Bir süredir Amerika’da sosyalizme ilginin arttığı konuşuluyor. The Economist dergisi bile, “Y Kuşağı Sosyalizmi” başlıklı bir analizi kapağına taşıdı.
Sovyetler Birliği’nin çöküşünden 30 yıl sonra sosyalizmin özellikle 1980 sonrasında doğan gençler arasında tekrar “trend” olduğunu ve yeni bir sol doktrinin doğduğunu öne sürüyorlar.
Amerika’da yeni seçilen kongre üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, kendisini demokratik sosyalist olarak tanımlıyor. Geçen başkanlık yarışında Demokratik Parti’den aday adayı olan Bernie Sanders da demokratik sosyalist olduğunu söylüyordu.
Ancak ben Amerika’da sosyalizme ilginin arttığı iddialarına temkinliyim. Bu argümanların benzerleri, 10 yıl önce Obama için de dile getirilmiş, sürekli sosyalist olduğu yazılmıştı. Yılda 250 bin dolardan fazla kazananların vergisini artırdı diye hop oturup hop kalkmıştı Amerikalılar.
Amerikan toplumundaki sosyalizm paranoyası, Obama’nın bile sosyalist gibi görülmesine yol açınca, Amerikan Demokratik Sosyalistleri Başkanı FrankLlewellyn, tartışmaya nokta koymuştu: “Demokratlar ile sosyalizmi özdeşleştirerek sosyalizmin adını lekeliyorlar. Çünkü Demokratik Parti, dünyadaki en kapitalist ikinci partidir. Ne yazık ki, Obama’nın seçilmesi de bunu değiştirmedi.”
Alexandria Ocasio-Cortez’in temel politikaları arasında en dikkat çekenleri sıralarsak, Obama’nın savunduklarına benziyor.
Yıllık geliri 10 milyon doların üzerinde olanlara yüzde 70 vergi,
2030'a kadar ABD'de tümüyle yenilenebilir enerjiye geçişi de içeren “GreenNew Deal” yani Yeşil Anlaşma,
Herkesin sağlık sigortasına kavuşacağı sağlık güvencesi,
Göçmenlik ve Gümrük Muhafazası’nın (ICE) kapatılması ve göçmen haklarının korunması,
Silahlanma karşıtlığı,
Kürtaj hakkı ve esrar serbestisine destek.
Peki, emekçi kesim, Ocasio-Cortez’in politikalarını nasıl karşılıyor? Hepsini benimsemiyorlar.
1989 doğumlu genç politikacı, dünyanın en büyük online perakende devi Amazon’a karşı New York’ta mücadele etti. Şirketin yeni genel merkezini Queens bölgesindeki Long Island semtinde kurmaktan vazgeçmesinde önemli rol oynadı.
Eyalet ve belediyenin elindeki ekonomik değerlerin, varlıklı bir şirkete vergi indirimleri ve teşvik olarak sunulmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Ancak birçok kişi tarafından, bölgede sağlanacak yeni iş olanaklarının önüne geçtiği belirtilerek eleştirildi.
Kuzey Amerika Emekçileri Uluslararası Sendikası, gerçekçi bulmadığı Yeşil Anlaşma manifestosuna, işçiler için yıkım olacağı gerekçesiyle karşı olduğunu açıkladı.
Alexandria Ocasio-Cortez’in Amerikan siyasetine yeni bir heyecan getirdiği açık ama şunu sormak lazım: Hem kapitalist hem de demokratik sosyalist olunabilir mi?
Ocasio-Cortez, bu soruya MSNBC’deki bir röportajda yanıt verdi bile: “Yorumunuza bağlı. Bazı demokratik sosyalistler kesinlikle olamaz diyor, bazıları da mümkün diyor. Bence mümkün.”
Anlaşılıyor ki Amerika’da sosyalizm konusundaki kavram karmaşası sürüyor. Demokratik sosyalizm, sosyalizme devrimle değil, demokratik yollardan varmayı amaçlayan bir siyasal ideoloji.Ancak kapitalizmin yarattığı eşitsizlik ve adaletsizliklerin demokratik sistem içinde reform yapılarak azaltılması amaçlanıyorsa; bırakın sosyalizmi demokratik sosyalizm ile de uyuşmaz.
Çünkü sosyalizm, kapitalizmi yıkmayı amaçlar, onda bazı düzenlemeler yapmayı değil. Kapitalizmin boğduğu Amerika’da sosyal demokrasiye ilgi artıyor, sosyalizme değil.
Zülal Kalkandelen / CUMHURİYET
Sovyetler Birliği’nin çöküşünden 30 yıl sonra sosyalizmin özellikle 1980 sonrasında doğan gençler arasında tekrar “trend” olduğunu ve yeni bir sol doktrinin doğduğunu öne sürüyorlar.
Amerika’da yeni seçilen kongre üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, kendisini demokratik sosyalist olarak tanımlıyor. Geçen başkanlık yarışında Demokratik Parti’den aday adayı olan Bernie Sanders da demokratik sosyalist olduğunu söylüyordu.
Ancak ben Amerika’da sosyalizme ilginin arttığı iddialarına temkinliyim. Bu argümanların benzerleri, 10 yıl önce Obama için de dile getirilmiş, sürekli sosyalist olduğu yazılmıştı. Yılda 250 bin dolardan fazla kazananların vergisini artırdı diye hop oturup hop kalkmıştı Amerikalılar.
Amerikan toplumundaki sosyalizm paranoyası, Obama’nın bile sosyalist gibi görülmesine yol açınca, Amerikan Demokratik Sosyalistleri Başkanı FrankLlewellyn, tartışmaya nokta koymuştu: “Demokratlar ile sosyalizmi özdeşleştirerek sosyalizmin adını lekeliyorlar. Çünkü Demokratik Parti, dünyadaki en kapitalist ikinci partidir. Ne yazık ki, Obama’nın seçilmesi de bunu değiştirmedi.”
Alexandria Ocasio-Cortez’in temel politikaları arasında en dikkat çekenleri sıralarsak, Obama’nın savunduklarına benziyor.
Yıllık geliri 10 milyon doların üzerinde olanlara yüzde 70 vergi,
2030'a kadar ABD'de tümüyle yenilenebilir enerjiye geçişi de içeren “GreenNew Deal” yani Yeşil Anlaşma,
Herkesin sağlık sigortasına kavuşacağı sağlık güvencesi,
Göçmenlik ve Gümrük Muhafazası’nın (ICE) kapatılması ve göçmen haklarının korunması,
Silahlanma karşıtlığı,
Kürtaj hakkı ve esrar serbestisine destek.
Peki, emekçi kesim, Ocasio-Cortez’in politikalarını nasıl karşılıyor? Hepsini benimsemiyorlar.
1989 doğumlu genç politikacı, dünyanın en büyük online perakende devi Amazon’a karşı New York’ta mücadele etti. Şirketin yeni genel merkezini Queens bölgesindeki Long Island semtinde kurmaktan vazgeçmesinde önemli rol oynadı.
Eyalet ve belediyenin elindeki ekonomik değerlerin, varlıklı bir şirkete vergi indirimleri ve teşvik olarak sunulmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Ancak birçok kişi tarafından, bölgede sağlanacak yeni iş olanaklarının önüne geçtiği belirtilerek eleştirildi.
Kuzey Amerika Emekçileri Uluslararası Sendikası, gerçekçi bulmadığı Yeşil Anlaşma manifestosuna, işçiler için yıkım olacağı gerekçesiyle karşı olduğunu açıkladı.
Alexandria Ocasio-Cortez’in Amerikan siyasetine yeni bir heyecan getirdiği açık ama şunu sormak lazım: Hem kapitalist hem de demokratik sosyalist olunabilir mi?
Ocasio-Cortez, bu soruya MSNBC’deki bir röportajda yanıt verdi bile: “Yorumunuza bağlı. Bazı demokratik sosyalistler kesinlikle olamaz diyor, bazıları da mümkün diyor. Bence mümkün.”
Anlaşılıyor ki Amerika’da sosyalizm konusundaki kavram karmaşası sürüyor. Demokratik sosyalizm, sosyalizme devrimle değil, demokratik yollardan varmayı amaçlayan bir siyasal ideoloji.Ancak kapitalizmin yarattığı eşitsizlik ve adaletsizliklerin demokratik sistem içinde reform yapılarak azaltılması amaçlanıyorsa; bırakın sosyalizmi demokratik sosyalizm ile de uyuşmaz.
Çünkü sosyalizm, kapitalizmi yıkmayı amaçlar, onda bazı düzenlemeler yapmayı değil. Kapitalizmin boğduğu Amerika’da sosyal demokrasiye ilgi artıyor, sosyalizme değil.
Zülal Kalkandelen / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder