14 Şubat 2019 Perşembe

İklim eylemleri daha ısınacak - EVRİM COŞAR BİLGİN

İsveçli iklim eylemcisi 16 yaşındaki Greta Thunberg’in başlattığı protesto Avrupa’ya yayıldı. İsveç Parlamentosu önünde, cuma günleri okula kırıp sabah sekizden öğleden sonra üçe kadar annesinin yoga minderi üzerinde oturma eylemi yapıp siyasileri önlem almaya mecbur etmek isteyen Greta’nın takipçileri İsviçre, Almanya ve Belçika’da siyasetçilerin koltuğunu sarsıyor. Geçen yıl 21 Ağustos’ta iklim protestosuna başlayan Thunberg, aylarca sürdürdüğü eylemleriyle bu yıl Davos’a ve Birleşmiş Milletlerin Polonya’da düzenlediği İklim Zirvesi’ne davet almıştı. Bu akımın öncüsü Thunberg iyi çalışınca İsviçre, Almanya ve Belçika’da da öğrenciler, aynı yolu takip etti. Yaklaşık altı haftadır, tüm Avrupa’da sayıları 70 bini bulan öğrenciler, okulu kırıp yolları, meydanları dolduruyor. Önümüzdeki haftalarda üniversitelilerden de perşembe günleri yapılan iklim eylemlerine destek gelecek. Avrupalı öğrencilerin amacı, iklim değişikliklerini önlemek için hareket etmeyen siyasileri hizaya getirmek. Açıkçası bunu başardılar da. Belçika’nın Flaman Bölgesi Çevre Bakanı Joke Schauvlige, geçen hafta istifasını vermek zorunda kaldı. İklim protestolarının onu istifaya zorlamak isteyen başka güçler tarafından manipüle edildiğini ve bu bilginin Belçika istihbaratı tarafından kendisiyle paylaşıldığını söyleyen Bakan, önce açıklamalarını geri aldı ve ardından da istifasını duyurdu. Bakan Joke Schauvlige, istifasını açıklarken yalan söylediğini kabul edip “Son haftalarda iyi uyuyamadım. Öfke ve dargınlık beni etkisi altına aldı. Ben de insanım ve hata yapabilirim” dedi. Bu öğrenciler “romantik silahşor” değil, kendi yarınları için meydanlarda, güçlerini kimse küçümsemesin.

İSVEÇ ÇEVRE BAKANI DA ELEŞTİRİ ALDI

İsveç’in Çevre Bakanı da bu hafta eleştiri oklarının hedefindeydi. Bu ocak ayında hükümet değişikliğiyle Çevre ve Enerji Bakanı olan Isabella Lövin, kendisine seçtiği planlama şefi Annika Jacobsson ismi dolayısıyla eleştiri aldı. “Hükümet programlarını uygulamakta bakana yardımcı olmak” gibi bir görev tanımı olan Annika Jacobsson, 2012-2014 yılları arasında Greenpeace’in İsveç şefiydi. Yeni hükümete oturan çevre ve enerji bakanlığının sorumluluk alanına nükleer güvenlik ve radyoaktif sızıntı da giriyor. Jacobsson, Greenpeace’teki görevi sırasında İsveç’teki nükleer santrallerin güvenliğiyle oldukça yakından ilgilendi. Ama duvarın diğer tarafından.
9 Ekim 2012’de 70 eylemci Forsmark ve Ringhals’taki nükleer santrallere girdi. Hem de deyim yerindeyse “kollarını sallaya sallaya”. Nükleer santrallerin tel örgüleri ve aşılması gereken duvarlarını sadece tahta merdiven dayayıp geçen eylemciler, santrallerin yeterince korunmadığını kanıtlamış oldu. Zamanında Annika Jacobsson, Greenpeace şefi olarak eylemin ardından İsveç Televizyonu’na “Santrallerin içine girilebiliyor mu diye kendi stres testimizi yaptık” açıklamasını yapmıştı. Jacobsson kendisi, “girişe” katılmamıştı ama eylemin arkasındaki isimdi. Greenpeace, bu eylemden iki yıl sonra 2014’te benzer bir izinsiz girişi Oskarshamn nükleer santraline yaptı. Bu sefer, 40 eylemci bölge mahkemesince yargılandı. Bugün bakanlıkta kendine bir makam bulan Annika Jacobsson, “O zaman ki rolüm, İsveç’in nükleer güvenliği hakkında kamu tartışması alevlendirmekti, bunu yaptık” diyor. Çevre ve Enerji Bakanı Lövin ise çalışma arkadaşının arkasında.

FİNLANDİYA’DAN VATANDAŞLIK MAAŞI DENEYİ

Finlandiya’da iki yıldır yürütülen bir toplumsal deneyin sonuçları, geçen hafta açıklanmaya başladı. Dünya basınının da ilk duyurulduğunda oldukça ilgisini çeken bu deney için 2 bin işsiz Finli vatandaş gönüllü olmuştu. Hedef 10 bin işsiz denekle çalışmaktı ama bu yakalanamadı. Finlandiya hükümeti, iki yıl boyunca 2 bin işsize, ayda 560 Euro vatandaşlık maaşı ödedi. İşsizlik parasından farklı olarak, bürokratik hiçbir zorluğu olmayan bu temel gelir, iki yıl boyunca işsiz kişiler, uzun veya kısa dönemli iş bulsa bile kesintiye uğramadı. İster evde otursunlar ister çalışsınlar ister tekrar eğitim hayatına dönsünler rasgele seçilen ve deneye katılmaya gönüllü olan 2 bin kişi, her ay ödemesini aldı. Bu gelir vergiye tabi tutulmadı ve hedef işsizleri iş edinmeleri için teşvik etmekti.
İki yıllık sonuçlar, bu deneyin uygulamaya sokulması kadar ilginç değil. Deneye katılanlar, işsizlik parasıyla vatandaşlık gelirinin aynı rakamlar olduğunu bildikleri halde, kendilerini bu gelirle daha rahat hissetmişler. Diğer işsizlerle karşılaştırıldıklarında, deney grubunun, sağlık durumunun daha iyi olduğu ortaya çıkmış. Daha az stres ve korku yaşayan bu grup, deney süresi boyunca toplumda kendilerini daha katılımcı olarak nitelemişler.
EVRİM COŞAR BİLGİN / BİRGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder