Doğrusu kaynayan dünyamızda neler olduğunu bırakıp Elon Musk ile ilgilenmek istemezdik.
Elon Musk iyice ilginç bir figür haline geldi, medyada gözükmediği bir gün bile yok. Biden ve Putin’den bile daha çok gündemi işgal ettiği söylenebilir.
Wikipedi’ye göre “tasarımcı, teknoloji girişimcisi ve hayırsever”.
Geçen sene ise Jeff Bezos’u geçerek dünyanın en zengin insanı olmuş. “Girişimcilik” ile zengin olma rüyasının başlıca sembolü.
Bu yıl ise dünyada ilk kez 100 milyar dolar kaybederek zenginler dünyasında bir rekora imza atmış. Yine de hala milyarderler içinde dünya birincisi.
Doğrusu kaynayan dünyamızda neler olduğunu bırakıp Elon Musk ile ilgilenmek istemezdik. Ancak ilgilendiğimiz o değil, Türkiye’de emekçilerin duygu/bilinç durumunun nasıl şekillendiği.
Sizden ricamız aşağıdaki tek soruluk anketi yazıyı okumadan önce yapmanız. Tek soru şu; Elon Musk’a ilişkin duygu durumunuzu çizgi üzerinde işaretleyiniz. Anket sonucunu merak ediyoruz tabii ama göndermenizi istemiyoruz, sadece kendinizi değerlendirmiş olacaksınız.
Yazıyı okuduktan sonra tekrar anketi doldurmanızı rica ediyoruz.
Sermaye sınıfından içinde bulunduğumuz tarihsel koşullarda nefret ettiğimizi biliyorsunuz, bu sınıfın sömürücülüğü, asalaklığı, yağmacılığı, ufuksuzluğu, üretici güçleri boğması, dünyayı kendi çıkarları uğruna bir felakete ve savaşa sürüklemesi…
Ama sermaye sınıfı bir soyutlamadır, kuramsal olarak genellenebilir. Oysa Elon Musk bu sınıfın bir üyesi olarak çok somuttur. Bu yazıda aynı zamanda somut olanla soyut olan arasındaki ilişkiyi de irdeleme fırsatı bulacağız.
Elon Musk sınıfından farklı olabilir mi?
Şimdi son 10 yıl içinde yaşananları inceleyerek gidelim:
1-Elon Musk ABD emperyalizmiyle paralel çalışan bir darbecidir.
Malum Musk’ın sahibi ve yöneticisi olduğu Tesla elektrikli otomobil üretiyor. Elektrikli araç piyasasının lideri olan Tesla’nın arabalar için üretilen bataryaya, bataryanınsa lityum madenlerine gereksinimi var. Lityumun bilinen dünya rezervlerinin ise %60 kadarı Bolivya’da bulunuyor. 2002-2019 arasında Bolivya’yı yöneten halkçı ve solcu lider Evo Morales madenleri kamulaştırmak üzere girişimde bulununca tipik bir ABD darbesi ile indirilmişti. Şu anda Bolivya yargısı tarafından mahkûm edilmiş olan ve bir süre yönetimde kalan darbecilerin ise ilk işi kamulaştırma sürecini durdurmak ve işbirliği için Elon Musk ile yazışmak olmuştu.
Bu süreçte Musk, etrafında yaratılmış olan imajı yok eden ve gerçek yüzünü –affedersiniz, kabak gibi- ortaya koyan bir yazışma gerçekleştirdi. Darbecilerle bağını sorgulayan birisine şu mesajı attı:
“Kime istiyorsak darbe yaparız. Aş bunları.”
Öff, hele şu “aş bunları” çok deşifre edici değil mi?
Ve Bolivya’da örgütlü halk darbecileri yenince Tesla’nın hisse senetleri değer kaybına uğradı!
2-Elon Musk işçi düşmanıdır.
Bu kısa yazıya sığmayacak kadar çok veri var bu konuda. Musk’ın sahibi olduğu ve yönettiği fabrikalarda sendikalı olmak yasaklanmıştır, sendika kurma etkinliği gösterenler işten atılmakta ve tutulmuş özel bir firma tarafından izlenmektedir. Oysa dünyada sendikanın olmadığı bir otomobil fabrikası bulunmuyor.
Buna bağlı olarak işçiler günde 12 saat haftada 6 gün çalıştırılmış, iş kazası ve meslek hastalığı oranları ABD ortalamasını katlamıştır. Hatta ABD yasalarına göre bile Musk’ın sahip olduğu fabrikalardaki emek rejimi soruşturma konusu olmuştur.
Bir işçi şöyle söylüyor:
“Evet, yenilikçiler, ama psikolojik terörde yenilikçiler.”
Musk’ın ortalama sermaye sınıfı kadar işçi düşmanı olduğu da söylenemez. O işçi düşmanlığı konusunda öncüdür. Almanya’da Berlin yakınlarında Tesla fabrikası kurulurken, toplu sözleşmeyi ve sendikayı kabul etmemiş ve bütün Alman otomobil tekeli CEO’larının takdirini toplamıştır. Emekçilere dayatılan sömürüde esneklik konusunda Musk gerçek bir liderdir!
3- Elon Musk uzay çalışmalarını taşeronlaştırmıştır.
Uzay çalışmalarının öncüsünün Sovyetler Birliği olduğunu biliyoruz. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği hiçbir kârlılık gözetmeksizin ve dünya emekçi halkları için tamamen kamusal kaynaklara dayanarak uzayın keşfine girişmiştir. ABD ise Sovyetlerle rekabeti nedeniyle kamusal kaynaklar kullanarak NASA’yı geliştirmek zorunda kalmıştır.
Oysa şimdi ilk kez NASA uzay kargo işini bir sermaye grubuna ihale etmekte, ilk kez milyarlarca dolar karşılığında uzay çalışmaları özelleştirilmektedir.
Elon Musk’ın roketle uzaya bir Tesla arabası göndermesi ise burjuvaziye ait tam bir görgüsüzlük anlamına gelmiştir.
Eğer uzay çalışmaları kamu eliyle yürütülseydi, hem sorgulanabilir olurdu, hem de kendinden başka bir şey düşünmeyen bir zırtapozun keyfine kalmazdı.
Biraz sonra diğer maddede bahsedeceğiz, Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX şirketi uydu interneti adı altında uzayın yakın yörüngesini binlerce uydu yerleştirerek bir uzay çöplüğüne çevirmeye devam ediyor.
4-Elon Musk emperyalist paylaşım savaşının bir parçasıdır.
Bu köşede en çok sürmekte olan emperyalist yeniden paylaşım savaşının sermaye tarafından bütün emekçi sınıflara karşı açıldığını yazdık durduk.
Elon Musk hem ABD emperyalizminin sahibi hem de aracısı olarak savaşa dâhil olmuş durumda. Starlink uydu iletişimi ile Ukrayna ordusuna verdiği hizmet yoğun bir şekilde askeri alanda kullanılıyor. Yörüngede sayısız uydu, yerde çanak antenlerle sağlanan hızlı iletişim ölümcül saldırıların duyusal kısmını oluşturuyor. Çok yeni olarak Elon Musk’ın ABD’den bu hizmet için finansman desteği aldığı ortaya çıktı.
5-Elon Musk pazar ilişkileri ve siyasi hegemonya için Twitter’i satın aldı.
Burası zor kısmı, çünkü büyük sermayenin elindeki sosyal medya ortamlarının ilkokul arkadaşlarınızı bulmanıza yardım eden masum araçlar olduğunu sanıyorsanız, önce bunu düzeltmek gerekiyor. Büyük sermaye bu ortamları kullanarak geniş emekçi yığınlarının nasıl davrandığını izliyor, depoluyor, yeri gelince satıyor veya kendi kullanıyor. Ayrıca bir ülkede siyasi hegemonya kurma aracı olarak kullanılıyor. Şimdi de Elon Musk Twitter’ın sahibi olarak bir ahlak bilgesi gibi kimin neyi ne kadar paylaşacağına karar verdiği anlaşılıyor.
Sonuç olarak lütfen anketi tekrar yapalım. Eğer çizgiyi işaretlediğiniz yer sıfırla +10 arasındaysa teşhisimiz sermayeye bağlı medya ve ideologları tarafından beyninizin şekillendirilmesine fazlaca izin verdiğinizdir.
Aman dikkat!
Erhan Nalçacı-SOL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder