Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize’de “Baylar, bayanlar, içmeyin bu sigarayı. Cumhurbaşkanı olarak sevdiklerime diyorum ki, bu haramdır. Diyanet İşleri Başkanımız da söyledi. ‘Haramdır’ dedi. Niye? Kasaya, emanet-i ilahi olan bu vücuda zararı var mı? Var. Doktorlar da burada. Öyleyse haram” demiş.
R.T.Erdoğan’ın bu sözleri “sevdikleri için” kuşkusuz bir talimattır. Sevmedikleri için malumattır.
Bu değerli bilgiye teşekkür etmemek olmaz. Ben de veremden ölen Jules Laforgue’ın (1860-1887) Orhan Veli Kanık tarafından dilimize çevirilen CIGARA adlı şiiriyle teşekkür etmek istiyorum:
“Evet, bu dünya tatsız, ya öteki? Palavra. /
Boyun eğmişim kadere, yaşıyarak, bedbin./
Ölüm gelinceyedek, vakit öldürmek için, /
İçerim, Tanrıların huzurunda, cığara./
Siz didinin, yarınki zavallı iskeletler; /
Ben, gökyüzüne doğru kıvrılan mavi ırmak, /
Uyurum bir hudutsuz dalgaya kapılarak. /
Etrafta baygın kokulu buhurdanlar tüter.//
Cennetteyim, çiçek açmış rüyalar aydınlık, /
Tuhaf, garip valsler içinde karma karışık; /
Sivrisinek korolariyle bir fil akını./
Uyanırım nihayet dilimde mısralarım; /
Sevinç içinde tatlı tatlı seyre dalarım /
Nar gibi kızarmış sevgili başparmağımı.”
Lisede arkadaşlar helada sigara içerlerdi. Başmuavin “Fosbıyık” oraya ders aralarında baskın yapardı. Bazen ders sırasında sınıfta sigara araması yapılırdı. Ben o sırada sigara içmezdim. 1955 yılında, Mersin’de, lise son sınıfta iki dersten takıntılı gezerken, Fabrikalar Caddesi ile Hastane Caddesi’nin köşesinde bulunan Davut’un bakkal dükkânından Bafra paketi alarak sigaraya başladım. İçtiğim sigaralar arasında en iyisi sarı karton paketli Yeni Harman idi. İngilizlerin “Number 1” sigarasına benzerdi. Aynı yıl pipo içmeye de başladım. TRT Televizyonu’nda çalışırken günde üç paket içiyordum. Fransa’da Gitanes, Bastos içtim. Belçika’nın Celtic sigarası da iyidir. Yunanistan’a gittiğim zamanlar Karellia içerdim.
2000 yılı başında oğlumuz Tanbey (Prof.Dr. MD. PhD) “Baba artık sigara içme” deyince “Olur içmem!” demiştim. O günden bu yana sigara içmiyorum. Oflayıp poflamadan sigarayı bırakmama şaşıran Ülker, “Sigarayı kolayca bıraktığına göre beni de bırakırsın” demişti. Birkaç yıl sonra, ölçülü sayılacak sayıda tekrar pipo ve puro (sigar) tüttürmeye başladım. Sağlık açısından hiçbir şikâyetim yok.
Üstadım büyük Yunan şair Yannis Ritsos, iyi sigara içerdi, sigara için “Sol elimin altıncı parmağı” derdi. Albaylar cuntası zamanında sigara içerek prostat ameliyatı olmuştu. Ameliyat olmak için lokal anestezi yaptıklarını söylemişti bana.*
Bu vesile ile eski bir yazımdan bir alıntı yapacağım: “Bu yazıyı, sigara içenlerin hedef olduğu genel faşist baskıları protesto etmek için yazdım. Tütün içmeyen insanlarla bir arada olmaktan ben de hoşlanmıyorum. Artık kamuya açık yerlerde çok az bulunduğum için bu konuda hiçbir sıkıntım yok! Ancak kahve, lokanta, bar, meyhane gibi yerlerde, sigara içenler için konforlu özel bölümler hazırlanmasına ya da tütün kullananlar için özel mekânlar açılmasına izin verilsin! Tütün kullananlar nasıl olsa geberip gidecekler. Sigara içmeyenlere uzun ömür dilerim. Bu arada hükümetin tütün üretimine izin verilip içilmesinin yasaklamasına da aklım ermiyor.” (Hürriyet, 9 Ocak 2010)
AKP Genel Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı’nın ağzına bakarak sigara için “Haramdır!” demiş. Hz. Muhammed hayattayken “sigara” diye bir şey yoktu. Kuran’da ve hadislerde sigaranın “s”si yok. Haram kavramından hareketle ve tümdengelim yöntemiyle kimse sigarayı “Haram” ilan edemez. Din kimsenin yalancı şahidi değildir. Ancak bilimciler ve doktorlar sigaranın sağlığa zararlı olduğunu söyleyebilir. Gerisi cüvere tüttürenlerin bileceği iş…
Din adamlarının, dincilerin, İslamcıların ağzından çıkan haram sözcüğü benim için mürailikten başka hiçbir şey ifade etmiyor. Dünyanın gelmiş geçmiş bütün dinlerinin din adamları dinlerine ihanet etmişlerdir. İslamın din adamlarının ihaneti ise katmerli olup kendilerine bağlı eşeğimi bile emanet etmem.
Özdemir İnce / CUMHURİYET
*Özdemir İnce, Agios Ritsos, Ve Yayınevi, s.95
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder