Sedat Peker son açıklamalarında AKP'li Metin Külünk'ü işaret etmişti. Daha önce soL dergisinde çıkan bir yazı, Külünk'ün AKP'nin kirli işlerinde yeni olmadığını gösteriyor.
Ülkücü mafya Sedat Peker'in videoları, bizzat suça ortak olan, bir dönem iktidar tarafından kullanılan birinin itirafları niteliğinde olduğundan iktidar bloğunda biriken suçların ortaya saçılmasına, kirli ilişkilerin dökülmesine neden oldu. Bazı isimler açıktan zikredilirken, Peker kimine işaret etmekle yetiniyor. İşaret edilenlerden birisi de Metin Külünk. Bugün soL'da girilen haberde neden bu ismin Külünk olabileceğine dair gerekçeler sıralandı
3 yıl önce soL Dergi'de yer alan bir yazı, Külünk'ün "bu işlerde" yeni olmadığını hatırlatması açısından çarpıcı bilgiler içeriyor. Besim Tokgöz imzalı yazıyı, soL Portal okurlarına sunuyoruz
AKP'nin Almanya'daki paramiliter örgütü: Almanyalı Osmanlılar
28 Mart 2018'de Stuttgart Eyalet Mahkemesi'nde görülen ceza davasında, yaşları 19 ile 46 arasında değişen 8 sanık yargılandı. Ceza davasındaki dosyalardan biri Celal S.'nin bir zamanlar kendisinin de üye olduğu Almanyalı Osmanlılar Boks Klübü (Osmanen Germania Boxclub) adlı çeteye karşı açılan davadır.
Celal S. 2 Şubat 2017'de Türkiye'den tatilden döner. Çete içindeki iki eski arkadaşı tarafından Baden-Württemberg eyaletinin Herrenberg beldesinde tuzak olarak hazırlanmış eve davet edilir. Üç gün boyunca ağır işkenceden geçirilen Celal S., bir yolunu bulup kaçar. Hayatını zor kurtarır.
Üç gün boyunca Celal S.'nin birkaç dişi kerpetenle sökülür. Kalçasına silahla ateş edilir. Kalçasına saplanan kurşun uyuşturulmadan, işkence edilerek bıçak ve kanca yardımıyla çıkartılır. Kan kaybından ölmesine ramak kala Celal S. kaçmayı başarır. (Spiegel Online, 25 Mart 2018)
Savcılık dosyasında yer alan 80 civarındaki suç dosyasından biridir yalnızca Celal S.'nin başından geçenler.
Bir başka dosyada da 21 Kasım 2016'da Ludwigsburg'un kent merkezinde ''ibreti alem olsun'' diye 18 kişilik Almanyalı Osmanlılar çetesinin üyeleri tarafından Olgun B.'nin beyzbol sopaları ile linç edilmesi var. ''Durmak yok! Durmak yok! Bir daha ayağa kalkmamalı!'' haykırışları arasında dövülmesi akabinde, hayatını kaybetmesi var örneğin.
Olgun B.'nin "suçu", Kürt Rocker grubu olarak adlandırılan "Bahoz" grubundan olmasıydı. Almanyalı Osmanlılar çetesinin "reis"lerinden Levent U. ve Robin O.'nun emir vermesi ile kendi jargonlarında "cezalandırma" adı verilen bir saldırı gerçekleştiriliyor. Gizli saklı değil. Bilinçli olarak açık alanda "infaz" gerçekleştiriliyor. Amaç "diğerlerine de" gözdağı vermek.
Celal S.'nin cezalandırılmak istenmesinin bir gerekçesi de bu olay: Celal S., Bahoz grubundan Olgun B.'nin linç edilmesini onaylamıyor ve çeteden uzaklaşıyor. Güruhun reisleri hem içe hem de dışa dönük korku salmak için Celal S.'yi cezalandırıyorlar...
15 Temmuz darbe girişimiyle Almanyalı Osmanlılar çetesi arasında bağlantı var mı?
Frankfurter Allgeimeine Zeitung'dan Rüdiger Soldt, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ile Almanyalı Osmanlılar çetesi arasında bağlantı olduğuna işaret ediyor.
Gazeteci Soldt, 26 Mart 2018'de Frankfurter Allgemeine Zeitung'da yer alan makalesinde, "Yalnızca organize suç değil" başlığını tercih ederken, meselenin siyasi boyutuna dikkat çekmeyi amaç edinmişti. Rüdiger Soldt, "Stuttgart'daki davanın siyasi boyutları var. Rocker grubuna yapılanların bağlantıları Ankara'ya kadar uzanıyor" ifadesini kaydederken de aynı boyutun altını çiziyor.
Soldt, 2015'den beri Stuttgart çevresinde örgütlenmekte olan "Bahoz" adlı Kürt rocker grubunun Almanyalı Osmanlılar grubunun oluşmasında hızlandırıcı etken olduğunu, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra "Ankara'nın buraya ilgisinin güçlendiği"ni ifade ediyor.
Belli ki bu saptama yalnızca Frankfurter Allgeimeine Zeitung'un yazarının özel yargısı değil. Sol Parti Meclis Grubu adına yanıtlanması için verilen önergelerden birinde şu ifadeye yer veriliyor: "Federal Hükümetin değerlendirmesine göre, Türk hükümeti Almanya'daki örgütler, dernekler ve çeşitli gruplarla Almanya'da yaşayan üç milyondan fazla insan üzerinde etkili olmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetteki AKP bu kurumları, özellikle 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra destekledi." (Kleine Anfrage: 19/154)
Bundan daha açık nasıl ifade edilir?
Almanya'daki Federal Hükümet hem AKP'nin hem de bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu çete ile bağlantı içinde olduğunu resmen kabul ediyor.
Junge Welt gazetesinden Gitta Düperthal'ın deyimiyle, ''Erdoğan'ın uzun kolu'' bu paramiliter yapılar ile derin ve güçlü bağlantılara sahiptir.
Erdoğan'ın uzun kolu, AKP İstanbul Milletvekili ve Dış İlişkiler Başkan Vekili Metin Külünk ve Başdanışmanı İlnur Çevik üzerinden Almanya'ya uzanıyor.
Diğer bir Başdanışmanı olan Muhammet Taha Gergerlioğlu'nu da Almanya'ya göndermişti. 17 Aralık 2014'te Frankfurt Havalimanı'nda ülkeye ayak basar basmaz gözaltına alınıp, yaklaşık iki yıl hapis yattıktan sonra Alman hükümetiyle yapılan özel anlaşmalar sonrasında sınır dışı edilmişti.
Metin Külünk - İlnur Çevik ikilisinin Almanyalı Osmanlılar çetesiyle olan bağı
12 Aralık 2017'de Alman ikinci kanalı ZDF'de yer alan ''Frontal 21'' programı ile Stuttgarter Nachrichten gazetesindeki habere göre, AKP milletvekili ve Dış İlişkiler Başkan Vekili Metin Külünk'ün Almanya'da faaliyet yürüten ''Almanyalı Osmanlılar'' çetesiyle yakın temas içinde olduğu belirtilmişti.
Sözü geçen programda, Almanyalı Osmanlılar adlı çeteyle yakın temas içinde olduğu belirtilen AKP milletvekili ve Dış İlişkiler Başkan Vekili Metin Külünk'ün, Almanya içinde provokatif eylemler yapılması için çok yönlü örgütlemelerde bulunduğu ifade ediliyor.
İddialar arasında, sözü geçen çeteye Erdoğan'ın bilgisi dahilinde para verildiği de belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında şiir yazan Alman moderatör Jan Böhmermann'ın "cezalandırılması" için Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UTED) Mannheim eski başkanı Yılmaz İlkay Arın üzerinden Almanyalı Osmanlılar adlı çetenin azmettirildiği; bu azmettirmenin de Metin Külünk üzerinden örgütlendiğine dikkat çekiliyor.
Stuttgarter Nachrichten gazetesinden Franz Feyder'in haberindeyse, Erdoğan'ın Başdanışmanı İlnur Çevik'den başlayıp, UTED yöneticisi Yılmaz İlkay Arın'a, oradan MİT elemanı Mehmet D. ile iletişim halindeki çete reisi Mehmet Bağcı'ya kadar giden bir şema veriliyor.
Bu irtibat şemasına göre, Almanyalı Osmanlılar çetesinin reisi Mehmet Bağcı'nın cezaevinde olmasından dolayı işlerin Selçuk Şahin üzerinden yürütüldüğüne değiniliyor.
Çetenin silahlı ekibi Almanyalı Osmanlılar Boks Klübü olarak verilirken, çete reislerinden Levent Uzundal adlı kişinin rolüne de dikkat çekiliyor.
Sözü geçen haberde, Almanya'da Erdoğan karşıtı muhalefetin susturup, baskılanması için MİT'in görevlendirildiği belirtiliyor.
Kim bu Almanyalı Osmanlılar?
Almanyalı Osmanlılar adlı çetenin "resmi tanıtım videosu"nda "Kana kan" en çok kullanılan slogan. Bol bol kas gösterisi yapılırken, kanın yüceltilmesi, işgal ve şiddet övgüsü gırla... Tanıtım videosunda tek bir kadına bile yer verilmemesi, sözü geçen güruhun faşist ideolojiyle olan akrabalığına kanıt olarak da görülmelidir.
Almanya’nın 22 kentinde örgütlü olduğu belirtilen çetenin, 1500 civarında üyesi olduğu tahmin ediliyor. Sözü geçen çetenin reisi, diğer sıfatıyla "dünya başkanı" Mehmet Bağcı, yardımcısı ise "dünya başkan yardımcısı" Selçuk Şahin’dir.
"Milli dava", "Osmanlı ecdadımız", "Türklük" gibi kavramların havada uçuşup, Yeniçeri kavuğu-motosiklet-yumruk sembollerinin sürreel bir tarzda iç içe boca edildiği bu yapının asıl varlık zemini hiç de kendilerinin anlattığı gibi değildir. Asıl yaşam kaynakları fuhuş, uyuşturucu, organize suç, tehdit, baskı, silah ticareti ile para karşılığı AKP'nin pis işlerini yapmaktan ibarettir.
Sığınmacılar üzerinden çok para elde ettiler
"Boks kulübü" ve "güvenlik şirketi" adı altında özel güvenlik "hizmeti" de veren bu güruhun, yüksek sayılabilecek bir geliri sığınmacı krizinde elde ettiği Alman medyasında çokça ifade edildi. O dönemde "özel güvenlik hizmeti" adı altında pek çok kentte ihale kapan çetenin, ciddi rakamlar elde ettiğinin altı çiziliyor.
AKP'nin paramiliter gücü Almanyalı Osmanlılar'ın "dünya başkan yardımcısı" Selçuk Şahin, 2016'da internette paylaştığı bir fotoğrafta Erdoğan'ın bir danışmanı (İlnur Çevik) ile poz veriyor. Ayrıca kendilerinin Avrupa Türk Demokratlar Birliği'nin (UTED) "güvenlik ekibi" olduğunu açıklıyor.
Her ne kadar mahkemede her iki taraf da bunu inkâr etse de, Alman istihbaratı yetkilileri UTED ile Almanyalı Osmanlılar çetesi arasındaki ilişkinin varlığından emin olduklarını açıklıyorlar. (FAZ, 26 Mart 2018)
2016 ilkbaharında Erdoğan'a hakaret ettiği iddia edilen ZDF moderatörü Jan Böhmermann'ın, "en azından izlenmesi" için UTED tarafından Almanyalı Osmanlılar adlı güruha "sipariş" verildiği ortalığa saçılmış bilgiler arasında yer alıyor. Yine bu dönemde çetenin Stuttgart reisi olan Levent Uzundal ve Selçuk Şahin'in Erdoğan'dan silah alımı için para istedikleri Alman medyasında yer aldı.
Hessen ve Baden Württemberg Eyalet Kriminal Daireleri, UTED'in "AKP'nin yurtdışı örgütü" olduğuna dair kuşkularının kalmadığını açıkladılar. (FAZ, 26 Mart 2018)
'Sığınmacı anlaşması bozulmasın diye soruşturma sınırlı tutuluyor'
Hür Demokrat Parti (FDP) Baden Württemberg Eyalet Parlamentosu milletvekili Hans-Ulrich Rülke, UTED ile Almanyalı Osmanlılar arasındaki ilişkinin açığa çıkartılması için araştırma önergesi verdi.
Rülke, Eyalet İçişleri Bakanı Thomas Strobl'u Almanyalı Osmanlılar adlı örgütü "yalnızca organize suç örgütü" olarak görmek istemekle suçladı. Çünkü Strobl, Şansölye Angela Merkel'in Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) üyesidir ve Erdoğan-Merkel arasındaki "sığınmacı anlaşması"nın bozulmasını istememektedir!
BESİM TOKGÖZ / SOL-Arşiv
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder