Türkiye’deki muktedirlerin, iktidar uydularının ve beslemelerinin Fransa’daki Sarı Yelekliler kalkışmasına bakıp “ya bize de sıçrarsa” korkusuyla titrediklerini görmek için ne medyum olmaya gerek var, ne de müneccim...
Ortalık süt liman, ama havada tehditler uçuşuyor. Yedek iktidar şefi, fol yok yumurta yok demedi, “Sarı yelek giyen çıplak yatmayı göze almalı” dedi.
Zatın sözlerine önce Fransız kaldım. Sarı yelek giyenin dövüleceği, sövüleceği, tutuklanacağı elbette açıktı. Ama niye çıplak yatırılacağını doğrusu anlamadım!
Ankara’nın müstafi belediye başkanı, yedek iktidar şefinin çıplaklık tehdidine, sosyal medyada yaptığı bir yayınla açıklık getirdi: “Türkiye’de SARI YELEK alanlar SARI ETEK almayı ihmal etmesinler... Bilmem anlatabildim mi?”
Türkiye’yi çağdaş anlamda saygın bir devlet olmaktan çıkaran, hatta hızla barbarlaştıran sürecin; devlet insanlarında nezaket, zarafet ve ahlak eksikliğiyle başladığını düşünüyorum. Devleti yönetenler mi seçmenlerine örnek oldu, yoksa seçmen özdeşleştiği kişileri seçtiği için mi böyle oldu, tartışılır.
Ama sonuçta, Türkiye’de devletliler eğer nazik, zarif ve ahlaklı olup öyle davransalardı, zaman içinde kendilerine oy verenlere de yansırdı. Oysa şimdi, tepeden tırnağa ya da tırnaktan tepeye bir edepsizlik ve küfürbazlık yarışı içinde topluca çirkinleşiyorlar...
Egemen Bağış, İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nde “Türkiye ve Gelecek Vizyonu” konulu bir konferans verirken; Fransa’daki Sarı Yelek eylemlerini 2013 Gezi Direnişi’ne benzetti ve “Gezi’de bize yaşatılanları şimdi Fransa ve tüm Avrupa yaşıyor, yaşayacak!” analizini yaptı.
Tüm AKP’nin paylaştığı analizde, şaşılacak bir şey yoktu.
Ama Egemen Bağış, ansızın diyalize geçti: “Ne oldu, nasıl oldu bir anda bir kıvılcımla bu kadar sarı yelek nereden çıktı? Bu kadar insanın kumanyası,yeme içme ihtiyacı, doğal ihtiyaçları hepsi bir şekilde hallediliyor. Demek ki burada bir organizasyon var!”
Eski meski, AKP iktidarının Avrupa Birliği Bakanı... Baş Müzakereci... Devlet İşleri Bakanı... 22, 23 ve 24. dönem milletvekili... Halen Stratejik Danışman olan Egemen Bağış’ı bilgilendirmek haşa, ne haddime amma...
Sürücüleri, arızalanan arabadan çıktıklarında sarı yelek giymeye alıştırmak için de 18 Haziran’da kamusal afiş kampanyası başlatıldı.
Siyah gözlüklerini zaten hiç çıkarmayan Lagerfeld, siyah papyon ve beyaz gömleği üzerine giydiği sarı yelekle poz verdiği spotta: “Sarı, çirkin ve hiçbir giysiyle uyumlu değil, ama hayatınızı kurtarabilir” diyordu.
Aslında Karl Lagerfeld’e, çok çirkin bulduğu sarı yeleği tabii ki giydirememiş, ama fotomontaj yapmak için iznini almışlardı. Spot tümcesi ise birebir kendi sözleriydi.
Taşıtlarda sarı yelek bulundurmak, çoğu Avrupa ülkesi için zorunlu. AB’nin tavsiye kararı var.
Yani bu işler, sarı yelek bolluğundan işkillenen eski AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış’ı epeyce aşan, çoook daha organize işler!
Mine G. Kırıkkanat / CUMHURİYET
Y.N. Bugün Eskişehir Kitap Fuarı’ndayım. Sevgili okurlarımı saat 13’ten öteye Kırmızı Kedi standına beklerim.
Ortalık süt liman, ama havada tehditler uçuşuyor. Yedek iktidar şefi, fol yok yumurta yok demedi, “Sarı yelek giyen çıplak yatmayı göze almalı” dedi.
Zatın sözlerine önce Fransız kaldım. Sarı yelek giyenin dövüleceği, sövüleceği, tutuklanacağı elbette açıktı. Ama niye çıplak yatırılacağını doğrusu anlamadım!
Ankara’nın müstafi belediye başkanı, yedek iktidar şefinin çıplaklık tehdidine, sosyal medyada yaptığı bir yayınla açıklık getirdi: “Türkiye’de SARI YELEK alanlar SARI ETEK almayı ihmal etmesinler... Bilmem anlatabildim mi?”
Evet, anlatabilmişti.
Muktedirlerin ödleri kopuyordu ve her korku ya da öfke nöbeti sırasında olduğu gibi suratlarında zaten eğreti duran terbiye maskesi düşüyor; ortaya nedense daima cinsel zorbalığa gönderme yapan galiz ilkellikleri çıkıyordu.
Muktedirlerin ödleri kopuyordu ve her korku ya da öfke nöbeti sırasında olduğu gibi suratlarında zaten eğreti duran terbiye maskesi düşüyor; ortaya nedense daima cinsel zorbalığa gönderme yapan galiz ilkellikleri çıkıyordu.
Türkiye’yi çağdaş anlamda saygın bir devlet olmaktan çıkaran, hatta hızla barbarlaştıran sürecin; devlet insanlarında nezaket, zarafet ve ahlak eksikliğiyle başladığını düşünüyorum. Devleti yönetenler mi seçmenlerine örnek oldu, yoksa seçmen özdeşleştiği kişileri seçtiği için mi böyle oldu, tartışılır.
Ama sonuçta, Türkiye’de devletliler eğer nazik, zarif ve ahlaklı olup öyle davransalardı, zaman içinde kendilerine oy verenlere de yansırdı. Oysa şimdi, tepeden tırnağa ya da tırnaktan tepeye bir edepsizlik ve küfürbazlık yarışı içinde topluca çirkinleşiyorlar...
***
Eski AKP’li bakan Egemen Bağış da Sarı Yelek sendromundan mustarip. Korkmakla kalmıyor, iktidarın yedek değil, asli kadrosunda yer alan bir oyuncu olarak Fransa’daki Sarı Yelek hareketini analiz ediyor. Gerçi analizi biraz diyalize benziyor, ama Google’a sormadan ancak bu kadarını yapabiliyor, belli.
Egemen Bağış, İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nde “Türkiye ve Gelecek Vizyonu” konulu bir konferans verirken; Fransa’daki Sarı Yelek eylemlerini 2013 Gezi Direnişi’ne benzetti ve “Gezi’de bize yaşatılanları şimdi Fransa ve tüm Avrupa yaşıyor, yaşayacak!” analizini yaptı.
Tüm AKP’nin paylaştığı analizde, şaşılacak bir şey yoktu.
Ama Egemen Bağış, ansızın diyalize geçti: “Ne oldu, nasıl oldu bir anda bir kıvılcımla bu kadar sarı yelek nereden çıktı? Bu kadar insanın kumanyası,yeme içme ihtiyacı, doğal ihtiyaçları hepsi bir şekilde hallediliyor. Demek ki burada bir organizasyon var!”
Eski meski, AKP iktidarının Avrupa Birliği Bakanı... Baş Müzakereci... Devlet İşleri Bakanı... 22, 23 ve 24. dönem milletvekili... Halen Stratejik Danışman olan Egemen Bağış’ı bilgilendirmek haşa, ne haddime amma...
***
Gel gelelim, Fransa’daki Sarı Yeleklerin de tek ve bölünmez bir tarihçesi var!
Fransız bakanlar kurulu, 13 Şubat 2008’de aldığı kararla 1 Ekim 2008’den öteye iki tekerli olanlar hariç tüm taşıtlarda, sarı yelek ve fosforlu arıza sinyali üçgen bulundurulmasını zorunlu kıldı.
Fransız bakanlar kurulu, 13 Şubat 2008’de aldığı kararla 1 Ekim 2008’den öteye iki tekerli olanlar hariç tüm taşıtlarda, sarı yelek ve fosforlu arıza sinyali üçgen bulundurulmasını zorunlu kıldı.
Sürücüleri, arızalanan arabadan çıktıklarında sarı yelek giymeye alıştırmak için de 18 Haziran’da kamusal afiş kampanyası başlatıldı.
Kampanyada, sarı yelek giydirilmiş ünlü kişiler karşılıksız rol aldılar. Sanat ve spor dünyasından bu isimlerin arasında en akılda kalan afiş ise halen dünya modasının en büyük ismi Karl Lagerfeld’inki oldu.
Siyah gözlüklerini zaten hiç çıkarmayan Lagerfeld, siyah papyon ve beyaz gömleği üzerine giydiği sarı yelekle poz verdiği spotta: “Sarı, çirkin ve hiçbir giysiyle uyumlu değil, ama hayatınızı kurtarabilir” diyordu.
Aslında Karl Lagerfeld’e, çok çirkin bulduğu sarı yeleği tabii ki giydirememiş, ama fotomontaj yapmak için iznini almışlardı. Spot tümcesi ise birebir kendi sözleriydi.
Taşıtlarda sarı yelek bulundurmak, çoğu Avrupa ülkesi için zorunlu. AB’nin tavsiye kararı var.
Yani bu işler, sarı yelek bolluğundan işkillenen eski AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış’ı epeyce aşan, çoook daha organize işler!
Mine G. Kırıkkanat / CUMHURİYET
Y.N. Bugün Eskişehir Kitap Fuarı’ndayım. Sevgili okurlarımı saat 13’ten öteye Kırmızı Kedi standına beklerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder