. Neden?.. Çünkü Suriye ile Irak'taki sözde Kürt devletlerinin birleştirilmesi işini ABD yapacaktı ve bunun herhangi bir nedenle sekteye uğratılmasını istemiyorlardı. Suriye'deki yapılanmaların sorunsuz tamamlanması gerekiyordu. Suriye ve Irak'taki yapılanmalar tamamlandıktan sonra referandumla birleşme planlanıyordu.
* Suriye'deki özerk yapılanmalara rejim itiraz etmez.
* Rusya, ABD ile çok rahat anlaşır. Çünkü tek hesabı Akdeniz'deki, üslerine dokunulmamasıdır.
* ABD, petrol kaynaklarını düşünür.
* Hatırlar mısınız?.. Kuzey Irak'ta, binlerce militanını besliyor olmasına rağmen çapulcu başı Barzani ile PKK yönetim kadrosu arasında liderlik konusunda şiddetli kapışmalar olmuştu. ABD'de sözde Kürt devletinin kuruluşunun başlangıç noktası olarak Suriye'yi göstermişti.
* Hiç unutmamız gereken bir husus daha var; İmralı'da sefa süren bebek katili Öcalan da tüm konuşmalarında sözde Kürt devletinin kuruluşu için ilk adres olarak Suriye'yi gösterir.
* Kandil ile İmralı'nın ters olduğunu bilmeyen kaldı mı?..
* ABD, Türkiye'de salak atlatma oyunu oynuyor. PKK, YPG'ye dönüştü. Biliyorsunuz, YPG, ABD için terör örgütü değil, müttefik. İnanmayan, son ortak devriye görüntülerine baksın.
* Çok yakında "PKK'yı bitirdik" havalarıyla birilerinin yeni çözüm masasına kurulduklarını görürseniz, onların da "muhatabımız PKK değil. O bitti. Bölgeye artık barış gelecek" dediklerini duyarsanız sakın ha şaşırmayın!..
Bu arada, PKK'nın formatlanarak nasıl devletleştirildiğine ilişkin kaleme aldığım yüzlerce yazıdan biri olan, 29 Mart 2018 tarihli, "Fransa, Türkiye aleyhine şer yayınlarına başladı" başlıklı yazıma bir kez daha bakın. O yazıda, ABD'nin yancısı Fransa'da çok popüler bir TV kanalında yayınlanan belgeseldeki PKK/YPG sözde devletleşmesini sizlere aktarmıştım.
Hâlâ, ABD'nin teröristlerin başlarına koyduğu ödüle "Türkiye'ye yapılmış geç de olsa bir kıyak" olduğuna inanan ve kafasında soruları olan varsa;
O zaman gitsin, bebek katili Öcalan'ın idam edilmesine karşı çıkanlara ve bu idamı engelleyenlere danışsın. Bir bildikleri vardır mutlaka!..
Allah bana ömür vermesin de, İran operasyonun ardından, Türk yurduna, Kuzey Suriye'den topyekûn nasıl saldırıldığını görmeyeyim!..
Ahmet Takan / YENİÇAĞ
Hem de ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer'in Ankara ziyareti sırasında... Hem de açıklama ABD Ankara Büyükelçiliği vasıtası ile yapıldı... ABD; PKK'lı teröristler, Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan'ın başlarına toplam 12 milyon dolarlık ödül koydu.
İçeridekiler, milletin aklı ve zekasıyla her daim alay ederse dışarıdakilerin eli armut mu toplar?.. Eli kanlı katilleri bugüne kadar büyüten ve himaye eden kim?.. Yaşadıkları inlerde ABD subayları değil de Venüs ordusu subayları ile mi dolaşıyorlardı?.. Bu katillerin emrindeki kahpeler her türlü eğitim, para ve silah desteğini Uganda mı sağlıyordu?.. Bugüne kadar aklınız neredeydi?.. "Vay be ne büyük kıyak çektiniz bize" deyip güdümünüzdeki siyasetçiler gibi bizlerden de önünüzde iki kat bükülmemizi mi bekliyorsunuz?..
Defolur gidersiniz!..
Haber duyulur duyulmaz, Ankara'nın nabzını tutmak için güvenilir askerî ve istihbarat kaynaklarımla bir dizi görüşme yaptım. Önce, 2 yıldır ABD'nin PKK elebaşlarına yaptığı "dönüşeceksiniz" baskısını hatırlattılar. Peki, bu son nokta mı?.. İstihbarat kaynakları, "ABD, 'Rojava' denilen bölgeden dönüşüme karşı çıkan PKK güçlerinin çıkmasını istiyor. 'Çıkın Türkiye'yi durdurayım' diyor. Bunu bizim için yapmıyorlar. Kendi planlarını uyguluyorlar. Çözüm sürecini güncellemişler. Diğer yandan da İran operasyonuna bizden de destek istiyorlar. 'Rojava', ABD'nin hem yönetim üssü, hem askerî operasyon merkezlerinden biri, hem enerji koridoru. BOP'un da merkezi, PKK'yı burada istemiyorlar. Şu an PKK dağ kadrosu buradan çıkıyor ama yeni kadroları ile YPG geliyor. Değişen bir şey yok. ABD, bu hamlelerle sadece PKK'nın adını bitiriyor. Hepsine YPG diyor. Direnenleri de temizleyecek. ABD bunları Rojava'da günah keçisi ilan etti. Diğerlerine, 'eğer bunlar giderse Türkiye size hiçbir şey yapamaz' mesajı veriyor" değerlendirmelerini yapıyor.
"Rojava" denilen bölgenin Fırat'tan Irak sınırına kadar Kuzey Suriye'deki sözde Kürt kantonları olduğunu hatırlatarak devam edelim.
ABD, bir taşla kuş sürüsü vurmayı hedefliyor. İran'a yakın Cemil Bayık ile PKK-İran ilişkisini, Murat Karayılan ile "Rojava"da çok etkili olan PKK ilişkisini kırmak istiyor. Duran Kalkan meselesi ise biraz derin!..
Dönüştürülen PKK'da bu katillerin yerine kimler getirilecek?.. Anladığım kadarıyla, ABD, yeni sivri isimler istemiyor. Alt kadrolardan "akademik eğitim verdikleri" isimleri bölgeye götürerek görevlendiriyor ve idari kadroları bunlardan kuruyor. 3 teröristin başlarına ödül konulması ardından bugün itibarıyla şunları sıralayabiliriz;
* Suriye'de yeni oluşum kavgasında ABD yeni bir hamle yaptı. Kontrol hamlesi.
* ABD, YPG/PKK içindeki kavgaya da net olarak taraf oldu. Eski tüfekleri kovdu. Bu, Türkiye'ye kıyak çekmeden ziyade oradakilerin de gazını alma operasyonu.
* ABD, kullandığı adamları eskidi mi çöpe atar. Yakın geçmişteki örnek; Taliban.
* Çapulcu başı Barzani, Kuzey Irak'ta referandum yaparken "bir süre bekle acele etme" demişti. Neden?.. Çünkü Suriye ile Irak'taki sözde Kürt devletlerinin birleştirilmesi işini ABD yapacaktı ve bunun herhangi bir nedenle sekteye uğratılmasını istemiyorlardı. Suriye'deki yapılanmaların sorunsuz tamamlanması gerekiyordu. Suriye ve Irak'taki yapılanmalar tamamlandıktan sonra referandumla birleşme planlanıyordu.
* Suriye'deki özerk yapılanmalara rejim itiraz etmez.
* Rusya, ABD ile çok rahat anlaşır. Çünkü tek hesabı Akdeniz'deki, üslerine dokunulmamasıdır.
* ABD, petrol kaynaklarını düşünür.
* Hatırlar mısınız?.. Kuzey Irak'ta, binlerce militanını besliyor olmasına rağmen çapulcu başı Barzani ile PKK yönetim kadrosu arasında liderlik konusunda şiddetli kapışmalar olmuştu. ABD'de sözde Kürt devletinin kuruluşunun başlangıç noktası olarak Suriye'yi göstermişti.
* Hiç unutmamız gereken bir husus daha var; İmralı'da sefa süren bebek katili Öcalan da tüm konuşmalarında sözde Kürt devletinin kuruluşu için ilk adres olarak Suriye'yi gösterir.
* Kandil ile İmralı'nın ters olduğunu bilmeyen kaldı mı?..
* ABD, Türkiye'de salak atlatma oyunu oynuyor. PKK, YPG'ye dönüştü. Biliyorsunuz, YPG, ABD için terör örgütü değil, müttefik. İnanmayan, son ortak devriye görüntülerine baksın.
* Çok yakında "PKK'yı bitirdik" havalarıyla birilerinin yeni çözüm masasına kurulduklarını görürseniz, onların da "muhatabımız PKK değil. O bitti. Bölgeye artık barış gelecek" dediklerini duyarsanız sakın ha şaşırmayın!..
Bu arada, PKK'nın formatlanarak nasıl devletleştirildiğine ilişkin kaleme aldığım yüzlerce yazıdan biri olan, 29 Mart 2018 tarihli, "Fransa, Türkiye aleyhine şer yayınlarına başladı" başlıklı yazıma bir kez daha bakın. O yazıda, ABD'nin yancısı Fransa'da çok popüler bir TV kanalında yayınlanan belgeseldeki PKK/YPG sözde devletleşmesini sizlere aktarmıştım.
Hâlâ, ABD'nin teröristlerin başlarına koyduğu ödüle "Türkiye'ye yapılmış geç de olsa bir kıyak" olduğuna inanan ve kafasında soruları olan varsa;
O zaman gitsin, bebek katili Öcalan'ın idam edilmesine karşı çıkanlara ve bu idamı engelleyenlere danışsın. Bir bildikleri vardır mutlaka!..
Allah bana ömür vermesin de, İran operasyonun ardından, Türk yurduna, Kuzey Suriye'den topyekûn nasıl saldırıldığını görmeyeyim!..
Ahmet Takan / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder