O afişleri, ceplerinden para harcayıp özene bezene reklam panolarına asan sevgili Konyalı gençler;
Size üzücü bir haberim var.
Uyarı için çok geç kaldınız.
Birkaç yüzyıl, hatta birkaç bin yıl kadar falan geç.
Çünkü atalarınız Yahudileri ve Hıristiyanları, Hinduları ve Paganları, Süryanileri ve Budistleri, Alevileri ve Yezidileri, Zerdüştleri ve Bahaileri falan zamanında hep dost edindiler.
Tarihte birbirlerini düşman belleyenlerin ve birbirinden dost edinmeyenlerin çocukları, doğmaya fırsat bulamadılar.
Siz, bugün Hıristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyelim isteyenler ve bu fikre de kutsal kitaplardan referanslar verenler;
Birbirini öldürmekten eninde sonunda vazgeçenlerin...
Din üzerine din değiştirenlerin...
Anlaşmalar imzalayıp birlikte bayramlar kutlayanların...
Hep beraber yolculuklara çıkanların...
Ortaklıklar kuranların...
Birbirine kız alıp oğlan verenlerin...
Korkunç savaşların ardından sulhu güvenli bilenlerin...
Ve bu sayede hayatta kalarak soyunu daha az kayıpla sürdürenlerin torunlarısınız.
Atalarınızın zaman zaman başka dinden, başka ırktan insanları dost edinmesi sayesinde, bugün şans eseri yaşamaktasınız.
Bu arada...
Sanmayın ki zamanında birbiriyle savaşanlar birbiriyle hiç sevişmediler.
Hepinizin damarlarında farklı tanrılara inanmış, farklı tanrıları sevmiş ve farklı tanrılardan korkmuş sayısız dede ve ninenin kanı var.
Düşman bellemeye heveslendiğiniz her kimse, üzgünüm, ama onunla da damarlarınızda, isteseniz de istemeseniz de aynı kan akar.
Daha da fenası aklınız, tarih boyunca düşman bellediklerinizle, aynı “iyi” ve “kötü” şeylere yatar.
Sorsanız onların bazıları da, sizden dost olmaz sanırlar.
Onlar da kendi kitaplarında yazan nice şeyi tehlikeli bir akılla yorumlarlar.
Çoktan rafa kalkması, tarih, felsefe, sosyoloji vesaire kitaplarının arasındaki yerini alması gereken kutsal kitaplardan özensizce söküp alınan cümlelerle kadim kılmaya çalışılan bu düşmanlıklar;
Önce sizi ve onları...
Sonra çocuklarınızı...
Ve sonra da çocuklarınızın çocuklarını nesiller boyu yakar da yakar.
O yüzden aklınızı başınıza toplayınız; Ve o dini kitaptan şuursuzca yırtıp aldığınız sayfayı usulca yerine geri koyunuz.
Sonra kapalı dünyanızdan dışarı çıkıp kendinize bir Hıristiyan dost bulunuz.
Bir Hinduyla iş ortaklığı yapınız.
Bir Yezidiyle uzun bir yolculuğa çıkınız.
Bir Yahudiye hızla âşık olunuz.
Sonra o kitabı tekrar okuyunuz.
Uyarı için çok geç kaldınız.
Birkaç yüzyıl, hatta birkaç bin yıl kadar falan geç.
Çünkü atalarınız Yahudileri ve Hıristiyanları, Hinduları ve Paganları, Süryanileri ve Budistleri, Alevileri ve Yezidileri, Zerdüştleri ve Bahaileri falan zamanında hep dost edindiler.
Tarihte birbirlerini düşman belleyenlerin ve birbirinden dost edinmeyenlerin çocukları, doğmaya fırsat bulamadılar.
Siz, bugün Hıristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyelim isteyenler ve bu fikre de kutsal kitaplardan referanslar verenler;
Birbirini öldürmekten eninde sonunda vazgeçenlerin...
Din üzerine din değiştirenlerin...
Anlaşmalar imzalayıp birlikte bayramlar kutlayanların...
Hep beraber yolculuklara çıkanların...
Ortaklıklar kuranların...
Birbirine kız alıp oğlan verenlerin...
Korkunç savaşların ardından sulhu güvenli bilenlerin...
Ve bu sayede hayatta kalarak soyunu daha az kayıpla sürdürenlerin torunlarısınız.
Atalarınızın zaman zaman başka dinden, başka ırktan insanları dost edinmesi sayesinde, bugün şans eseri yaşamaktasınız.
Bu arada...
Sanmayın ki zamanında birbiriyle savaşanlar birbiriyle hiç sevişmediler.
Hepinizin damarlarında farklı tanrılara inanmış, farklı tanrıları sevmiş ve farklı tanrılardan korkmuş sayısız dede ve ninenin kanı var.
Düşman bellemeye heveslendiğiniz her kimse, üzgünüm, ama onunla da damarlarınızda, isteseniz de istemeseniz de aynı kan akar.
Daha da fenası aklınız, tarih boyunca düşman bellediklerinizle, aynı “iyi” ve “kötü” şeylere yatar.
Sorsanız onların bazıları da, sizden dost olmaz sanırlar.
Onlar da kendi kitaplarında yazan nice şeyi tehlikeli bir akılla yorumlarlar.
Çoktan rafa kalkması, tarih, felsefe, sosyoloji vesaire kitaplarının arasındaki yerini alması gereken kutsal kitaplardan özensizce söküp alınan cümlelerle kadim kılmaya çalışılan bu düşmanlıklar;
Önce sizi ve onları...
Sonra çocuklarınızı...
Ve sonra da çocuklarınızın çocuklarını nesiller boyu yakar da yakar.
O yüzden aklınızı başınıza toplayınız; Ve o dini kitaptan şuursuzca yırtıp aldığınız sayfayı usulca yerine geri koyunuz.
Sonra kapalı dünyanızdan dışarı çıkıp kendinize bir Hıristiyan dost bulunuz.
Bir Hinduyla iş ortaklığı yapınız.
Bir Yezidiyle uzun bir yolculuğa çıkınız.
Bir Yahudiye hızla âşık olunuz.
Sonra o kitabı tekrar okuyunuz.
Bazı kitaplara ilk okuyuşta inanırsınız; aynı kitabı ancak tekrar tekrar okuduktan sonra anlarsınız.
İnandığınız kitapta;
“Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin.
Onlar birbirlerinin dostudurlar.
Sizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır.
Allah zalimler topluluğunu doğru yola eriştirmez” yazıyor olabilir.
“Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin.
Onlar birbirlerinin dostudurlar.
Sizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır.
Allah zalimler topluluğunu doğru yola eriştirmez” yazıyor olabilir.
Düşünün, tekrar okuyup, bu kez anlayacağınız kitapta kim bilir neler yazıyor olabilir?
Mine Söğüt / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder