22 Aralık 2021 Çarşamba

Mega yat cinayeti - Timur Soykan / BİRGÜN

 


Ülke yeniden karanlığa sürükleniyor. Susurluk Davası’nda sanık sandalyesinde oturan Ziya Bandırmalıoğlu’nun önceki gün ölümüne neden olan çatışmanın ardında ‘Lord Of The Seas’ adlı yat var. İddiaya göre 6 ay önce Ziya Bandırmalıoğlu, Erkan ve Volkan Altuntaş’a bu işi 2 milyon dolar karşılığında çözeceğini söyledi ve silahlar patladı.

Eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu, Susurluk Çetesi’nin ve 90’lı yılların karanlık aktörlerinden biriydi. ‘Susurluk düğünü’ fotoğrafında Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin ile katliam faili Abdullah Çatlı göbek atarken arkalarında o da vardı. Susurluk Davası’nda İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Haluk Kırcı ve pek çok çete mensubuyla sanık sandalyesindeydi. 1997’de polislikten ihraç edildi. Cinayet, insan kaçırma, tehdit, silahlı çete üyesi olmak gibi çok sayıda suçtan yargılandı ve 2001’de 4 yıl hapis cezası aldı.

Eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın onlarca yıl sonra itiraflarında 1993-96 arasındaki JİTEM cinayetlerinde Ziya Bandırmalıoğlu’nun defalarca tetiği çektiğini iddia etti. İtiraflara göre; Sakarya, Bolu, Hendek üçgenindeki cinayetlerin failiydi. Savaş Buldan, Behçet Cantürk, Hacı Karay, Adnan Yıldırım’ın öldürülmesinde rol almıştı.

Altındağ Nüfus Müdürlüğü görevlisi Abdülmecit Baskın, Avukat Yusuf Ekinci, Fevzi ve Salih Aslan cinayetleriyle suçlandı. Hatta Susurluk Çetesi içindeki infazlarda hep o vardı. Ayhan Çarkın, eski MİT’çi Tarık Ümit’i kaçırıp öldüren kişi olarak Ziya Bandırmalıoğlu’nun ismini vermişti.

Bu itiraflar üzerine 2013 yılında JİTEM Davası’nda Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ile birlikte yeniden sanık oldu. 195 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Bu davadaki beraat kararları 5 Nisan 2021’de istinaf mahkemesince bozuldu.

90’lı yılların karanlığındaki suçlar örtülüp failler hep kurtarıldı. Ziya Bandırmalıoğlu da suçlarına devam etti. Silah kaçakçılığı, çek senet tahsilatı yaptığı iddia edildi.

Yeraltı dünyasında adı sık geçiyor ama ülkenin gündeminde pek duyulmuyordu.

Ta ki… Önceki akşama kadar.

İstanbul’un ünlü mekanlarından Kadıköy’deki Kalamış Develi Balık Lokantası’nın üst katında silahlar ateşlendi. Ziya Bandırmalıoğlu ve yanındaki eski polis Şahin Aslan öldü. Fuat, Hüseyin ve Ayhan Çakıroğlu yaralandı.

Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgiye göre; bu çatışmanın arkasında Türkiye’nin en büyük yatlarından ‘Lord Of The Seas’in satışı vardı.

58 metrelik mega yatın ilk ismi ‘Egeria’ydı. Yerli yapım en büyük yat olarak 2012 yılında denize indirilmişti ve sahibi Hüseyin Rüştü Altuntaş’tı. 40 milyon avroya mal edildiği açıklanan mega yatın içinde helikopter pisti, yüzme havuzu, sauna ve spor salonu bulunuyor. Lüks yat tamamen uzaktan mobil cihazlarla kontrol edilebiliyor.

Hüseyin Rüştü Altuntaş öldükten sonra aile arasında yatın sahibinin kim olacağına dair miras davası yıllarca sürdü.

Birkaç yıl önce Hüseyin Rüştü Altuntaş’ın oğulları, yatı satmak istedi. Nef Ataköy’ün yapıldığı arazinin sahibi Hasan Peker ile 25 milyon avroya anlaştılar. Pazarlıklar sonucu Nef Ataköy’den 8 dükkan karşılığında el sıkıştılar. Ancak bu dükkanlar beklenen değere ulaşmadı. Altuntaş kardeşler, 8 dükkana en fazla 10 milyon avro değer biçildiğini belirterek mega yatı geri istedi. Ancak Hasan Peker “Ticaretimiz bitmiştir” diyerek kabul etmedi. Tehditler ve tartışmalar uzun süre devam etti. İddiaya göre; 6 ay önce Ziya Bandırmalıoğlu, Erkan ve Volkan Altuntaş’a bu işi 2 milyon dolar karşılığında çözeceğini söyledi. Erkan Altuntaş, önceki gün Develi Balık Lokantası’nda Fuat Çakıroğlu ile yatın iadesi ile ilgili konuşurken kavga çıktı. Birbirlerine hakaret ettiler. Erkan Altuntaş lokantadan ayrıldıktan sonra Ziya Bandırmalıoğlu ve eski polis Şahin Aslan geldi. Aynı masada bir süre konuştular ve silahlar çekildi.

Türkiye bir kez daha 90’ların karanlığının hiç bitmediği, halen devam ettiği gerçeğiyle yüzleşti.

Timur Soykan / BİRGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder