1-Ali Erbaş Pakistan’a özel jetle uçmuş (SOL)
Diyanet’in araç filosuna yönelik eleştirileri, “Korkumuzdan yeni araç alamıyoruz” diyerek yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Pakistan’a özel jetle gitti. Cumhurbaşkanlığı envanterine kayıtlı özel uçakla gerçekleştirilen seyahatte Erbaş’a on kişilik bir heyet eşlik etti. Tarifeli uçak tercih etmeyen Diyanet heyetinin Pakistan ziyaretinde kullandığı jetin Cumhurbaşkanlığı filosundaki lüks uçaklardan biri olduğu, heyetin ilk olarak Lahor Allame İkbal Uluslararası Havalimanı’na indiği ifade edildi. Diyanet heyetini burada, Pakistan Din İşleri ve İnançlar Arası Uyum Başkanı Pir Nurul Hak Kadri karşıladı. Erbaş ve beraberindekiler, Lahor’daki görüşmelerinin ardından İslamabad’a geçti.(Kalabalık heyet) BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre, Ali Erbaş’ın yanı sıra, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Selim Argun, İbrahim Hilmi Karslı, Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdal Atalay, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt ve Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Mustafa Bülent Dadaş da heyette yer aldı. Bu isimlerin dışında koruma, fotoğrafçı ve kameramandan oluşan dört kişilik grubun da seyahate katıldığı bildirildi.
2- Şansal Büyüka'dan gündem olacak yazı: 'Transferlere müdahil olan Bakan' (SOL)
Deneyimli spor yazarı Şansal Büyüka'nın 16 Şubat'ta Milliyet gazetesinde yayımlanan yazısında gündem olacak iddialar yer aldı. "Özellikle alt ligler için çok duyuyorum. Koca koca şehirler bunları konuşuyor. Ait olduğu bölgenin takımı için transfer işlerine müdahil olan bakandan söz ediliyor" diyen Büyüka, "TFF yöneticisi olup, kentinin takımı için hakem atamalarına, hakem yönetimlerine müdahil olan yöneticiyi duyuyorum. İsimleriyle, örnekleriyle... Bunların konuşulması bile feci kötü... Siz bölgenizin değil, artık ülkenin bakanı, bütün kulüplerin yöneticisisiniz. Gücünü kullanıp ayrımcılık yapmayın. Alın terine saygı gösterip tarafsız kalın. Üstelik konumunuz bunu gerektiriyor. Bırakın; kim hak ediyorsa o kazansın. (Şimdilik bu kadar... Dilerim daha fazlasını yazmak zorunda kalmam.)" ifadesini kullandı.
3- O karar yargıya taşınıyor: 'Türk yetkililere tüm içerikleri engelleme fırsatı verir' (SOL)
RTÜK; 21 Şubat 2022 tarihinde yayınladığı tebligatta, internet ortamında yayın yapan DW Türkçe, Amerika’nın Sesi ve Euronews haber sitelerine zorunlu yayın lisans başvuruları için 72 saat süre tanımıştı. DW Genel Müdürü Peter Limbourg yaptığı yazılı açıklamada lisans başvurusunu yapmayacaklarını ve RTÜK’ün bu kararını Türk mahkemelerine taşıyacaklarını belirtti. Uluslararası haber sitelerinin yayın lisansı almalarına ilişkin karar için "Türk yetkililere tüm içerikleri engelleme fırsatı verir” ifadesine yer verilen açıklama şöyle: “Türkiye'de yerel medya halihazırda kapsamlı bir düzenlemeye tabi tutuluyorken, şimdi uluslararası medyanın da haberleri kısıtlanmaya çalışılıyor. Bu önlem, programların yayın şekilleriyle değil, doğrudan gazetecilik içerikleriyle ilgilidir. Bu, münferit, eleştirel haberlerde, bu haberlerin silinmemesi halinde Türk yetkililere tüm içerikleri engelleme fırsatı verir. Bu da sansür olasılığını açık hale getirir. Buna karşı çıkacağız ve Türk mahkemeleri nezdinde dava açacağız"
4-Gösterişten vazgeçmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı, yardım kampanyası başlattı (Sefa Uyar-Cumhuriyet)
Diyanet, il ve ilçe müftülüklerine yazı gönderdi. “Milletimizin desteğine ihtiyacımız var” denilen yazıda, yapımı süren camiler için cuma namazı sonrası bağış toplanması istendi. Bu kapsamda, il müftülükleri de valilik oluru alarak “Cami Yardım Toplama Komisyonu” üyelerine “yardım toplama tutanağı” iletti.
5-Almanya, Kuzey Akım 2'nin tescillenmesi sürecini durdurdu(Evrensel)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rus gazını Almanya'ya taşıyacak olan Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattının sertifikasyon sürecini durdurduklarını açıkladı.Scholz, İrlanda Başbakanı Micheal Martin ile görüşme öncesi düzenlenen ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Rusya'nın kararını eleştirerek "Bu, uluslararası hukukun ciddi bir ihlalidir. Putin, Birleşmiş Milletler Şartı'nı da çiğniyor" dedi. Scholz, Kuzey Akım 2 sürecini durdurmasına gerekçe olarak, Rusya'nın "tüm uluslararası anlaşmaları" ihlal ettiğini ve Donetsk ve Luhansk'taki ayrılıkçı bölgeleri halk cumhuriyetleri olarak tanıyarak "anlaşılmaz, haksız" bir adım attığını söyledi.
6-Hibenin yüzde 99’u Cumhur İttifakı’na(Mustafa Bildircin-BİRGÜN)
İLBANK’ın 2020’de yüzde 100 hibe ile tamamladığı 102 projenin yüzde 99’unun AKP ve MHP’li belediyeler ile kayyumlara ait olduğu ortaya çıktı. 132,3 milyon TL’lik hibeden muhalefetin yararlanma oranı yüzde 0,19. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında araç yardımlarının yüzde 97’sini Cumhur İttifakı belediyelerine yönelik yaparken benzer bir ayrımcılığın İLBANK tarafından da gerçekleştirildiği tespit edildi. Bankanın verilerine göre, 2020 yılında tüm maliyeti yüzde 100 hibe ile tamamlanan toplam 102 projenin 61’i AKP, 33’ü ise il özel idarelerinin projelerini kapsadı.Bankanın toplam 132 milyon 382 bin 664 TL’lik hibe desteğinden muhalefet partilerinin belediyelerinin yararlanma oranı yüzde 0,19’da kaldı. Hibe alan proje sayısının belediyelere oranında ise Cumhur İttifakı yüzde 99,02 ile Millet İttifakı belediyelerine açık ara fark attı. Türkiye nüfusunun yarısından fazlasını yöneten muhalefet belediyelerinden ise yalnızca birine hibe desteği sağlandı.İLBANK’ın, “Yüzde 100 hibe” desteği verdiği belediyelerin dağılımı şöyle: AKP: 60 belediye, İl Özel İdareleri: 33, Kayyum: 4 belediye, MHP: 4 belediye, CHP: 1 belediye (RİZE'YE 44,7 MİLYON TL'LİK HİBE) Hibe ile tamamlanan belediye ve il özel idaresi projelerinde maliyeti itibarıyla öne çıkan bazı projeler ise şöyle: Rize Çamlıhemşin İlçesi Ayder Yaylası Yol Ve Altyapı Yapım İşi: 44,7 milyon TL. , Çarşamba Samsun Belediyesi Sınırları Dahilinde Muhtelif Mahallelerde Beton Kaplama Yol Yapılması Ve İdare Malı Ocaktan Konkasörle Şartnamesine Uygun Malzeme Hazırlanması Yapım İşi: 2,2 milyon TL., İskenderun Belediyesi Asfalt Yol Yapım İşi: 14,1 milyon TL.
7-Düşük maaşla emekli edecekler (Hüseyin Şimşek-BİRGÜN)
Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) sorunlarını uzun süredir yok sayan Cumhur İttifakı, seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte formül arayışına başladı. Anketlere yansıyan oy kaybının ardından, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Çift dikiş maaş almak istiyorlar” sözleriyle tepki gösterdiği EYT’liler için çalışmaya başlayan AKP ve MHP ittifakının, bu statüdekileri, mevcut emekli maaşlarından daha düşük maaş ödeyerek emekli etmek istediği ifade edildi.
8- AYM, cumhurbaşkanına hakaret davasında oybirliği ile 'ihlal' kararı verdi (Sefa Uyar-Cumhuriyet)"Cumhurbaşkanına hakaret” davasında beraat eden bir kişi tazminat talebinde bulundu. Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyan yurttaşın başvurusuna oybirliği ile “hak ihlali” kararı verildi.
Antalya’daki tatil yapan bir kişi, 2014’te Samsun’da açılan “Hırsızı, katili, yobazı kovala” pankartı nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Hakkında dava açılan kişi, Samsun’a hiç gitmediğini, isim benzerliği olduğunu vurguladı. Delilleri inceleyen mahkeme, söz konusu kişi hakkında beraat kararı verdi. Bunun üzerine kişi, tazminat talebinde bulundu. Talebi reddedilince konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Başvuruyu değerlendiren AYM, oybirliği ile “hak ihlali” kararı verdi, 4 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. Kararda, yakalama kararındaki usul yönünden eksikliklere ve “soruşturma aşamasındaki özensizliğe” dikkat çekildi.
9- Yargı MUÇEV oyununu bozdu: Kıyılar artık doğrudan kiralanamayacak (Hazal Ocak-duvaR)
Çevre Bakanlığı, artık kendi bünyesinde kurulan ve kurulduğu günden bu yana tartışmaların odağında olan MUÇEV'e kıyıları doğrudan kiralayamayacak.
Danıştay, Datça’nın doğa harikası kıyılarının Muğla Turizm Çevre Vakfı Turizm ve Ticaret Şirketi'ne (MUÇEV) kiralanmasına karşı açılan davada bakanlığın kıyıların kiralanması amacıyla pazarlık usulüyle yaptığı ihalelerin dayanağı olan yönetmeliğin ilgili maddesinin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Davaya müdahil olma isteminde bulunan, bölgede yaşayanların avukatı Ali Kurt, “Artık bu karar ile bakanlık MUÇEV ile ne protokol yapabilecek ne de pazarlık usulü ile kapalı kapılar arkasında MUÇEV ile kira sözleşmesi yapabilecek. Bakanlığa başvurarak bu maddeye dayanılarak yapılan ihalenin ve bu ihaleye dayalı olarak MUÇEV ile yapılan Datça ili sınırları içindeki kira sözleşmelerinin tamamının iptal edilmesini isteyeceğiz. Reddederlerse yeniden idari dava açacağız. Bu kez davanın sonucundan da emin olacağız” dedi.(https://www.gazeteduvar.com.tr/yargi-mucev-oyununu-bozdu-kiyilar-artik-dogrudan-kiralanamayacak-haber-1554174)
10- Cahide Sonku ile Zeki Müren başrollü 'Beklenen Şarkı' restore ediliyor (duvaR)
Cahide Sonku ile Zeki Müren'in başrollerini paylaştığı "Beklenen Şarkı" filminin yenilenmiş kopyası, 8–19 Nisan tarihlerinde 41. İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilecek.
Türkiye sinemasının ilk yönetmen kadını Cahide Sonku'nun yapımcılığını üstlendiği, Sami Ayanoğlu ve Orhon M. Arıburnu ile birlikte yönettiği 1953 yapımı film, Atlas Prodüksiyon tarafından restore edildi. Filmin yenilenmiş kopyası, İKSV tarafından 8–19 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek 41. İstanbul Film Festivali’nin “Dünden Bugüne Türk Klasikleri” bölümü kapsamında izleyicilerle buluşacak. (ZEKİ MÜREN'İN İLK FİLMİ) Türkiye'de yıldız sistemini kuran Cahide Sonku, 1949'da ilk kez kamera arkasına geçti, 1950'de yapım şirketi Sonku Film'i kurdu. 1951'de Türkiye sinemasının ilk kadın yönetmeni olarak Sami Ayanoğlu ve Orhon M. Arıburnu ile Vatan ve Namık Kemal filmini yönetti. 1953'te Beklenen Şarkı filmini de aynı ekiple çekti. Cahide Sonku’nun hem başrolü hem yapımcısı hem de yönetmenlerinden olduğu Beklenen Şarkı, sonra birçok şarkılı filmde başrol oynayan fakat o sırada Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğrenimi süren Zeki Müren’in ilk filmi. Senaryosu, Sadık Şendil tarafından yazılan filmde, Bedia Muvahhit Zeki Müren'in annesini, Jeyan Ayral Tözüm ise sevgilisini canlandırıyor. Filmin diğer oyuncuları arasında Hadi Hün, Abdurrahman Palay, Talat Artemel, Sami Ayanoğlu, İbrahim Delideniz, Rıza Tüzün ve Muhip Arcıman gibi isimler yer alıyor. Film adını, Zeki Müren'in vals formundaki nihavend bestesinden alıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder