18 Mart 2020 Çarşamba

Çanakkale Zaferi neyin habercisiydi? - BARIŞ DOSTER

Çanakkale Zaferi’nin 105. yılını kutluyoruz. Tarihin gördüğü en büyük devrimci ve devlet adamı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı gün bugün. Mehmetçiğin “Çanakkale geçilmez” sözünü kanıyla tarihe kazıdığı gün. O nedenle, kimilerinin Atatürk’ün adını anmadan Çanakkale belgeselleri yapmasının, Çanakkale kitapları yazmasının, Çanakkale Zaferi’ni anmasının, hatta Atatürk’ün Harbiye’ye girişinin kutlandığı törende, ayağa kalkmayarak saygısızlık yapmasının önemi yok. Çünkü tarih, onlar görmese de görüyor, anmasa da anıyor, yazmasa da yazıyor. Atatürk’ün, “Balkan Harbi’nde alnımıza sürülen lekeyi, Çanakkale’de temizledik” dediği Çanakkale Muharebelerinin, Türk tarihi dışında, emperyalizmin, mazlum milletlerin, Rusların, Avustralya ve Yeni Zelandalıların tarihinde de yeri büyük. Tartışalım...

- Çanakkale Muharebeleri, İstiklal Harbi öncesi, önemli bir çıkış, silkiniş ve zaferdir. Vatan savunması anlamında destansıdır. Milli bilinci ve uyanışı pekiştirmiştir. Balkan, Sarıkamış, Kanal harekâtlarındaki yenilgilerden sonra, Çanakkale’de millete ve orduya yeniden özgüven gelmiştir.
- Çanakkale, emperyalizmin yenilebileceğini kanıtlamıştır. Bu yönüyle de günceldir. “Üzerinde güneş batmayan imparatorluk” olarak nitelenen dönemin en büyük sömürge imparatorluğu İngiltere güç ve itibar kaybetmiştir. Denizlerdeki üstünlüğü darbe almış, yenilmez armadası yenilmiş, komutan ve siyasetçilerinin itibarı sarsılmıştır. Harekâtın sorumluları, kurulan özel komisyonda sorgulanmıştır. İngiltere’nin mali durumu bozulmuş, dış borcu olan bir ülke olmuştur. Savaşın uzaması, mali dengeleri de sarsmıştır. İngiliz emperyalizminin sömürdüğü topraklarda, mazlum milletlerde, ezilen dünyada milli bilincin, ulusal kimliğin uyanışı hızlanmıştır. Bağımsızlık talepleri yükselmiştir. İngiliz Savaş Bakanı Churchill siyaseten büyük darbe yemiştir. Hükümetten ayrılmış, bir piyade taburuna yarbay olarak atanmıştır. Fransız komutan ve siyasetçiler de büyük ölçüde sarsılmıştır.  
Mazlum milletlerin uyanışı
- Çanakkale Zaferi, Rusya’daki iç savaşta Lenin önderliğindeki Bolşeviklerin elini güçlendirmiştir. Avrupa’dan gelecek yardıma bel bağlayan, ekonomik ve toplumsal bunalımı aşamayan Rusya’da, Çar devrilmiştir. Rusya’ya yardım yollayamamak, İngilizlerin planlarını bozmuştur. Çanakkale direnişi, savaşı en az 2 yıl uzatmıştır.
“Bitti, tükendi, çöktü” denilen Türkler, tarih sahnesine bir kez daha çıkmıştır. Osmanlı ordusunda çarpışanlar arasında, Rum, Yahudi gibi Osmanlı tebaasından azınlık mensubu askerler de vardır ki, o kahramanlar vasiyetlerine “Beni Mehmetçikten ayrı gömmeyin, yan yana gömün bizi” diye yazmışlardır. Osmanlı coğrafyasının farklı yerlerinden gelen ve birlikte savaşan insanlarda, ortak vatan savunması ve milletleşme bilinci güçlenmiştir. Şehit düşen kahramanlar arasında 13 - 14 yaşında çocukların olması, halkın nasıl bir fedakârlık ve gayret içinde olduğunun da kanıtıdır.
- Çanakkale’de, 24 ve 25 Nisan muharebeleri çok çetin geçmiştir. Anzakların torunları o nedenle, 25 Nisan sabahı Şafak Ayini yapar, o günü Anzak Günü olarak kutlarlar. Mustafa Kemal, Çanakkale’yi anlatırken, “Kazandığımız an, o andır” der. 57. Alayın kahramanlığını tarihe kaydeder. Çanakkale’de Mehmetçiğe “Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum” demesi ise tarihte az görülen bir irade ve kahramanlığın kanıtıdır.   
Centilmenler savaşı
 - Harbi Umumi sonrası, Mehmetçiğe Osmanlı yönetimi sahip çıkamamıştır. Sokaklarda dilenen askerler vardır. Savaş gazilerinin, işgal İstanbul’unda azınlıklar tarafından dövülmesi, aşağılanması engellenememiştir.
 - İngiliz başbakanı Lloyd George’un “Harbi Umumi’nin yegâne sebebi Türkleri Boğazlardan atmaktır” derken, savaşın temel nedenini de açıklar. Mustafa Kemal’in tüm itiraz ve eleştirilerine karşın, Çanakkale’de ordunun komutasının Alman generali Otto Liman von Sanders’e verilmesi, Osmanlı ile Almanya’nın nasıl bir ittifak ve kader birliği yaptığının da kanıtıdır.
“Türkün Onur Savaşı” olarak tarihe geçen Çanakkale, pek çok kaynakta “Centilmenler Savaşı” olarak da anılır. Mehmetçik çok yiğit, mert savaşmıştır. Ateşkes sırasında taraflar su, sigara, konserve vermiştir birbirlerine. Anzakların “Cony Türk” dediği Mehmetçik ile Anzaklar arasında karşılıklı saygı oluşmuştur. Kendi sargı beziyle düşmanının yarasını saran çok Mehmetçik vardır. Seyit Onbaşılar, Ezineli Yahya Çavuşlar sadece kahramanlığın değil, insanlığın da en seçkin örneklerini vermişlerdir. İngilizlerin çekilirken Hintlilere, Anzaklara “yakın, imha edin” dedikleri erzakları, Hintli ve Anzak neferler çoğu zaman yakmamış, üzerine “Cony Türk zehirli değildir, yiyebilirsin” notu yazarak Mehmetçiğe bırakmışlardır.
-  Çanakkale’de deniz, hava ve kara unsurları ilk kez birlikte kullanılmıştır. Dönemin en ileri teknolojisiyle yüklenmiştir düşman. Müttefikler ayrıca boğucu gaz içeren patlayıcı maddeler, yeşil gaz çıkaran şarapneller de kullanmışlardır. 
- Kimi muharebelerde karşılıklı siper mesafesi, 7 - 8 metreye kadar inmiştir. Metrekareye 6 bin mermi düşmüştür. Osmanlı, Çanakkale’de iyi yetişmiş kadrolarını da şehit vermiştir. Kısa süre sonra başlayan Kurtuluş Savaşı’nda, ardından kurulan Cumhuriyette, Çanakkale’de şehit düşen nitelikli kadroların boşluğu çok hissedilmiştir.
 Sözün özü; İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, şiiriyle ölümsüzleştirdiği; devrimci ozanımız Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın, “Çanakkale, Milli Mücadele’nin önsözüdür” dediği Çanakkale, Atatürk ve Mehmetçik tarafından yazılan büyük bir destandır.
Barış Doster / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder