Bir süredir İstanbul Esenyurt'ta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adının da karıştığı bir kriz yaşandığını öğrendim.
Araştırdım.
Ulaştığım bilgileri kamuoyuna aktarmak görevim.
Esenyurt Belediye Meclisi'nin Eylül ayı ilk toplantısında, Emlak İstimlak Müdürlüğü'nün bir teklifi gündeme geldi ve teklif ile ilgili oylama yapıldı. Oylama yapılan konu, bir vâkıfa, üniversite yapması için tahsis edilen arazinin tahsisinin iptaliydi.
Esenyurt Belediye Başkanı CHP'li Kemal Deniz Bozkurt, deyim yerinde ise oylama öncesi adeta isyan etti ve çağrıda bulundu, "Oyunuzu ya geçmişte 1.2 milyar TL iş yapmış bir firma ile o belediyenin başkanına vereceksiniz, ya da 160 bin çocuğun geleceğine vereceksiniz, karar sizin!" dedi.
Neden böyle söylemişti?
Anlatacağım…
Yapılan oylamada, MHP çekimser kalınca, AKP'nin oyları yetmedi. İlerleyen günlerde tahsisin iptali ile ilgili konu tekrar meclise gelecek. Konunun tüm muhatapları ile görüştüm. Önce olayı anlatmaya ardından da muhatapların cevaplarına gelelim.
AKP döneminde Esenyurt Belediyesi, Nakipoğlu ve Gürlek Ailelerinin kurduğu, Yeşilköy 2001 Eğitim Sağlık ve Kültür Vakfı'nın, Belediye'ye üniversite yapmak istediğini bildirmesi sonucunda tüm siyasi parti temsilcileri ile bir araya gelerek ortak bir karar aldı. İlçede bulunan 25 dönüm araziyi 25 yıllığına bedelsiz olarak vakfa tahsis etti. Tahsis şartlarından biri üniversitenin ismi "Esenyurt" olacak diğer şart ise Esenyurt sınırlarından çıkmayacaktı.
Süreç şöyle başlıyor…
Üniversite kurma çalışması için Belediye Başkanı Kadıoğlu, yardımcısı Emin Batmazoğlu'nu görevlendiriyor. Bütün işleri ile Emin Batmazoğlu ilgileniyor ve 3-4 ay gibi bir sürede tüm izinler alınıp bina kiralanıyor. 18 Haziran 2013 yılı Resmi Gazete'de, Esenyurt Üniversitesi'nin kuruluşu ilan ediliyor. Üniversite, Yalova Üniversitesi hamiliğinde 2013-2014 tarihlerinde Esenyurt Üniversitesi adı ile eğitim öğretim hayatına başlıyor.
Vakıf, üniversite binasının kirasını ödeyemediği için mülk sahipleri tarafından icraya verildi. Nakipoğlu ve Gürlek Aileleri, Belediye Başkanı ile görüşüp durumu bildirdi. Bu durum üzerine o dönem Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Necmi Kadıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın da onayını alarak vakıf yönetimine girdi. Vakıfa giren sadece Belediye Başkanı değildi tabi.
Aynı dönemde Esenyurt Belediye Başkan yardımcısı olan Emin Batmazoğlu, Fatma Altındal Bayat, Sebahattin Fidan, Esenyurt Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü Müge Doğan, Necmi Kadıoğlu'nun oğlu Ahmet İsmail Kadıoğlu da bulunuyor. Vakfa sonradan Özyurt A.Ş.'nin sahibi Orhan Özyurt da katılıyor.
Kiralanan binada sorun çıkıyor ve başka bir binaya geçiliyor. Üniversitenin yeni kiraladığı bina Özyurt Maden A.Ş.'ye ait. Yani, vakıf yönetiminde bulunan Orhan Özyurt'a ait. Üniversite eğitim hayatına halen burada devam ediyor.
Ücretsiz tahsis edilen araziye ise 8 yıl boyunca herhangi bir çivi çakılmıyor. İşler Necmi Kadıoğlu'nun 2017 yılında Belediye Başkanlığı görevini bırakması ile karışıyor. Kadıoğlu'nun istifa etmesi ile Başkanlık görevine Ali Murat Alatepe geliyor.
Bu dönemden sonra vakıfta işler yolunda gitmemeye başlıyor. 2018 yılı Sayıştay'ın Esenyurt Belediyesini denetlemesi sonucundan bahse konu tahsis edilen arazinin "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı" oluru alınmadan tahsis edildiği için tahsisin iptal edilmesi isteniyor.
Diğer yandan YÖK de, kampusun kurulmasını istiyor, reklam giderlerinin fazlalığını ve yüksek kiralara dikkat çekiyor. Vakıf seçimlerden birkaç ay önce Esenyurt Belediyesi'ne kampus inşaatının yapılması için "imar durum belgesinin" verilmesini istiyor.
Bu yazıya uygunluk verilmiyor.
Vakıf yönetiminde de alınan karar ile mütevelli heyeti Başkanı Orhan Özyurt oluşan maddi yükü tüm yöneticilerin beraber üstlenmelerini istiyor. Bu duruma Emin Batmazoğlu ve Fatma Altındal Bayat şerh koyuyor. Vakıf yönetimine girerken kendilerine verilen sözün bu olmadığı bilgi birikimlerini sermaye olarak kullanılması şartını baştan söylediklerini belirtiyor.
Tam bu süreçlerden sonra vakfa ait İstanbul Esenyurt Üniversitesi mütevelli heyetinde bulunan Emin Batmazoğlu ve vakıf mütevelli heyeti üyesi Fatma Altındal Bayat'tan flaş bir talep geliyor. İki isim, 31 Mart yerel seçiminden önce, Esenyurt Belediye Başkanlığı'na bir talepname göndererek arazinin kendilerinden alınmasını istiyor.
Bu talep işleme alınmıyor ve bekletiliyor. Seçimleri AKP'nin kaybetmesi ve CHP'nin kazanması sonucunda Esenyurt Üniversitesi ve belediye arasında yazışmalar devam ediyor. Belediye kaynaklarından öğrendiğim kadarı ile bu arazinin ısrarla istenilme sebebi işe şu; Esenyurt nüfusu 500 binin üzerinde. Genç nüfus oldukça fazla. Mevcut okullar yeterli değil. Kapasite şu anda çok dolu. Sınıflar 50-60 kişi mevcutlu. Başkan bu araziye Dünya'da ilk olacak olan "Liseler Kampüs Bölgesi" yapmak istiyor. Tüm liseleri burada toplamak istiyor. Bu bölgeye yakın metro duraklarının da yapılacak kampüs alanlarından veya yakınından geçmesi için çalışmalar, görüşmeler yapmış. Amacı şehir içindeki liseleri boşaltıp bu bölgeye taşımak, boşalan lise okul binalarına da kalabalık ilk ve ortaokul çocuklarını yerleştirmek. Bu sayede de sınıf mevcutlarını ortalama 30 kişiye düşürmek.
Burada bahsedilen genç sayısı tam 160 bin!
Sonuç olarak tahsis iptali belediye meclisinde MHP'nin çekimser, AKP'nin ret oyu ile gerçekleştirilememiş.
Dikkat çeken bir nokta daha var.
Özyurt Maden AŞ ile Esenyurt Belediyesi arasında uzun süreli bir iş bağı var. Özyurt Maden A.Ş., 2010 yılından Necmi Kadıoğlu'nun istifa ettiği tarih olan 2017 tarihine kadar Esenyurt Belediyesinden toplam değeri 335 milyon TL olan 8 ihale almış.
İBB dahil tüm İstanbul İlçe Belediyelerinden aldığı ihale toplamı ise 347 milyon TL. Tüm İstanbul toplamı 683 milyon TL...
Ben konunun muhatapları ile görüşme yaptım.
Önce Özyurt Maden A.Ş.'nin sahibi Orhan Özyurt ile görüştüm.
Necmi Kadıoğlu ile birlikte vâkıfa katıldığını, 2015 yılında Mütevelli Heyeti Başkanı olduğunu anlattı. Kendilerinden önceki vakıf yönetiminin, taahhütlerini yerine getiremediği için vakıftan ayrıldıklarını söyledi. "Biz geldik yönetime, kurduk" ifadelerini kullandı.
Aldığı ihaleleri tek tek sayınca, "Eksikler var. Adana Antalya gibi yerlerden de işler aldım ben. Birçok proje yaptım" yanıtını verdi.
Üniversiteden ekonomik bir kazancı olup olmadığı sorusuna ise net bir cevap verdi:
"Nasıl olur? YÖK bizi sıkı şekilde denetliyor. Harcadığımız her kuruşa kadar denetleniyoruz. Varsa bir hata devlet üniversiteyi vakıftan alır hamisi Yalova Üniversitesine verir. Bir üniversite kurmak için 150 milyon TL parayı bloke etmeniz lazım. Bunun üçte birini de nakit geri kalanını gayrimenkul olarak göstermeniz lazım. Üniversiteden vakıfa hiçbir kaynak aktaramazsınız."
Orhan Özyurt, "Belediyenin üniversite yapılması için ücretsiz tahsis ettiği araziye haciz koydurdunuz mu?" sorusuna ise "Benim belediyeden 60 milyon TL alacağım var. Bunun için haciz kararı aldırdım doğru" karşılığını verdi.
Özyurt, üniversitenin içerisinde bulunduğu binanın kendisine ait olmadığını söylüyor. Özyurt, "Bunlar siyasi çekişme. Tahsisi iptal ederler ise mahkeme süreci var" diyerek de uyarıyor.
Tüm bu ifadelere karşılık Esenyurt Eski Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ile de konuştum.
Neden vakfa girdiğini sordum. "Vakıf yetkilileri, bazı durumlardan bahsettiler beni de hamilik için yönetime davet ettiler işlerin daha kolay yürümesi için. Cumhurbaşkanımızın da onayını alarak yönetime yardımcılarım ve Orhan Özyurt ile birlikte katıldık" diyerek yanıt verdi.
"Burada bu konuyu siyasete alet ediyorlar" diyen Kadıoğlu, "Ayrılmak istiyorum artık yönetimden. Cumhurbaşkanımızın yakınlarından çıkmamam yönünde bir görüş var" gibi dikkat çeken ifadeler de kullandı.
Ve Belediye Başkan Yardımcısı Emin Batmazoğlu ile de görüştüm tabi.
Kurulması için çabaladığı üniversiteye arazinin tahsis edilmesinin iptali için başvurmasının nedenini sordum.
"İyi işler yaptık. Hatalarımız da oldu. Bilerek bir yanlış yapmadık" diyerek söze başlayan Batmazoğlu, projenin her aşamasında bulunduğunu belirterek şunları söyledi: "Vakıf ve Üniversite Mütevelli Heyetine de Cumhurbaşkanının talimatı ile girdik. Orhan Özyurt vakıf yönetimine girebilmek için çok çabaladı. Üniversiteyi Orhan beyin sahibi olduğu binaya taşıdık. Üniversite, Orhan beye yüklü bir şekilde kira ödemektedir. Bu kiraların yüksek oluşu YÖK raporlarında da mevcuttur. Başta ben maddi bir kaynak sunamayacağımı ancak bilgi ve fiziki desteği sonuna kadar vereceğimi söyledim. Kuruluş amacının dışına çıkıldı. Yanlış olan bazı durumlardan dolayı tahsisin iptal edilmesi için Belediye'ye dilekçe verdim."
Tarafların anlattıkları bu şekilde.
Tabi takdir kamuoyunundur fakat…
Benim dikkatimi bir şey çekti. "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek hesap soran koskoca Cumhurbaşkanı, Esenyurt'taki bir okul için neden bu kadar uğraşıyor?
Anlamak mümkün değil…
Murat Ağırel / YENİÇAĞ
Araştırdım.
Ulaştığım bilgileri kamuoyuna aktarmak görevim.
Esenyurt Belediye Meclisi'nin Eylül ayı ilk toplantısında, Emlak İstimlak Müdürlüğü'nün bir teklifi gündeme geldi ve teklif ile ilgili oylama yapıldı. Oylama yapılan konu, bir vâkıfa, üniversite yapması için tahsis edilen arazinin tahsisinin iptaliydi.
Esenyurt Belediye Başkanı CHP'li Kemal Deniz Bozkurt, deyim yerinde ise oylama öncesi adeta isyan etti ve çağrıda bulundu, "Oyunuzu ya geçmişte 1.2 milyar TL iş yapmış bir firma ile o belediyenin başkanına vereceksiniz, ya da 160 bin çocuğun geleceğine vereceksiniz, karar sizin!" dedi.
Neden böyle söylemişti?
Anlatacağım…
Yapılan oylamada, MHP çekimser kalınca, AKP'nin oyları yetmedi. İlerleyen günlerde tahsisin iptali ile ilgili konu tekrar meclise gelecek. Konunun tüm muhatapları ile görüştüm. Önce olayı anlatmaya ardından da muhatapların cevaplarına gelelim.
AKP döneminde Esenyurt Belediyesi, Nakipoğlu ve Gürlek Ailelerinin kurduğu, Yeşilköy 2001 Eğitim Sağlık ve Kültür Vakfı'nın, Belediye'ye üniversite yapmak istediğini bildirmesi sonucunda tüm siyasi parti temsilcileri ile bir araya gelerek ortak bir karar aldı. İlçede bulunan 25 dönüm araziyi 25 yıllığına bedelsiz olarak vakfa tahsis etti. Tahsis şartlarından biri üniversitenin ismi "Esenyurt" olacak diğer şart ise Esenyurt sınırlarından çıkmayacaktı.
Süreç şöyle başlıyor…
Üniversite kurma çalışması için Belediye Başkanı Kadıoğlu, yardımcısı Emin Batmazoğlu'nu görevlendiriyor. Bütün işleri ile Emin Batmazoğlu ilgileniyor ve 3-4 ay gibi bir sürede tüm izinler alınıp bina kiralanıyor. 18 Haziran 2013 yılı Resmi Gazete'de, Esenyurt Üniversitesi'nin kuruluşu ilan ediliyor. Üniversite, Yalova Üniversitesi hamiliğinde 2013-2014 tarihlerinde Esenyurt Üniversitesi adı ile eğitim öğretim hayatına başlıyor.
Vakıf, üniversite binasının kirasını ödeyemediği için mülk sahipleri tarafından icraya verildi. Nakipoğlu ve Gürlek Aileleri, Belediye Başkanı ile görüşüp durumu bildirdi. Bu durum üzerine o dönem Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Necmi Kadıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın da onayını alarak vakıf yönetimine girdi. Vakıfa giren sadece Belediye Başkanı değildi tabi.
Aynı dönemde Esenyurt Belediye Başkan yardımcısı olan Emin Batmazoğlu, Fatma Altındal Bayat, Sebahattin Fidan, Esenyurt Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü Müge Doğan, Necmi Kadıoğlu'nun oğlu Ahmet İsmail Kadıoğlu da bulunuyor. Vakfa sonradan Özyurt A.Ş.'nin sahibi Orhan Özyurt da katılıyor.
Kiralanan binada sorun çıkıyor ve başka bir binaya geçiliyor. Üniversitenin yeni kiraladığı bina Özyurt Maden A.Ş.'ye ait. Yani, vakıf yönetiminde bulunan Orhan Özyurt'a ait. Üniversite eğitim hayatına halen burada devam ediyor.
Ücretsiz tahsis edilen araziye ise 8 yıl boyunca herhangi bir çivi çakılmıyor. İşler Necmi Kadıoğlu'nun 2017 yılında Belediye Başkanlığı görevini bırakması ile karışıyor. Kadıoğlu'nun istifa etmesi ile Başkanlık görevine Ali Murat Alatepe geliyor.
Bu dönemden sonra vakıfta işler yolunda gitmemeye başlıyor. 2018 yılı Sayıştay'ın Esenyurt Belediyesini denetlemesi sonucundan bahse konu tahsis edilen arazinin "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı" oluru alınmadan tahsis edildiği için tahsisin iptal edilmesi isteniyor.
Diğer yandan YÖK de, kampusun kurulmasını istiyor, reklam giderlerinin fazlalığını ve yüksek kiralara dikkat çekiyor. Vakıf seçimlerden birkaç ay önce Esenyurt Belediyesi'ne kampus inşaatının yapılması için "imar durum belgesinin" verilmesini istiyor.
Bu yazıya uygunluk verilmiyor.
Vakıf yönetiminde de alınan karar ile mütevelli heyeti Başkanı Orhan Özyurt oluşan maddi yükü tüm yöneticilerin beraber üstlenmelerini istiyor. Bu duruma Emin Batmazoğlu ve Fatma Altındal Bayat şerh koyuyor. Vakıf yönetimine girerken kendilerine verilen sözün bu olmadığı bilgi birikimlerini sermaye olarak kullanılması şartını baştan söylediklerini belirtiyor.
Tam bu süreçlerden sonra vakfa ait İstanbul Esenyurt Üniversitesi mütevelli heyetinde bulunan Emin Batmazoğlu ve vakıf mütevelli heyeti üyesi Fatma Altındal Bayat'tan flaş bir talep geliyor. İki isim, 31 Mart yerel seçiminden önce, Esenyurt Belediye Başkanlığı'na bir talepname göndererek arazinin kendilerinden alınmasını istiyor.
Bu talep işleme alınmıyor ve bekletiliyor. Seçimleri AKP'nin kaybetmesi ve CHP'nin kazanması sonucunda Esenyurt Üniversitesi ve belediye arasında yazışmalar devam ediyor. Belediye kaynaklarından öğrendiğim kadarı ile bu arazinin ısrarla istenilme sebebi işe şu; Esenyurt nüfusu 500 binin üzerinde. Genç nüfus oldukça fazla. Mevcut okullar yeterli değil. Kapasite şu anda çok dolu. Sınıflar 50-60 kişi mevcutlu. Başkan bu araziye Dünya'da ilk olacak olan "Liseler Kampüs Bölgesi" yapmak istiyor. Tüm liseleri burada toplamak istiyor. Bu bölgeye yakın metro duraklarının da yapılacak kampüs alanlarından veya yakınından geçmesi için çalışmalar, görüşmeler yapmış. Amacı şehir içindeki liseleri boşaltıp bu bölgeye taşımak, boşalan lise okul binalarına da kalabalık ilk ve ortaokul çocuklarını yerleştirmek. Bu sayede de sınıf mevcutlarını ortalama 30 kişiye düşürmek.
Burada bahsedilen genç sayısı tam 160 bin!
Sonuç olarak tahsis iptali belediye meclisinde MHP'nin çekimser, AKP'nin ret oyu ile gerçekleştirilememiş.
Dikkat çeken bir nokta daha var.
Özyurt Maden AŞ ile Esenyurt Belediyesi arasında uzun süreli bir iş bağı var. Özyurt Maden A.Ş., 2010 yılından Necmi Kadıoğlu'nun istifa ettiği tarih olan 2017 tarihine kadar Esenyurt Belediyesinden toplam değeri 335 milyon TL olan 8 ihale almış.
İBB dahil tüm İstanbul İlçe Belediyelerinden aldığı ihale toplamı ise 347 milyon TL. Tüm İstanbul toplamı 683 milyon TL...
Ben konunun muhatapları ile görüşme yaptım.
Önce Özyurt Maden A.Ş.'nin sahibi Orhan Özyurt ile görüştüm.
Necmi Kadıoğlu ile birlikte vâkıfa katıldığını, 2015 yılında Mütevelli Heyeti Başkanı olduğunu anlattı. Kendilerinden önceki vakıf yönetiminin, taahhütlerini yerine getiremediği için vakıftan ayrıldıklarını söyledi. "Biz geldik yönetime, kurduk" ifadelerini kullandı.
Aldığı ihaleleri tek tek sayınca, "Eksikler var. Adana Antalya gibi yerlerden de işler aldım ben. Birçok proje yaptım" yanıtını verdi.
Üniversiteden ekonomik bir kazancı olup olmadığı sorusuna ise net bir cevap verdi:
"Nasıl olur? YÖK bizi sıkı şekilde denetliyor. Harcadığımız her kuruşa kadar denetleniyoruz. Varsa bir hata devlet üniversiteyi vakıftan alır hamisi Yalova Üniversitesine verir. Bir üniversite kurmak için 150 milyon TL parayı bloke etmeniz lazım. Bunun üçte birini de nakit geri kalanını gayrimenkul olarak göstermeniz lazım. Üniversiteden vakıfa hiçbir kaynak aktaramazsınız."
Orhan Özyurt, "Belediyenin üniversite yapılması için ücretsiz tahsis ettiği araziye haciz koydurdunuz mu?" sorusuna ise "Benim belediyeden 60 milyon TL alacağım var. Bunun için haciz kararı aldırdım doğru" karşılığını verdi.
Özyurt, üniversitenin içerisinde bulunduğu binanın kendisine ait olmadığını söylüyor. Özyurt, "Bunlar siyasi çekişme. Tahsisi iptal ederler ise mahkeme süreci var" diyerek de uyarıyor.
Tüm bu ifadelere karşılık Esenyurt Eski Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ile de konuştum.
Neden vakfa girdiğini sordum. "Vakıf yetkilileri, bazı durumlardan bahsettiler beni de hamilik için yönetime davet ettiler işlerin daha kolay yürümesi için. Cumhurbaşkanımızın da onayını alarak yönetime yardımcılarım ve Orhan Özyurt ile birlikte katıldık" diyerek yanıt verdi.
"Burada bu konuyu siyasete alet ediyorlar" diyen Kadıoğlu, "Ayrılmak istiyorum artık yönetimden. Cumhurbaşkanımızın yakınlarından çıkmamam yönünde bir görüş var" gibi dikkat çeken ifadeler de kullandı.
Ve Belediye Başkan Yardımcısı Emin Batmazoğlu ile de görüştüm tabi.
Kurulması için çabaladığı üniversiteye arazinin tahsis edilmesinin iptali için başvurmasının nedenini sordum.
"İyi işler yaptık. Hatalarımız da oldu. Bilerek bir yanlış yapmadık" diyerek söze başlayan Batmazoğlu, projenin her aşamasında bulunduğunu belirterek şunları söyledi: "Vakıf ve Üniversite Mütevelli Heyetine de Cumhurbaşkanının talimatı ile girdik. Orhan Özyurt vakıf yönetimine girebilmek için çok çabaladı. Üniversiteyi Orhan beyin sahibi olduğu binaya taşıdık. Üniversite, Orhan beye yüklü bir şekilde kira ödemektedir. Bu kiraların yüksek oluşu YÖK raporlarında da mevcuttur. Başta ben maddi bir kaynak sunamayacağımı ancak bilgi ve fiziki desteği sonuna kadar vereceğimi söyledim. Kuruluş amacının dışına çıkıldı. Yanlış olan bazı durumlardan dolayı tahsisin iptal edilmesi için Belediye'ye dilekçe verdim."
Tarafların anlattıkları bu şekilde.
Tabi takdir kamuoyunundur fakat…
Benim dikkatimi bir şey çekti. "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek hesap soran koskoca Cumhurbaşkanı, Esenyurt'taki bir okul için neden bu kadar uğraşıyor?
Anlamak mümkün değil…
Murat Ağırel / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder