3 Haziran 2022 Cuma

TARİHTE BUGÜN (3 HAZİRAN)

     


      OLAYLAR:

  • 1098 - Birinci Haçlı seferi: 8 ay süren kuşatma sonunda Antakya haçlıların kontrolü altına girdi.
  • 1839 - Çin'in "Humen" limanında İngiliz tacirlerden ele geçirilen 1.2 milyon kg afyon Çinli yetkililerce imha edilince, Birleşik Krallık bunu bir savaş nedeni saydı (casus belli) ve böylelikle "Birinci Afyon Savaşı" başlamış oldu.
  • 1870 - Ahmet Hikmet Müftüoğlu, doğdu. Türk yazar ve şair (ö. 1927) Diplomat olarak görev yaparken bir yandan da edebiyatla uğraşmış olan Ahmet Hikmet Bey, başlangıçta Servet-i Fünûn hareketi içinde yer almış, daha sonra bu toplulukla bağlarını kopararak Türkçülük akımını benimsemiş bir yazardır. Hikâyelerini topladığı "Çağlayanlar" adlı kitabı, uyandırdığı milliyetçilik duyguları ile millî edebiyatta önemli yere sahiptir.
  • 1889 - Askeri Tıbbiye Mektebi öğrencilerinden İshak Sukuti, İbrahim Temo, Abdullah Cevdet, Mehmet Reşit ve Hikmet Emin, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin temelini oluşturan İttihadi Osmani Cemiyetini kurdular. Amaçları Kanun-i Esasi’nin yeniden yürürlüğe sokulması yani meşruti sisteme tekrar geçilmesi idi. Bu cemiyet gizli olarak başladığı çalışmalarını yurtdışını merkez alarak sürdürmüş ve 1908 yılında amacına ulaşarak meşrutiyetin tekrar ilanını sağlamış ve İttihat Ve Terakki Partisi adını alarak 1918 yılı sonuna kadar yönetimde etkili olmuştur. I.Dünya Savaşı sonrasında lağvedilmiştir.
  • 1889 - Kanada topraklarını bir okyanustan diğerine kadar kateden "Kanada Pasifik Demiryolu" tamamlandı.
  • 1889 - Dünyanın ilk uzun mesafeye elektrik taşıyan güç hattı tamamlandı. Willamette Falls'daki güç istasyonundan PortlandOregon'un kent merkezine kadar olan hattın uzunluğu 14 mildi.
  • 1892 - İngiliz futbol takımı olan Liverpool kuruldu.
  • 1906 - Josephine Baker, doğdu. Amerikalı dansçı ve şarkıcı (ö. 1975)
  • 1912 - İstanbul'un İshakpaşa semtinde çıkan yangında, bin 111 ev, 118 dükkân, altı cami, üç hamam ve beş okul kül oldu.
  • 1925 - Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (Güncel Türkçesi: İlerici Cumhuriyet Partisi)  Bakanlar Kurulu kararıyla kapatıldı.
  • 1925 - Tony Curtis, doğdu. Amerikalı aktör (ö. 2010)
  • 1926 - Emlak ve Eytam Bankası kuruldu.
  • 1930 - Ağrı’da isyan halindeki İhsan Nuri ve arkadaşlarına destek vermek isteyen Hoybun cemiyeti mensubu bir grup Kürt, Mardin’e saldırmayı deneyip Mazı dağına çekildiler. Bu sıra Seyh Ahmet Barzani komutasındaki 500 kişilik silahlı bir grup Oramar’daki askeri kışlaya baskın düzenledi. Önceden öğrenilen baskın harekati geri püskürtüldü. Ancak bu olay Oramar ve Şemdinan yöresindeki Benavik ve Sikan Aşiretlerini isyana katılmasına yol açtı. İsyanın bir anda büyüyecek gibi olması üzerine, bölgeye takviye kuvvetler gönderilirken; isyancıların bulundukları bölgeler de uçaklarla bombalandı.
  • 1931 - Raúl Castro, doğdu. Kübalı asker ve siyasetçi.
  • 1935 -  Almanya’da düzenlenen binicilik yarışmalarında Sami Polatkan birinci oldu
  • 1941 - Suna Kıraç, doğdu. Türk iş insanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu başkan vekili (ö. 2020)
  • 1942 -  Kişi başına ekmek miktarı 300 grama çıktı.
  • 1942 - Midway deniz savaşı başladı. İki gün süren savaşta, Japonlar ağır kayıplar verdiler ve Japonların Pasifikteki ilerleyişi durduruldu.
  • 1948 - Amasya'yı sel bastı; 92 kişi boğularak can verdi.
  • 1950 - İran Devlet Televizyonu, 59 Kürt gencinin idam edilişini gösterdi.
  • 1955 - İstanbul'da Göksu'nun üzerinde yapılan Elmalı Barajı açıldı.
  • 1955 - Messina KonferansıAvrupa Ekonomik Topluluğu'nun doğuşu.
  • 1956 - Melike Demirağ, doğdu. Türk şarkıcı ve oyuncu
  • 1957 - Türkiye Güreş Millî Takımı, serbest stilde dünya güreş şampiyonu oldu.
  • 1959 - İzmir'de Demokrat gazetesi 1 ay kapatıldı. Gazeteci Adnan Düvenci ve Şeref Bakşık 16’şar ay hapis cezasına çarptırıldılar.


  • 1963 - Şair Nazım Hikmet Ran, Moskova’da sürgünde geçirdiği kalp krizinde 61 yaşında öldü. 20 Kasım 1901’de Selanik’te doğmuş, 1938’de Türkiye Komünist Partisi yöneticisi olarak girdiği cezaevinden 1950’de çıkmış, siyasi baskılar ve hayatına kastedildiği kuşkusuyla 1950’de Türkiye’den ayrılmış ve ölene kadar sürgünde yaşamıştı.
  • 1964 - Futbolun 'Ordinaryüs'ü Lefter KüçükandonyadisFenerbahçe - Beşiktaş arasındaki jübile maçıyla futbola veda etti.
  • 1965 - Edward Higgins White, uzayda yürüyen ilk Amerikan oldu.



  • 1966 - “Sosyalist Türkiye”kitabından dolayı Akçaabat Yargıcı Ali Faik Cihan 7 yıl 6 ay hapis, 5 yıl Yozgat’ta “zorunlu ikamet”cezası aldı.
  • 1967 - Halk ozanı Aşık Nesimi yararına düzenlenen “Dost Gecesi” Can Yücel ve Hasan Hüseyin’in sunuculuğunda Aşık Mahzuni dahil 10 halk ozanının ve TMTF folklor ekibinin katılımıyla İstanbul Açıkhava Tiyatrosu’nda yapıldı.


  • 1974 - Ressam Fikret Mualla'nın Fransa'dan getirilen kemikleri, İstanbul Karacaahmet Mezarlığı'na gömüldü.
  • 1974 - Yitzhak Rabinİsrail'in yeni Başbakanı oldu.
  • 1976 - "Avrupa Komünizmi" deyimi, ilk kez İtalyan Komünist Partisi lideri Enrico Berlinguer tarafından kullanıldı.
  • 1976 -DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası Karadeniz İplik Fabrikası’nda yapılan toplu sözleşmeyle ücretlere birinci yıl 20, ikinci yıl 25 lira zam sağladı. 300 işçinin yararlandığı sözleşme şartları işçileri memnun etmedi.
  • 1977 - Bülent Ecevit “Türk halkı bu düzeni değiştirmeye karar vermiştir, ben duralarsam beni de aşarak amacına erişir,” dedi.

  • 1978 - Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi ve AYÖD sorumlusu Ali Canpolat (Pülümür- 1957) Ankara Dışkapı’da, bir taksiden ateş açılarak öldürüldü.
  • 1980 - Çorum’da CHP üyesi Musa Kireççi, Osmancık caddesinde ülkücülerin saldırısı sonucu öldürüldü.
  • 1980 - SBF öğretim üyesi Doç.Dr.Kurthan Fişek: “Türkiye’de spor yönetimi yıllardır felç. Sporun kilit noktalarını tepeden inme gelmiş veya kendi kendini seçmiş insanlar tutmuş”. (Cumhuriyet röportajı)
  • 1981 - Ersin Karabulut, doğdu. Türk karikatürist
  • 1982 - Danimarkalı bir gazeteciye verdiği demecin bir Norveç gazetesinde yayınlandığı gerekçesiyle tutuklu yargılanan Bülent Ecevit sorgusu, savunması, tanıkların dinlenmesi ve Askeri Savcı Nurettin Soyer’in “tutukluluğun kaldırılması” talebinin ardından tahliye edildi.
  • 1983 - Birleşik Krallık'ta Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri'ne ait üsleri protesto eden 752 kişi tutuklandı.
  • 1983 - 1978’de yayınlanan “Çizgilerle Nazım Hikmet” adlı kitaplarında “komünizm propagandası yaptıkları” ve “hükümetin manevi şahsiyetini tahkir ettikleri” iddia edilen Savaş Dinçel ve Müjdat Gezen’in birbirlerine kelepçeli olarak çıkarıldıkları ilk duruşmada Mahkeme “Davanın zamanında açılmadığı için düşürülmesine ve sanıkların tahliyesine” karar verdi; Gezen ve Dinçel salıverildi.
  • 1986 - Rafael Nadal, doğdu. İspanyol tenisçi
  • 1986 - Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit hakkında bir konuşması nedeniyle dava açıldı.
  • 1987 - Tek tip öğrenci derneği yasa tasarısını protesto için 14 Nisan’da otobüsle Ankara’ya giderken İzmit’te otobüsten inip “yasadışı gösteri yürüyüşü yaptıkları” iddiasıyla 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan 21 öğrenci ilk duruşmada beraat etti.
  • 1988 - 1987’de yayınlanan ve 2.baskısı yapılan “Che’nin Ardından” kitabı toplatıldı.
  • 1989 - Pekin'de Tiananmen Meydanı'ndaki büyük gösteriye asker müdahale etti: 2 bin civarında öğrenci öldü.
  • 1992 - Meclis Hayali İhracat Araştırma Komisyonu Başkanı Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı ifade vermeye çağırdı. Özal’ın başbakanlığı döneminde hayali ihracata imkan sağladığı ve soruşturmaları geciktirdiği öne sürülüyordu.

  • 1994 - Kürt işadamı Savaş Buldan ile arkadaşları Adnan Yıldırım ve Hacı Karay, sabah İstanbul Çınar Hotel çıkışında polis telsizli sivil kişiler tarafından kaçırıldı. Buldan ve arkadaşlarının kaçırıldığı 3 otomobil Sapanca Gölü yakınlarında terkedilmiş olarak bulundu.
  • 1995 - CHP’li Kültür Bakanı Ercan Karakaş, RP’li Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Altınpark’tan kaldırttığı heykellerin Kültür Bakanlığı’na devrini istedi. Gökçek ise, ”heykellere ödenen paraların kendilerine ödenmesi halinde devredilebileceğini” bildirdi.
  • 1995 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven GürkanKilisYalova   ve Karabük'ün il yapılması kararnamesini imzaladı. Sonra da uygulamanın haksızlık olduğunu söyleyerek Bakanlıktan istifa etti.

  • 1996 - Birleşmiş Milletler himayesinde düzenlenen Habitat-II İnsan Yerleşimleri Konferansı'nın resmî açılışı İstanbul'da yapıldı.
  • 2000 - Mardin Cumhuriyet Savcılığı, beş çocuk annesi Kamile İğci’ye gözaltında tecavüz ettiği saptanan yedi polis hakkında toplam 112 yıl hapis istemiyle dava açtı. Savcılık ilk kez resmi bir kurum dışında İnsan Hakları Vakfı’nın verdiği raporu delil kabul etti.
  • 2001 - Peru’da son 14 ay içinde dördüncü kez devlet başkanlığı seçimi yapıldı. İnka asıllı Toledo Alenjandro devlet başkanı seçildi.
  • 2003 - 1985’ten beri ilk kez toptan eşya fiyatları (TEFE) binde 6 indi. Tüketici fiyatları ise (TÜFE) yüzde 1,6 arttı.

  • 2003 - Doç.Dr.Fikret Başkaya’nın “Paradigmanın İflası”kitabının 8. baskısında”bölücülük propagandası”ndan 4 yıla kadar hapis istemiyle 2. kez yargılanmasına başlandı. Başkaya, aynı kitaptan 20 ay hapis yatmış ve AİHM’de açtığı davada 8 Temmuz 1999’da tazminat kazanmıştı.
  • 2003 - Avusturya’da emeklilik yasasını protesto, İtalya’da Alitalia’nın 400 hostesi işten çıkarma planı için çalışanlar greve gitti. İtalya’da 225 uçuş iptal oldu.
  • 2003 - Vatan Dergi Grubu koordinatörü gazeteci Ercan Arıklı otobüs çarpması sonucu, 63 yaşında. vefat etti.
  • 2004 - Ankara 10.İdare Mahkemesi, TÜPRAŞ’ın % 65.67’lik kamu hissesinin Efremov-Zorlu konsorsiyumuna blok satışına ilişkin 13 Ocak 2004 tarihli İhale Komisyonu kararını iptal etti. Özelleştirme İdaresi, kararı temyiz edeceğini bildirdi.
  • 2006 - Karadağ kuruldu.
  • 2012 - Binlerce kadın, Başbakan Erdoğan’ın kürtaj-sezaryen karşıtı sözlerini ve yasak getiren yasa hazırlıklarını Kadıköy’de protesto etti.
  • 2012 - Güre’de düzenlenen ”Ulusal Çalıştay”da sonuç bildirgesi açıklandı: ”Kaz Dağları’nda 285 ayrı noktada 5 bin 657 dekarlık alandaki altın arama ve işletme faaliyetleri durdurulmalı, tüm Kaz Dağları Milli Park sınırlarına dahil edilmeli, özel bir yasa çıkarılmalıdır.”

  • 2012 - Hayvan Partisi, Hayırsız Ada’da (Sivriada)’da 1910 yılında adada ölüme terk edilen 80 bin köpeğin anısına bir “anı taşı” dikti.
  • 2013 - Gezi eylemlerinde, Abdullah Cömert Antakya’da 23:30’da yakın mesafeden başına sıkılan gaz kapsülü nedeniyle hayatını kaybetti. İzmir/ Gündoğdu’da Gezi protestolarına polis müdahale etti; akşam sokaklarda polise takviye “eli sopalı siviller” türedi. İzmir/ Karşıyaka’da AKP İlçe Binası’na yürüyen bir grup protestocu binayı ateşe verdi. Beşiktaş İnönü Stadyumu önündeki devasa kepçe Dolmabahçe’de TOMA’ya karşı sürüldü ve “POMA” doğdu. Kızılay Meydanı’ndaki Gezi protestolarında yaklaşık 700 kişi gözaltına alındı. Yer sorunundan dolayı nezarethanelere konulamayan onlarca kişi Ankara Emniyeti’nin içindeki spor salonunda geceyi geçirdi. Bloomberg’de Ali İhsan Varol’un sunduğu “Kelime Oyunu Yarışması”ndaki soru ve cevaplarda “Gezi propagandası” yapıldı.

  • 2013 - Nazım Hikmet’in ölümünün 50.yıldönümünde Türkiye’den Moskova’ya giden 100kişilik sanatçı-yurttaş grubu mezarı başında anma yaptı.
  • 2017 - İngiltere'nin Londra kentindeki Southwark bölgesinde, bir terör saldırısı düzenlendi.



        ÖLÜMLER:
  • 1657 - William Harvey (1 Nisan 1578, Folkestone - 3 Haziran 1657), İngiliz tıp doktoru. Kalbin dolaşımını ve işlevini keşfetti. Modern fizyoloji biliminin öncülerindendir.
  • 1875 - Georges Bizet, (d. 1836) Carmen operasının yaratıcısı, Fransız besteci George Bizet öldü.
  • 1877 - Ludwig von Köchel, Avusturyalı müzikolojist (d. 1800)

  • 1899 - Johann Strauss II (d. 25 Ekim 1825, Viyana – ö. 3 Haziran 1899, Viyana), 19. yüzyıl Avusturyalı Klasik Batı Müziği Bestecisi. Vals Kralı olarak ün yapmıştır. Müzisyen bir ailenin beş çocuğunun en büyüğü olarak 25 Ekim 1825’te Viyana’da doğdu. Baba Johann Strauss, ülkesinde valsleri ile ün yapmış saygın bir besteci ve orkestra şefidir. Tüm Avrupa’da vals tutkusunun bir hastalık gibi yayılmasına öncülük eden baba Johann Strauss, oğullarının müzikle ilgilenmesini engellemeye çalıştıysa da 3 oğlu başarılı müzisyenler oldular: Johan Jr. (1825-1899), Josef (1827-1870), Eduard (1835-1916). Annesi Anne, ilk kemanını alarak Johann’ı müzisyen olmaya teşvik etmişti. Johann, babasından gizli olarak keman çalıştı ve ilk valsini 6 yaşında besteledi. Bu eseri 15 yaşında iken seslendirildi. 1841 yılında Polytechnic okuluna girdiyse de muhasebe konularına ilgisi yoktu ve 2 yıl sonra "uygunsuz davranışları" nedeniyle okuldan atıldı. 1842’de babasının evi terk etmesi üzerine tamamen müziğe yönelen genç Strauss, aileyi geçindirme yükünü üstlenmişti. Strauss, sahneye çıkmak için Viyana otoritelerinden izin aldıktan sonra küçük bir orkestra kurdu. İlk konserini 1844'te 19 yaşında iken verdi ve bu konserde tam 19 kere sahneye çağrıldı. Oğul Strauss’un müzik dünyasına girmesi ile baba-oğul birbirine rakip duruma geldiler ve beş yıl boyunca Viyana dans dünyasını yan yana yönettiler. Genç Strauss, 1849’da babasının ölümü üzerine kendi orkestrası ile babasınınkini birleştirdi. Çoğu zaman aynı gecede birkaç balo salonunda ve lokantada çalışan Strauss, bir gösteriden diğerine koşturup durduğu çok yoğun bir tempo ile çalıştı. Bu yoğun çalışma temposu sağlığını bozduğu için 1853’te çalışmalarına 6 ay kadar ara vermek zorunda kaldı. Bu dönemde karlı konser turnelerini iptal etmemek için mimar kardeşi Josef'i kendisi yerine konserlere göndermeye başladı. Aynı zamanda yetenekli bir müzisyen olan kardeşinin bu işteki başarısı üzerine, Johann Strauss, bir daha yurt dışı turnelerine gözü arkada kalmadan gitmeye başladı.Johann Strauss II, ilk evliliğini 1862’de şarkıcı Jetty Treffz ile yaptı. Onun menajerliğini yapan eşi, kendisini beste yapmaya yönlendirdi. En ünlü eseri Mavi Tuna, aslında koro için yazılmış bir valsti. Viyana Erkek Korosu’nun şefinden aldığı sipariş üzerine kendisine verilen şiiri besteleyen Strauss’un eseri koro tarafından seslendirildiğinde besteci umduğu başarıyı bulamadı ancak şiiri atıp eseri yeniden orkestra için düzenlediğinde eser büyük yankı uyandırdı ve 400 valsi arasında en ünlüsü olan Mavi Tuna Valsi böylece doğdu. Strauss’un valsleri Johannes BrahmsRichard Wagner gibi müzisyenlerin de hayranlığını kazanmıştı. 1870'te kardeşi Josef öldü. Polonya turnesi sırasında orkestra yönetirken sahnede düşerek kendini kaybeden ve apar topar eve getirilen Josef’in, bir gece, kendilerine müzik yapmasını isteyen sarhoş Rus askerleri tarafından uyandırılıp, bu isteklerini reddettiği için dövülerek öldürüldüğü iddia edilir. Strauss, kardeşinin ölümünden sonra uzun süre kendine gelememiştir. 1871’de operetler  bestelemeye başlayan Struss, ilk başarılı çıkışını Kırk Haramiler ve Binbir Gece Masalları adlı opereti ile yaptı. 1874'te en ünlü opereti Yarasa (Die Fleidermaus)'yı besteledi. İlk gösterimi başarısız olsa da Mavi Tuna ve Yarasa onun ününün Avrupa sınırlarını aşmasını sağlayacak olan eserleridir. Strauss, Amerikan Bağımsızlık Bildirigesi’nin yayınlanmasının 100. yılı nedeniyle bir davet alınca 1876’da  ABD’ye giderek binden fazla konser verdi. Johan Strauss II, 1878’de ise eşi Jetty’yi bir kalp krizi yüzünden aniden kaybetti. Bu ölüm üzerine çok sarsılan ve eşinin cenazesine dahi katılamayan Strauss, hayatını yalnız sürdüremeyeceğini hissederek Jetty'nin ölümünden 50 gün sonra kendisinden 25 yaş küçük, "Lilly" adıyla tanınan şarkıcı ve oyuncu Angelica Dittrich'le evlendi. Bu evlilik, 4 yıl sonra eşinin evi terk etmesi ile son buldu. Adele Deutsch hayatına girdi. Angelica ile boşanması kilise tarafından onaylanmadığı için evlenemedilerse de Adele, Strauss’un evine yerleşerek Jetty’nin ölümünden sonra doğan boşluğu doldurdu. Yasal olarak evlenmeleri ancak 1887’de gerçekleşti. Strauss, Venedik'te Bir GeceÇingene BaronViyana Kanı operetlerini Angelica ile birlikteliği sırasında besteledi. Daha sonra yeniden valslere dönerek en güzel valslerinden birisi olan İmparator Valsi'ni besteledi. 1899’da bir soğuk algınlığı ile yatağa düşen Strauss, 3 Haziran 1899’da öldü. Viyana’da Johannes BrahmsFranz Schubert  ve Ludwig van Beethoven’in yanına gömüldü.


  • 1924 - Franz Kafka (3 Temmuz 1883 - 3 Haziran 1924), Almanca konuşan Bohemyalı roman ve hikâye yazarı. 20. yüzyıl edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilmektedir.  Gerçekçilik unsurlarını ve fantastik unsurları birleştiren eserleri tipik olarak tuhaf veya sürrealist önyargılarla ve anlaşılmaz sosyal-bürokratik güçlerle karşı karşıya kalan izole kahramanlara sahiptir ve yabancılaşma, varoluşsal kaygı, suçluluk ve saçmalık temalarını keşfetme olarak yorumlanmıştır.  "Dönüşüm" ("Die Verwandlung"), Dava (Der Process) ve Şato (Der Schloss) en bilinen eserleridir. "Kafkaesk" terimi, Kafka'nın yazdıklarındaki gibi durumları tanımlamak için üretilmiştir. Kafka'nın   larinjeal tüberkülozu kötüleşti ve 1924 yılının mart ayında Berlin'den Prag'a döndü. Burada aile üyeleri, özellikle de kız kardeşi Ottla, kendisinin bakımını üstlendi. 10 Nisan'da Viyana'nın hemen dışındaki Kierling'de Dr. Hoffmann'ın  sanatoryumuna gitti ve burada 3 Haziran 1924'te öldü. Ölüm nedeni açlık gibi görünüyordu: Kafka'nın gırtlak yoluyla beslenmesi ona acı veriyordu ve parenteral beslenme henüz geliştirilmediğinden Kafka'yı beslemenin başka yolu yoktu. Kafka, ölüm döşeğinde "Açlık Sanatçısı"nı kurguluyordu ve bu hikayesine boğaz yoluyla herhangi bir besin alamadığı noktaya varmadan önce başlamıştı. Naaşı, Prag'a geri getirilerek 11 Haziran 1924'te Prague-Žižkov'daki Yeni Yahudi Mezarlığı'na gömüldü. Kafka yaşadığı dönemde aslında tanınmıyordu ve şöhreti önemsiz görüyordu. Ölümünden sonra özellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra hızla üne kavuştu. Kafka'nın mezar taşı mimar Leopold Ehrmann tarafından tasarlandı.

  • 1946 - Mihail Kalinin, 1919-1946 yılları arasında Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanı olmuş Bolşevik devrimci (d. 1875)
  • 1953 - Philip Graves, Britanyalı gazeteci ve yazar (d. 1876)  The Times'ın İstanbul muhabirliği görevinde bulundu. Siyon Liderlerinin Protokolleri olarak bilinen antisemitik eserin uydurma olduğunu ortaya çıkaran kişidir.


  • 1955 - Prenses Kadriye Hüseyin (d.10 Ocak 1888 , Kahire - 3 Haziran 1955) Mısır Hıdivi Hüseyin Kamil Paşa'nın Kızı.1888 yılında Kahire'de doğan Prenses Kadriye, Hüseyin Kamil Paşa'nın ikinci eşi Melek Turhan'dan olma kızıydı. İlk evliliğini Muhammed Cemal Sırrı Bey ile 1919 yılında yaptı ve aynı yıl eşinden ayrıldı. İkinci evliliğini ise 1921 yılında İstanbul'da Muhammed Hayri Paşa ile yapan Prenses Kadriye'nin bu evlilikten Mahmud Hüseyin Hayri (d.1924) ile Samira (1922-2007) adlarında iki çocuğu oldu. 1922 yılında İstanbul'daki Huber Köşkü'ne yerleşen ve 1930 yılına kadar burada ikamet eden Prenses, bu köşkü Notre-Dame de Sion rahibelerine devrederek Kahire'ye döndü. 1952 yılında yapılan devrim sonucu tutuklanan ve yargılanan Prenses Kadriye, beraat ettikten sonra yurtdışında yaşamaya başladı. Ancak bir süre sonra tekrar yurda döndü ve 3 Haziran 1955 tarihinde öldü. 16 Nisan-24 Mayıs 1921 tarihleri arasında  Atatürk'ün konuğu olarak Ankara'yı ziyaret etmiş olan Prenses'in Temmuz 1921'de yayımlanmış "Mukaddes Ankara'dan Mektuplar" adlı fransız dilinde bir kitabı vardır.
  • 1964 - Kazım Orbay, Türk asker, siyasetçi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 3. Genelkurmay Başkanı (d. 1886)
  • 1970 - Horace Greeley Hjalmar Schacht (d. 22 Ocak 1877 Tinglev - ö. 3 Haziran 1970, Münih), Alman Bankacı. Reichsbank'ın genel başkanı ve Nazi Almanyası'nın Ekonomi Bakanı.
  • 1971 - Heinz Hopf, topoloji ve geometri alanlarında çalışan Alman matematikçi (d. 1894)
  • 1975 - Eisaku Sato, Japon siyasetçi (3 kez Japonya Başbakanı) (d. 1901)
  • 1977 - Archibald Hill (26 Eylül 1886 - 3 Haziran 1977), İngiliz fizyolog. Kasların işleyişi ile ilgili yaptığı çalışmalarından dolayı 1922 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülüne layık görülmüştür.

  • 1977 - Roberto Rossellini (8 Mayıs 1906, Roma - 3 Haziran 1977, Roma), İtalyan senaryo yazarı ve yönetmen. Yeni Gerçekçilik akımının en önemli yönetmenlerinden. İlk yeni gerçekçi film Roma, Açık Şehir'in yönetmenidir. Babası Roma'daki ilk sinemanın kurucusuydu. Bu sayede çocuk yaşta film izlemeye başlayan Rossellini babasının ölümünden sonra da sinema sektöründe çalışmaya devam etti. 1937'de ilk belgeseli olan Prélude à l'après-midi d'un faune'u çekti. Roberto Rossellini (1906-1977) anılarında, Roma, Açık Şehir'i çevirebilmek için evindeki eşyaları satmak zorunda kaldığını yazar. Savaşın yaralarını sarmaya bile vakit bulamamış bir Roma'nın sokaklarında, son derecede zor koşullar altında, çoğu kez prova bile yapmadan bu filmi çekerken, Rossellini kuşkusuz "Yeni Gerçekçilik" adını alacak bir akımın temelini attığını bilmiyordu. Oysa çok geçmeden, kimi sinema tarihçileri sinema tarihini, Roma, Açık Şehir'den önce ve sonra diye ikiye ayırmaya başladılar. Gerçekten de bu film, günlük gerçekliğe getirdiği bakış açısıyla sinema tarihinde bir dönüm noktası oluşturur. Ne var ki, Rossellini'nin daha faşizm döneminde çevirdiği filmlerle bu anlayışın ipuçlarını verdiğini unutmamak gerekir. Yönetmenin 1941'de çektiği Beyaz Gemi (La nave bianca, 1941), bir savaş filmi olsa, dahası dolaylı bir biçimde faşizm övgüsü içerse de, belgeselci anlayışı ile dikkati çeker. Konusunu Vittorio Mussolini'nin yazdığı Bir Pilot Dönüyor (Un pilota ritorna, 1942) ise yönetmenin titiz gözlemciliğini vurgular. Almanların kurşuna dizdiği rahip Morosini'nin direnişçilerle işbirliğini işleyen Roma, Açık Şehir'in (Roma città aperta, 1945) senaryosu, savaşın son günlerinde Rossellini'nin gizlendiği bir eve direnişçilerden günü gününe gelen bilgiler temel alınarak geliştirildi. Filmde ezilen insanların destekçisi rahip Pietro'yu Alda Fabrizi, bir çocuklu, dul halk kadınını Anna Magnani oynadı. Çizgisel bir gelişme izlemeyen film, kadının makineli tüfek ateşiyle öldürülmesi, rahibin de yakalanıp kurşuna dizilmesiyle noktalanır. Yönetmenin amacı dokuz ay boyunca nazi boyunduruğu altında inleyen Roma halkının dramını vermektir. Film bu dramın belgeseli olur. Rossellini içgüdüsel bir sezgiyle, kurmaca bir öykü yerine yaşanmış tanıklıklardan yola çıkar. "Sokaktaki insanı" , Roma sokaklarını dolduran kadınları, çocukları, papazları perdeye getirir. Eski Roma saraylarında, ya da süslü salonlarda güzel giysili kadınlarla, kara gömlekli faşistler arasında geçen konulara alıştırılmış İtalyan seyircisi için Roma, Açık Şehir bir dönüm noktası olur. Dahası, Rossellini'nin kendi ülkesine yönelik içeriği, evrensel bir boyut yakalar. Nazi askerlerin evde arama yapmaları; bağırarak koşan kadının sokakta makineli ile taranması; papazın kurşuna dizilmesine çocukların uzaktan tanık olmaları, sinema sanatının savaş sonrasında ulaştığı en etkileyici görüntülerdir. Papazın kurşuna dizilmesi sahnesi ise birkaç planla yaratılan bağımsız bir dramdır sanki. Filmin başarısı, toplumun değişik katmanlarını baskıya karşı aynı amaçta birleştirmesinde, toplumun yeni dengelerini gerçekçi bir anlayışla yansıtmasında yatar.
  • 1979 - Arno Schmidt, Alman mütercim ve yazar (d. 1914) Hamburg'da bir polisin oğlu olarak 1914'te doğdu. 1928 yılında babasının vefatından sonra annesiyle Aşağı SilezyaPolonya'da bulunan  Lauban adlı kasabaya taşındı. Görlitz'te ortaokulu okuduktan sonra bir tekstil firmasında çırak olarak işe girdi. Ardından envanter bölümünde muhasebeciliğe terfi edildi. 1937'de Alice Murawski'yle evlendi. Çocuğu olmadı.1939'a II. Dünya Savaşı'nda Wehrmacht'a girdi. Ordudayken matematiksel özelliklerini fark edip topçu kolordu'suna katıldı. İlk önce Alsas'ta görev yaptı ardından 1941'de Norveç'te küçük bir süre görev yaptı. 1945'te Aşağı Saksonya'da İngiliz kuvvetlerine teslim oldu. Karısıyla beraber mülteci  durumuna düştü. Mülteciyken, eşiyle beraber kız kardeşinin Amerika Birleşik Devletleri'nden gönderdiği yiyecek paketleriyle hayatta kaldı(Kız kardeşi 1939 yılında kocası Rudy'yle beraber ABD'ye göç etmişti çünkü kocası Musevi bir komünist idi.) Nazi Almanyası resmi olarak teslim olunca, Batı Almanya'ya döndü. Remanya-Palatina'daki Kastel kasabasına taşındı. Kastel'den dine hakaret suçlaması yüzünden taşındı. Bir protestan şehri olarak Darmstadt'a taşındı. 1979'da Bargfeld köyünde vefat ederken, eşi Alice 1983 yılında öldü. Schmidt, bir bireyciydi, hatta neredeyse bir solipsist'ti. Nazilerin yükselişine tanık olduktan sonra pesimist bir dünya görüşü vardı. Schwarze Spiegel adlı kitabında insan kaynaklı çevresel kıyamet sonrası ütopyasını anlatmıştır.Schmidt tam bir deist değildi, Leviathan adlı bir canavarın insanları yarattığına inanıyordu.
  • 1989 - Ayetullah Humeyni, İran'ın dini lideri (d. 1902)
  • 1992 - Robert Morley, İngiliz aktör (d. 1908)
  • 2000 - Mehmet Üstünkaya, Türk iş adamı ve Beşiktaş Spor Kulübü yöneticisi (d. 1935)
  • 2000 - Merton Miller, Amerikalı ekonomist ve Nobel Ekonomi Ödülü sahibi (d. 1923)

  • 2001 - Anthony Quinn, Amerikalı sinema oyuncusu (d. 1915)
  • 2001 - Vedat Kosal (25 Temmuz 1957, İstanbul - 3 Haziran 2001, Münih)Türk piyanist, besteci ve müzik araştırmacısıdır.1979 yılından itibaren kariyerini Avrupa'da sürdüren sanatçı, romantik-klasik piyano geleneğinin dünyadaki en başarılı yorumcuları arasında gösterilmiştir. Kosal, 2011 yılında İngiltere'de Cambridge Biographical Centre tarafından “20. Yüzyılın Mümtaz Müzisyenler Madalyası”yla ödüllendirildi. Batı müziği klasiklerinin yanı sıra Türk Beşleri ve diğer Türk bestecilerinin eserleriyle, Osmanlı Sarayı'ndaki batı tarzı müzik konusunda da uzmandı.
  • 2003 - Ercan Arıklı, Türk gazeteci (d. 1940)

  • 2009 - David Carradine, Amerikalı aktör (d. 1936)
  • 2010 - Vladimir Arnold, Sovyet-Rus matematikçi (d. 1937)
  • 2010 - Rue McClanahan, Amerikalı oyuncu (d. 1934)
  • 2010 - Luigi Padovese (d. 31 Mart 1947, Milano – ö. 3 Haziran 2010, İskenderun) İskenderun'da görev yapmış Anadolu Katolik Kilisesi Episkoposu ve Havarisel Vekilli'dir. 3 Haziran 2010 günü İskenderun'daki evinin bahçesinde şoförü tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Padovese, 4 Ekim 1965'te Lovere'de Küçük Kapusen Manastırı'na katıldı. 16 Haziran 1973'te rahip olarak takdis edildi. Daha sonra, Papalık Ateneo Antonianrim'da ve Papalık Gregoryen Üniversitesi'nde eğitim aldı. Papalık Ateneo Antonianrim'da Patroloji profesörü oldu. 16 yıl boyunca aynı üniversitede Ruhaniyet Enstitüsünü yürüttü. Aynı zamanda Papalık Gregoryen Üniversitesi ve Havarisel Alphonsian Akademisi'nde kendi kürsüsünde bulundu ve çeşitli seminerler verdi. 2004 yılında episkopos olarak takdis edildi ve hayran olduğunu belirttiği Türkiye'ye "Anadolu Havarisel Vekili" olarak gönderildi. Aynı zamanda Türkiye Caritas'in başkanlığını yaptı.Episkopos Luigi Padovese, 3 Haziran 2010 tarihinde, İskenderun'daki yazlık evinde uzun süredir şoförlüğünü yapan ve ruhsal rahatsızlıkları olduğu belirtilen kişi tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Devlet hastanesine yetiştirilmeye çalışılırken yolda hayatını kaybetti. Tanıkların ifadelerine göre; katil, cinayeti işlerken bağırarak tekbir getirmiştir. Resmi Katolik görevlileri ve papalık sözcüsü Federico Lombardi, cinayetin ardından hayret ve üzüntü içinde olduklarını bildirdi. Papa XVI. Benedictus, yayınladığı bildiride, olayın Türkiye'ye mal edilmemesi gerektiğini, İzmir Episkoposu Ruggero Franceschini ise, bu olayın Türkiye'yi lekelemesine izin vermeyeceğini söylemiştir. Son dörtbuçuk yıldır Episkopos'un şoförlüğünü yapan ve psikolojik rahatsızlıkları yüzünden tedavi gördüğü belirtilen şahıs, Türk polisi tarafından olayın hemen ardından 3 Haziran 2010 tarihinde cinayet zanlısı olarak gözaltına alındı. Zanlı, ilk duruşması sırasında cinayeti kendisine gelen bir vahiy sonucu işlediğini, Episkopos'un deccal olduğunu söylemiş ve duruşma salonunda ezan okumaya kalkışmıştır. Polis olayın Türkiye'deki diğer Hristiyan cinayetleri gibi politik temelli olmadığına inandığını, münferit bir olay olarak gördüğünü açıklamıştır. Bu olaydan 4 yıl kadar önce, 2006 yılında, aynı şekilde Peder Andrea Santoro psikolojik sorunları olduğu belirtilen bir şahıs tarafından tabancayla vurularak öldürülmüştü.
  • 2011 - James Arness, Amerikalı western film oyuncusudur (d. 1923)

  • 2011 - Murad Jacob Kevorkian (d. 26 Mayıs 1928; PontiacMichigan – ö. 3 Haziran 2011; Royal Oak, Michigan) Ermeni asıllı Amerikalı patolog, ressam, besteci, enstürmanist, ötanazi savunucusu ve uygulayıcısıdır. "Ölüm bir suç değildir" sözüyle ifade ettiği gibi, ölümcül bir hastanın doktor yardımlı intiharla ölme hakkını kamuya açık bir şekilde savundu. 1990'dan başlayak 130 ölümcül hastaya kendi geliştirdiği bir karışımı enjekte ederek ötanazi ile ölmelerine yardım etmiştir. Bundan dolayı ötanazi karşıtlarınca Doktor Ölüm olarak anılmıştır. Kardeşi Margo Janus adına ötanazi uygulanan bir klinik açmış fakat baskılar sonucu kapatmak zorunda kalmıştır. 1998'de Kevorkian tutuklandı ve Lou Gehrig hastalığı veya ALS'den muzdarip olan Thomas Youk adlı bir adam üzerindeki gönüllü ötenazi vakasındaki doğrudan rolü nedeniyle yargılandı. 1999'da Michigan'da bir mahkeme jürisi, Dr. Jack Kevorkian'ı ölümcül bir hastaya iğne yaparak öldürmekten (ötanazi) suçlu buldu. Savunmasında hastaların daha fazla acı çekmesini önlemek için ölmelerini sağlayak onlara iyilik yaptığını belirtmiştir. İkinci derece cinayetten suçlu bulundu ve 8 yıl 10 ila 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1 Haziran 2007 tarihinde ABD Yüksek İdare Mahkemesi, herhangi bir kişiye öğüt vermemesi, katılmaması veya ötenaziyi içeren herhangi bir intihar eyleminde bulunmaması koşuluyla şartlı tahliye etti. Hepatit C'ye bağlı karaciğer kanseri olduğu bilinen Dr. Kevorkian, akciğerinde bir kan pıhtısının oluşması sonucu 3 Haziran 2011 tarihinde ölmüştür. 2010 yılında Başrolünü Al Pacino'nun oynadığı  You Don't Know Jack isimli bir biyografik sinema filmi çekilmiştir. Al Pacino bu rolüyle En iyi Aktör-Drama Dalında Altın Küre kazanmıştır.
  • 2011 - Sami Ofer, İsrailli iş adamı (d. 1922)
  • 2015 - Fikret Tabeyev, Sovyet Tatar politikacı, büyükelçi, parti lideri, Tataristan Cumhuriyeti Komünist Partisi'nin kurucusu (d. 1928)

  • 2016 - “Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım” sözleriyle efsaneleşen boksör Muhammed Ali Clay (d. 1942) yaşamını yitirdi. Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay Jr. olan Muhammed Ali, 1960 Roma Olimpiyatları’ndan 18 yaşında altın madalyayla ülkesine döndükten sonra; gittiği bir restoranda siyahlara servis yapılmadığının söylenmesi üzerine kazandığı altın madalyayı nehre atar. Muhammed Ali ABD Ordusu’na katılmayı ve Vietnam Savaşı’na gitmeyi, inancı nedeniyle reddetti. Vicdani retçi olduğu ve askere alınmayı reddettiği için Teksas’ta tutuklandı ve “Savaş, Kuran-ı Kerim öğretilerine aykırıdır. Askerlikten kaçmaya çalışmıyorum. Allah ya da peygamber emretmediği sürece hiç bir savaşa katılmamalıyız” diyen Muhammed Ali, “Vietnamlılar bana hiç bir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım” cümlesinden dolayı da 5 yıl hapis cezasına ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı, sonrasında da şampiyonluk ünvanı ve lisansı iptal edildi. Hakkında verilen cezaların, 1971 yılında Yüksek Mahkeme tarafından bozulması üzerine döndüğü ringlerde yeniden Dünya Ağır Sıklet Boks şampiyonu olmayı başardı. (d. 1942)
  • 2016 - Vladimir İvanovski, Rus diplomat (d. 1948)

  • 2018 - Doug Altman, İngiliz istatistikçi ve akademisyen (d. 1948)

  • 2018 - Frank Charles Carlucci III, Amerikalı siyasetçidir (d. 1930)


  • 2019 - Paul Darrow (doğum adı: Paul Valentine Birkby), İngiliz oyuncu (d. 1941)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder