7 Aralık 2021 Salı

Bir tetikçinin Mansur Yavaş hamlesi - Barış Pehlivan / Cumhuriyet

 

Ne dedi Devlet Bahçeli:

Mansur Yavaş bundan sonra dikkat etsin, arkasında bir ülkücü nefes var!” 

Hemen ardından, Alparslan Türkeş Vakfı’na yapılan son baskında da yine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı hedef alındı.

Yani her ne kadar Yavaş polemiğe girmek istemese de işi pek kolay görünmüyor.

Keza bir duyumum var: Çok yakın zamanda Mansur Yavaş hakkında bir karalama kitabı da çıkacakmış.

Yazarı da tanıdık, Ergenekon kumpasları döneminin tetikçilerinden biriymiş. Hatta emekli amirallerin Montrö açıklaması sürecinde tekrar piyasaya sürülen kişiymiş.

Bilen biliyor, o isim Melih Gökçek’in televizyon kanalında çalışıyor.

İşte bunu bilenler de “Gökçek Yavaş’a karşı kitap yazdırdı” dedikodularını çıkarıyormuş. Hani, haksız da değiller gibi.

Neyse bir tetikçinin kalemiyle Mansur Yavaş’ı yıpratacaklarını düşünmeleri de ne garip bir kafa, orasını anlamak hayli zor. 

                                                                    ***

DEMİRÖREN’DE ALBAYRAK ATAMASI

Yeni Hazine ve maliye bakanının, Nureddin Nebati olmasının yankıları sadece ekonomide ve siyasette mi olacak sanıyorsunuz?

Yanılırsınız.

Bakın, neredeyse eşzamanlı olarak medyada da kritik bir atama yapıldı.

CNN Türk Genel Müdürü Murat Yancı, Demirören Medya Grubu TV grup başkanı olarak atandı. 

Peki, kimdi o Murat Yancı? 

A Haber’in kuruluşunda yer alan bir isimdi. Yani Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’a çok yakın bir televizyoncuydu. Peki, bu atama kararı ne anlama geliyordu? 

Şu...

Nasıl ki Nureddin Nebati’nin “paranın patronu” olması, aslında bir zamanlar yardımcısı olduğu Berat Albayrak’ın kayyumu olmak ise... 

Murat Yancı’nın Demirören’in tüm televizyonlarının patronu olması da aslında Serhat Albayrak’ın kayyumu olmaktı. 

Ve Berat Albayrak’a yakın bir ismin Hazine ve maliye bakanı olması, Serhat Albayrak’ın da medyadaki etkisinin artması anlamına geliyordu. 

Yani... İzlediğimiz sıradan bir atama değildi ve Demirören’in televizyonlarındaki yayın stratejisine de yansıyacaktı. 

                                                                         ***

NEDEN TÜRKİYE’YE GELMİYORLAR

Biliyorsunuz: Aydın Doğan Ödülü’nün 25’incisi

dünyada ilk Covid-19 aşısını geliştiren bilim 

insanları Özlem Türeci’ye ve Uğur Şahin’e 

verildi.
 

Türkiye’den birçok gazeteci de iki isim için 

düzenlenen ödül töreni için kalktı, Almanya’ya 

uçtu. 

Soru şuydu: Neden iki bilim insanı ödüllerini almaya Türkiye’ye gelmedi de ödül onların ayağına gitti? 

Dahası, Türeci ve Şahin on milyonlarca doz aşıyı Türkiye’ye gönderirken neden kendileri de ülkelerine bir ziyaret gerçekleştirmedi?

Almanya’da ödül törenini izleyen gazetecilerden Özlem Gürses BioNTech aşısının Türkiye’de de üretilip üretilemeyeceğini iki bilim insanına sordu. Ve özetle şu yanıtı aldı: “Türk Sağlık Bakanlığı ve bilim çevreleriyle görüşmelerimiz sürüyor. Önümüzdeki sene yaz aylarında Türkiye’ye gelmek istiyoruz.” 

Biraz arşiv karıştırırsanız, aslında geçen yaz bekleniyordu Türeci ve Şahin...

Neyse, sadede geleyim...

İki isimle görüşen gazetecilerin ortak izlenimi şu yönde: 

“Siyasetin dışında durmak için çabalıyorlar. Eğer Türkiye’ye gelirlerse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunu bir siyasi şova çevirmesinden endişeleniyorlar. Bu nedenle gelmek istemiyorlar.”

Barış Pehlivan / Cumhuriyet


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder