Ülkenin en büyük kentlerini 25 yıldır yöneten Erdoğan ve ekibi, yerel seçimler için 11 maddelik manifesto açıkladı. Bugüne kadar yaptıklarıyla kentleri yaşanamaz hale getiren Erdoğan’ın ‘hayal pazarlaması’nı gerçekler ışığında inceledik.
Türkiye’nin en büyük şehirleri çeyrek asırdır yöneten AKP zihniyeti seçmenlere vaatlerden oluşan 11 maddelik yeni bir “müjde” ile gitti. Erdoğan’ın “düzeltme” vaadinde bulunduklarının tümü kendi dönemlerinin yanlışları. Bir kez daha “hayal pazarlayan” Erdoğan, 25 yıl boyunca her biri kent suçu olan onlarca uygulamaya dair tek söz etmedi.
Tayyip Erdoğan, aday tanıtım toplantısında yeni dönemde yapacakları hizmetlere ilişkin vaatlerini de sıraladı. 11 maddelik programla yeni dönemde “insan merkezli hizmet yürütecekleri” savunusunda bulunan Erdoğan, 25 yıldır iktidarda olduğu İstanbul, Ankara, Kayseri, Konya, Kocaeli gibi kentlerdeki kendi deyimi ile ‘ihanet’e varan uygulamalara ise hiç girmedi.
Erdoğan’ın vaatleri ve bugüne kadarki icraatları şöyle:
NE VAAT ETTİ, NE YAPTI
1.Şehir planları uzun vadeli ihtiyaçları gözeten ve hakkaniyete uygun yöntemler takip edeceğiz.
Önce Refah partisi sonra da AKP döneminde onlarca kez şehir planları ile oynandı. Son olarak ortaya attığı “çılgın proje” Kanal İstanbul bile ne kadar plansız, programsız bir kent anlayışına sahip olduklarını gösteriyor.
2. Altyapı ve ulaşım konusu çözülmeden şehirlerimizi gerçek anlamda şehir haline getirmiş olamayacağımıza inanıyoruz.
Çöken yollar, su baskınları, araçların mahsur kaldığı geçitler, caddelerde ulaşımın sandallarla sağlandığı görüntüler artık kanıksanmış durumda. Ulaşım altyapısında o kadar ciddi sorunlar var ki kentlerde yaşanan trafik sorunu bile değinemiyoruz. Çeşmelerden su aktığı doğru. Ama bir başka doğru var ki o da sağlıksız ve pahalı olduğudur.
3. Kentsel dönüşüm projelerini, şehirlerimizi hem deprem riskinden, hem de çarpık yapılaşmadan kurtarmaya dönük olarak geliştireceğiz.
AKP zihniyeti ile çeyrek asırdır yönetilen tüm kentler birbirine benzedi. Esas olarak TOKİ marifeti ile sürdürülen kentsel dönüşüm süreci sonrası çirkin beton binaların esir aldığı kentler yaratıldı. Mahallelerin ve orada yaşayanlar tüm özellikleri yok edilerek tek tipleştirildi.
4. Her şehrin kendi coğrafyasına, iklimine, tabiatına, tarih ve insan dokusuna, büyüme alanlarına uygun gelişme modelleri hazırlayacağız.
Kentleri yaşam alanı haline getiren deniz, nehir, doğa, tarih gibi tüm özellikler yok sayıldı. Kırma bir mimari anlayışla oluşturulan çirkin yapılar kentin her noktasından adete fışkırır hale geldi. Kentlerde yaşlılar ve engelliler evlerin içinde adete mahkûm edildi. Aynı şeyi kadınlar ve gençler için de söylemek mümkün. Kaynaklar sosyal alan yaratma yerine cemaat vakıflarına aktarıldı.
AKBİLLİ AKILLI ŞEHİR
5. Akıllı şehirler ile şehircilikte yeni ufuklar açacağız.
Dünya kentleri hayatı kolaylaştırmak teknolojinin tüm imkanlarından faydalanırken AKP belediyeciliğinin akıllı hizmet olarak sunduğu şey AKBİL oldu. Orada yaşanan büyük yolsuzluk hikâyesini anlatmaya gerek bile yok.
6. Çevreye saygılı şehirler ile rabbimizin bize emanet ettiği tabiat içinde, canlı veya cansız tüm varlıklarla birlikte uyum içinde bir hayat sürdürebilmemizi sağlayacağız.
Hava kirliliği ile ilgili yapılan son ölçümler Türkiye’nin birçok şehri için alarm veriyor. AKP belediyeciliği ile yıllar sonra kent insanı yeniden zehir solumaya başladı. Çağdaş ülkelerin yarım yüzyıldır hayata geçirdiği çöp arıtma ve yerinde ayrıştırmayı 25 yıl sonra proje olarak sunmak ancak AKP’nin başarabileceği bir gelişme.
7. Sosyal belediyecilik anlayışımızı, tüm mağdur ve mazlumlarla birlikte ailelerimize, çocuklarımıza, gençlerimize, kadınlarımıza, yaşlılarımıza ve engellilerimize hizmet verecek şekilde genişleteceğiz.
AKP sosyal belediyeciliği anlayışı oy devşirme alanı olarak görüldü. Yoksullaştırılmış halka verilen küçük yardımlar sosyal belediyecilik olarak yutturulmaya çalışıldı. Bu başlıkta ifade edilen gençlere spor sahaları konusu ise AKP’nin en başarısız olduğu alanlardan biri. Mahalle arasında bir tek boş arsa bırakmayan AKP belediyeleri yarattıkları sorunu nasıl çözeceklerini dahi bilmediklerini gösteriyor
8. Yatay şehirleşme yeni dönemdeki şehircilik vizyonumuzun merkezinde yer alacaktır.
Kentleri beton yığınına çeviren anlayış şimdi yatay yapılaşmadan bahsediyor. Açık ki bunu yeni bir rant alanı olarak görüyor. Yok ettikleri doğanın son parçalarını da böyle bir zihniyetle parçalayıp yandaşa peşkeş çekecekler.
TEK ADAMA BAĞLI TEK ADAMLAR
9. Halkla birlikte yönetim ilkesiyle, belediye faaliyetleriyle ilgili kararlara, şehir sakinlerinin, özellikle de muhtarların ve sivil toplum kuruluşlarının en üst seviyede katılımını temin edeceğiz.
Seçilmiş belediye başkanlarını bir sözle görevden alan, görevden alamadığına kayyum atayan bir anlayışın halka birlikte yönetme sözü kimseye inandırıcı gelmemiştir. Çok açık ki yapılan ve yapılacak olan tek adama bağlı yüzlerce tek adam.
10.Tasarruf ve şeffaflık yeni dönemde belediyelerimizde çok daha önemli bir yönetim ilkesi haline gelecektir.
Kendi partililerinin bile en çok şikayet ettiği konu yolsuzluk ve rantiyecilik iken tasarruftan ve şeffaflıktan bahsetmek hamasetten öteye geçemez. Ankara girişlerine milyonlarca dolar verilip yapılan dört ucube kapıya bakmak bile tek başına yeterli olacaktır.
11. Değer üreten şehirler.
AKP ülkeyi tüketime dayalı bir ekonomi stratejisiyle yönetti. Aynı anlayış yerel yönetimlere de sıçradı. AKP belediyelerinde bugüne kadar kalıcı olarak sürdürülebilir üretim tesisi yapılmadı. Ekonomik alanda üretim olmadığı gibi bilim, sanat, alanlarında da son derece kısır bir çeyrek asır geçirildi. Belediyelerin köklü sanat kurumları kapatılırken kaynaklar yandaş futbol kulüplerine aktarıldı.
Yaşar Aydın / BİRGÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder