21 Temmuz 2022 Perşembe

Ben böyle dolandırıcılık görmedim - Barış Terkoğlu / Cumhuriyet

 

Olmayacak adamları alıyoruz. Başımızın üstüne koyuyoruz. Sonra başımıza gelenlere şaşırıyoruz.

Türkiye’de kimilerinin “yardımsever işadamı” diye tanıttığı Sezgin Baran Korkmaz (SBK) artık Amerikan adaletinin elinde. ABD’nin kendince haklı nedenleri var. Devletini dolandıran Kingston Kardeşlerin SBK’ye aktardığı paranın peşinde. Bizimkiler ise İçişleri Bakanı ve yargıdaki kimi isimler eliyle, elinde tuttuğu SBK’ye, adeta “kaç” dedi. Kaçan kuş, ABD’nin eline düşünce de kara kara düşünür oldu. Yanlış anlamayın. Ya adalet yerini bulursa diye değil. Ya SBK, tıpkı Rıza Sarraf gibi, Türkiye’de kimlerden yardım aldığını açıklarsa diye. 

Hani “bir güç var” derler ya...

Yargı, görülmeyecek hızda SBK’nin mallarındaki tedbiri kaldırmış, yurtdışı yasağını sonlandırmıştı. Bu işi yapan yargı mensupları kısa sürede en yukarılara tırmanmıştı. Bu da neyin ne olduğunu özetliyordu.

Bunları hatırlattım. Belki hiç unutmamıştınız. Ama yeni öğrendiklerimden sonra benim de dudağım uçukladı. Size SBK hakkındaki yeni gelişmeyi açıklayacağım. Hem de bir “çökme hikâyesi” üzerine.

ORGANİZE DOLANDIRICILIK HİKÂYESİ

İşadamları F.T. ile Ahmet Uzuner, 2006-2009 aralığında ortak çalışıyordu. Piyasaya demir satıyorlardı. Gelgelelim bir süre sonra iş ilişkileri bitti. Ancak aralarındaki kimin kime borcu var tartışması bitmedi. F.T’ye sorarsanız borcu yoktu. Uzuner’e sorarsanız alacaklıydı. Her şey Uzuner’in SBK’ye başvurmasıyla başladı. 

Önümde, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1 Nisan 2021 tarihinde SBK hakkında yazdığı gerekçeli kararı duruyor. Savcılık iddianamesi bir yana, tanık ifadelerinin, bilirkişi raporlarının, kamera kayıtlarının olduğu dosyada, SBK hakkında dolandırıcılık kararı verilmiş.

Şöyle anlatayım...

Savcılık SBK için şu ifadeleri kullanıyor: “SBK’nin sanıklar Bereket Öner, Murat Akkuş ve Seran Köşkeroğlu ile birlikte hareket ederek katılanın (F.T.) evine yakın bir işyeri kiralayarak buradan katılanı takip ettikleri...”

İlk aşamada F.T’nin evinin yakınında bir dükkân tutulmuş, F.T. buradan izlenmişti. Savcının uydurması değil. Dosyada var. Söz konusu uyduruk dükkânı hem komşuları hem de göstermelik çalışanlar tespit ediyor.

Peki neden bu yapıldı?

Devamı daha da inanılmaz. 

Otoshow adında bir otomobil dergisi var. Birçok kişinin evine gönderilen bir sektör dergisi. Birgün F.T’nin kapısı çalındı. Kurye kıyafetli adam, Otoshow dergisi getirmişti. Karşılığında imza aldı. Yetmedi, geri döndü, “tam çıkmamış” diyerek bir daha imza aldı.

Ancak gelen ne gerçekten kuryeydi ne de derdi dergi getirmekti. SBK’nin adamı Murat Akkuş’un ta kendisiydi. Günlerce F.T. izlenmiş, hakkında istihbarat toplanmış, eli ürünü imza kurye taklidiyle alınmıştı. Dükkân da bu işten sonra kapatılmıştı.

Sonra...

SBK’YE DOLANDIRICILIK CEZASI

2011 yılında, F.T’nin borçlu olduğuna dair 12 milyon 680 bin bedelli bir senet ve protokol yazıldı. Senete ve protokole bu imzalar aktarıldı. Ardından Karadeniz Ereğli 1. İcra Müdürlüğü’nden icra kararı aldırıldı. F.T’nin işyerine, o gün, “icraya geldik” diyerek adeta büyük bir kalabalık yığıldı.

Gelgelelim, F.T., “böyle bir senet imzalamadım” diyordu. Önce icrayı mahkemeyle durdurdu. Sonra senedin sahteliğinden şikâyet etti. Bilirkişi, söz konusu senedin başka bir evraktan kopyalanarak üretildiğini, jelatin ve yapışkan kalıntılarını göstererek, somut delillerle anlattı. Derginin geldiği günün kamera kayıtlarına, açılan uyduruk dükkâna ulaşıldı. 

Telefon kayıtlarıyla da ilişkisi çıkarılan şebeke hakkında hüküm, 1 Nisan 2021 günü yazıldı. Mahkeme SBK’ye “resmi belgede sahtecilik”ten 2 yıl 6 ay, “nitelikli dolandırıcılık” suçundan 3 yıl 4 ay, toplamda 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi. Diğer sanıklar da “resmi belgede sahtecilik” suçundan 2 buçukar yıl ceza aldı. 

Elbette karar okunurken SBK çoktan yurtdışına çıkmıştı. Son gelişmeye göre ise geçen 27 Mayıs’ta, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararın onanmasını istedi. Dosya şimdi Yargıtay hâkimlerini bekliyor.

Kısacası...

Türk mahkemelerinde “nitelikli dolandırıcılık”tan hüküm giyen SBK’nin yollarına adeta gül döküp “kaç” diyorlar. Sonra ABD’ye “SBK bizi dolandırdı” dediği için kızıyorlar. Yetmiyor, kaçması için yol verenleri yükseltiyorlar. Bütün bunları ise “şeytanın aklına gelmez” denilen işlerdeki bir adam için yapıyorlar. 

Emin olun, kendi çıkarlarını milletin çıkarlarının gölgesine saklıyorlar. Beka, devlet, vatan, millet söylemiyle rezaletlerini gizliyorlar. Üç kuruşluk menfaat için, güzelim ülkemizi, el mahkemelerine meze yapıyorlar.

Neydi Ahmet Kaya’nın “Başım Belada” şarkısı? Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça...

Barış Terkoğlu / Cumhuriyet 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder